TARÄ°H BOYUNCA Ä°NSANLARI ALLAHIN ADIYLA ALDATANLAR! SÄ°YONÄ°STLEÅžTÄ°RÄ°LMEK Ä°STENEN Ä°NSANLIK! -3-

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

H24/ Makale/ Mehmet Necip YAVUZER 

Özlü Söz:

En tehlikeli yanlış doğruya en yakın olan yanlıştır.

Prof. Dr. Necmeddin Erbakan

______________ 0 ______________

SiyonistleÅŸtirilmek istenen insanlık yazı dizisinin son yazısın belli bir güç tarafından SiyonistleÅŸtirilen Müslümanları yazmaya çalışacağım. Umarım konu anlaşılır varmak istediÄŸim hedef anlaşılır.

Çünkü bugün Ä°slam dünyasında karşı karşıya bulunduÄŸumuz olaylar Siyonistlerin emrine aldığı veya iÅŸbirliÄŸine girdiÄŸi siyasi oluÅŸumların desteÄŸiyle yeni bir düzene girmesi olayların seyrini deÄŸiÅŸtirmektedir.

Ä°ÅŸbirliÄŸine girdiÄŸi kimselerin desteÄŸiyle kendi öÄŸretileri doÄŸrultusunda eÄŸittiÄŸi kiÅŸi sistem ve organizelerin durumu daha iyi anlaşılmış olur.

Biz Müslümanların temel kitabı olan Kuranda Yahudi siyonizmine dikkat çekici ayetler olmasına raÄŸmen Ä°slam’ın siyasi bilincinin yok edilmesi ile elde edilen durum sayesinde ne yazık ki Müslümanlar onların bu tuzaklarına düÅŸmekten kurtulamamışlardır.

Ä°slam’ın siyasi gücünün Osmanlı Devletinin ortadan kalkması ile coÄŸrafyamızda baÅŸ gösteren dış destekli faÅŸist ve dikta rejimlerin organizesini özellikle ABD ve diÄŸer emperyalist devletlerin müdahalesi ile yapıldı. Önceki yazımda ABD’nin yönetiminin Protestan mezhebinin Evanjelizm tarikatına baÄŸlı oluÅŸuna dikkat çekmiÅŸtim.

Bugün SiyonistleÅŸtirilen Hıristiyanların Ä°srail Siyonizm’ine olan hayranlığı ve onlara desteleri bugün coÄŸrafyamızın iÅŸgaline yol açmış ve bununla birlikte insanlarımızın katledilmesi ile sonuçlanan bir durum ortaya çıkmıştır.

Topraklarımızda ümmeti oluÅŸturan ulusların birbirlerine düÅŸman edilmeleri tamamen bir plan ve proje olan SiyonistleÅŸtirmenin tezahürü olarak ortaya çıkmıştır.

Siyonist fikre ilk önce Yahudiler dâhil edildi. Ancak Yahudiler dünyaya dağılmış bir vaziyette idiler. Mutlaka Hıristiyanların desteÄŸine ihtiyaçları vardı bunu da Protestanlık mezhebi ile baÅŸlayarak Evanjelizmi bir tarikat olarak kurmalarından sonra gerçekleÅŸtirmek sureti ile bu gücü arkalarına almış oldular.

Bundan sonra iÅŸ Müslümanları siyasal zeminden indirmek, birliklerini bozmak, aralarına düÅŸmanlık sokmak ve daha sonra onlardan mevki ve statü verilecek kiÅŸilerin önderliÄŸinde aralarına sınırlar koymak sureti ile öÄŸretileri doÄŸrultusunda iÅŸbirliÄŸine girmekle bir adım atmış oldular.

Siyonizm’in ana hedefi budur ve bu hedef için hiçbir fırsat ve yaptırımdan kaçmadılar ve kaçmaya da hiç niyetleri olmadı…

SiyonistleÅŸtirilen Müslümanlar

Bu konuda Müslümanları iki kategoride incelemek gerekir

1- Aslen Yahudi olup Müslüman görünenler

2- Müslüman olup iktidar olama hırsı ile verilen mevki ve makamlara kanan Müslümanlar.

1-Aslen Yahudi olup Müslüman görünenler

Bu durum Osmanlı Ä°mparatorlunun ll. Sultan Beyazıt döneminde 1492 yılında Ä°spanya’da zulüm gören Yahudilerin durumu ile baÅŸ gösterdi. Ä°spanya Krallığının zulmetmesi ile baÅŸlayan durum neticesinde oradaki Yahudileri ülkesine kabul eden padiÅŸahın bu insani düÅŸüncesinin ardından sonra ortaya çıkan bir durumdu. Ä°spanya, Portekiz ve Ä°talya’daki Yahudileri ülkesine getirttikten yıllar sonra bu Yahudilerin arasından çıkan Sabatay Sevi adlı kiÅŸinin ortaya çıkması ile olaylar baÅŸ gösterdi. Sahte Müslümanlık Yahudi neslinden olup ve 1626 yılında Ä°zmir Kadifekalede dünyaya gelen Sabatay Sevinin ardından gelen müritlerinin baÅŸlattığı ilk adımdır. Aslen Yahudi ama Müslüman görünmeleri ile baÅŸlayan bu dönem daha sonra Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte yönetime gelen aslen Yahudi ama görünürde Türk ve aynı zamanda Müslüman olanların baÅŸlattığı bu serüven bugün içinden çıkılmaz olaylara temel olmuÅŸtur.

Sabatay Sevi kimdir ve amacı neydi;

1626'da Ä°zmir'de Yahudi bir ailenin çocuÄŸu olarak dünyaya geldi. Din adamı olarak yetiÅŸtirilen Sabetay Sevi, 39'uncu yaşının eÅŸiÄŸinde yoÄŸun bir mistisizme saplandı. Toplumu kurtarabilecek ilâhi bir güce sahip olduÄŸunu söylemeye baÅŸladı ve 31 Mayıs 1665 tarihinde Mesih olduÄŸunu ilân etti. Yahudi inancına göre Mesih (kurtarıcı), kendilerine bu günkü Ä°srail topraklarında bağımsız bir devlet kuracak ve dünyanın dört bir yayına dağılmış olan Yahudileri bir araya toplayacaktı.

Sabetay Sevi, haham olarak sinagoglarda ateÅŸli konuÅŸmalar yapıyor ve taraftarlarının sayısını her gün arttırıyordu. Avrupa'dan Yemen'e, Kuzey Afrika'dan Anadolu'ya kadar geniÅŸ bir coÄŸrafyada yaÅŸayan Yahudiler arasında yaptığı konuÅŸmalar neticesinde dalgalanmalar, kaynaÅŸmalar oluyordu. Bunun sonucunda heyecan kasırgası ile YahudiliÄŸin resmî tutumundan ayrı yeni ve radikal bir akımın doÄŸuÅŸuna yol açıyordu.

Bu akım, Hıristiyanlar arasında etkileÅŸimlere, Müslümanlar arasında ise sert ve ciddi tartışmalara yol açtı. Ä°nsanlar, Sabetay Sevi'ye tapmaya, sinagoglardaki konuÅŸmalarından sonra taÅŸkınlıklar yapmaya baÅŸladılar. Kimse, neler olabileceÄŸini kestiremiyordu. Sabetay Sevi, oluÅŸmasına yol açtığı heyecan seline kapıldı. Taraftarlarıyla birlikte Osmanlı Devleti'nin baÅŸÅŸehri Ä°stanbul’a doÄŸru yürüyüÅŸe geçti. Bu olay üzerine Sevi tutuklandı ve yargılandı.

Sultan Dördüncü Mehmet, çok uzun süren yargılamayı perde arkasından takip etti. Yargılama sonunda Sabetay Sevi'nin önüne iki seçenek kondu: Ä°ddialarından vazgeçmezse öldürülmesine karar verildi. Müslümanlığı kabul ederse hayatı bağışlanacaktı. Sevi: "Bu can bu bedende olduÄŸu sürece Müslüman'ım." Diye sahte Müslümanlığa adım atarak Aziz Mehmet Efendi adını alır.

Taraftarlarının bazıları bunu bir ihanet olarak görerek bir türlü kabullenmeyerek intihara kalkışanlar olur. DiÄŸer büyük çoÄŸunluÄŸu sahte Müslümanlığı kabul ederler.

Mesih, yani kurtarıcı kendisini kurtarabilmek için dinini deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Bir müddet sonra da taraftarları arısındaki intiharları durdurabilmek ve insanları kendisine çekebilmek için bir çıkış yapar: Cübbesinin içine bir kuÅŸ yerleÅŸtirerek topluluÄŸunun huzuruna çıkar. Burada cübbesinin önünü açarak sakladığı kuÅŸu uçurur. "Can bedenden çıktı." Diyerek, eski dinine döndüÄŸünü ima eder.

Sabetay Sevi ve yandaÅŸlarına, dinlerinden döndükleri için, 'dönme' veya 'avdeti' denilir. Fakat onlar, Ä°slâmiyet'i kabul ettiklerini söylemelerine, görünüÅŸte Müslüman gibi hareket etmelerine raÄŸmen, gerçekte MusevîliÄŸe inanmaktadırlar.

Yukarıda Sabatay Sevi ile ilgili bilgileri verdikten sonra ona baÄŸlı olan Sabataycıların daha sonra ne yaptıkları önem arz etmektedir. Osmanlı devletinin çok önemli kademelerinde görev alan ve daha sonrada kurulan Türkiye Cumhuriyetinin yönetim kadrosunun tamamına yakının oluÅŸturan Sabataistler iki konumu çok önemseyerek buna çok dikkat etmek sureti ile halkı aldattı. Bu iki konum biri Müslüman görünmek ve diÄŸeri de Türk görünmekti!

Osmanlı devleti Ä°spanyadan getirdiÄŸi Yahudileri ana merkez olarak Selanik kentine yerleÅŸtirdi. Büyük bir kısmı da Ä°stanbul ve Ä°zmir’e yerleÅŸtirilirken ana merkezin Selanik olması sonradan çıkan olayların o merkezden yönlendirilmesi çok önem arz etmektedir. Daha sonra karşımıza sistemin kurucu partisi olarak çıkan CHP, Ä°ttihat ve Terraki örgütü bu Sabataycıların içinden çıkmıştır. Örgütlenerek Osmanlı devletinin sonlarında iktidarı ele almalarıyla Osmanlıyı her taraftan savaÅŸa sokmalarının ardından Avrupa’nın dört Katolik ülkesinde kanunları getirerek Ä°slam hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır.

Daha sonra Kürt halkının varlığını inkâr etmeleri, Kürtlerin dillerini yasaklama ve hak mahrumiyetine uÄŸratmaları Ä°ttihat ve Terraki örgütünü devamı olan ve sistemin kurucu partisi bu CHP’nin ilk dönem icraatlarıydı.

YerleÅŸik Yahudiler, Osmanlının son yüzyılında hiç boÅŸ durmamış önce kendi öÄŸretilerini yayabilmek için mason locaları açmış ve Osmanlının birçok bürokratını mason birader olarak aralarına katmayı baÅŸarmışlardı. Daha sonra onların eli ile kurulan Türkiye Cumhuriyetini oluÅŸturan kadrolarda kendilerinden olduÄŸu için Siyonizm’e hizmet eden ve masonluÄŸu genç cumhuriyetin genlerine yerleÅŸtirmeyi baÅŸarmışlardır.

Türklük adına hareket edip kendilerini de aynı zamanda Müslüman gösteren Sabataistler, Türkiye Cumhuriyetinin ilk kurucuları olarak tarihe geçmiÅŸtir. Ve yönetmek istediÄŸi halka belki de dünyada ilk aldatanlar olarak bilinmesi gereken yine bu Sabataistlerdir. Sabataistler biz Müslümanlar tarafından bilinip tanınmadan bugün Türkiye Cumhuriyetinde geçmiÅŸte ve günümüzde olan olayları bilmemiz ve çözmemiz çok zordur.

Türkiye’de masonluk Osmanlıda baÅŸlayarak günümüze kadar hızla geliÅŸmiÅŸ ve ilk öncüleri olarak Emanuel Karoso, Hayim Naum, Metr Becerano ve Nesim Mazlıyah gibi ünlü masonlar Siyonizm’e hizmet ederek hem Osmanlının yıkılmasını saÄŸlamış hem de yeni kurulan cumhuriyetin bütün üst düzey kadrolarına masonları yerleÅŸtirilmek sureti ile hizmetlerini sürdürmüÅŸlerdir.

2- Müslüman olup iktidar olama hırsı ile verilen mevki ve makamlara kanan Müslümanlar.

Türkiye Cumhuriyetini kuran kadrolar ve daha sonra mason localarından yetiÅŸen yerli masonlar tamamen Siyonizm’in öÄŸretisi doÄŸrultusunda çalışmış ve bu konuda üzerine düÅŸen her görevi yerine getirmiÅŸlerdir.

Ä°lk yıllarda hükümeti oluÅŸturan Sabataist kökenliler ve onların kurduÄŸu mason localarında yetiÅŸenler uzun süre iktidara getirildiler. Ä°slam dünyasında Kurana dönüÅŸlerin baÅŸlaması ile birlikte bu Siyonist güç niyetlerini hesaplarını deÄŸiÅŸtirdiler ve artık onların kontrolünde olabilecek Müslüman kadroları iÅŸ başına getirmek suretiyle iktidarı onlara destek vererek yürütmeyi kararlaÅŸtırdılar.

Önceleri Demokrat Parti sonra Adalet Partisi ve daha sonra ANAP iÅŸbaşına getirildi. Ä°slam dünyasındaki Kurana dönüÅŸler ivme kazanınca bu defada AKP kurularak ErdoÄŸan iktidara getirildi. ErdoÄŸan’ın iktidarı diÄŸer iktidarlardan daha fazla Ä°slami birikime sahip olması ve Milli GörüÅŸ saflarından gelmesi öncelikli bir konuydu. Erbakan’ın “Ä°slam BirliÄŸi Projesi” onların bugüne kadar getirdikleri plan ve projelerine engel bir projeydi. Bu projenin hayatiyet bulmaması için AKP kurduruldu ve ErdoÄŸan’ın bilinen baÅŸ olma hırsı bununla kamçılandı.

Ä°slam coÄŸrafyasında geliÅŸen Ä°slami hareketleri önlemek ancak ABD ve Ä°srail ile iÅŸbirliÄŸi içinde olan Müslümanlarla durdurulabilirdi. Bugüne kadar Kemalizm ile yürütülen iÅŸbirliÄŸi bu saatten sonra yürüyemeyeceÄŸini anlayan batılı güçler Ä°slami kökenden gelenlerle iÅŸbirliÄŸine girdi. Onlar bu konuda adım atarak ErdoÄŸan liderliÄŸinde yeni bir siyasi oluÅŸuma girerek Ä°slam’a dayalı bir organizeye hayatiyet imkânı tanımadılar.

Tüm Ä°slam âleminde Siyonistlerin öÄŸretisi doÄŸrultusunda dizayn edilen yenidünya düzeni, Siyonist Ä°srail’in rüyası olan Nil ile Fırat nehirleri arasındaki kutsal sayılan topraklarda Büyük Ä°srail Ä°mparatorluÄŸunun kurumasına yardımcı olacakları için iktidar yapılanlar bu Ä°slami hareketleri önleyebileceklerdi ve öylede yaptılar.

GeçmiÅŸ dönemlerde Türkiye Cumhuriyetinin birçok dışiÅŸleri bakanı Yahudi kökenliydi. Üst düzey bürokratlar ve üst düzey makamlar tamamen ya Yahudi kökenlilerin elinde veya onların dümen suyuna göre hareket eden masonların elindeydi. O dönemde Ä°slam’a ve Müslümanlara gösterilen zorluklar, nefret ve kin ile birlikte yapılan eziyetlerin nedeni o makamlarda oturanların Sabataist Yahudi veya mason olmalarıydı.

Allahın aziz dinine baÄŸlı hiçbir oluÅŸuma ve hareket imkân tanımayan ve insanları Ä°slam’dan uzaklaÅŸtırmak için her yolu deneyen gücün tek hedefi bu ırkçılığa ve nefsin gıdalarına dayana düzeni kurmaktır. Bu düzene karşı çıkmak her onurlu insanın ve özellikle Ä°slam dinine ciddi anlamda baÄŸlı olan Müslümanların asli vazifesidir. Çünkü karşılığı cennettir.

Selam ve dua ile…

• siyonizm
• Mehmet-necip-yavuzer