VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 25 April 2023 20:50:44

0 Yorum

Kez Okundu.

İslam’da Emekçi İşveren

İSLÂM’DA EMEKÇİ ve İŞVEREN

H24/ Makale / Mehmet Ali BİÇER 

Emekçi, patron ve tüketicinin bütün haklarını, ancak sınıfsız toplumu hedefleyen “İslam Sistemi” sağlar. Evimizde hizmetli veya usta çalıştırdığımız olmuştur. Alınteri ise kutsaldır. Allah (C.C.) Kul hakkını affetmez. Ahiret Günü Sırat Köprüsü’nde, yedinci soru kul hakkı ile ilgilidir. Üzerinde kul hakkı olanlar, İki Dünya’da da iflas ederler. Emekçi ve işveren aralarında yaptıkları sözleşmeye sadık kalmalıdırlar. Holding Sahibi İşverenler; Muhasebeci, Avukat ve Mali Danışman edinirken, her nedense işyerinde “Din Bilgini” bulundurmazlar.

İŞVEREN, KUL HAKKINI GÖZETMELİDİR

Mimar Sinan; Edirne Selimiye Cami inşaatında çalışan işçiler arasında kul hakkına riayet ederek, çekiç sayısına göre farklı ücret öderdi. (Eşel Mobil Sistemi) İşçiler de aynı duyarlılığı gösterir ve dürüst davranırlardı. Bir gün öğlen tatili uykusunda ihtilam olmuş bir işçinin sırtındaki yükü boşaltmadan getirip götürdüğünü gören Mimar Sinan, durumu öğrenince de hemen Cami inşaatını durdurmuş ve Caminin yanına hamam yaptırmıştır.

İSLÂM, EMEĞE DEĞER VERİR

Örnek Modelimiz, Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.) Anlatıyor; "Geçmiş kavimlerden üç kişi bir yere gitmekte iken, yolda fırtınaya yakalanarak bir mağaraya sığınırlar. Fırtınanın getirdiği büyük bir kaya parçası mağaranın ağzını kapattığı için, içeride mahsur kalırlar. Kendi aralarında konuşarak, Allah katında, en değerli olması muhtemel amellerini öne sürüp, kurtuluş için dua etmeye karar verirler. İlk ikisinin duasıyla kaya biraz aralanır. Bir işveren olan üçüncüsü ise şöyle dua eder: Ey Rabbim, ben birtakım işçiler çalıştırdım. Ücretlerini ödedim. Ancak işçilerden birisi ücretini almadan gitti. Onun hakkını ticaretle işletip arttırdım. Bir çok malı oldu. Bir süre sonra gelerek ücretini istedi. Ben, gördüğün şu deve, sığır, koyun ve hizmetçiler senin ücretinden meydana geldi, dedim. Benimle alay etme, diye cevap verdi. Seninle alay etmiyorum, dedim. Bunun üzerine bütün malını alıp gitti, hiç bir şey bırakmadı. Ey Rabbim; Bunu senin rızanı kazanabilmek için yapmışsam, bizi bu mağaradan kurtar." Bu duanın arkasından mağaranın ağzını kapatan taş yuvarlanır ve oradan kurtulurlar.

HARAMZADENİN BAHÇESİ OLMAZ

Kur’an’ı Kerim, Kalem Suresi 17. ve 18.Ayet’i Kerime’de “Bahçe Kıssası” ile Allah (C.C.) emekçinin lehine işverenin tavır sergilemesini tavsiye etmiştir. Eski kavimlerin yaşadığı kıssalar hikâye veya masal niteliğinde olmayıp ibret almak, ders çıkarmak ve hayata uyarlamak içindir. Ahireti tercih edenlerin, Allah’ın sınavından geçenlerin “Emeği Sömürme” konusunda kalbleri daha çok ürpermelidir. Müslüman emekçi ve işvereni modernleşmenin cazibesi, batılılaşma kompleksi, güzel ahlâk ve maneviyattan uzaklaştırmamalıdır. Atalarımız, “Haramın Binası Olmaz” demiştir.

