VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 21 November 2022 17:44:43

0 Yorum

Kez Okundu.

Terör ve Kısas

TERÖR VE KISAS

 H24/ MAKALE / Hazım KORAL 

13 Kasım 2022 tarihinde Ä°stanbul - Ä°stiklâl Caddesi'nde gerçekleÅŸtirilen terör eyleminin hemen akabinde, halkımızın bu elim hadiseye bakışını ölçmek için Kudüs TV adına bir dizi sokak röportajları gerçekleÅŸtirdik.

Terörle ilgili üç çeÅŸit soru sorduk:

1 - "YaÅŸanan menfur terör eylemi hakkında düÅŸünceniz nedir?

2 - "Ülkemizde belirli aralıklarla yaÅŸanan terör eylemlerinde dış mihrakların parmağı var mıdır?"

3 - Terör eylemlerinin önü alınması için yasalar daha caydırıcı olması gerekmiyor mu?"

Birinci sorumuzla alakalı aldığımız cevaplar genel olarak terörün asla tasvip edilmemesi ve lânetlenmesi gereken bir olay olduÄŸu vurgulanmaktadır. Savaşın bile kendi koÅŸullarına göre bir hukuku varken ve normal savaÅŸ koÅŸullarında sivillerin dokunulmazlığı varken yapılan terör eylemleri ile masum insanların katledilmesi insanlık dışı bir katliam olarak elbette asla tasvip edilemez.

Aleni bir ÅŸekilde bu vahÅŸeti tasvip eden olursa o kiÅŸi mutlaka tutuklanıp yargılanmalıdır. Ä°kinci sorumuza iliÅŸkin aldığımız cevaplarda ise baÅŸta büyük ÅŸeytan ABD ve Filistin iÅŸgalcisi Siyonist çetenin bu vahÅŸet eylemini bizzat organize ettikleri iddia edilmekte.

Özellikle verilen cevaplarda ABD'nin gerek Irak ve gerek Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerini eÄŸitip donattığı kamuoyumuz tarafından bilinmekte olduÄŸu vurgulanmakta. Nitekim Suriye'deki iç savaşı organize eden bu iki ÅŸer odağı olduÄŸu herkes tarafından dile getirilmektedir.

Merhum Erbakan Hocamız daha açık bir ÅŸekilde defaatle "EÄŸer Suriye'de iç kargaÅŸa ve iç çetışma çıkarsa bilin ki sıra Türkiye ve Ä°ran'da olacaktır" diyerek dikkatleri ÅŸer odağı olan dış mihraklara çekmekteydi. Konuya iliÅŸkin bir baÅŸka demecinde ise, "Nerede terör varsa bilin ki orada Siyonizm ve ABD vardır" diyordu.

GörüldüÄŸü gibi eÅŸgüdümlü olarak Ä°ran ve Türkiye karıştırılmak ve kaos ortamı oluÅŸturulmak isteniyor.

Merhum Erbakan'ın temellerini attığı ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBÄ°TAK gibi askerî alandaki hizmet kurumlarının ürettiÄŸi silahlar (Ä°HA'lar ve SÄ°HA'lar) ile yeni teknoljilerle geliÅŸim saÄŸlayıp bir hayli mesafe kat edilmesi ÅŸeytanî dış mihrakları ziyadesiyle rahatsız etmektedir.

Aynı ÅŸekilde Ä°ran'ın ambargolara raÄŸmen atom reaktörleri tesis ederek uranyum zenginleÅŸtirmesi ve kıtalar arası balistik füzeler geliÅŸtirmesi ÅŸer odaklarını öfkelendirmektedir. Onların tek isteÄŸi Müslüman ülkeler kalkınmasın, güçlenmesin ve sürekli kendilerine muhtaç durumda olsun.

Bu ÅŸekilde onlar bize patronajlık taslamaya devam etmek istemektedirler. Hatırlayınız, Merhum Erbakan'ın D-8 projesine engel olmak için içimizdeki omuzu demirli piyonlarını kullanarak 28 Åžubat darbesini yaptılar...

