VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 15 January 2022 19:55:35

0 Yorum

Kez Okundu.

Rejimin Ötekisi Olarak İktidara Gelmek ve İktidarda İken Rejimle Özdeşleşmek

Rejimin Ötekisi Olarak Ä°ktidara Gelmek ve Ä°ktidarda Ä°ken Rejimle ÖzdeÅŸleÅŸmek

H24/ Makale / Dr. Bekir TANK

Rejim, bir ülkenin yönetim ÅŸekli ve yönetim biçimidir. Bu da ifadesini anayasada bulur. Bir anayasa, milletin temel hak ve özgürlüklerine cevap verdiÄŸi ölçüde meÅŸrudur. Bir rejimin kendi vatandaÅŸlarını dini, mezhebi ve etnik aidiyetleri üzerinden tanımlaması, beraberinde ötekileÅŸtirmeyi ve dolayısıyla hak gaspını da getirir. Çünkü bir ülkede “öteki” olmak, haklarının bir kısmının veya önemli bir kısmının gasp edilmiÅŸ olması demektir.

VatandaÅŸlarının temel insani ihtiyaçlarını hak ve adalet ekseninde ve anayasal güvence ile karşılama yoluna gitmeyen bütün rejimler baskıcıdır ve ötekileÅŸtiricidir. Bu açıdan baktığımızda, günümüz dünyasındaki ülkelerin çoÄŸunun baskıcı rejimler olduÄŸunu görürüz. Ä°liklerimize kadar yaÅŸadığımız gibi, Türkiye de bu baskıcı ve ötekileri olan ülkelerden biridir. Fakat Türkiye’nin diÄŸer baskıcı ülkelerden en büyük farkı, dini ve etnik aidiyet üzerinden ötekileÅŸtirdiÄŸi kiÅŸilerin toplumun ezici çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturuyor olmalarıdır. Bu, baskıcı rejim adına büyük bir baÅŸarı iken, toplum adına da bir utançtır. Çünkü toplum isteyerek veya istemeyerek kendi haklarının gaspına rıza göstermiÅŸ oluyor. Türkiye’nin baskıcı tarihi yeni de deÄŸil, cumhuriyetle yaşıttır. Bunun delili de anayasalardır. Cumhuriyetin kurulmasından günümüze kadar birkaç anayasa yapılmış olsa dahi, hepsinin ortak özellikleri, toplumu dini ve etnik aidiyet üzerinden ötekileÅŸtirici ve bölücü olmalarıdır.

Yeni bir toplum yaratmak amacında olan Atatürk, bu hedefiyle toplumun %99’unu da “mürteci” olarak karşısına almış oluyordu zaten. Mustafa Kemal bununla yetinmeyerek, mürtecileri bir de etnik aidiyetleri üzerinden Türk ve Kürt olarak ayrıştırdı. Bir yandan milliyetçilik söylemi ile Türklerin hem din eksenli direniÅŸlerini kırıp ve hem de milli duygularını okÅŸarken, Kürtleri de baÅŸta Kürtçe yasağı olmak üzere deÄŸiÅŸik baskıcı uygulamalara verdikleri haklı tepkiler üzerinden “bölücü” olarak gösterdi.

Mustafa Kemal’in büyük bir ustalıkla ihdas ettiÄŸi “irtica” ve “bölücülük” adındaki bu iki iç düÅŸman, o günden beridir bu rejimin aynı zamanda can simididirler. Rejim ne zaman acıkırsa, bunlardan birini yer. Bazen de ikisini birden yer. Olmadı, birbirine yedirir ve kendisi izler. Dikkat edilirse, irtica ve bölücülük, istendiÄŸi zaman kurulup kullanılabilen birer saatli bomba gibidir. Rejim, istediÄŸi bir zamana kurup patlatır. Bu politikadır ki, Türk’ü ve Kürd’ü ile Müslümanlar katliamlardan idamlara, zindanlardan iÅŸkencelere ve sürgünlere kadar sayıları yüz binlerle ifade edilen bedeller ödediler. Bu bedel bugün de baÅŸka ÅŸekillerde ödetilmektedir.

Rejimin ötekileri, ilk olarak Recep Tayyip ErdoÄŸan önderliÄŸindeki AK Parti ile birlikte ülkenin eÅŸit vatandaÅŸları olma fırsatını yakaladılar. Hak ve adalet eksenli söylemi, AK Parti’yi Cumhuriyet Tarihinin en güçlü hükümeti yaptı. Rejimin Mürtecileri ve Bölücüleri, ilk olarak emeklerinin semeresini gördüler ve eÅŸit vatandaÅŸlar olmanın eÅŸiÄŸine kadar yaklaÅŸtılar. Fakat AK Parti, hak ve adalet söylemi ile elde ettiÄŸi iktidarı yine hak ve adalet eksenli icraatlarıyla tahkim edeceÄŸine, ne yazık ki, gittikçe rejimin rengine bürünmektedir.

Her ne kadar seslendirmeye korkuyor olsalar da, bu konu AK Parti’nin içinde de korku duvarlarını aÅŸmayacak bir ÅŸekilde konuÅŸulup tartışılmaktadır. Çünkü giderek rejimle benzeÅŸmekten ve özdeÅŸleÅŸmekten hala inançlarını koruyan AK Partililer de ciddi bir ÅŸekilde rahatsızdırlar.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Rejimin rengine bürünmenin birçok örneÄŸi vardır. Ama birkaçı ile yetinelim.

AK Parti’nin kadın ve aile politikası da rejimin rengine bürünüyor. ÖrneÄŸin, Ä°stanbul SözleÅŸmesi konusunda AK Parti’nin Kadın Kolları, CHP gibi düÅŸündüklerini Abdurrahman Dilipak’ı 81 ilde mahkemeye vermek suretiyle göstermiÅŸ oldular.

DüÅŸünsel duruÅŸta da ciddi bir sapma vardır. ÖrneÄŸin, Cumhur Ä°ttifakı’ndan sonra MHP milliyetçilikten bir milim bile sapmazken, AK Parti’nin özellikle yönetici kısmı milliyetçiliÄŸe büründü. Milliyetçi olmayanlar bile Milliyetçi olmadıklarını söyleyemeyecek kadar sıkıştırılmış haldedirler

 Son yıllarda AK Parti’nin yönetici kesiminde bir de KemalistleÅŸme- AtatürkleÅŸme gözlemlenmektedir.

Yüz binlerce insanın 10 Kasım’larda baÅŸörtülerini, sakallarını ve çarÅŸaflarını Aslanlı Yola adeta paspas yaparcasına Anıtkabir’e çıkıp tazimde bulunmalarının ne anlama geldiÄŸini iman ettikleri Kitaba sormaları gerekir.

AK Parti, 2023 hedefinin içine ÅŸu soruyu da almalıdır: Rejimin Mürtecileri ve Bölücüleri 2023’e eÅŸit vatandaÅŸlar olarak mı girecekler, yoksa yine rejimin ötekileri olarak mı kalacaklar?

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Bekir  TANK Bekir TANK h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER