SARAYA Ä°FTAR DAVETÄ° “YAKIN MARKAJIN” ADIMI MI?

H24/Makale/Necip Yavuzer

Özlü Söz: Yalnız kendini düÅŸünen insan, yumurtasını piÅŸirmek için komÅŸusunun evini yakar.

BACON

Malum olduÄŸu üzere bundan bir müddet önce ErdoÄŸan, Milli GörüÅŸün YÄ°K baÅŸkanı OÄŸuzhan Asiltürk’ü evinde ziyaret etmiÅŸ ve bu ziyareti kendisi medyaya servis etmiÅŸti. Bu ziyarette ErdoÄŸan “ittifak konuları” üzerine bir sohbet yaptıklarını söylerken OÄŸuzhan Asiltürk ise geçmiÅŸten gelen bir aÄŸabey-kardeÅŸlik üzerine vurgu yapmıştı. Oysa ErdoÄŸan’ın “Saadet Partisini yakın markaja alın” sözünden sonra bu yakınlaÅŸma baÅŸladı.

Bu ziyaret Saadet Partisinin tabanında bir hayli huzursuzluÄŸa yol açtı. Bugüne kadar Saadet Partisi ile sertlik politikası yürüten ErdoÄŸan ve AKP kurmayları bu ziyaret ile yumuÅŸama politikası mı yürütüyor acaba sorusu akla geliyor. ErdoÄŸan’ın Erbakan ve Milli GörüÅŸ davasını terk ettiÄŸinden bu yana aralarında sert rüzgârlar esiyordu. ErdoÄŸan’ın Milli GörüÅŸten koparıp aldığı birçok kiÅŸi ilk dönemlerde birlikte hareket ederken daha sonra bir bir ayrılmaları ErdoÄŸan’ı Saadet limanına tekrar yanaÅŸmayı zorunlu hale mi getirdi acaba?

Özellikle bu ayrılanlardan biri Abdullatif Åžener’di. Erbakan’ın elinden tutup Maliye Bakanlığına kadar yükselttiÄŸi Abdullatif Åžener, ErdoÄŸan ile birlikte Erbakan’a bayrak açarken bir yerde de haddini aÅŸarak çok hoÅŸ olmayan sözler sarf etmiÅŸti. Erbakan yargılanırken onu siyasi haklarından mahrum eden hâkimi kendine müsteÅŸar yapan Abdullatif Åžener’e bunu niçin yaptın diye sorduklarında “Ben onu böyle yaptığı için mükâfatlandırdım” demiÅŸti. Erbakan onu elinden tutup bakan yaparken o ise ona ceza veren hâkimi mükâfatlandırarak nankörlük yapıyordu...

Ä°ÅŸte ErdoÄŸan’ın Erbakan’dan kopardığı kiÅŸilerin karakterleri buydu. Ä°ÅŸte bu tip kiÅŸiler Erbakan’ı bıraktıktan sonra Fethullah Gülen’in kanatları altına sığındılar. Çünkü F.Gülen onlar için ABD’ye gidip himmet görecekleri ilk kapıydı. Ve öyle de yaptılar…

ErdoÄŸan, belediye baÅŸkanlığı döneminde Erbakan’dan ziyade Fethullah Gülen ile daha çok foto karelerine giriyordu. Siyasi geleceÄŸini F.Gülen ile zirve yapacağının hesaplarını yapan ErdoÄŸan iktidar olduktan sonra bunlar ile 12 yıl birlikte çalıştılar. Menfaat ve iktidar nimetinin paylaşımından sonra birbirine düÅŸüp hala gerçek içeriÄŸinin net anlaşılmadığı 15 Temmuz darbe (!) giriÅŸimi ile bir sendrom yaÅŸandı.

Hâsılı kelam bu ekip Erbakan’ı terk edip ABD’nin desteÄŸiyle iktidar olduktan sonra Milli GörüÅŸ mirasçısı gibi görünüp oy toplamaya koyuldular. Erbakan’ı “cumhurbaÅŸkanı” yapacağız yalanını söyleyerek halktan oy almak için yoluna gittiler. Halk bunları Erbakan’ın öÄŸrencileri olarak bildiÄŸi için sözlerine güvendi ve oy vererek tek başına iktidar yaptılar. Oysa bu iÅŸin temelleri çok önceden atılmıştı. ErdoÄŸan’ın keÅŸfedilip Erbakan’ın yerine hazırlanması ABD’lilerin bir oyunuydu. Erol Mütercimlerin anlattığı gibi onu 1999 yılında zaten hazırlamışlardı ve belediye baÅŸkanlığı görevinden alınıp hapsedilmesi bile senaryonun bir parçasıydı.

ErdoÄŸan hırslıydı ve onun bu hırsı Erbakan Hoca tarafından bilindiÄŸi için adı Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı geçtiÄŸinde istememiÅŸti. BaÅŸta rahmetli Bahri Zengin olmak üzere Erbakan Hoca üzerine baskı kurularak ErdoÄŸan’ın adaylığı kabul ettirildi. Hatta Erbakan’ın ErdoÄŸan için “Onun çok büyük bir hırsı var, onun bu hırsı onu bir yerlere götürür” sözü o dönemde Erbakan’ın nasıl bir feraset sahibi olduÄŸunu göstermektedir…

ErdoÄŸan baÅŸkanlık sistemine geçtikten sonra yapmış olduÄŸu icraatları ile irtifa kaybetmeye baÅŸladı. Daha önce Milli GörüÅŸten kopardığı kiÅŸilerin kendisini bir bir terk etmesi ile ortaya çıkan durumu dışarıdan kendisine çok büyük bir muhalefet yapan ve hatta hakarete varacak kadar iÅŸi ileriye götüren kiÅŸilerle yolları kesiÅŸti. Bunların başında sert muhalefet yapan Devlet Bahçeli ve Süleyman Soylu geliyordu. Süleyman Soylu Bakanlık kaptıktan sonra ErdoÄŸan ve icraatları için herkese saldırmaya baÅŸladı. Devlet Bahçeli ise TürkeÅŸ’ten devraldığı MHP’yi ilke ve kurallarından çok büyük taviz veren bir konuma getirerek kendine koltuk deÄŸneÄŸi yaptı.

TürkeÅŸ’in yolundan ayrılmayan ülkücüler Devlet Bahçeli’nin bu icraatlarına karşı onu terk ederek kimliklerini korumaya gittiler ve bir kısmı da Ä°YÄ° partiyi kurarak orada mücadele etmeye baÅŸladılar.

Saadet Partisi daha ilk dönemlerde Erbakan Hocanın sert muhalefeti ile AKP’ye bayrak açtı ve “AKP Siyonizm tarafından kurulmuÅŸ bir partidir” dedi ve net tavrını ortaya koydu. Daha sonra “Kim AKP’ye oy verirse Cehenneme bilet almış olur” diyerek siyasi tavrını daha da net olarak belirledi. Buna karşılık olarak ErdoÄŸan, Erbakan’a yönelik ÅŸu sözleri söyledi: “Sen bir taraftan sandalyeyle dolaÅŸacaksın, bir taraftan çeÅŸitli hastana raporları, ÅŸunlar, bunlar, filan, falan çıkarıp göstereceksin, ondan sonra da bu siyasi mücadelenin içerisinde bir ÅŸeyler toplayabilir miyim, bir prim yapabilir miyim bunun gayreti içine gireceksin” diyerek kendisini yetiÅŸtiren ve elinden tutan Erbakan Hocaya bu ifadeleri kullandı…

Erbakan onun dış mahfiller tarafında mevki makam ve güç ile yüksek kredi vererek iktidar yapmalarını ardından ÅŸimdi yaÅŸanan bu tablonun geleceÄŸini yaptığı çeÅŸitli nasihatlerle ikaz ettiÄŸinde ise ErdoÄŸan yukarıda naklettiÄŸim bu sözleri sarf etti…

Nihayet baÅŸkanlık sisteminin getirilmesi ile birlikte ülke ekonomisinin çok büyük bir geliÅŸim göstereceÄŸi beyanlarına karşılık istenilin hiçbir ÅŸey net olarak ortaya konulmadığı gibi tam tersi oldu. Ekonomi çöktü dış borçlar büyüdü ve dış güçlerden kredi alamama durumuna düÅŸtükten sonra döviz ve altının yükselmesini durduramayan AKP iktidarı pandemi dolayısı ile halktan 10 tl isteyecek bir duruma dahi düÅŸtü. Birçok ülke halkına bu pandemi döneminde yardım ederken AKP iktidarı ise bir maske dahi dağıtmaktan acze düÅŸtü. Uygulanan yanlış politika ve düzensiz ekonomik yatırımlar hazineyi boÅŸaltıp dışa büyük borçlandırmaya gitmesi haliyle AKP iktidarını zora soktu. Halkın çöplerden yiyecek duruma düÅŸmesi ve halkın AKP’ye verdiÄŸi desteÄŸi geri çekmesi ile ErdoÄŸan’ı farklı arayışlara yöneltti.

Düne kadar “Particik” dediÄŸi ve küçümsediÄŸi Saadet Partisi için “Yakın Markaja alın” konumuna geldi. Ä°ÅŸe Yüksek Ä°stiÅŸare Kurulu BaÅŸkanı Sayın OÄŸuzhan Asiltürk ile baÅŸladı. Malum olduÄŸu üzere kendisini evinde ziyaret etti ve bu ziyareti bizzat ErdoÄŸan medyaya servis etti. Bu ziyaret Erbakan çizgisinden taviz vermeyen taban tarafından hiç hoÅŸ karşılanmadı ve bu ziyarete sert tepki verdi. Saadet Partisi Genel baÅŸkanı Sayın Temel KaramollaoÄŸlu bugüne kadar AKP’nin icraatlarına tepki göstermiÅŸ ve net tavrını ortaya koymuÅŸtu. KaramollaoÄŸlu’nun yerine OÄŸuzhan Asiltürk ile görüÅŸmesi ErdoÄŸan’ın Saadet Partisinin içini ikilik sokma emelinin olduÄŸunu gösterir. Çünkü bu görüÅŸme ile birlikte tabanda oluÅŸan büyük huzursuzluk bununu en güzel örneÄŸidir.

Bu huzursuzluk devam ederken OÄŸuzhan Asiltürk’ün ErdoÄŸan’ın sarayına iftara gitmesi taban tarafından bardağı taşıran son damla oldu. Erbakan’ın AKP Siyonizm tarafından kuruldu ve kim AKP’ye oy verirse Cehenneme bilet almış olur sözlerine raÄŸmen OÄŸuzhan Asiltürk’ün saraya iftara gitmesi AKP ile yapılacak bir ittifakın temel taÅŸları döÅŸenmiÅŸ algısını getirdi. Sadece bir oturumda imzaların atılmasına iÅŸ kalmış ÅŸeklinde bir algıya yol açması Saadet camia ve tabanında büyük bir huzursuzluÄŸa yol açtı.

Kafalardaki en büyük soru acaba Erbakan olsaydı bu iftara gider miydi?

Temennimiz AKP’nin irtifa kaybettiÄŸi bu durumda Saadet Partisi MHP’nin konumuna düÅŸmemesidir. Temel KaramollaoÄŸlunun bugüne kadar net bir biçime gösterdiÄŸi muhalefet bir yana itilerek MHP gibi ikinci bir kolduk deÄŸeneÄŸi olmasına yol açacak bir ittifaka karşı sadık tabanın buna müsaade etmeyeceÄŸi umudundayız…

Selam ve dua bugüne kadar Ä°slam BirliÄŸi için çalışan ve bu uÄŸurda Erbakan Hocamızın çizgisinden yürüyüp taviz vermeyenleredir…

• Akp-saadet
• Particik
• Asiltürk-ErdoÄŸan-görüşmesi