VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 09 March 2024 18:12:21

0 Yorum

Kez Okundu.

Siyasette Dik Durmak

SİYASETTE DİK DURMAK!

H24/ Makale / M. Necip Yavuzer 

H24/ M. Necip YAVUZE'in Makalesi

Özlü Söz: Siyaset cambazlığına giren bir adam, iradesine dikkat etmelidir; çünkü siyaset karakteri bozar.

BİSMARK

__________ 0 __________

Allah Kuranın Hud Suresi 112. Ayetinde “Sen ve seninle birlikte olanlar emr olunduğunuz gibi dosdoğru olun…” buyurur…

Ne yazık ki, Müslümanla! Kendi İslami temel değerlerine sahip çıkmayıp batı Hristiyanlarının değerlerini benimsediklerinden dolayı her alanda birçok şeyi kaybettiler. Siyaseti, ekonomiyi, kültürü ve hayata dair her türlü yaşam tarzını batı emperyalizminin istemi doğrultusunda kabul ettiklerinden dolayı bugün batılılar efendi Müslümanlar ise o efendilerin kölesi ve hizmetçileri konumundadırlar.

İslam, bir insana izzet, şeref, dik duruş, feraset, ilim, takva ve hakka riayet etmesini benimsetir. Müslümanlar ne zaman ki, bu değerlere sahip olarak çıktılar her dönemde insanlığa adaleti ve bu adaletin insanların hayatına uygulanmasını tatbik ettiler. Bu adalet yüklü İslami değerlerin adil hükümlerin uygulandığı dönemlerde bu uygulamaların binlerce mükemmel örneği vardır.

İçinde yaşadığımız sistemi kabullenenler, İslam’ı terk edip yüzünü batıya döndükleri günden beri nesilleri İslami olan her türlü ahlaki ve sosyal yönden kopararak batının her türlü haramı içinde barındıran hayat standardına sokarak onları aydınlıktan karanlığa götürdüler. İslam’ın aydınlık, batılın ise karanlık olduğunu beyan Rabbimizin ayetidir ve işte o ayeti kerime.

Konu ile ilgili olarak Rabbimiz Kuranın Bakara Suresi 257. Ayetinde şöyle buyurur: “Allah, iman edenlerin velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin velileri de tağut’tur, onları aydınlıktan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî olarak kalırlar.”

Her türlü yaşam tarzını nefsine göre düzenleyen insanlar, Allahtan gelene sırt çevirerek kendine hedef olarak seçtiğine ulaşabilmek adına her türlü yolu rehber edindi.

Yapılan bütün uyarı ve ikazlara rağmen nefsi isteklerine gem vuramayanlar bugün yaşadıkları onları mutlu bir hayata götürememiştir. İnsanlar kendilerine bazı hedefler koyar ve bu hedeflere ulaştıkları zaman mutlu ve huzurlu olacaklarını hesap ederler ama ne yazık ki o hedefler başka insanların hedefleri ile çakıştığında ortaya çatışma ve kargaşa çıkar. İşte bugün dünyada büyük büyük sistemlerin yaşadığı ve yaşatmaya çalıştığı bu kargaşa ve çatışmadır.

Türkiye’de siyaset ne yazık ki, kuşakların ve ideolojik çatışmaların arenası haline dönüşmüş durumda. Batıya yönelik kurulan sistem beraberinde birçok sorunu da getirdi. Bunlardan biri siyasi anlayış ve diğeri de kimlik siyasetidir. Siyasi anlayışı batıya göre hedefleyenler ile İslam’a göre hedefleyenler arasında bir çatışma mevcuttur. Kimlik siyasetine gelince varlıkları ve her türlü hakları kabul edilmeyip asimilasyona tabi tutulan Kürt halkının kimlik arayış siyaseti.

İşte bu iki sorun bugün Türkiye’de çözümlenmemiş olarak siyasetin gündeminde sürekli duruyor. Sistem bu ki konuda çözüm için asla adım atmıyor ve atmak için de hiçbir çabası da yok. Bir çaba olmayınca sorunlar gittikçe büyüyerek daha da katmerleşerek gündemdeki yerini koruyor.

Sistem bu iki sorunu kendi istemi ve kanatları altında bir çözüm sunuyor ama bu çözümler bu sorunu kendine dert edinenler açısından yeterli olarak görülmüyor. Örneğin; İslami siyaset konusunda her ne kadar müsaade edilmiş olsa dahi Kemalizm’in şemsiyesi altında bir İslami siyasete müsaade ediliyor. Buda İslami istem ve temel kuralları ile ters düşüyor.

Diğer sorunda Kürt sorunudur ki verilen siyasi müsaade bu istem sahiplerini hiçbir şekilde tatmin etmediği gibi yine Kemalizm’in kanatları altında bir yol öneriliyor. Kemalizm bir ideoloji veya bir doktrinel hayat tarzını insanlara sunmuyor. Sunduğu tek şey batı taklitçiliği ve batının her türlü hayat tarzını örnek alarak onların izi sıra yürümekle geçen bir hayat tarzıdır. Bu tarz özellikle hayata uygulama alanında İslam’ın sunduğu hayat tarzının yanında cüce kalır.

Özellikle son dönemlerde İslam coğrafyasında yükselen İslami söylem ve eylemler batının siyonizme teslim olmuş emperyalist güçleri çok tedirgin etmiş olmalı ki onları bazı tedbirleri almaya yöneltti.

Özellikle Türkiye’de bu konuda önemli adımlar atıldı. Osmanlıdan sonra batının izi sıra yürüyerek kurulan Türkiye’deki Kemalist iktidarların İslam dünyasındaki gelişen İslami hareketleri iyi okuyamadıklarından dolayı İslami bir kökenden gelen siyasetçilere kapılar açıldı.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bu açılan kapı özellikle batı için çok tehlikeli olarak nitelendirilen Erbakan’ın önünü kesmek ve batının istemi doğrultusunda hareket edebilecek bir kimliğe ihtiyaç duyuluyordu. Yapılan birçok araştırma ve etütlerden sonra bu kimlik bulundu. Buda R. Tayyip Erdoğan’dı…

Amerika’nın desteği ile 22 yıldır tek başına iktidarda kalmayı başaran Erdoğan’ın son dönemlerde siyasi ve ekonomik sebeplerden kaynaklanan irtifa kaybedişini önlemek için siyasi arenada boy gösteren İslami(!) görünümlü ama aslında sadece İslam’ı kendine basamak kabul edenlere bazı siyasi teklif ve imtiyazlar tanınmakla işe başlandı. 14 Mayıs 2023 yılında yapılan seçimlerde Erdoğan’ın etrafına İslami söylemleri ile bilinen partiler toplandı.

Bunlardan biri de Erbakan Hocamızın oğlu Fatih Erbakan’dı. Erbakan Hocamız “akp’yi siyonizm kurdu” sözüne rağmen babasının bu sözünü çiğneyen Fatih Erbakan Erdoğan’ın kanatları altına girdi. Bu seçimde birkaç milletvekili almak uğruna davasından ayrılma pahasına siyonizmin kurduğu bir partinin kanatları altına girmek babasının geçmişte İslam adına söylemiş olduğu bütün söylemleri tek kelime ile reddetmek anlamına gelir. Üstüne üstlük Milli Görüş tabanından toplanan paralarla yapılan Balgat’taki genel merkez binasını damat Mehmet Altınöz’e emanet edilmesine rağmen Erdoğan’ın yardımıyla ve icra yoluşla alındı. Bunun adı emanete ihanet denir. Onun için Fatih’in kurduğu bu partinin geleceği olmayacak. Çünkü emanete ihanetle işe başladılar.

Geçenlerde İstanbul milletvekili Suat Pamukçu istifa etti ve istifa gerekçesinde “parti davayı terk etti sadece oya çalışıyor” demesi bir gerçeğin altını çizdi. Aynı Pamukçu davaya sahip çıkar gözüyle baktığımızda oda dava ile alakası olmayan abd destekli akp’nin kanatları altına sığındı.

Bugüne kadar İslami tahsil yapıp sonradan akp’ye katılanların nasıl bir İslami bir tahsil gördüklerine şaşmamak elde değil. Allah Maide Suresi 51. Ayetinde: “Ey! İman edenler Yahudi ve Hristiyanları kendinize veli edinmeyin onlar birbirlerinin velisidirler. Sizden kim onları veli edinirse o onlardandır. Allah zalimler topluluğuna hidayet vermez” buyuru.

Amerikan’ın desteğiyle iktidar olan akp’nin yaptığı velayet hakkını ehli kitap olan Amerika’ya vermektir. Ayette bu açıkça belli olmasına rağmen bu kondu adım atanlar yarın Allaha nasıl hesap vereceklerini iyi düşünmelidirler.

Yerel seçime doğru gidilirken Erdoğan’ın etrafından kopma eğilimi gösteren ve ciddi pazarlıklara giren Fatih Erbakan ne yazık ki, babasının göstermiş olduğu dik duruşu sergileyemedi. Genel seçimlere akp’nin kanatları altına girdikten sonra bu yerel seçimde pazarlıklara girmesi en sonunda Erdoğan’ı çileden çıkardı ve aşağıda onunla ilgili şu beyanatta bulundu.

Erdoğan Yrp'ye Şantajcı Zübük Dedi Erdoğan, Yeniden Refah'ı hedef aldı Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya mitinginde, yerel seçim pazarlığında anlaşamadıkları Yeniden Refah Partisi’ne isim vermeden yüklendi.

Erdoğan, Yeniden Refah'ı hedef aldı.

Malatya'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli imalarla gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz" sözleriyle isim vermeden Yeniden Refah Partisi'ni eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya mitinginde, yerel seçim pazarlığında anlaşamadıkları Yeniden Refah Partisi’ne isim vermeden yüklendi. “Gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz” diyen Erdoğan siyasi şantaj suçlamasında bulundu.

Bazı yerlerde eski belediye başkanlarının aday gösterildiğine dikkat çeken Erdoğan, isim vermeden Yeniden Refah Partisi’ne yüklendi. Bu sözleri miting alanında yuhalamalarla karşılanan Erdoğan, tepkisini şu sözlerle sürdürdü: “İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir. Biz kendi ittifakımızdan, kendi partimizden mesulüz. Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem de çeşitli beyanlarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz. Millete hiçbir faydanız olmayacak.

Eee sonra? Sadece yalan yanlış konuşarak siyaseti domine etmeye çalışacaksınız. Bunun adı siyasi şantajcılıktır. Türkiye ne çektiyse bu Zübük siyasetçi tiplerden çekmiştir.” (Kaynak: www.h24hbr.com)

Sayın Fatih Erbakan; Erdoğan’ın senin gibi yüksek deha sahibi bir babanın oğluna bunları söylemesine değer miydi?

Baban yıllarca “İslam Birliği Projesi” için hayatını ve servetini harcadı. Batı önüne her türlü engeli çıkardı. Çıkardıkları en son engel akp idi ve oda seni kandırdı. Oysa senden Milli Görüş adına çok daha ciddi adımlar bekliyordu. Oysa sen küçük sularda boğulmayı seçtin. Tıpkı Erbakan Hocamızın izi sıra yürümede tavizler veren Saadet Partisinin şimdiki yönetim kadrosu gibi…

Allah’ın emri olan İslam Birliği Projesini hayata geçirmek dileği ile selam ve dua…

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER