VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 18 June 2020 08:09:58

0 Yorum

Kez Okundu.

Mursi’nin Vefatının 1.yılı

Firavunların zulmüne boyun eğmeyen bir başbakan 

 Muhammed Mursi 

Muhammed Mursi, 20 Ağustos 1951 tarihinde Mısır’ın başkenti Kahire’nin kuzeyindeki El Advah köyünde dünyaya geldi. Kahire Üniversitesi’nde mühendislik öğrenimi gördü ve aynı üniversiteden master derecesi aldı.

Doktora çalışmalarını ise ABD’nin Southern California Üniversitesi’nde (USC) tamamladı. 1982-85 yıllarıında ABD’nin Northridge California State Üniversitesi’nde (CSUN) doçent sıfatıyla öğretim üyeliği yaptı.

1985’te ülkesine geri dönen Mursi, Zagazig Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı makamına getirildi. Burada profesörlük ünvanını kazandı ve 2010’a kadar görevini sürdürdü. Müslüman Kardeşler, Mursi’yi ilk kez 2000 yılındaki parlamento seçimlerinde aday gösterdi. İhvan’ın bağımsız adaylar göstermek suretiyle girebildiği bu yarışta milletvekili seçilen Mursi, 2005’te yapılan bir sonraki parlamento seçimlerinde ise koltuğunu korumayı başaramadı.

Hapis yıldırmadı İhvan kökenli isimler bu dönemde parlamentodaki koltukların beşte birine sahipti. Fakat reformist yargıçları desteklediği gerekçesiyle tutuklanan Mursi, yedi ay boyunca hapis yattı. 2010 seçimlerinde Mursi, Mısır’ın en güçlü İslamcı hareketi olan Müslüman Kardeşler’in sözcüsü ve yönetim kurulu üyesi oldu.

Mursi, 28 Ocak 2011 sabahı, Müslüman Kardeşler’in Mübarek karşıtı gösterilere katılacağını açıklamasının ardından tekrar hapse girdi.

Mursi ile birlikte diğer Müslüman Kardeşler liderleri de tutuklandı. Birkaç gün hapiste kalan Mursi ve arkadaşları, ülke genelinde kitlesel firarların gerçekleşmesi sırasında hapisten çıktılar. Müslüman Kardeşler’in kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi, Kasım 2011’de başlayıp Ocak 2012’de sona eren üç turlu parlamento seçimlerinden birinci parti olarak çıktı.

Bu zaferin ardından İhvan, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmayacağını açıkladı. Ancak hareket, parlamentodaki bloklarının parti programını uygulama yetkisine sahip olmadığını öğrenince fikir değiştirdi.

İhvan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine dahil olmadığını açıkladığı sırada bağımsız olarak adaylığını ilan eden Müslüman Kardeşler üyesi Abdulmunim Ebulfutuh partiden ihraç edilmişti. 23-24 Mayıs 2012’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda en çok oyu alan iki aday arasına Ebulfutuh giremedi. Seçim Komisyonu, ilk turda Muhammed Mursi’nin 5 milyon 764 bin 952, devrik lider Mübarek’in son başbakanı olarak görev yapmış rakibi Ahmed Şefik’in ise 5 milyon 505 bin 327 kişinin oyunu kazandığını açıkladı.

Bu sonuçlara göre Mursi ve Şefik, Mısır’ın Mübarek sonrası döneminin ilk cumhurbaşkanı olmak üzere ikinci turda yarışma hakkı elde ettiler. Ayrılık iddialarını reddetti Mursi, Müslüman Kardeşler’in destekçileri arasında popüler bir isim olan Ebulfutuh karşısındaki adaylığının, hareket içinde ayrılık yarattığı yönündeki iddialarını sürekli reddetti. İslamcı programı olan tek aday olarak takdim edilen Mursi’nin, böylelikle Selefileri destekleyen dindar kitlelerin desteğini konsolide etmesine çalışıldı.

Mursi’nin programı; yasama yürütme ve yargının birbirinden ayrılması ve bu erklerin tam bağımsızlığının sağlanması, devlet kurumlarının yetkilerinin düzenlenmesi, yolsuzluk ve işsizlikle mücadele, beş yıl içinde Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yıllık yüzde 6,5 ila yüzde 7 arasında artırılması, banka reformu, Kıpti Hristiyanlar için eşit vatandaşlık haklarının sağlanması, sivil toplumun desteklenmesi, kadınların siyasete, sosyal hayata ve kalkınmaya katkılarının artırılması, medyanın geliştirilmesi gibi maddeleri içeriyordu.

Mısır’ın ilk sivil cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 16-17 Haziran 2012’de yapılan ikinci turunun öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler, ülkenin geleceğine yönelik belirsiz ve karamsar bir havanın doğmasına yol açtı.

14 Haziran 2012’de Anayasa Mahkemesi, Ocak 2012’de yapılan genel seçimlerde anayasanın ihlâl edildiğine hükmetmek suretiyle parlamentonun alt kanadı olan Halk Meclisi’nin üçte birlik kısmının üyeliklerini feshetti. Mahkeme ayrıca Ahmed Şefik’in cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışmasının meşru olduğuna hükmetti. Mübarek’in devrilmesinin ardından ülkede fiilen yönetime gelen Mareşal Hüseyin Tantavi liderliğindeki Yüksek Askeri Konsey (YAK), 17 Haziran 2012 akşamı ‘anayasal düzenleme’ başlığı altında bir kararname yayımladı. Hükümet ve cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlayarak YAK’ın sivil yönetim üzerindeki kontrolünü tahkim eden bu kararname ve seçim sonuçlarının açıklanmasının gecikmesine tepki gösteren halk, bir kez daha sokaklara dökülerek protesto gösterileri düzenledi.

Yüzde 51,73 oy aldı Seçim Komisyonu’nun 24 Haziran 2012’de resmi sonuçları ilan ederek Mursi’nin cumhurbaşkanlığı yarışını kazandığını açıklaması, ülkedeki ağır havanın belli ölçüde dağılmasını sağladı. Resmi sonuçlara göre Mursi, oyların yüzde 51,73’ünü alarak Mısır’ın demokratik yollarla iktidara gelen ilk sivil cumhurbaşkanı olurken, Şefik’in oy oranı yüzde 48,27 oranında kaldı. Mursi için 13 milyon 230 bin 131, Şefik lehine ise 12 milyon 347 bin 380 seçmen oy kullandı.

Sonuçların açıklanmasının ardından Tahrir Meydanı’nı dolduran Müslüman Kardeşler taraftarları, Mursi’nin zaferini coşkuyla kutladılar. Zafer konuşmasında Mısır’ın demokratikleşmesi için mücadele edeceğini vurgulayan Mursi, tüm ülkeye ‘ulusal birlik’ çağrısında bulundu. 30 Haziran 2013’te makamına oturan Mursi, iktidarda kaldığı süre boyunca çeşitli meydan okumalarla yüz yüze kaldı. Bazı İslamcı gruplar ile laik devlet taraftarı liberal-sol kesimler arasındaki gerginlik, zaman zaman sokağa taştı ve çatışmaya dönüştü. Mısır Cumhurbaşkanı, devrim sonrası geçiş döneminde ülkeyi yöneten YAK’ın başkanlığını yapan Tantavi’nin Ağustos 2012’de emekli olmasına karar verdi. Mursi’nin 22 Kasım 2012’de devlet kurumlarının denetimini aşacak bir şekilde yetkilerini genişletmeye çalışmasıyla ülkede zaten var olan kutuplaşma daha da yoğunlaştı.

Mursi, yetkilerini arttırmaya yönelik girişimini tepkiler nedeniyle geri çekti. Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi mahkeme salonunda hayatını kaybetti. Mısır’da 30 yıllık Mubarek rejiminin ardından yapılan ilk şeffaf ve demokratik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Müslüman kardeşlerin Cumhurbaşkanı adayı Muhammed Mursi, oyunu kullanmıştı.

Referandum süreci Ülkede, yeni anayasa taslağını yazmakla görevli Kurucu Meclis’in çalışmalarını 1 Aralık 2012’de tamamlamasının ardından Mursi, taslağın referanduma götürüleceğini duyurdu. Sürecin 15 ve 22 Aralık 2012 tarihlerinde iki aşamalı olarak gerçekleştirilmesine karar verildi. Taslak anayasaya karşı çıkan lâiklik taraftarı liberal-sol kesimler ve Hristiyan gruplar ile Mursi’nin ve yeni metnin destekçisi İslamcı kitleler, referandum öncesi ve süreç boyunca yoğun olarak karşılıklı gösteriler düzenledi. Müslüman Kardeşler’den yapılan açıklamaya göre, anayasa taslağı, referandumun ilk ayağında yaklaşık yüzde 57, ikinci ayağında ise yaklaşık yüzde 64 oranında ‘Evet’ oyu aldı. İslamcı gruplar, taslağın son derece ilerici olduğunu ve ülkenin demokratikleşebilmesi için metnin zaman kaybedilmeden yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtiyorlardı. Liberal-sol muhalefet ise metnin, devrim öncesine göre büyük kazanımlar sağladığını kabul etse de aynı zamanda İslamcıların amaçlarına hizmet eden bölümler barındırdığını iddia ediyorlardı.

