Karar gazetesi yazarı Ä°smet Berkan, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in, yurt dışına kaçan ve aranan Sezgin Baran Korkmaz’ın arkasındaki esas gücü anlattı. Korkmaz’ın firari olmasına raÄŸmen iÅŸlerini sürdürdüÄŸüne dikkati çeken Berkan, ‘esas patronun’ 2015 yılında BDDK izniyle kurulan Mega Varlık olduÄŸunu iddia etti.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, yeni videosunu 'YaÅŸadıkça ve yaÅŸlandıkça deÄŸil, direndikçe büyürüz' baÅŸlığıyla yayınladı.
Peker, yurt dışına kaçan ve aranan Sezgin Baran Korkmaz’a iliÅŸkin çarpıcı iddialarda bulundu.
Daha önce Sezgin Baran Korkmaz'ın silindiÄŸini iddia edilen 45 milyon dolar alacağının öyküsünü yazan Karar gazetesi yazarı Ä°smet Berkan, ÅŸimdi de firari iÅŸ insanının arkasındaki esas gücü deÅŸifre etti.
Berkan, HaftalıkGazete adlı internet sitesinde yazdığı yazıda, Korkmaz’ın yurt dışında ve kaçak olmasına raÄŸmen iÅŸlerini sürdürdüÄŸüne dikkati çekerek, ‘esas patronun’ 2015 yılında BDDK izniyle kurulan Mega Varlık olduÄŸunu iddia etti.
Ä°smet Berkan'ın yazısı ÅŸöyle:
Hayat hikayesini anlatmaya, özellikle de Kars’ın Digor’undan 12-13 yaşında Ä°stanbul’a gelmesinin ve bu ÅŸehirde tutunmasının hikayesini anlatmaya bayılıyor. Bugünlerde adını çok duyduÄŸumuz, anlaşılan daha da duyacağımız Sezgin Baran Korkmaz’dan söz ediyorum.
Bir gün, ayakkabı boyacılığı yaptığı Moda’dan 13-14 kiÅŸiyle paylaÅŸtığı bekar evinin olduÄŸu Fikirtepe’ye kadar boya sandığını taşımaya üÅŸeniyor, sandığı güvenli olduÄŸunu düÅŸündüÄŸü bir yere saklıyor.
Ama ertesi sabah sandığını bulamayınca, sermayesini de kaybetmiÅŸ olarak ümitsizce yürümeye baÅŸlıyor. Bahariye’de önünden geçtiÄŸi bir kebapçı-dönercinin camında “Bulaşıkçı aranıyor” ilanını görünce içeri girip baÅŸvuruyor ve sonra da iÅŸe alınıyor.
Küçük Sezgin’in (kendisine böyle hitap edilmesini istiyor, “Köyde çok Baran vardı, benim lakabım ‘Deli Baran’dı. Burada ise Baran biraz entel duruyor” diyor) boyu kısa, karnı aç. Bir bakıyor ki müÅŸteriler dönerlerinin bazen hepsini yemiyor, tabaklarda artık dönerler kalıyor. Bulaşık yıkama iÅŸini ağırdan almak pahasına artık dönerleri atıştırıyor.
Derken aklına bir fikir geliyor: Bu artık dönerleri biriktiriyor, kebapçı kapandıktan sonra Kadıköy Salı pazarında satacak.
Kebapçıdaki patronu onu pazarda döner satarken yakalayınca piÅŸkince, “Ama hacı amca sen hep demiyor musun ‘israf haram’ diye, ben de israf olmasın dönerler diye uÄŸraşıyorum” diyor.
Bilmiyorum, Sezgin Baran Korkmaz’ın övünerek anlattığı bu öykü, onun ticarete yaklaşımı, ahlakı ve baÅŸkasının daha önce satılmış malını ikinci kez satma eÄŸilimi hakkında yeterli fikri veriyor mu?
DOLANDIRICILIK YAPMIÅž AMA ÖVÜNEREK ANLATIYOR
Yine kendisinin övünerek anlattığı bir baÅŸka öykü:
Gümrükte takılıp kalmış bir su arıtma cihazı olduÄŸunu öÄŸreniyor. Gidiyor gümrüÄŸe, tasfiyeden bunu satın almak istiyor. Tam 62 bin tane gelmiÅŸ bu minik aletlerden ve gümrük bunları tanesi 1 liradan satacak.
Borç harç para buluyor, 62 bin cihazı satın alıyor ve sonra pazarlamaya baÅŸlıyor. Tanesini 70 liradan satacak. Ama kimse su arıtma cihazı almıyor. Sezgin battı batacak, alacaklılar kapıda. Aklına aynı cihazı “enerji tasarrufu saÄŸlar” diyerek satmak geliyor. Hepsini satıyor.
Bu hikayede de bir ahlaki ders var ve aradan bunca yıl geçtiÄŸi halde Sezgin Baran Korkmaz bununla övünmeye devam emesi de bence baÅŸlı başına bir ders.
Sattığı cihaz aslında ne suyu arıtıyor ne de enerji tasarrufu saÄŸlıyor. Yani baÅŸtan sona dolandırıcılık. SBK için ise baÅŸarı öyküsü.
Bu yazıyı yazmazdan önce YouTube’da onlarca video izledim, bazıları Sezgin Baran Korkmaz’ın verdiÄŸi söyleÅŸiler veya bir yerlerde yaptığı konuÅŸmalardı. ÇoÄŸu ise onun kim olduÄŸunu anlatmaya çalışan, adeta körün fili tarifi misali SBK’yı tanımlamaya çalışan videolardı.
Sezgin Baran Korkmaz, diyorum ya, geçmiÅŸini anlatmaya bayılıyor; yüzüne keyifli bir gülümseme yayılıyor ve alıyor sazı eline. Ama geçmiÅŸinin bir dönemi var ki, oraya nedense hiç girmiyor veya çok az deÄŸiniyor.
KÄ°NGSTON’LARLA NEREDE NASIL TANIÅžTI?
“MeÄŸer çok kolaymış, bir günde kurdum” diye anlatıyor SBK Holding’in kuruluÅŸunu ama iÅŸe baÅŸlamak için gereken ilk sermayeyi nereden nasıl bulduÄŸunu söylemiyor bir türlü.
Onları ilk Türkiye’ye getirdiÄŸinde onlara nasıl yalan söylediÄŸini, ofisini olduÄŸundan büyük gösterdiÄŸini yine gururla anlatıyor, Kingston kardeÅŸlerle iliÅŸkisinin ilerleme biçimini ve detayları ise hep arka planda bırakıyor, hiç detaya girmiyor. ABD Utah’da “The Order” diye anılan bir tarikatın önde gelen isimleri olan Kingston ailesinin zenginliÄŸi belli ki gözlerini kamaÅŸtırmış.
Biz onu patron sanıyoruz ama o “Benim patronum 40 yaşında, 4 eÅŸi ve 38 çocuÄŸu olan bir insan” diyor. KastettiÄŸi kiÅŸi Jacob Ortell Kingston. SBK hiç deÄŸilse yerini biliyor, paranın gerçek kaynağından “patronum” diye söz ediyor.
AKBABA HOLDÄ°NG: SBK
Peki tam olarak ne iş yapıyor SBK?
Bir söyleÅŸisinde, “Batmış, tam anlamıyla sıfırı tüketmiÅŸ ÅŸirketleri alıyorum” diyor. BaÅŸta kendi iÅŸini tarif ederken “Batmış ÅŸirket iÅŸindeyim” dermiÅŸ, sona “Öyle deme, daha pozitif görünmek lazım” demiÅŸler ona ve Ä°ngilizce “Asset management” tabirini kullanmasını öÄŸütlemiÅŸler.
Ama aslında yaptığı iÅŸ hiçbir biçimde “asset management”e benzemiyor. “Varlık yönetimi” anlamına gelen bu tabir, bir yatırım ÅŸirketinin, daha çok da bankasının sizin daha çok nakit ve hisse senedi ÅŸeklindeki menkul varlıklarınızı yönetmesi, size para kazandırması demek.
Oysa SBK bu anlamda “varlık yönetimi” yapmıyor; batık durumdaki ÅŸirketleri devralıyor, içlerini temizliyor ve satıyor. Tabii “Bir ÅŸirket içi temizlenip para eder hale gelecek olsa neden bunu ilk sahibi yapmıyor da dönüp bu iÅŸte SBK’yı kullanıyor” diye bir soru geliyor hemen akla. Dedim ya SBK varlık yönetimi yapmıyor, ÅŸirket satın alıyor. O yüzden onun yaptığı en fazla hepimizin bilgisine Oliver Stone’un 1987’de çektiÄŸi meÅŸhur “Wall Street” filmiyle giren “hostile takeover”a benziyor benzese benzese.
Tabii bu “saldırgan ele geçirme”nin Amerikan versiyonu borsada halka açık ÅŸirketlerde yaÅŸanıyor. Eli geçiren ÅŸirket, aldığı ÅŸirketi kısa sürede daha deÄŸerli/karlı hala getirip hisseleri elinden çıkarıyor. Tabii bu daha deÄŸerli ve karlı hale getirmek için insansız iÅŸten çıkarmalar vs uygulanıyor.
BORAJET’Ä° THY’YE 300 MÄ°LYON DOLARA SATACAKTI, ELÄ°NDE KALDI
Türkiye’de ÅŸirketler halka açık olsalar bile hiçbirinin halka açıklık oranı yüzde 100’lere varmadığı ve neredeyse bütün ÅŸirketlerimiz “patron ÅŸirketi” olduÄŸu için burada bir ÅŸirketi ele geçirmek için patronun bileÄŸini bükmeniz gerekiyor.
SBK’nın böyle bilek bükerek ele geçirdiÄŸi ÅŸirketlerden biri mesela meÅŸhur BoraJet.
Türkiye’de ODTÜ mezunu bir elektrik mühendisi olan, yüksek lisans ve doktorasını Amerika’da meÅŸhur MIT’de tamamlayıp yıllarca ODTÜ’de hocalık yapan, sonra 1979’da Amerika’ya geri dönüp orada araÅŸtırmacı bilim insanı olan ve mikro dalga alanında yaptığı buluÅŸ ve aldığı 12 patentle Hitit adlı bir yarı iletken ÅŸirketi kuran, bu ÅŸirketi 2014’te 2.45 milyar dolara satıp kendini emekliye ayıran Yalçın AyaÅŸlı, bir heves Türkiye’de bölgesel havayolu iÅŸine girer.
Kör topal ilerleyen, hiçbir zaman para kazanamayan BoraJet için önce “FETÖ parasıyla kuruldu” diye gazetelerde haberler çıkmaya baÅŸlar. (Åžirketin AyaÅŸlı dışındaki iki küçük hissedarı gerçekten de FETÖ’cüdür.) Åžirketin iÅŸleri iyice bozulur. Derken Sezgin Baran Korkmaz diye biri ortaya çıkar, ÅŸirketi satın almak istediÄŸini söyler. Yalçın AyaÅŸlı ÅŸirketin banka borçlarını da kendisi üstlenerek ve söylediÄŸine göre “bilabedel” ama eÄŸer SBK ÅŸirketi sattığında kar ederse bu karın yüzde 25’ine ortak olarak SBK’ya devreder.
Benim anladığım kadarıyla SBK’nın hedefi de, BoraJet’e biraz makyaj yapmak ve ÅŸirketi 300 milyon doların üzerinde bir bedelle Türk Hava Yolları’na satmaktır. O dönem, SBK’yı sık sık Karslı hemÅŸerisi UlaÅŸtırma Bakanı Ahmet Arslan’la birlikte görürüz, her fırsatta ikili Kars’a gider, orada ya bir okul ya bir yurt temeli atarlar.
Ama BoraJet’in THY’ye satışı bir hayal olarak kalır. Böyle olduÄŸu anlaşılınca SBK, satış sırasında evrakta sahtecilik yapıldığı, ÅŸirketin olmayan gelirlerinin gelir olarak muhasebeleÅŸtirildiÄŸi ve böylece zararın gizlendiÄŸi iddiasıyla Yalçın AyaÅŸlı aleyhine davalar açar. Bu arada sıkı bir Atatürkçü ve ABD’de kendi kiÅŸisel parasıyla Türkiye tanıtımı yapan bir isim olan AyaÅŸlı’nın ne FETÖ’cülüÄŸü kalır ne baÅŸka bir ÅŸeyi.
Yalçın AyaÅŸlı yıllardır kendini anlatmaya çalışıyor. Onunla ilgili en kapsamlı söyleÅŸilerden biri, ilginçtir 2017 Aralık ayında Sabah gazetesinde yayınlandı. AyaÅŸlı, hala kendi web sitesinden açıklamalar yaparak durumunu savunmaya çalışıyor. Hatta en son açıklamasını daha geçenlerde yayınladı. Ancak anlaşılan Türkiye’de SBK ile AyaÅŸlı arasındaki davalar devam ediyor ve galiba SBK kazanan tarafta. 7 Haziran 2021 günü Barış TerkoÄŸlu, Cumhuriyet’teki köÅŸesinde mayıs ayında yapılmış bir icra satışının belgelerini yayınladı. Bu belgelere bakınca, SBK’nın BoraJet’i satın alan ÅŸirketi Bugaraj’ın icradan “alacaklarına karşılık” olarak AyaÅŸlı’nın Ortaköy’deki üç deÄŸerli yalısını aldığı görülüyor.
Bir büyük ticari alış veriÅŸ konusunda iki iÅŸ insanından hangisinin haklı olduÄŸuna ben karar verecek deÄŸilim ama bütün bu süreç boyunca SBK’nın uyguladığı bel altı taktikler çok belirgin.
BÄ°R GÜN SBK ŞİRKETE GELDÄ°, “BEN SÄ°ZÄ°N YENÄ° ORTAÄžINIZIM” DEDÄ°
BoraJet bir örnek. Bir baÅŸka örneÄŸi geçen gün yazdım, Kıraça Holding ve Ä°nan Kıraç’ın da adının karıştırıldığı olayda SBK yine bir takım alacak davaları açarak (ki bunların tutarı 45 milyon dolar gibi ciddi bir rakam) Ä°nan Kıraç’ı yıldırmaya çalışmıştı.
Son bir örnek, adı duyulmamış bir orta boy ÅŸirket. Kendi alanının önde gelen kurumlarından biri olan ÅŸirkete bir gün Sezgin Baran Korkmaz gelir, “Ben artık sizin yeni ortağınızım” der. Bir süre sonra konuÅŸma ÅŸuna dönüÅŸür: “Ya ben sizin hissenizi 40’a alayım, ya siz benim hissemi 80’e alın…” Yani Ä°nan Kıraç bu yöntemi uyguladığı ilk kiÅŸi deÄŸil SBK’nın.
Biraz önce SBK’nın yöntemini Ä°ngilizce “hostile takeover”a benzetmiÅŸtim ya; burada geçen “hostile” kelimesinin anlamı “saldırgan” ve “düÅŸman.”
SBK’nın son derece saldırgan olduÄŸu ve gözüne koyduÄŸu ÅŸirketi satın aldığı veya bir biçimde içine girip oranın esas sahiplerine hayatı zehir ettiÄŸi çok belli.
NEREDEN GELİYOR BU DEĞİRMENİN SUYU?
Peki bu deÄŸirmenin suyu nereden geliyor? KonuÅŸmaya, baÅŸarılarını anlatmaya pek meraklı Sezgin Baran Korkmaz ama SBK Holding’in böyle sıfırdan alıp yükselttiÄŸi ve sonra da yüksek fiyata sattığı ÅŸirketlerin isimlerini vermek konusunda nedense o kadar da hevesli deÄŸil. Kendi iddiası “ölü” durumdaki ÅŸirketleri alıp canlandırmak, yeniden ekonomiye kazandırmak. Ama bunu nerede yapmış, hiç örnek yok.
SORUYU TEKRAR EDEYÄ°M: BU SATINALMALARDA KULLANILAN PARA NEREDEN GELÄ°YOR?
Dönüp, SBK’nın “patronum” dediÄŸi Kingston kardeÅŸlere bakmamız lazım. Çünkü SBK’nın yaptığı pek çok operasyonda Kingston kardeÅŸlerin gelip Türkiye’de kurdukları bir “varlık yönetim ÅŸirketi” olan Mega Varlık ile SBK arasında ciddi bir iÅŸ birliÄŸi/güç birliÄŸi görülüyor.
Sezgin Baran Korkmaz, yüzde 99.99 hissesi Jacob Ortell Kingston’a ait olan Mega Varlık’ın hiçbir yerinde gözükmüyor. Ama yine de, Türkiye’de SBK’ya aitmiÅŸ gibi yazılıp çizilen iÅŸlerin çoÄŸunda aslında bu ÅŸirket var. Çünkü gerçekte patron bu ÅŸirket.
ESAS PATRON MEGA VARLIK
Mega Varlık, 2015 yılında BDDK izniyle kurulmuÅŸ bir ÅŸirket. Bu tür varlık ÅŸirketleri esas olarak bankaların artık tahsil edemez oldukları kredi alacaklarını belli bir iskontoyla (mesela 100 liralık borcu 40 liraya gibi) satın alıyor ve sonra da bu alacakları tahsile uÄŸraşıyor. Dolayısıyla Mega’nın elinde bir yerde paha biçilemez bir bilgi var: Hangi ÅŸirketler ne ölçüde batık durumda, bunu biliyor. Anlaşılan bu bilgiyi zaman zaman SBK ile de paylaşıyor; SBK kendine hedef seçeceÄŸi ÅŸirketleri böyle belirliyor büyük olasılıkla.
Ama tabii benim bu söylediÄŸim bir teori ÅŸimdilik. Normal bir ülkede yaşıyor olsaydık, Mali Polis ve belki SPK, BDDK gibi kurumlar hem Mega’nın hem SBK’nın kayıtlarını çoktan incelemiÅŸ ve varsa suç veya iÅŸbirliÄŸini ortaya çıkartmış olurdu.
SANKÄ° HAPSE GÄ°RMEYECEKMÄ°Åž GÄ°BÄ°…
Çok ilginç bir ÅŸey var. Mega Varlık, AÄŸustos 2019’da sermaye arttırımına gitmiÅŸ ve sermayesini 93 milyon 292 bin liraya çıkartmış. Ä°lave sermayenin tamamını da Jacob Ortell Kingston koymuÅŸ. Bu sermaye arttırımından sadece bir ay önce, aynı Jacob Kingston 21 Temmuz 2019 günü Utah’ta yargılandığı mahkemede savcılıkla ceza anlaÅŸması yapmış ve yargıca “Ben suçluyum” demiÅŸti. (Kendisiyle birlikte kardeÅŸi Isaiah, annesi Rachel ve eÅŸlerinden biri olan Sally Kingston da aynın anlaÅŸmayı yapıp “Suçluyuz” demiÅŸlerdi.)
Biraz sonra kaçınılmaz biçimde detaylarını anlatacağım, bu dava bu yılın Mart ayında sonuçlandı, jüri mahkemede hala kendini savunan ama Kingston kardeÅŸlerin de aleyhinde ifade verdiÄŸi Lev Aslan Dermen’i (veya eski adıyla Levon Termendzhyan’ı) mahkum etti. Jürinin mahkumiyet kararının ardından Amerika’da yargıç ceza tayini yapıyor. Mahkum olan Dermen de, onu mahkum ettiren Jacob ve Isaiah kardeÅŸler de maksimum 30 yıl hapisle karşı karşıyalar, bakalım hakimin takdiri ne olacak. Yargılanan ve suçlarını itiraf eden iki kadın ise maksimum 15 yıl hapisle karşı karşıya.
MEGA DA, SBK DA Ä°Åž YAPMAYA DEVAM EDÄ°YOR
BaÅŸa döneyim, diyeceÄŸim o ki, AÄŸustos 2019’da Jacob Kingston Türkiye’deki ÅŸirketinde sermaye arttırımına giderken maksimum 30 yıl hapis cezasına doÄŸru gittiÄŸini biliyordu, ama yine de bu yatırımı yaptı. Büyük ihtimalle çok daha az bir ceza alacak ama Jacob iÅŸlerini, hele Türkiye’deki iÅŸlerini durdurmaya niyetli gözükmüyor. Az önce örneÄŸini anlattım, SBK da yurt dışında ve kaçak olmasına raÄŸmen iÅŸlerini sürdürüyor. Son beÅŸ ayda en az iki ÅŸirketi elinden çıkardı.
Ancak iÅŸler eskisi gibi parlak deÄŸil anlaşılan. ÖrneÄŸin Mega Varlık, son olarak bankalara olan borçlarını ödeyemez duruma düÅŸtü, Garanti Bankası’na olan borcuna karşılık teminat gösterdiÄŸi ÅŸirket merkezi olarak kullanılan yalı satılığa çıktı.
Sezgin Baran Korkmaz kendisi anlatmıyor ama Kingston ailesiyle iliÅŸkilerinde kilit ismin Türkiye’den de vatandaÅŸlık alan Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan) olduÄŸu anlaşılıyor.
Yer yer haberlerde Los Angeles’teki meÅŸhur Ermeni mafyasıyla da iliÅŸkisi olduÄŸu yazılan, “örgütlü suç dünyasının ismi” diye anılan Termendzhyan, 14 ayrı ÅŸirketin sahibi, büyük ortağı veya yöneticisi gözüküyor. Bu ÅŸirketlerden birinin adı da SBK Holding USA. Evet, bildiÄŸiniz SBK Holding.
SBK’NIN LOS ANGELES VERSÄ°YONU
Biyografisinde kendisini “12 yaşında benzin istasyonunda pompacı olarak çalışmaya baÅŸladı” diye gururla anlatan Termendzhyan’ın Türkiye ile ilk ve tek baÄŸlantısı Sezgin Baran Korkmaz deÄŸil. Daha önce, FETÖ’cülükle suçlanıp malından mülkünden edilen ama zaten servetinin kaynağı da hayli karanlık olan Mübariz Mansimov ile ortak bir ÅŸirketi olduÄŸu iddia ediliyor. Mansimov bu iddiayı gayet ırkçı ifadelerle reddediyor ama Termendzhyan’ın oÄŸlu, “Biz onunla ortaktık” diyor, ÅŸirket adı bile veriyor.
Termendzhyan, Türkiye’ye de yatırım yapmış, yani 250 bin dolar getirmiÅŸ, karşılığında TC vatandaÅŸlığı da almış. Bu arada Amerika’da adını da deÄŸiÅŸtirmiÅŸ, Lev Arslan Dermen yapmış. Termendzhyan’ın ÅŸirketlerinden birinin web sitesinde, Amerika dışında da büyümek istediÄŸi söyleniyor, sayılan ülkelerden biri de Türkiye. “Türk hükümetine ham petrol taşımacılığı için teklif verdik” diyor. Termendzhyan’ın “teklif verdik” dediÄŸi ÅŸirketi, iÅŸte bu Utah’daki dolandırıcılığa da karışan ÅŸirketi: Noil.
SBK HOLDÄ°NG USA DE HAYLÄ° KARANLIK Ä°ÅžLER YAPIYOR
Zaten Utah’daki dolandırıcılık davasında Termendzhyan’ın yönettiÄŸi SBK Holding USA’in de adı geçiyor. Bu ÅŸirket, savcıya ve mahkeme kayıtlarına göre bir emlak ÅŸirketi. Basit bir Google aramasında, Termendzhyan’ın ve ÅŸirketlerinin adının geçtiÄŸi hukuk davalarının listesine ulaÅŸtım; davalardan çoÄŸu SBK Holding USA ile baÄŸlantılı. Emlak almış parasını ödemememiÅŸ veya emlak satmış ama tapu devrini yapmamış gibi ilginç suçlamalar var.
Ä°ÅŸte bu karanlık ve esrarengiz ÅŸahsiyet, Termendzhyan, anlaşıldığı kadarıyla Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’ye ilk giriÅŸ bileti olmuÅŸ. Onun aracılığıyla, onun 2010’dan beri bio-yakıt dolandırıcılığı iÅŸinde birlikte çalıştığı Kingston’larla tanışmış SBK ve ondan sonra da yürümüÅŸ gitmiÅŸ.
GitmiÅŸ ama ta buraya gelirken sorduÄŸum soruyu hatırlatayım: SBK’nın parası nereden geliyor?
Kendisine soracak olursanız (gazeteci Ahmet Şık bir sohbette sormuÅŸ) SBK, Kingston’lardan bugüne kadar sadece 62 milyon dolar almış. Onu da borç olarak. Utah’taki savcılığın bulduÄŸuna göre toplam 134 milyon dolar Lüksemburg ve Türkiye’ye gelmiÅŸ (veya Lüksemburg üzerinden de Türkiye’ye gelmiÅŸ).
MASAK’ın bu paranın Türkiye’ye geldikten sonra ne olduÄŸuyla ilgili ilginç ama içinden çıkılması zor tespitleri var. Paranın bir bölümü elden ve nakit olarak bankadan çekiliyor, sonra yeniden yatırılıyor vs. SBK’nın ÅŸirketleri arasında dolaÅŸtırılıyor para.
Bir de tabii Kingston kardeÅŸlerin Mega Varlık üzerinden getirdikleri ve Türkiye’de yönlendirdikleri paralar var. Mega Varlık’ın kendi operasyonları var.
Fazlasıyla karmaşık ve üstelik ortada pek de mali bilgi olmayan bir durumla karşı karşıyayız. SBK Holding’in ve iÅŸtiraki ÅŸirketlerin hesaplarını, bilançolarını ve nakit hareketlerini hep birlikte görmeye ihtiyacımız var aslında. Umalım ki Ä°stanbul’da devam eden soruÅŸturmanın sonunda bu para hareketlerini bilebilir duruma gelelim, SBK’nın mali ağını tam olarak görebilelim.
