VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 06 September 2021 20:36:29

0 Yorum

Kez Okundu.

TALiBAN Üzerinden Müslümanların Sınavı

Taliban üzerinden Müslümanların sınavı 

H24/Makale|Ali Bulaç

Bundan önceki iki yazıda gösterdiÄŸimiz gibi, oryantalist resme baktığımızda Afganistan tarihinin en karanlık dönemine girmiÅŸ bulunuyor. Manzara ÅŸu:

“20 yıllık Amerikan’ın iÅŸgalinden sonra insanlar Afganistan’dan kaçıyor. Kaçmalarının sebebi Taliban, Taliban’dan kaçmalarının sebebi Åžeriat’ın uygulanacak olması, Åžeriat’tan kaçmanın sebebi Ä°slamiyet! Vakıa ÅŸu ki, Afganistan bir afet bölgesi.

Rusların iÅŸgaliyle 1 milyon insanın hayatını kaybetmesi; iç savaÅŸ sırasında 2 milyon kiÅŸinin ölmesi; 3’ü Pakistan, 2 milyonu Ä°ran’da olmak üzere 5 milyonun mülteci duruma düÅŸmesi, ÅŸehirleÅŸme oranının yüzde 20’lerde iken 3 milyon insanın ülke içinde muhacir duruma düÅŸmesi; arkasından gelen Amerikan iÅŸgalinde yarısından fazlası sivil olmak üzere 240 bin kiÅŸinin öldürülmüÅŸ olması oryantalist resme göre çok da önemli deÄŸil. Rus emperyalizmini de Amerikan emperyalizmini de tolere etmek mümkün. Ama Taliban’ın denetimi ele geçirip hükümet kuracak olması tolere edilemez.

Ä°ÅŸte bu resim üzerinden hem oryantalizm ve Ä°slamafobi hem de postemperyalizm kendini yeniden inÅŸa ediyor. Bu inÅŸa çabasında kuzeyin ve batının güç odakları kadar birtakım Müslümanlar da aktif rol almış bulunmaktadırlar. Onlar da Taliban üzerinden Münzel Åžeriat’e ve “ÅŸeriat” üzerinden aslında Ä°slama savaÅŸ açmış bulunuyorlar. Kısaca Taliban öcü, Afganistan afet bölgesi, vuku bulan felaket de Ä°slam ÅŸeklinde bir resim çizilmektedir!

Afganistan ve Taliban konusunda saÄŸlıklı bir deÄŸerlendirme yapmanın bazı zorlukları var. Bunları ÅŸöyle sırlayabiliriz:

1. Hüküm verirken 40 senedir yabancı iÅŸgali ve savaÅŸ hali yaÅŸayan bir ülkenin içinden geçtiÄŸi acılı süreçleri göz önünde bulundurmayan eleÅŸtiriler ciddiye alınmaz, basit oryantalist-Ä°slamafobik propaganda olarak kabul edilir. SaÄŸlıklı bir sosyo-politik ortam tesis edilmedikçe birer aksülamel/tepki olarak doÄŸan hareketlerden ne Ä°slami ne insani manada saÄŸlıklı tutum ve politikalar beklenemez. Milli Mücadele’den çıkan Türkiye’ye demokrasi, ifade özgürlüÄŸü, insan hakları, kuvvetler ayrılığı gelmedi; Ä°stiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sükun kanunları, otoriter baskı yönetimi geldi. Tekparti yönetimi tam 27 sene sürdü, ülkeyi çokpartili demokratik sisteme geçiren de dış baskılar (Batı ittifakıyla danışıklı Stalin’nin taleplerine karşı Batı’ya sığınma mecburiyeti) oldu.