Mursi’ye karşı darbe 2013 başında gençler tarafından Nisan 2013’te oluşturulan Temerrüd (İsyan) hareketi, Mübarek’i deviren gösterilere ev sahipliği yapan Tahrir Meydanı’nı yeniden hareketlendirme stratejisini hayata geçirdiler. Mursi’yi ülkeyi iyi yönetememekle suçlayan kesimler yavaş yavaş seslerini yükseltmeye başladılar. 30 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen kitlesel protestolar sonrası Mısır ordusu gelişmelere müdahale etme kararı aldı. 1 Temmuz 2013 günü ordu tarafından yapılan açıklamada, ülkedeki siyasi krizi çözmesi için Mursi’ye 48 saatlik süre verildi. Mursi’nin göstericilerin talep ettiği şekilde istifa etmeye yanaşmaması üzerine Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi, 3 Temmuz 2013 akşamı muhalefet temsilcileriyle beraber kameralar karşısına geçti ve Cumhurbaşkanı’nın artık görevde olmadığını ilan etti. Sisi, 2012 yazında bizzat Mursi tarafından atanmıştı.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Geçiş dönemi için Mursi’nin yerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur getirildi. Ordu, aralarında Al Jazeera’nin Mısır’da yayın yapan kanalının da bulunduğu bazı özel TV kanallarının yayın yapmasını engelledi. Mursi ve haklarında tutuklama kararı çıkartılan birçok üst düzey İhvan üyesi bilinmeyen bir yere götürüldü. Tahrir Meydanı’nın dolduran Mursi karşıtlarının Mısır’ın demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk yöneticisinin askeri darbeyle devrilmesini coşkuyla kutlamaları, 3 Temmuz’un en dramatik görüntüsü olarak tarihe geçti.

MURSİ GERİ ADIM ATMADI

İstifa etmeyeceğini açıklayan Mısır Cumhurbaşkanı ordudan da ültimatomunu geri çekmesini istedi ancak askerden ‘Halk için ölüme hazırız’ yanıtı geldi. Geç saatte televizyonda Mısırlılar’a hitap eden Mursi, ne içerden ne de dışarıdan baskıya boyun eğmeyeceğini bildirdi. Mursi, Mısır tarihindeki ilk demokratik seçimlerde işbaşına gelmiş meşru bir lider olduğunu ve halkın verdiği bu sorumluluğu hayatı pahasına taşımaya devam edeceğini kaydetti. Muhaliflerin istifa ve erken seçim talebini geri çeviren Mursi, anayasal meşruiyetin bir alternatifi olmadığını vurgulayarak ordunun muhtırasını reddetti. Eski rejimin yozlaşmış kalıntıları ile halen mücadele ettiklerini ifade eden Mısır Cumhurbaşkanı, halkını askere, polise ve birbirlerine saldırmamaları yönünde uyardı. Muhammed Mursi, sorunların çözümü için diyalog kapısının açık olduğu sözleri ile konuşmasına son verdi.

Ordu Facebook’tan açıklama yaptı Mursi, ordunun müdahale sinyaline ilişkin ‘geri adım atmayacağını’ yinelemesinin ve kendisinin ‘meşruiyetin muhafızı’ olduğunu söylemesinin ardından Mısır Genelkurmay Başkanı General Abdulfettah Sisi, bir açıklama yaptı. Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin resmi Facebook sayfasından açıklamalarda bulunan Sisi, ‘Son saatler’ başlıklı yazısında, “Tanrıya yemin ederiz ki Mısır ve onun halkını teröristlere, radikallere ve ahmaklara karşı savunmak için kanımızı dahi kurban ederiz” denildi.

Gösteriler büyüyerek devam etti Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ordunun muhtırasına ve muhalefet hareketinin istifa çağrılarına meydan okuduğu konuşması ülkedeki gerilimi dindirmedi. Mısır’da Mursi yandaşları ve laik muhalefetin düzenlediği gösteriler gece boyunca da devam etti.

Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda toplanan muhalefet Mursi’ye istifa çağrısı yapıyor. Başkentin bir başka semtinde toplanan İslamcılar ise Cumhurbaşkanı Mursi’ye destek vermeye başlamıştı. Artık gösteriler sırasında yaşanan çatışmalardan ölüm haberleri gelmeye başlamıştı. Obama çağrı yapmıştı Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Muhammet Mursi’yi telefonla aramış ve muhalefet eylemcilerinin çağrılarına kulak asması önerisinde bulunmuştu. Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki de krize barışçı, siyasi çözüm çağrısında bulunmuştu.

MURSİ VE 400 İHVAN YÖNETİCİSİ TUTUKLANDI

Savunma Bakanı Abdulfettah Sisi öncülüğündeki cuntanın yönetime el koymasının ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın önde gelen isimlerinden işadamı Hayrat Şatır gözaltına alındı. Mursi ve beraberindekilerden uzun süre haber alınamaması ülkede zaten yüksek olan tansiyonu iyice artırdı ve çatışmalardaki ölü sayısı yüzlerce kişiye ulaştı. Kasım ayı başlarında Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin darbe ile devrilmesinin ardından gözaltındaki ilk görüntüleri yayınlandı. 3 Temmuz 2013’teki darbenin ardından tutuklanan Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, 25 Ocak 2011 ayaklanması sırasındaki olaylarda “Vadi’n Natrun Hapishanesi’nden kaçmak” ve “Baskın düzenlenmesine yardımcı olarak tutukluların kaçmasını sağlamak” ile suçlanmıştı. Yeni suçlamalar Mursi hakkında, Hamas ve Lübnan Hizbullahı’yla “suç amaçlı işbirliği yapmak” suçlamasıyla 18 Aralık’ta yeni bir dava açılmı ve Mursi, aralarında İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’nin de bulunduğu 35 kişi ile ceza mahkemesine sevk edilmişti.

HAZİRAN 2015: MURSİ’YE İDAM KARARI

Mısır mahkemesi, idam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen demokratik bir seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi ve 121 İhvan yöneticisi hakkındaki kesin kararını açıkladı.

Hakkında iki idam kararı bulunan Mursi için mahkeme, ‘casusluk davasında’ verilen idam kararını ömür boyu hapis cezasına çevirirken, ‘hapishaneler baskını’ davasındaki idam kararını onadı. Arka arkaya idam cezaları ve müebbet hapis cezaları aldı 2017 Eylül ayında Mısır’da Yargıtay’ın, “Katar adına casusluk davası”nda Mısır’ın darbeyle görevinden alınan cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilmiş olan 40 yıl hapis cezasını müebbet hapse (25 yıl) çevirerek onamıştı.

Yargı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, bugün görülen davada Yargıtay, Mursi’nin cezasını hafifleterek müebbet hapse çevirirken, aynı davada yargılanan üç sanık hakkındaki idam kararını da onadı.

75 KİŞİ DAHA İDAMA MAHKUM EDİLDİ

Takvimler bir yıl sonrasını yani 8 Eylül 2018’i gösterirken 2013 yılında askeri darbenin ardından Rabia Meydanı’nda düzenlenen oturma eylemi nedeniyle 700 kişinin yargılandığı davada 75 kişi hakkında idam cezası verildi.

Diğer 600’den fazla kişi ise farklı hapis cezalarına çarptırıldı. Son olarak 9 kişi daha idam edildi Mısır Yargıtayı, 2015 yılında Başsavcı Hişam Berekat’a düzenlenen suikast davasında yargılanan 9 sanık hakkında verilen idam cezalarını Kasım 2018’de onaylamıştı. Sanıklar ise duruşma sırasında kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, ifadelerinin işkenceyle alındığını belirtmişti. 20 Şubat 2019 tarihinde başsavcıya suikast davasında yargılanan 9 genç Kahire İstinaf Cezaevi‘nde asılarak idam edildi.

VE MURSİ SON DURUŞMADA HAYATINI KAYBETTİ

17 Haziran 2019 günü 2013/56458 nolu davanın duruşması sırasında mahkeme salonunda geçirdiği baygınlığın ardından yaşamını yitirdi. Mısır Başsavcısı Nebil Sadık, Mursi’nin davanın duruşması esnasında vefat ettiğine ilişkin bilgi aldıklarını aktardı. Mahkeme sırasında diğer sanıkların savunmalarının bitiminde Mursi’nin konuşmak için izin istediği ve kendisine izin verildiğini aktaran Sadık, Mursi’nin 5 dakikalık konuşmasının ardından duruşmanın sona erdiğini ifade etti. Açıklamada, diğer sanıklarla mahkeme salonundaki sanık kafesinde bulunduğu sırada bayılarak yere düşen Mursi’nin derhal hastaneye kaldırıldığı ve vefat ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi. Başsavcı Sadık, hazırlanan ilk tıbbi raporda, “Muhammed Mursi’nin soluk alıp vermediği anlaşıldı. Tansiyon ve nabız alınamadı. Göz bebekleri geniş, ışığa ve dış etkilere duyarsızdı.

Hastaneye yerel saatle 16.50’de ölü olarak geldi. Ölenin vücudunda yakın zamanda meydana gelen herhangi bir yaralanma olmadığı görüldü.” ifadelerinin yer aldığını belirtti. Sadık, savcılık üyelerinden bir ekibe, Mursi’nin naaşının incelenmesi ve salondaki kameraların saklı tutulması yönünde talimat verdi. Tüm dünyada son dakika haberi olarak geçen bu gelişme sonrası başta Türkiye olmak üzere çok sayıda Müslüman ülke, İhvan Hareketi üyelerinin darbe sonrası haksız yere tutuklandıkları ve sağlıksız şartlarda yargılandıkları için darbeci Sisi yönetimine kınama mesajı yolladı.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER