Gelibolu'da 1999 da Deprem şehitleri mevlid-i şerif ile yad olundu

Mevlamız bu sene de kurbanımızı Gelibolu'da kesmemizi müyesser eyledi. Hamd olsun. Yeni Marmara'nın yazısını ise içinde bulunduğum şartlar mümkün kılmadı. Gazeteden, sesin gelmiyor diyene müşkülümü arz ettim ve İstanbul avdetimde hemen göndereceğimi vaat ettim. Cumartesi günü Sofucu Camii’nde mevlid-i şerife gideceğiz diyen oğlum Kağan bir hatırlatmada bulundu. Eğitimci Denizci Emekli Başgedikli Hüseyin Akalın Ağabey ile Öğretmen Müsebbihe Akalın’ın biricik oğulları 'Okan Beyin, Gölcük”te 1999 depreminde şehit oluşunun 20. sene-i devriyesi” dedi.

Öğle namazını bahse konu camide eda ettikten sonra bütün şehitlerimizi der hatır eyleyen, başta emekli İmam Ahmet Bey, kıymetli kardeşimiz Murat Hoca ve zarif bir beyefendi olan cami imamı kardeşimiz bir Kur'an ziyafeti ve Mevlid-i şeriften de bazı bahirleri tilavet eylediler. Mevlid-i şerifin o mükemmel manai münifiyle iki cihan serverini en güzel şekilde anlatan nazmı ile Süleyman Çelebi'yi dinleyenleri bir daha hayran ettirdiler. Saat 16.00 civarında biten mevlütten sonra Akalın ailesinin ikramı olan tavuklu pilav ve güzel ayranıyla çok makbule geçti. Ahmet Hoca Evirgen ile birlikte olarak Gelibolu da 'Alaaddin Kalfa' adıyla anılan kabristana gittik. Okan Bey evladımızın, Gelibolu'nun değerli delikanlılarından Hasan Akyel namı diğer Boşnak Hasan merhumun kabirlerini ziyaret ettik. Nurlar içinde yatsınlar. Bu arada Ahmet Hoca Evirgen Bey Alaaddin Kalfanın vefatında, onun cenaze namazını kıldıracak zatın ikindi namazının sünnetini dahi ih mal etmemiş bir zatın kıldırması vasiyeti söz konusu olmuş. Ne var ki hazirun arasında bu evsafa malik kimse olmadığı görülmüş. Hal böyle olunca da Ahmet Hocamız diyor ki : 'Ol rivayet Alaaddin Kalfa kendi cenaze namazını, bizzat kendisi kıldırmış! Ancak nasıl olmuş bunu bilemem’ diye sözünü bitirdi.

Fakir de Bayezit Camii'nin açılışı esnasında Sultan Fatihin oğlu 2. Bayezid-i Veli de açılış imamlığını yapacak şahısın da, ikindinin sünnetini dahi terk etmemiş birisinin yapmasını istemiş. Burada da bu evsafta biri ortaya çıkmayınca, Padişah Bayezid-i Veli önce şükredip bilahare kendisinin ikindinin sünnetini hiç bırakmadığını beyan ederek, iftitah tekbirini alıp, Bayezid Camiinin ilk namazını kıldırdığını hatırladım. Bu yazımızı aşağıya aldığımız ara başlıkla son verelim.

1999 17 AĞUSTOS'TA NE OLMUŞTU?

20 yıl önce, 17 Ağustos 1999 sabah 03:02'de merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan Marmara Depremi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedilen deprem sonrası resmi raporlara göre 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı ve 505 kişi de sakat kaldı. Büyük can ve mal kaybına neden olan depremde 285 bin 211 ev ile 42 bin 902 iş yeri büyük hasar gördü. Türkiye tarihini derinden etkileyen Marmara Depreminde hayatını kaybedenler için her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor.

Resmi kayıtlara göre Kocaeli’nde 9 bin 477, Sakarya’da 3 bin 891, Yalova’da 2 bin 504, İstanbul’da 981, Bolu’da 270, Bursa’da 268, Eskişehir’de 86 ve Zonguldak il sınırı içinde de 3 kişi olmak üzere toplam 17 bin 480 kişinin can verdiği büyük felakette yüz binin üzerinde insan da evsiz kalmış, yaklaşık 24 bin kişi yaralanırken, birçok kişi de sakat kalmıştı.

Sadece Kocaeli bölgesinde 17 bin civarında bina depremin ilk dalgasında çökerken, 91 bin konut orta hasar, 102 bin 822 konut az hasar gördü. 14 bin 133 iş yeri hasar gördü. Depremin ardından bölgede yaklaşık 45 bin prefabrik konut yaptırıldı. 150 binin üzerinde vatandaş kalıcı konutlar yapılana kadar prefabrik ve çadırlarda barındı.

Günümüzün son altı ayı ise çok nadir olan vukuatın sıklıkla yaşandığı havale geçiş gözlemlenmekte, Mevlamız mülkünün sahibidir o ne eylerse güzel eyler.

Fiemanillah

• 1999-deprem
• gelibolu