SEÇİMİ KİM KAZANIRSA KAZANSIN BELİRLEYİCİ HDP OLUR!

H24/ Makale / Mehmet Necip YAVUZER 

Özlü Söz: Siz ne haldeyseniz öyle yönetilirsiniz.

Hz. Muhammed (sav)

_______________ 0 _______________

21 yıldır ülkeyi abd’nin desteğiyle akp yönetiyor ve gelinen son noktada bu durum ülkeyi ekonomik ve siyasal olarak bir çıkmaza soktuğu artık bütün halk katmanları tarafından bilinen bir durumdur.

Batının demokratik sistemini benimsedikten sonra İslam dinini yönetim biçiminden çıkaran Türkiye bugüne kadar tek adam sistemi ile ilkin Atatürk tarafından belli bir dönemde yönetildi.

Ülkenin ilk kurucu lideri olması hesabıyla Mustafa Kemalin direktifleri doğrultusunda hareket edildi. İslam dinine bağlı bir hayat tarzından çıkmışlığın verdiği batıya endeksli yeni hayat düzeninde her gün yeni tarzlar karşısında insanlar şaşkınlık içindeydi. Bu değişim ve dönüşüm devlet eliyle işlendiği için karşı olanların ise yapabilecek bir şeyleri de kalmamıştı artık…

Yeni batı endeksli düzende nefse hoş gelen her şey devlet eliyle insanların önüne serilmiş, eğitim, öğretim ve hayat tarzı bu sistemle alenileştirilmişti. Osmanlının İslam dinine göre oluşturduğu halkın çocukları batılı bu sistem ile Hıristiyan ülkelerinden alınan bu hayat tarzı ile yetiştirilmeye başlandı. O dönemde insanlar Mustafa Kemali bir ilah gibi görüyor ve onun istediği her şey uygulamaya sokuluyordu…

Aradan geçen zaman diliminden sonra dünyadaki demokratik düzenlere ayak uydurmak adına her ne kadar bazı gelişmeler ülke demokrasi düzenine adapte edildiyse de kemalizmden taviz verilmeden yola devam edildi.

En nihayetinde İslam coğrafyasındaki siyasal gelişimler karşısında ülkenin kemalist bir yöntemle yönetilmeyeceğini gören batılı müdahiller İslami kökenden gelen siyasileri devreye sokma kararı aldı. Ve bununla birlikte adına Arap Baharı denilen sahte bir devrim komedisiyle işe başladılar. Birçok siyasal aktör devreye sokulmak istendi ama en sonunda Erdoğan üzerinde karar kılındı…

İktidara gelen akp 21. Yılına geldiğinde ülke insanını ekonomik olarak bir önceki yaşamından çok gerilere götürdüğünden ülke bazında büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.

Özellikle başkanlık sistemine geçtiğinden bu yana ülke idaresindeki tek adam rolünü oynamaya başlaması neticesinde ülkenin bütün yönetim kademelerinde rahatsızlıklar baş göstermeye başladı.

Özellikle her alanda tek söz sahibi olmayı hedefleyen siyasi ve ekonomik uygulamaları sonunda ülke bir anda alım gücü ve sosyal alanda dibe vurmaya başladı. Bunu kendi icraatlarının neticesine bağlamak yerine dünyadaki krizlerden kaynaklandığını ifade ettiler.

Atatürk’e özenip tek adam ve hem parti başkanı hem de cumhurbaşkanı olma yolunu seçen Erdoğan bu icraatıyla geriye doğru bir dönüş yaptı. Erdoğan’ın akp’sinde Erdoğan’ı ilah gibi gören ve hatta biz onu Allah gibi görüyoruz diyecek kadar şirke girdiğin bile bilmeyecek kadar densizler ortaya çıktı. Ve bu kişilere Erdoğan bugüne kadar hiçbir tepki göstermedi. Chp’nin dahi Atatürk’ün icraatından vazgeçici uygulamasına rağmen Erdoğan’ın tek adam icraatını kabullenemediler.

İş geldi çattı 14 Mayıs’ta yapılacak seçime dayandı. Muhalefet ve akp’nin icraatlarından bıkanlar bu seçimi Erdoğan’ın kaybetmesine endekslendi. Çünkü 50+1 uygulamasını getiren ve hep akp’nin kazanması üzerine endekslenen Erdoğan bu uygulama karşısında zor duruma düştü.