2. Ä°ÅŸgalden utanç içinde çıkan Batılı medya ve diÄŸer iletiÅŸim mecraları Taliban’ın din anlayışı ve geçmiÅŸteki uygulamalarını merkeze alarak güncel olay ve olgular hakkında doÄŸru bilgiye ve kanaate sahip olmayı güçleÅŸtiriyorlar. EleÅŸtirilerin çoÄŸu bir propagandanın rengini yansıtmaktadır. Afganistan ve Taliban konusu üzerinde imal-i fikr ederken, oryantalist bakış açısından sıyrılıp iÅŸgal ile iç-toplumsal sorunları iki ayrı kategoride ele almak lazım. Ä°ÅŸgale karşı çıkmak Taliban’ı A’dan Z’ye tasvip etmek, Taliban’ı eleÅŸtirmek de emperyalist iÅŸgale cevaz vermek demek deÄŸildir.

3. Afganistan ve Taliban konusunun göz ardı edilen siyasi ve toplumsal boyutu bir kenara itilirken, bilinçli ve amaçlı biçimde “kadın” konusu merkeze alınıyor. Afganistan’da kadınların durumunun iyi olmadığı açık. Kötü durum Ä°slami asli hükümlerden çok geleneksel yapıdan ve Batı ile Batı yandaşı çevrelerin empoze ettiÄŸi yaÅŸama tarzına duyulan tepkiden kaynaklanmaktadır. Tabiatları gereÄŸi tepkiler ve aşırı korumacılık üzerine bina edilen hükümler ve tutumlar saÄŸlıklı olmaz, aksi yönde tepki ve infiallere yol açar. Genel olarak Müslümanlar ile Batılı yaÅŸama tarzı arasındaki belirgin sembolik çatışma noktalarından biri kadın ve genel olarak giyim kuÅŸam tarzı arasındaki farklılıktır, bu görmezlikten gelinemez. Åžu var ki sorun fıkıh, tarih ve toplumsal yapılar bir arada ele alınmadıkça salt kadın konusu hem anlaşılamaz hem soruna çözüm bulunamaz. Tarafların birbirlerine kendi yaÅŸama tarzlarını empoze etmeleri, çatışmayı kalıcı hale getiriyor.

EleÅŸtiri kriterleri

 Olaylar ve olgular üzerinde adil ÅŸahitlik yapılacaksa, bu ancak doÄŸru kriterlere dayalı eleÅŸtiriyle mümkündür. BeÅŸ önemli kriter doÄŸru eleÅŸtirinin ön ÅŸartıdır:

a) EleÅŸtiriye konu olan olay ve olguya “anlayıcı ve tanıyıcı” zihinle yaklaşılması. Bu olayın ve olgunun içinde neÅŸv-ü nema bulduÄŸu özel tarihsel ve toplumsal durumun göz önünde bulundurulmasını gerektirir

b) Anlamaya ve tanımamaya çalışırken önceden oluÅŸmuÅŸ önyargılardan zihnin arındırılması.

c) EleÅŸtiriye mesnet teÅŸkil edip bizi adil ve doÄŸru hükme götürecek her türden veri ve bilginin gerçeÄŸe dayanıyor olması d) Bir toplumsal grubun ideal politiÄŸi ile reel politiÄŸi arasındaki makasın belirlenmesi. Ä°deal politiÄŸin ne kadar iyi ve doÄŸru olduÄŸunun açıklığa kavuÅŸturulması, takip edilen reel politiÄŸin hangi düzeylerde ideal politik adına oportünizme dönüÅŸtüÄŸünün ortaya konulması lazım. Bu konuda tarihte yegane doÄŸru örnek Hz. Muhammed (s.a.)’in sünneti ve siyeridir. O, her adımı reel politiÄŸi hesaba katarak attı ama attığı her adımın onu ideal politiÄŸin ruhuna ve ahlaki hedefine götürecek tarz ve karakterde olmasına azami gayret sarfetti.

e) EleÅŸtirinin merkezine Taliban konulduÄŸunda saÄŸlıklı bir fikre varılamaz. DiÄŸer gruplarla birlikte Afganistan’ı ve genel olarak Müslüman dünyayı teÅŸrih masasına yatırmalıdır. Zira Taliban ve Afganistan’ın bir türlü içinden çıkamadığı sorunlar aslında Ä°slam dünyasının sorunlarıdır, formları Afganistan’a veya daha özelde Taliban’a özgüdür. Bu beÅŸ kritere riayet edilmediÄŸinde eleÅŸtiri yapan adalet vasfını kaybeder, vardığı sonuçlar ve vaz’ettiÄŸi hükümler insanları yanıltır.

Åžimdi bu kriterlere göre olayı anlamaya ve eleÅŸtirimizi yapmaya çalışalım:

A.Öncelikle Afganistan’ın birinci derecedeki sorunu siyasi birliÄŸin saÄŸlanmasıdır. Bu da ancak bütün etnik ve mezhep gruplarının katılımı ile oluÅŸabilecek güçlü bir hükümetle mümkün olur.

Afganlılar, Büyük Ä°skender’den Cengiz Han’a, Hindulardan Ä°ngilizlere, Ruslar’dan Amerikalılara kadar hiçbir yabancı güce geçti vermezlerken, kendi aralarında birlik saÄŸlayamıyorlar. Etnik hakimiyet ve kavim asabiyeti süren çatışmaların belli baÅŸlı sebebidir. EÄŸer sahiden Ä°slam dinine inanmışlarsa Hz. Peygamber’in Medine’de hem Müslüman kabileler hem Yahudiler ve müÅŸriklerle akdettiÄŸi toplumsal sözleÅŸmeye dayalı bir model üzerinde anlaÅŸmaları gerekir.

2004 Anayasası’nın resmen tanıdığı PeÅŸtunlar, Tacikler, Hazaralar, Özbekler, Türkmenler, Beluçlar, AfÅŸarlar, Brahmi, Araplar vd. için tek çözüm yolu Medine SözleÅŸmesi’nin 1-25 maddelerine dayalı bir anayasa yapmaktır (Bkz. Ali Bulaç, Medine SözleÅŸmesi, 2. Baskı, I. Bölüm, Çıra y., Ä°stanbul-2021).

Söz konusu gruplar ırkçılık, etnik kimlikçilik, milliyetçilik, kavmiyetçilik ve mezhepçilikten hızla kaçmalıdırlar. Afganistan’da diÄŸer sorun güvenliktir. Çeteler, irili ufaklı milisler insanların can ve mal güvenliklerini tehdit ediyorlar. Gasb,hırsızlık, faili meçhul cinayetler, adam kaçırmalar neredeyse vaka-i adiyedendir.

Ä°ç savaÅŸ sırasında hergün 100 ila 200 arasında kiÅŸi öldürülüyordu. Yönetimde ve bürokraside ayyuka çıkan rüÅŸvet ve yolsuzluklar, ayrımcılık, iltimas, nepötezim ise baÅŸka ciddi sorunlardır. Bunlara açlık, yoksulluk, iÅŸsizlik artarak devam ediyor. Bu sorunlar çözülmedikçe güvenlik, barınma, eÄŸitim ve saÄŸlık gibi sorunlar normal toplumsal hayat devam edemez.

B) “Ä°slami Emirlik” adı verilen siyasi ve idari modelin çok partili demokratik sistemden ayrı olacağı anlaşılıyor. Ancak demokrasinin temel zaafı olan siyasal çoÄŸulculuÄŸa açık olmasına karşı sosyo-kültürel çoÄŸulculuÄŸa kapalı olması sorununu Ä°slami Emirlik modelinin nasıl aÅŸacağı hakkında kimsenin bir fikri yok. Bu konuda pratiÄŸi takip etmek gerekecek, lakin modelin teorisi, kuramsal yapısı hakkında tatmin edici neÅŸriyatın neredeyse yok denece az olması haklı kaygılara sebep oluyor.

C) Afganistan’ın tarihsel ve geleneksel yapısından kaynaklanan sorunlar yanında, karşımızda tarihte ilk defa yeryüzü gezegeninin tümünü etkisi altına alıp her ÅŸeyi deÄŸiÅŸtiren ve dönüÅŸtüren bir uygarlık bulunmaktadır. Bu uygarlığa Kemalistler (ve Ä°slami kemalizmi savunan tarihselciler ve rasyonalistler) gibi tam teslim olmak veya lafzi selefiliÄŸin ya da geleneÄŸi kutsallaÅŸtıran entegristlerin tutumuyla cevap verilemez. Teslimiyetçi ve redçi tutuma karşı “aÅŸmacı/müteal” çıkış yolu mümkündür, bu da güçlü bir entelektüel, filozofik ve kelami hamleyle saÄŸlanır. Taliban ve genel olarak Ä°slam dünyasında bu yönde ümit verici çalışma ve gayretler varsa da, henüz yeterli deÄŸil.

D) Taliban, Ä°slam ve Åžeriat adına uygulamalara geçerken Ä°slami sahih hükümleri

a. Tarihsel fıkıhtan,

b. Yerel ve yöresel geleneklerden,

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

c. Tatbik ederken kendine mahsus mizaç ve alışkanlıklarından ayırt etmeyecek olursa, tarih, gelenek ve ÅŸahısların ya da grupların mizacından kaynaklanan problemlerden, hata ve zulümlerden Ä°slam sorumlu tutulur, nitekim çoÄŸu yerde bu olmaktadır.

Ä°slam dinin ana umdeleri itibariyle her insan grubunun yaÅŸayabileceÄŸi esnekliÄŸe sahiptir. Lakin fıkıh ağırlıklı olarak ÅŸehir hayatında geliÅŸir. Afganistan nüfusunun kahir ekseriyeti konar göçer ve köy hayatı yaÅŸamaktadır. Kıra ve köye göre ÅŸekillenen fıkıh –kendi baÄŸlamında doÄŸru ve sahih fetvalar ihtiva etse de- ÅŸehir hayatına taşındığında muazzam uyumsuzluklar çıkar. Kuralların katılığı ve sertlik biraz da içinde yaÅŸanılan tabiatın ÅŸartlarından kaynaklanır. Kur’an-ı Kerim “konar-göçer bedeviler”in karakterini anlatırken, buna iÅŸaret eder (9/Tevbe, 97).

Taliban, referans alacağı fıkhi hükümleri hem tarihsel açıdan güncelleÅŸtirmeli, hem ÅŸehirleÅŸtirmeli. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında teÅŸekkül eden Ä°slamcılığın üç umdesinden biri “içtihat kapısının açılması” iken Ä°slam dünyasının hangi ülkesinde bu yapıldı ki!

Bu konuda tarihselciler “Ä°slami hükümler tarihseldi, onları bırakmalı” deyip kestirip atıyorlar. Peki ne yapmalı, diye sorduÄŸunuzda “demokrasi, kadın erkek eÅŸitliÄŸi, feminizm, sosyalizm, liberalizm, laiklik, kiÅŸisel ve sivil serbestiyetler vb. deÄŸerler alalım” deyip konformizmi öneriyorlar. Bunların davaları batılı modern hayat tarzının benimsenmesidir. Bu zatlara göre söz konusu deÄŸerleri teyid etmeyen her türden içtihad kabul edilemez.

Bu bir çözüm deÄŸil. Tabii ki batının zengin tecrübesinden istifade edilecek lakin her ne yapılacaksa bir meÅŸruiyet zeminine oturması lazım ki, bu da meÅŸru ve makbul usul kullanılarak yapılabilir ancak, bu konuda fıkıh usulü ve içtihat yöntemleri henüz tüketilmiÅŸ deÄŸil, hatta hiç iÅŸler kılınmış deÄŸil. Afganistan yukarıda ana hatlarıyla çizdiÄŸimi can yakıcı sorunlarla boÄŸuÅŸurken, bir ülkenin ve halkının emperyalistler ve akılsız liderlerinin çatışması yüzünden beÅŸeri ve iktisadi coÄŸrafyası çökmüÅŸken, hatta yer yer insani kriz yaÅŸanırken, bütün bunları görmezlikten gelip “Taliban, kadın, burka, ÅŸeriat” laflarıyla oryantalist resimler çizmek ne objektifliÄŸin ÅŸartı adalete, ne fikri ve ilmi tarafsız inceleme ve anlama çabasına sığar. Öyle de olsa Taliban’ın yanlışlıklarını görmezlikten gelmek büyük hata olur.

Yerine göre anlama, tanıma; doÄŸru bilgi ve adil hükme varma adına eleÅŸtirilerimizi yapmak hem hakkımız hem görevimizdir. Taliban’a yöneltilen eleÅŸtiriler Bir ilahiyatçımız, Taliban’ın korkutucu uygulamalarını ÅŸöyle sıralamaktadır:

1) Kadınların eve kapatılması

2) Kadınlara burka veya peçe zorunluluÄŸunun getirilmesi; peçesiz gezen kadınların kırbaçlanması

3) Erkeklere sakal zorunluluÄŸunun getirilmesi, sakal bırakmayanların 6 aydan baÅŸlayan cezalara çarptırılması

4) Tv yayınlarının durdurulması

5) FotoÄŸrafların yasaklanması, ders kitaplarından görsellerin çıkarılması

 6) MüziÄŸin yasaklanması

 7) Erkeklere beÅŸ vakit namazın eve en yakın camide kılma mecburiyetinin getirilmesi

8) Namaz surelerini bilmeyenlerin kırbaçlanması

9) Medrese öÄŸrencilerine 3. Sınıftan itibaren 3 metrelik sarık sarma mecburiyetinin getirilmesi

10) Taliban’a muhalif olanların ve rakip mücahitlerin idam edilmesi

11) Toplu taşıma araçlarından kadınlara bakılır diye aynaların sökülmesi

12) Resmi dilin PeÅŸtuca olması (Mehmet GündoÄŸdu, Taliban rejimi Ä°slami deÄŸildir, Ocak Medya, 23 AÄŸustos 2021. Ayrıca bkz. Mustafa ÇaÄŸrıcı, Taliban iktidarına dair, Karar Gazetesi, 25 AÄŸustos 2021.)

Yakından tetkik edildiÄŸinde bunların bir bölümünün doÄŸru olmadığı, bir bölümünün abartıldığı, bir bölümünün Afgan toplumunun geleneÄŸinden veya etnik-kavmiyetçi asabiyetten kaynaklandığı, bir bölümünün de yeni içtihatlar gerektiren fıkhi bir temele dayandığı anlaşılıyor.

Ancak Taliban’ın pür Ä°slami ve pîır-u pâk bir yönetim tasarladığı da söylenemez. Hakikatte genelde dünyada ve özellikle bazı Ä°slam toplumlarında kadının durumu iyi deÄŸildir. Bu konuyu derinlemesine ele alma mecburiyeti söz konusudur. Aksi halde hem kadınların maÄŸduriyeti devam etmekte, hem de iÅŸgalci emperyalistler ve Ä°slam düÅŸmanları bu maÄŸduriyeti istismar etmektedirler. Nitekim bazı çevreler “Taliban’dansa, iÅŸgal daha ehvendir” demekten çekinmemektedirler.

BaÅŸörtüsü: Başı örtme veya açma mecburiyeti

Ä°slam bakış açısından ÅŸu soru önemli: Çıkar yol, bir toplumsal kesimin gücü ele geçirdiÄŸinde kendi ideolojisini ve yaÅŸama tarzını toplumun diÄŸer kesimlerine devlet ve kanun marifetiyle empoze etmek ve kendisi gibi yaÅŸamaya mecbur etmek mi?

Bu noktada Ä°slam’ın diÄŸer otoriter ve totaliter doktrinlerden farkının altını çizmek lazım, o da Kur’an’ın “Din’de zorlama yoktur” (2/Bakara, 256) ilkesini vaz’etmiÅŸ olmasıdır. Tarihin her döneminde otoriter-baskıcı yönetimler (tiranlıklar) olmuÅŸtur ama tarihte ilk defa totaliter rejim ve yönetim modelinin ilham kaynağı Aydınlanma felsefesi, bu felsefenin aklı ve bilimi mutlaklaÅŸtırıp bu ikisinden meÅŸruiyet (?) devÅŸiren faÅŸizm ve sosyalizm-komünizmde ortaya çıkmıştır. Bugün bazı Ä°slami gruplar din adına totaliter bir rejimi savunuyorlarsa, bunun ilham kaynağı Ä°slam ve Ä°slam tarihi deÄŸil, Batı’nın Aydınlanma felsefesidir, maalesef onu taklid ediyorlar. Bu gruplara göre insanları akıl ve bilimle aydınlığa çıkarmak adına totliter-otoriter yönetimlerde haklılık aranacaksa, dine göre insanları “karanlıklardan aydınlığa, bâtıldan hakka çıkarmak” daha meÅŸru hak olur. Aydınlanmanın Ä°slam adına savunulması yanlıştır. Çünkü Kur’an, insanların karanlıklarda (zulumat) ve bâtılda kalma özgürlüklerini ellerinden almaz, baskı ve zorbalıkla (ikrah) insanların hidayetine cevaz vermez. Taliban’ın yanlışı tersinden Kemalizm olup kendi din yorumunu ve çoÄŸu geleneksel yaÅŸama biçimini toplumun tümüne dayatmaya kalkışmasıdır. Buna dinde cevaz yoktur.

Bu perspektiften örnek bir olaya, baÅŸörtüsü/tesettür konusuna bakalım:

Taliban sözcüsü Süheyl Åžahin’in “Kadınlar örtündüÄŸü müddetçe hak kaybına uÄŸramayacaklar” ÅŸeklinde yaptığı açıklama, baÅŸörtüsünü herkese mecburi kılacaklarını gösteriyor.

Hiç ÅŸüphesiz baÅŸörtüsü Kur’an ve Sünnet tarafından emredilen bir vecibedir, bilinç sahibi mü’min kadınlar baÅŸlarını örter, tesettüre riayet ederler (Bkz. Ali Bulaç, Kur’an Dersleri/Tefsir, V, 121-129 ve 480-486). Ama baÅŸörtüsü Kur’an’da dünyevi ve maddi müeyyidesi tayin edilmemiÅŸ bir vecibedir, örtünmeyen ÅŸüphesiz günah iÅŸler ancak dinden çıkmaz ve devlet kanun ve kolluk kuvvetleri marifetiyle örtünmek istemeyenlere örtüyü mecburi kılamaz, onları kamusal haklarından mahrum bırakamaz. BaÅŸkasının özgürlüklerine ve hayat hakkına tecavüz olmadıkça her toplumsal grubu ve bireyi kendi tercihlerinde serbest bırakmak en doÄŸru Ä°slami yoldur, benim Kur’an ve sahih Sünnet’ten anladığım budur. Sorun Müslümanların kendi fıkhi ve kelami kaynaklarını kullanarak yaÅŸadıkları sosyal, ekonomik ve politik sorunlara çözüm bulmakta gösterdikleri acziyettir. BaÅŸka beÅŸeri tecrübelerden elbette istifade edilir, edilmeli, lakin baÅŸkalarından paketler ithal etmek sorunlarımızı çözmüyor, aksine toplumlarımızın harici güçler tarafından manipüle edilmesine, buna tepki olarak da entegrist, ÅŸiddet yanlısı grupların Ä°slamiyet’in temsilcileri ve modelleri olarak ortaya çıkmasına ele yol açıyor. Afganistan’ın içinde yaÅŸadığı sorun, Ä°slam dünyasının yaÅŸadığı sorunlardan mahiyetçe farklı deÄŸildir, derece ve form farkı söz konusudur

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Ali  BULAÇ Ali BULAÇ h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER