VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 13 September 2020 20:35:31

0 Yorum

Kez Okundu.

Oruç Reis Gemisinin Bölgeden Ayrılması ve Sonrası

ORUÇ REİS GEMİSİNİN BÖLGEDEN AYRILMASI VE SONRASI

H24/Siyasi Analiz

İktidar, Doğu Akdeniz’de salt uluslararası anlaşmalardan doğan hukuk kurallarını dile getiren politikaları desteklemeli. Bunun yerine özel olarak çizdirilen ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan Sevilla Haritası ısrarıyla oldubittiye getirilmeye çalışılan her türlü dayatmacı politikalara prim vermeyerek Türkiye’nin Milli çıkarlarını öncelemesi gerekir. Bu nedenle; “Doğu Akdeniz’de sismik araştırma yapmakta olan Oruç Reis gemisi, NATO nezdinde yapılmakta olan müzakereler çerçevesinde bölgeden ayrıldı” şeklinde çıkan haberlerin asılsız olduğuna inanmak istiyoruz.

Çünkü NATO ve Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin tespiti konusunda ilgili ve yetkili taraf değildir. Münhasır Ekonomik Bölge,1913 yılında imzalanan Londra Anlaşması’nın 4 ve 5. Maddesi, Lozan Antlaşması’nın 12. maddesi ve daha sonra 1982 yılında imzalanan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 76 ve 121. maddesine göre belirlenmektedir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkelerin hepsinin bu uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan meşru hakları mevcuttur. Burada yalnızca Yunanistan ve GKRY’nin Avrupa Birliği, Fransa veya ABD’yi arkalarına alarak tek başlarına hareketle belirledikleri ve uluslararası hiçbir geçerliliği olmayan MEB çalışmaları ve hiçbir geçerliliği söz konusu değildir.

Bu amaçla Yunanistan’ın öncülüğünde Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’na danışmanlık yapan Prof.Dr. Juan Luis Suarez de Vivero’ya çizdirilen Sevilla Haritasının gerçekle bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Ne yazık ki, Akdeniz’de yaklaşık 1.700 km ile en uzun karasularına sahip olan Türkiye, söz konusu Sevilla haritası ile 41.000 kilometre karelik dar bir alana sıkıştırılmaya çalışılmaktadır.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Yeniden Refah Partisi olarak şunu da ifade etmek isteriz ki; Doğu Akdeniz’de verilebilecek her hangi bir tavizin yeni tavizler doğuracağı muhakkaktır. Ne yazık ki Türkiye, geçmişte bu ve benzeri örneklerle her zaman karşı karşıya kalmıştır.

Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan tüm Müslüman ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi ve MEB konusunda kapsamlı zirve düzenlemesi artık kaçınılmazdır. Ne yazık ki Yunanistan ve İsrail, Türkiye’nin Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerle olan sorunlarını fırsata çevirerek, “düşmanımın düşmanı, dostumdur” yaklaşımıyla söz konusu Müslüman ülkelerle MEB konusunda işbirliğine gitmektedirler.

Doğan BEKİN Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER