SİSTEMİ MUHAFAZA EDEN MUHAFAZAKAR'LAR!
H24/Adil AVAZ
DP(Menderes), AP (Demirel), ANAP(Özal) ve AKP(Erdoğan). 35 yıllık dikta ve 5 yıllık darbe rejimlerinden sonra 60 yıllık bir muhafazakar! egemenlik.
Geldiğizmiz son nokta ise, şahidi olduğumuz hayat şeklimizdir
Mesela: "çocuğum kocamdan değil, başkasından" diyen kadını, ayakta alkışlayan bir güruh!
Ah şu dış güçler!
"Sevinin mehmedim başlar yüksekte".....
Çocukluğumdan Bir Hatıram
Henüz 6-7 yaşlarındaydım.
Sebebini bilemediğim bir olaydan dolayı, jandarmalar köye gelmiş, celal diye bir köylümüzü karakola götürüyorlardı.
Celal'in eşi uzaktan onları takip ediyor ve arasıra, jandarmalara taş atarak kürtçe: "bırakın kocamı" diye bağırıyordu.
O kadın kocası gibi (jandarmalar atlı) yaya olarak 25 km uzaklıktaki ilçe karakoluna kadar (bazen kavga, bazen yalvarmakla) kocasına eşlik etmişti.
Ertesi gün ikisi beraber geri dönüler. Haa aşk mı, sevgi mi? Hayır olmaz öyle şeyler köy yerinde.
Gençlerde belki. Öyle evli çoluk çocuk sahibi eşlerde, herşeyden önce "bir aile mukaddesatılığı" söz konusuydu.
Aradan 60 yıl geçmesine rağmen unutamadığım ve beni acıtan bir olaydır.
(İkisine de rahmet diliyorum) Ve günümüzde bir kadın iki yere telefon açıyor 1.ci telefon: "alo polis. Eşim bana şiddet uyguluyor uzaklaştırılmasını istiyorum."
2. Telefon: " Alo aşkım! bizimkini uzaklaştırdılar, gelebilirsin"... (ikisine de lanet diliyorum) Bu yazdıklarım elbeeteki genel değil, ama bir hakikattir.
Allahın mülkünde dostlardan ziyade, "düşmanlarımız" algısıyla şekillenen bir hayata hüküm giydik.
Bu yüzden ezip süzdüğümüz çiçeklerin yağlarında silahlarımızı temizledik. Şeytanları hayatımıza ortak ettik. Haksızlık karşısında, şeytanca susmamız bundandır.
"Allah''ı araplara bırakıp; ürettiğimiz "tanrı"lara sığındık. Kapital ekonomik enflasyonlara ciyak ciyak bağırırken, ahlaki enflasyonla "medeniyyet" diye gururlandık.
Hadımlaştırılan beyinlerle, umutlarımız adına zalimleri alkışladık.
Kıravatlı modern köleliğin adını özgürlük koyduk.
Lgbt'li canlılar sürüsü kadar cesur olamadık.
Putlarımızı koruma uğruna, akademik kariyerli bukalemunlara dönüştük.
"İstikbal göklerdedir" diye, gökleri iha, siha, gavs, kutub'larla doldururken, yerdekileri unuttuk.
"Kader" ve "sabır"ı, narkoz olarak beyin cerrahlarına sunduk.
1071 Sultan Hande'in malazgirt zaferi ile arlandık, ama arlanmadık.
Allahın mülkünde, yaşayabileceklerimizi ağalara feda edince, ihanet ettiğimiz kendimizle baş başa kaldık.
Bundandır bütün bu öz eleştiriler.
Millet(ler), ırkçıdır, komünisttir, kapitalisttir, kemalisttir, osmanlıcıdır, demokrattır, müslümandır, tarikatçıdır, hristiyandır, yahudidir, bayrakçıdır, vatancıdır, particidir, mezhepçidir, meşrepçidir vs. MÜSLÜMAN sadece ALLAHÇI'dır.