Üçüncü sorumuzda yasaların caydırıcı olmasına iliÅŸkin verilen cevapta ise, ezici çoÄŸunluk idam yasasının geri gelmesini istiyor. Çok istisna olarak bazıları da idam yasasının geri gelmesi ile ilgili, "çaÄŸdışı bir uygulama olur" diyor. Biz idam yasasının verilen cevaplara göre analizini yapacak olursak olay iki boyutlu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Birincisi saik, "caydırıcı" olması hasebiyle çoÄŸunluk uygulanmasından yana. "Asılmasın da bizim verdiÄŸimiz vergilerle besleyelim mi?" diyenler çoÄŸunlukta. "AteÅŸ düÅŸtüÄŸü yeri yakar" darb-ı meselinden yola çıkacak olursak, katil hapiste de olsa yaÅŸadığı süre yakınları katledilen maÄŸdur aile "adalet gereÄŸi gibi yerini bulmadı" diyerek daha çok acı çekecektir. Katil idam edilse maktul yakınlarının yüreÄŸi kısmen de olsa serinleyecektir.

Olayın bir boyutu da böyle. Ayrıca ÅŸunu da düÅŸünenler var, "efendim katil idam edilse kurtulmuÅŸ olacak." Ahiret inancı olanlar için mesele böyle yorumlanmamalı, zira katili, idam edildiÄŸi andan itibaren yani mezarında baÅŸlamak suretiyle onu çok feci bir azap beklemektedir. Bakınız, intikam hırsı insanın fıtratında vardır.

Yani intikam duygusu ontolojiktir. Siz birilerine acı verdiyseniz bunun karşılığı en azından misliyle olmalı. Her ÅŸeyden önce yaÅŸam hakkı kutsaldır, kimsenin bunu sonlandırmaya hakkı yoktur. Allah Teâlâ insanı "eÅŸref-i mahlûk" olarak yaratmıştır. Hayat insana bahÅŸedilmiÅŸ kutsal bir emanettir ve dokunulmazlığı vardır. Bu yüzden Rabbimiz buyuruyor ki: "Taammüden bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüÅŸ gibidir." (Mâide: 32) Bu feci cürmü iÅŸleyen için Rabbimiz yine buyuruyor ki: "Bir insanı taammüden öldürenin yeri ebedi cehennemdir." (Nisâ: 93)

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bu ÅŸiddetli ikazı duyan biri kalbinde zerre kadar ahirete imanı varsa bu cinayeti nasıl iÅŸleyebilir? Atalarımız boÅŸuna dememiÅŸ, "Kork Allah'tan korkmayandan." Bir insanda Allah korkusu, cehennem endiÅŸesi yoksa ondan her türlü kötülük beklenmelidir. Bu yüzden katilin cezasını Yüce Rabbimiz sadece ahirete bırakmıyor ve "kısas" emrini veriyor, ayrıca "Kısasta hayat vardır" diyor.

Evet, ancak kısas cezası ile hayat güvence ve teminat altına alınabilir. "Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız." (Bakara: 179) "KötülüÄŸün cezası da misli kötülüktür, fakat her kim afvedip ıslâh ederse onun da ecri Allah'adır, her durumda o zalimleri sevmez." (Åžûrâ: 40) Ayette görüldüÄŸü gibi, Allah Teâlâ kısası maktul ailesinin tercih ve insafına bırakıyor.

Maktul yakınları katili isterse afvedebilir. Elbette yukarıda da ifade ettiÄŸimiz gibi intikam duygusu ontolojiktir, bu yüzden afvetmek çok istisnai bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca konumuz terör olması hasebiyle hiçbir terörist afvı haketmemektedir. Zira tasarlıyarak/kurgulayarak plânlar yapıp ve tamamen suçsuz insanlara yönelik bombalı eylem sonucu yapılan katliamın asla afvı olamaz. Bu gibiler en hafifiyle idam edilmeliler. Röportaj yaptığımız birçok ÅŸahıs böylesi caniler için, "ibret olsun diye bunlar Taksim Meydanı'nda asılmalılar" diyor. Ve ekliyorlar, "ibret olsun ki, bir daha bu canavarlığa kimse cüret edemesin."

Åžu bir gerçek ki, özellikle ahlâk, edep ve nezaket kurallarından uzak yaÅŸayan ve ÅŸiddete teÅŸne topluluklar için yasalar sert olursa ancak o zaman suçta azalma olur. Yasaların caydırıcı olması için cezaların ağır ve misliyle olması lazım. Bakınız kadim tarihlerde yazılmış, Hammurabi Kanunları'nda bile "göze göz, diÅŸe diÅŸ" diye bir ceza hükmü geçmektedir. Bizim toplumumuz genel anlamda nezaket ve naiflikten uzak ve ÅŸiddete meyyâl hâle gelmiÅŸ. Hak, hukuk, nezaket bilen çok az insan var.

En ufak bir tartışma bile ÅŸiddete evrilebilmektedir. Bunu en çok trafikte görüyorsunuz. Oysa Yüce Rabbimiz Lokman Sûresi'nin 19'ncu ayetinde ses tonunun yükseltilmesini, bağırıp çağırmayı haram kılmış bulunmaktadır. Aynı ÅŸekilde Abese Sûresi'nin daha ilk ayetinde insanın insana kızgın bakması men edilmektedir. Zira ses tonunu yükseltmek ve kızgın bakmak/surat ekÅŸitmek psikolojik terördür. Kimsenin kimseyi bu baÄŸlamda bile rahatsız etmeye hakkı yoktur. Sevgili Peygamberimiz, "Åžaka yollu ile de olsa kimseyi korkutma." diyor. Daha bundan ötesi var mı?

Nezaket ve hassasiyet budur. Müslüman bu minvâl üzere bir hayat yaÅŸamalıdır. Ä°slâm sevgi ve merhamet dinidir. Bir darb-ı meselde geçen, "Müslüman karıncayı bile incitmez" sözü yanlış telaffuz edildiÄŸi söylenir. Zira cümle içinde geçen "bile" ifadesi karıncanın baside alındığı söylenmektedir. Evet, her canlının hürmeti ve dokunulmazlığı vardır. Keyfi olarak hiçbir canlı rahatsız edilmemelidir. Ya teröre, ya yapılan bu canavarlığa ne demeli? Nasıl bir acımasızlık böyle?

Zerre kadar merhameti olan bir insan böyle bir ÅŸey yapabilir mi?

O ölen masum insanların yakınlarının ciÄŸerlerini yaktınız. Lânet olsun size. Elinize lânet edilmekten baÅŸka ne geçti?!

Ama asılsanız da asılmansanız da, mevcut yasalarla bu dünyada hakkınızda adalet tahhakkuk etmese de sizi çılgınca yanan cehennem azabı bekliyor. Hem vallahi, hem billahi bekliyor. Orada ölmek isteyeceksiniz, cayır cayır yanarken sizi her yönünüzden ölüm çevreleyecek ama ölemeyeceksiniz, çünkü yandıkça size yeni deriler, yeni bedenler verilecek. (Nisâ: 56) EÄŸer uyarılsaydınız, eÄŸer size bu hakikat anlatılsaydı büyük olasılıkla bu canavarlığı yapmamış olacaktınız. Bu yüzden biz diyoruz ki, her ÅŸeyin başı eÄŸitim.

EÄŸitim elbette okuldan önce ailede baÅŸlar. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: "Allah Teâlâ, çocukların ahlâk ve edeple ilgili eÄŸitimlerinin ihmâl ediliÅŸine gazaplandığı kadar hiçbir ÅŸeye gazaplanmamıştır." Allah Teâlâ'ya karşı saygı, sevgi ve haÅŸyet duyacak ÅŸekilde yetiÅŸtirilen çocuklar elbette nezaketi, görgü kurallarını ve sosyal davranış kalıplarını bilmiÅŸ olacak ve ona göre ÅŸiddete temayülden uzak erdemli bir hayat yaÅŸayacaktır. Ufak yaÅŸtan itibaren ilgi ve sevgiden mahrum yetiÅŸen çocuklar günün birinde içerisinde bulundukları topluma sadece yük deÄŸil belâ da olabilmektedirler. Ä°lgi ve sevgiden mahrum yetiÅŸen çocuklar çok kolay kandırılıp devÅŸirilmektedir.

Bu gibiler çok rahat bir ÅŸekilde terör örgütlerinin ve bunların taÅŸeronluk yaptığı küresel ÅŸer odaklarının tasmalı piyonu olabilmektedir. Uzun yıllar bizzat rejim tarafından dil, kültür ve kimlikleri yok sayılan ve asimile edilmek istenen Kürt halkının içerisinden bir kesim Türk etnisite kimliÄŸine karşı farklı bir konumda kendilerini tanımlama yoluna giderek bölücülük zihniyeti ile Kürt halkı adına otonom kapısı açmanın derdine düÅŸtüler.

Bizzat kurucu iradenin temellerini attığı Türk milliyetçiliÄŸi karşısında kendilerini "ötekileÅŸtirilmiÅŸ" hissedip bu duygulara kapılarak kendi etnik kimliklerinin tanınması için bölücü politika ve söylemler geliÅŸtirdiler ve iÅŸi terör eylemlerine kadar taşıdılar. BilindiÄŸi üzere Suriye'de PYD/YPG olarak isimlendirilen grubun Türkiye ayağı PKK ismiyle temayüz etmiÅŸ bulunmaktadır. PYD/YPG Türkiye'ye sızıp eylemler yaptığı ve buna mukabil Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde kendilerine operasyon çektiÄŸi bilinen bir gerçek.

Bir baÅŸka gerçek ise bize "müttefikiz" diyen ABD 50 bin TIR dolusu silahı bu terör örgütlerine vermekle yetinmeyip üstüne üstlük bir de askerî enstitüler açıp bu teröristlere savaÅŸ ve TNT patlayıcı eÄŸitimi vermektedir. Bölgemizde terör ve her türlü suikast konusunda sicili tescilli çıbanbaşı ABD'dir.

ABD terör ve ÅŸiddete teÅŸne grup ve ÅŸahıslara çok rahat bir ÅŸekilde ulaÅŸabilmektedir. Topraklarımız bu konuda çok verimli. Peki ne yapmalı? Sadece cezaları ağırlaÅŸtırmak yeterli olur mu? Kısmen yeterli olunsa da can güvenliÄŸi için nihai sonuç bu deÄŸildir. Kalıcı çözüm için aidiyet deÄŸerlerimize tezat teÅŸkil eden politikalardan ve yönetim tarzından kurtulmak zorundayız.

Sadece Türkiye bu sorunu tek başına çözemez. Zira sorun sadece Türkiye sınırları içerisinde vuku bulmamaktadır. Sorun bölge ülkelerini de kapsamaktadır. Åžu hâlde bölgesel iÅŸbirliÄŸi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bir de bu iÅŸbirliÄŸi palyatif olmamalı. Sorunun kalıcı bir ÅŸekilde çözüme kavuÅŸması için son derece kapsamlı ve saÄŸlam temeller üzerine konsorsiyum oluÅŸturulmalıdır.

Merhum Erbakan Hocamız, içerisinde terör sorununun hâlline iliÅŸkin çözüm önerileri olan geniÅŸ kapsamlı proje anlamına gelen D-8'i bir yönüyle bu amaca matuf olarak kurmuÅŸtu. Zira bazı sorunlar var ki, baÅŸattır ve onu hâllettiÄŸinizde diÄŸer ufak sorunlar da onunla ilintili olarak hâlledilebilmektedir. Yoksa 40 küsur yıldan beri süren bu terör sorunu asla çözülmeyecektir. Zira Erbakan Hocamız'ın deyimiyle, "yara kangren olmaya doÄŸru gidiyor, bu iÅŸ pansumanla olmaz." Tek çare D-8 projesinin hayata geçirilmesidir. Bu olursa göreceksiniz, terör de biter, anarÅŸi de biter ve bölgemiz sadece güvenlik alanında deÄŸil en baÅŸta ekonomik kalkınma olmak üzere her alanda güç ve istikrara kavuÅŸmuÅŸ olacaktır. Bölgemizin güvenliÄŸi, barış ve huzuru buna baÄŸlıdır.

BirleÅŸirsek güçlü oluruz ve bu güç yeni bir konsorsiyum ile bütün etnik kökenli halklara yansıyacak, faÅŸizan eÄŸilimler, ayrıştırıcı düÅŸünceler ise anlamını yitirecektir. Bir olursak iri ve diri oluruz. "Adalet temeline dayalı güç" biz Ä°slâm ümmetinin elinde olacak ve merhametle güç birleÅŸince dünya patronajlığı Müslüman ümmetin inhisarında olacak. Ancak bu ÅŸekilde Al-i Ä°mrân Sûresi'nin 110'ncu ayeti tahakkuk edecek. "Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz iyi olanı tesis eder olumsuz olanı bertaraf edersiniz."

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Hazım KORAL Hazım KORAL h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER