O mektebli gençlere dediğim gibi,
musibetzede mahpuslara da tekrar ile derim: Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. Hatta bir bahtiyar mazlum idam olunurken, bedbaht zalimlere demiş:
“Ben idam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum. Fakat, ben de sizi idam-ı ebedî ile mahkûm gördüğümden, sizden tam intikamımı alıyorum. Lâ ilâhe illallah.” diyerek, sürurla teslim-i ruh eder.
Sözler, On Üçüncü Sözün İkinci