Gazze Savaşı Ekolü

H24/ Makale Recai Yurdan 

Yedinci ayına yaklaÅŸmakta olan Gazze Savaşı (Aksa Tufanı)’nın kritik bir merhaleye geçtiÄŸi her kesin malumu. Savaşın baÅŸladığı zamanlarda ben de çoÄŸu insan gibi “Ya bu savaÅŸ uzarsa ne olacak?” diye sorup endiÅŸeleniyordum.

GeldiÄŸimiz noktada direniÅŸin uzun soluklu bir savaÅŸa hazırlık yapmış olduÄŸunu anlamamız bu kaygıyı bir nebze de olsa düÅŸürdü.

Fakat burada üzerinde durulması gereken nokta bu savaşın nasıl oldu da bu kadar uzamasına raÄŸmen direniÅŸin kırılmamış olmasıdır. Hatta dimdik ayakta durabilme gücünü korumasıdır. Elbette her ÅŸeyin güllük gülistanlık geçmediÄŸini ve ağır ama çok ağır bedellerin ödendiÄŸinin farkındayım. Fakat tüm kurtuluÅŸ savaÅŸlarının büyük bedeller gerektireceÄŸini hatıra getirerek direniÅŸin gücünün kırılmaması bakımından bu savaşın mucizeviliÄŸine dikkat çekmek istiyorum. Gazze savaşı bir mucizedir ve tarih boyunca -evet tarih boyunca- yaÅŸanan diÄŸer savaÅŸlardan ayırt edici bir karektere sahiptir. BaÅŸlı başına üzerine tefekkür edilmesi, tezler makaleler yazılması gereken bir ekoldür. Ne demek istediÄŸimi açacağım.

GAZZE SAVAÅžI OKULU

Ä°lerde savaÅŸ teorisyenleri ve askeri uzmanlar Gazze savaşını ya da diÄŸer adıyla Aksa Tufanı’nı ele alırken onu diÄŸer savaÅŸlardan ayrı deÄŸerlendirecek. Çünkü baÅŸta da deÄŸindiÄŸimiz gibi bu savaÅŸ kendine has bir savaÅŸtır ve bu yönüyle bir ekol/okul oluÅŸturdu. Tabii bunu direniÅŸin savaşı kazanması varsayımı üzerinden söylüyorum. Askeri okullarda düzensiz savaÅŸla ilgili yirminci yüzyıldan kalma üç teorisyenin nazariyeleri okutulur:

1. Stone.

2. T. E Lawrance

3. David Galula Ä°simlerini sıraladığımız bu teorisyenlerin kimisi, öÄŸretilerini devrimci tarafları kimisi de sömürgeci tarafları bilgilendirmek amacıyla ortaya koymuÅŸlardır. Nihayetinde her üç teorisyen de iÅŸgalci ya da sömürgecilere karşı bir savaşın kazanılması için ÅŸu dört ÅŸartı sürerler:

1. GeniÅŸ bir coÄŸrafya. ÖzgürleÅŸme savaÅŸları manevra yapabilecek geniÅŸ bir alana ihtiyaç duyar.

2. Engebeli ve karmaşık bir topografyaya ihtiyaç duyar. (ÖrneÄŸin: Yüksek daÄŸlar, derin vadiler, geniÅŸ ormanlar.)

3. ÖzgürleÅŸme savaşı yürüten tarafın denize kıyısı olmaması onun için bir avantajdır. Yani denizle kıyısı yoksa bu düzensiz savaÅŸ yürüten gerillaların lehinedir. Çünkü denizden kaçma imkanı yoktur.

4. Destek veren ya da destek vermese de güçlü ve heybetli bir komÅŸu. ÖzgürleÅŸme savaşı veren tarafın güçlü ve heybetli bir komÅŸuya sahip olması her zaman direniÅŸçi tarafın lehinedir.

Åžimdi geleneksel savaÅŸlardan çıkarılan bu teorileri gelin hep birlikte Gavazze savaşına uygulayalım. Ve bunun saÄŸlamasını Cezayir ve Vietnam özgürlük savaÅŸları üzerinden kıyasla yapalım.

BildiÄŸiniz üzere Gazze birinci ÅŸartı saÄŸlamıyor. Cezayir ve Vietnam özgürlük savaÅŸlarını verdiklerinde geniÅŸ coÄŸrafyaları onlara avantaj saÄŸlarken Gazze dar bir alanda mahpus bir konumdadır. Yani birinci ÅŸart tutmadı.

Gazze yeryüzü ÅŸekilleri bakımından gayet sade ve düzlük bir konuma sahiptir. Ne Fransızlara karşı savaÅŸan Cezayirli savaÅŸçıların saklanabileceÄŸi yüksek daÄŸlara ve manevra yapabilecekleri geniÅŸ çöllere sahiptir. Ne de ABD’ye karşı savaÅŸan Vietnamlı gerillaların kaçabileceÄŸi derin vadilere sahiptir.

Üçüncü ÅŸarta baktığımızda Gazze bunu da saÄŸlamıyor. BilindiÄŸi üzere Gazze’nin sınırlarının yarısı denizdir. Geri kalan kara sınırlarının yüzde doksanı da Siyonist rejimledir.

Dördüncüsüne gelirsek ne yazıkki Gazze bundan da yoksundur. Çünkü komÅŸuları olan Ürdün ve Mısır Gazze’ye destek vermek ÅŸöyle dursun Siyonizm karşısında ne bir heybetleri vardır ne de bir caydırıcılıkları. Onların bu pasif duruÅŸları evvela kendilerine zarar vermekte, çünkü bu iki ülke pasif kalarak kendini hem coÄŸrafyadan hem de tarihten yalıtmış oldu. Oysa Vietnamlı gerillalar Çin’e kaçabiliyorlardı. Hatta Çin’den destek de alıyorlardı. Sıkıştıklarında Çin topraklarına kaçan Vietnamlı gerillalara saldırmayı ise Çin bunu kendi toprağına bir saldırı olarak kabul edeceÄŸi için Amerika buna yeltenme cüreti göstermiyordu.

Ä°ÅŸte sıraladığımız tüm bu kuralları paramparça eden Aksa Tufanı, askeri bir mucize mucize olmasının yanı sıra benzerlerinden farklı ve aykırı bir zemin taşıması bakımından yeni bir savaÅŸ okulu olarak adlandırılmayı hakketmektedir. Askeri akademiler ilerde “Gelin Gazze Savaşını müfredata alalım, çünkü bilinen savaÅŸ ekollerinin hiçbirine uymuyor” diyeceklerdir. Geriye ne kaldı? Gerisi bir zaman meselesi!

ZAMAN KÄ°MÄ°N LEHÄ°NE VE KÄ°MÄ°N ALEYHÄ°NE?

ÖzgürleÅŸme savaÅŸlarının teorisyenlerinin savunduÄŸu temel ilke ÅŸudur: Maddı güç sömürgecilerinin lehineyken; “zamanın uzaması” direniÅŸin ya da özgürleÅŸme savaşı verenlerin lehinedir. Ne demek bu? Bu sömürgecileri ya da iÅŸgalcileri yıpratma savaşı demektir. Yani direniÅŸ örgütleri savaşı uzatabildiÄŸi kadar sömürgeciye o kadar zarar verir. Burada önemli olan direniÅŸin lerlemesinden çok kendi gücünü korumasıdır. DüÅŸmanın temel hedefi direniÅŸin gücünü yıkmayken direniÅŸ kendi gücünü korumakla düÅŸmanın hedeflerinin gerçekleÅŸmesini engellemiÅŸ olur. Yani bu durumda direniÅŸin sadece kendi gücünü koruması bile düÅŸmana karşı bir zaferdir.

Zamanın uzamasının direniÅŸ savaşı verenlerin açısından baÅŸka yararları da var. Bu da sömürgeci kuvvetin uÄŸursuz yüzünün insanlık vicdanına tüm çıplaklığıyla görünür hale gelmesi ve dolayısıyla büyük kitlesel öfkeleri üzerine çekmesidir. Bu da Gazze’deki savaÅŸ dolayısıyla gerçekleÅŸiyor. Bugün insanlık vicdanı mücrim Ä°srail’i mahkum etmiÅŸken Ä°slam dünyasındaki toplumlarda fırtına öncesi sessizlik hüküm sürmektedir. Bu sessizlik, bir bilinçlenme sürecidir. Ya da bir volkanın enerjisini toplama halidir. Ve hiç ÅŸüpheniz olmasın o volkan patlayacaktır. Ne demek istiyorum. Bugün Ä°slam dünyası bu katliamlar karşısında iÅŸgalcilerin acımasız yüzünü bir daha hatırlarken dikkat çekildikleri esas yön baÅŸlarındaki piyon rejimlerdir. Gözler asıl onlara çevrilmiÅŸ durumda ve volkan kaynamakta. Bu kaynayan volkanın dolma süresi vardır. Daha açık bir ifadeyle Mısır, Ürdün ve belki de sürpriz bir ÅŸekilde Fas’ta bu volkan patlayacaktır. Siyonist Ä°srail’e baÄŸlı kukla rejimler halk tarafından alaÅŸağı edilecektir. Ne zaman? Åžu an dolmakta olan o bilinç volkanın dolma süresi geldiÄŸi zaman!

Son olarak Aksa Tufan’ı dolayısıyla bazıları kendilerini Tarih ve CoÄŸrafyadan çıkardı, bazıları da isimlerini ÅŸerefli bir ÅŸekilde tarih ve coÄŸrafyaya yazdırdı. Kendilerini kendi elleriyle tarih ve coÄŸrafyadan yalıtarak pasif kalanlar ne kötü bir ÅŸey yaptılar. KötülüÄŸü kendilerine yaptılar. Tarihin karanlık safhalarında unutulacaklar, hatırlayanlar tarafından ise lanetle anılacaklar.

Ve Tarih ve CoÄŸrafyaya muhteÅŸem bir giriÅŸ yapanlar onlar büyük bir ÅŸerefle anılacaklar. Onlar Ensarullah ve Hizbullah olarak anılacaklardır. Hizbullah vardı fakat Ensarullah tarihe ve coÄŸrafyaya ne ÅŸerefli bir ÅŸekilde giriÅŸ yapmış oldu. Yemen’in hikmetli, imanlı Yemen olduÄŸunu bizlere bir kez daha hatırlattı.

Vesselam

• Gazze-Savaşı-Ekolü
• recai-yurdan
• gazze
• Aksa-tufanı