Siyasal gelişmelerin geldiği noktaya baktığımızda her iki ittifakın ilk turda seçimi kazanması pek görünmüyor. Burada anahtar parti konumunda olan hdp görünüyor. Bu seçim hdp açısında da zor bir seçim olacak. Çünkü hdp ilk turda hangi ittifaka oy verirse o ittifak kazanacak.

Ama görünen o ki, hdp ilk turda millet ittifakının kazanması yönünde bir algı oluşturacak beyanatlar veriyor. Bu konuda karar vermede zorlanacak parti de hdp’dir. Çünkü hdp millet ittifakına destek vermek için bazı önemli isteklerde bulunacak. Örneğin özerlik ve kayyum atamalarının yapılmama sözünün alınması gibi!

Kılıçdaroğlu ile yapacakları görüşmede hdp adına bu sözlerin verilmesi hususu Mithat Sancar tarafından dile getirildi…

Elbette ki, millet ittifakında Kılıçdaroğlu tek başına karar veremez. Çünkü 1,5 yıldır sağ görüşlü 5 parti ile ülkeyi akp iktidarından alabilmek için canla başla çalıştılar. Partilerinin ilke ve kurallarını bir kenara bırakarak ülkenin geleceği üzerinde çalıştılar.

Eğer hdp, millet ittifakından özerklik ve kayyum atamama sözünü alırsa ve bunu ileride alacağı belediyelerde gelirlerinin bir kısmını dağa gönderirse bu chp’yi ve diğer ortaklarını düşündürür. Bundan dolayıdır ki millet ittifakı bu konuda dikkatli adım atmaya özen gösterme eğiliminde.

Her ne kadar seçimin akp tarafından kaybedileceği konuşuluyor olmasına rağmen göründüğü kadarıyla Erdoğan bu konuda çok rahattır. Bana göre bu rahatlığı abd, israil ve avrupanın desteğinin alınmasının yanı sıra Arap sermayesinden alınan kredilerden geliyor.

Bilindiği üzere bugün Irak ve Suriye’deki sol kürt hareketi, abd ve diğer emperyalist ülkelerden silah ve para yardımı aldığı gerçeği vardır. Bunlara bu yardımı sağlayanlar yarın seçimde “Erdoğan desteklenecek” derlerse ne kadar itiraz edebileceklerdir. Diğer kürt hareketleri ile aynı doğrultuda hareket eden ve zaman zaman karşılıklı ziyaretlerde bulunan hdp kendisini bu durumdan uzak tutamaz.

Seçimin hdp’nin karar verme açısında çok zor geçeceği görülüyor. Millet ittifakına destek verirse seçim ilk turda biter. Eğer hdp kararsız görünüp seçimde tabanını serbest bırakırsa Erdoğan’ın kazanması durumunda herkes hdp’yi suçlar…

Seçimde işi en zor parti hdp’dir. Çünkü anahtar parti konumunda! Hangi ittifaktan yana tavır alırsa o ittifak kazanır…

Doğrudan akp ile ittifak kuramaz ama kapalı kapılar ardında bazı gizli anlaşma ve tavizleri koparma eğilimine girebilir…

Alenen chp ile destekleme konusunda anlaşırlarsa önceden belirlediği tavizleri koparmadan bu desteği açıklamaz…

Şayet hdp kendi adayını gösterme kararı alırsa seçim ikinci tura kalır ve o zaman herkes hdp’nin kapısını çalmaya ve “ne istersen veririz” konumuna gelinir…

Hadi bakalım ey hdp, Türkiye’nin seçim kararı senin elinde. Bakalım nasıl bir karar alarak ülkenin geleceğine damga vurursun…

Erdoğan içinden geldiği milli görüşün İslami kimliğini 21 yıllık icraatında öyle bir dejenere ettiki artık hiç kimse “Ben Müslüman’ım” diyene güven duymuyor!

Akıllı olan güven duymadığı Müslüman tipolojisinin Allahın dinine bağlı Müslümanlara değil, Amerikancı İslam’ın Müslüman’ına duyulmayan güvendir.

Tek dileğimiz ülkenin geleceği üzerin Allahın rızasına uygun hareket edilmesi ve Allahın gerçek dini olan aziz İslam’a dönülmesi… Selam ve dua ile…

• hdp
• Secimler