EMEKÇİNİN HAKKINI İSLÂM VERİR

Medine İslâm Devlet Başkanı Hazreti Ömer’ül Faruk (R.A.)’ın huzuruna, işçisinin hırsızlık yaptığını ve şikâyetçi olduğunu, cezalandırılması gerektiğini söyleyen bir patron gelir. İşçinin düşük ücretle çalıştırıldığını öğrenen Halife; “Bir daha işçinin hakkını vermezsen seni cezalandırırım.” Diyerek çalıştırdığı emekçilere insanca yaşama hakkı sağlamayan işvereni suçlamış ve öğüt vererek huzurundan uzaklaştırmıştır. Unutmayalım; Söylemler eyleme, aksiyona, pratiğe dönüşürse bir anlam ifade eder. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz. Güzel niyetten, güzel işler çıkar.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

İSLÂM DENGEYİ SAĞLAR

İslâm Hukukuna Göre; Emekçi ve işveren Allah’ın rızasını gözetir. İslâm Kardeşi olduklarının farkındadırlar. Kul Hakkı yemekten sakınırlar ve Allah’tan da korkarlar. Zalimlerden olmak istemezler. Emanete hıyanetlik yapmazlar. Sürekli Ahiret Hayatını dimağlarında tutarlar. Bu anlayış, işçi ve işveren arasında dengeyi sağladığından huzur ve mutluluk kaynağına dönüşür. İslâm’da protokol kurallarına yer verilmez, müminler bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Davranışlara dönüşmeyen iman hakikâtleri ise buzun üzerine yazılmış bir yazı gibidir.

İŞÇİ ve İŞVEREN BİRLİKTELİĞİ

İşçi insandır, onuru zedelenmez ve aşağılanmaz. Emekçiye, gücünü aşan iş yüklemek zulümdür. Allah (C.C.) zalimleri asla sevmez. Bir işçi, işyerinde farz ibadetlerini yerine getirme hakkına sahiptir. Osmanlı Devleti’nde hizmetçilerin yapmış olduğu zararları ödeyen vakıflar kurulmuştur. İşveren de korunmaya alınmış, işyerinde kullanılan araç ve gereçler işçiye emanet edilmiştir. İslam Dini; İşçi ve işvereni aynı sofrada yemek yemeğe teşvik etmiştir.

İŞÇİ ÜCRETİNİN MİKTARI

Emekçinin Ücret Belirlenmesinde; İnsan onuruna yakışan hayat tarzı esas alınır. İşveren ücret dışında yeme, içme, iş elbisesi gibi sosyal yardımları vermek zorunda değildir. Ancak; Bu yardımlar sözleşmede yer alırsa ödenir veya geleneklere uymak usüldendir. Ücret Ödemesinde; Adalet duygusu, piyasa şartları, emek ve hizmetin karşılığı aranmalıdır. İnsan; Canlılar arasında en şerefli olanıdır. Faizci, liberal-kapitalist, “Ücretli Köle Düzeni” zihniyetinin belirlediği ücretler, Allah’a ve Ahiret Günü’ne inanan işvereni hiç bağlamaz. İnançlı ve şuurlu bir İşveren kendisi için beğendiğini, emekçi için de beğenir. Şeytan ve işbirlikçilerinin vesvesesine asla aldırış etmemelidir.

VİCDANI KÖR EDEN HIRS

Halk Arasında Şöyle Bir Fıkra Anlatılır; Yapacağı işin karşılığı ücret istemeyen ve boğaz tokluğuna çalışabileceğini söyleyen bir emekçi, işverene müracaat eder. İşveren de Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutarsan bugün hemen işe başlayabilirsin der. Bu fıkra ile istismarcı kapitalist işverenin, vicdanları sızlatan bu ihtirası acı bir dil ile ifade edilmiştir. Şuurlu bir Müminin inancı gereği olarak, işyerinde çalıştırdığı bir emekçiye Hadis’i Şerif gereği, kendi yediğinden yedirir ve kendi giydiğinden giydirir. Ancak, dünyevileşmiş (seküler) insanlara bunları anlatmak çok zordur.

 

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER