PKK-HDP neden CEHEPE’nin yanındadır?

Dr. Bekir  TANK 

“AKEPE faÅŸizmine karşı… AKEPE ordusuna karşı… ve AKEPE polisine karşı CHP’nin adayı Ä°mamoÄŸlu!” Evet, baÅŸta PKK ve onun siyasi uzantısı HDP’nin yetkilileri olmak üzere bütün “demokrasi havarilerinin” (!) bugünlerdeki ortak çaÄŸrıları budur.

Elbette ki herkes siyasi tercihlerinde özgürdür. Buna itirazımız yok. PKK-HDP’nin bu tercihinin bizi ilgilendiren yönü ÅŸudur: Kürtlerin gasp edilen haklarının mücadelesini verdiÄŸi iddiasında olan PKK-HDP’nin neden CHP’nin kazanması için seferber olduÄŸudur. Yanlış görmüyoruz, PKK-HDP bütün imkânlarını CHP için seferber etmiÅŸ durumdadır. Yani bu rejimin kurucu iradesi, Kürtleri inkâr politikalarının mimarı, Kürtlere yönelik asimilasyon ve katliamların faili ve Kürtçe yasağının ÅŸiddetle uygulayıcısı olan CHP için seferber olmuÅŸtur.

CHP deyip geçmemek gerekir. Çünkü CHP’nin diÄŸer adı rejimin kendisidir. Ve her ne pahasına olursa olsun, yani ne kadar kanlı olursa olsun, toplumu dönüÅŸtürmedeki baÅŸarısı tartışmasızdır. Bu baÅŸarılı dönüÅŸtürmenin örneklerinden biri Alevilerdir. Kürtler için ise süreç hala devam ediyor. Rejimin-CHP’nin envaiçeÅŸit zulümlerine maruz kalan atalarına ihanet etmeyen Alevileri ve Kürtleri tenzih ederek birkaç soru ile devam edelim: Sizce Alevilerle Kürtlerin bu dönüÅŸümleri, bu teslimiyetleri ve haksız yere katledilen atalarına olan bu ihanetleri kendi cehaletlerinin mi eseridir yoksa bu rejimin mi bir baÅŸarısıdır? Bunun adına cehalet mi denmeli, tarihini bilmezlik mi, uÅŸak ruhluluk mu veya baÅŸka bir ÅŸey mi? Toplum olarak ÅŸahit olduÄŸumuz gibi, bu CHP binlerce masum insanı Dersim’de öldürmekle ve canlarını kurtarmak için maÄŸaralara sığınanları bile zehirlemekle kalmadı, kurÅŸun, süngü ve zehir artığı Alevilerin çoÄŸunu kendisine baÄŸlamayı da baÅŸardı.

Bütün bu vahÅŸetlere raÄŸmen Alevilerin ezici çoÄŸunluÄŸu-ki bunlar aynı zamanda CHP’lidir- hala Dersim’deki atalarının hangi suçtan veya hangi ihanetten dolayı öldürüldüklerini sormuyorlar, soramıyorlar! Bazen aralarında Hüseyin Akgün gibi kimi ÅŸahsiyetler (aydın, yazar, siyasi, sanatçı vd.) karınlarından konuÅŸur gibi dillerinin ucuyla dahi olsa sorguladıkları oldu, ama anında Onur Öymen gibi büyükleri tarafından ağızlarının payı veriliyor. Ve onlar da tekrar itaat ve biat vaziyetini alıyorlar.

Gerçi bu kavramları baÅŸkaları için kullandıklarından kızacaklardır, ama CHP’ye bağımlılıkları bundan da öte ve hatta gassalın elindeki meyyit gibidir. Bu, CHP’nin Alevileri dönüÅŸtürmedeki tartışmasız bir baÅŸarısıdır. Kürtlere gelince… Aslında rejim-CHP dönüÅŸtürmeyi önce Kürtlerden baÅŸlattı. Ancak izlediÄŸi inkâr ve asimilasyon politikalarına, giriÅŸtiÄŸi katliam, sürgün, idam, yakıp yıkma, zindan, iÅŸkence, cinayet ve yasaklara raÄŸmen Kürtleri istediÄŸi düzeyde dönüÅŸtüremedi. Ta ki PKK çıkıncaya, daha doÄŸru bir ifade ile PKK’yı kullanıma sürünceye kadar…

Böylece rejim Kürtleri kendisi ile PKK arasına alıp bir mengene gibi sıkarak, onları kendisi ile PKK arasında bir tercih yapmaya zorladı. Rejimin zulümlerine karşı PKK’yı tercih etmek aslında yaÄŸmurdan kaçıp doluya tutulmak idi Kürtler için. Çünkü PKK’nın önceliÄŸi hiçbir zaman Kürtlerin deÄŸerlerine saygılı olmak, o deÄŸerleri korumak ve rejim tarafından gasp edilmiÅŸ olan temel hak ve özgürlükler için mücadele etmek olmadı.

Bugün “karşılıklı çıkar” adına emperyalist Amerika’nın hizmetine girmesi de bundandır. Dikkate deÄŸer bir husustur ki, PKK ve diÄŸer sol grupların hepsi CHP’den çıkma ve CHP’den beslenmedir. Türkiye’nin Solu daha sonraları her ne kadar Türk Solu ve Kürt Solu diye ikiye ayrılmış olsa dahi, her zamanki ortak adresleri CHP olagelmiÅŸtir.

PKK-HDP ile CHP’nin aslında bu iki yapının birbirileriyle olan kesintisiz iliÅŸkilerinde ÅŸaşılacak bir durum yoktur. Çünkü laiklik ve dolayısıyla toplumun ezici çoÄŸunluÄŸunun deÄŸerleriyle savaÅŸmak her ikisinin de ortak paydasıdır. PKK-HDP Kürtleri bu yaman çeliÅŸkisine ne ölçüde ikna edebilir, göreceÄŸiz. Ama bu vesile ile cevap bekleyen birkaç soruyu daha buraya almakta yarar vardır. Çünkü Kürtler bu soruların cevaplarını doÄŸru vermedikleri sürece, PKK-HDP’nin her gün birkaç Kürt gencini Dahhaklara kurban olarak sunmasının önüne de geçemezler!

Bir: PKK-HDP gerçekten Kürtlerin sorunlarının çözümü için mi mücadele ediyor, yoksa sorunun bir parçası mıdır?

Ä°ki: EÄŸer mesele Kürtlerin sorunlarının çözümü için “TE.CE. Devletinin” partilerinden biri ile uzlaÅŸmak veya iÅŸbirliÄŸi yapmak ise, bu parti inkâr politikalarının mimarı ve katliamların faili olan ve üstüne üstlük yaptığı bütün zulümlerle bugün bile hala gurur duyan CHP mi, yoksa deÄŸil sadece siyasi kariyerini, hayatını dahi bu uÄŸurda tehlikeye atan ErdoÄŸan ve partisi mi olmalıdır?

Üç: Partiler üstü ve adaylar bazında bakıldığında, Sayın Binali Yıldırım mı, yoksa Sayın Ekrem Ä°mamoÄŸlu mu Kürtlerin varlığını içselleÅŸtirmiÅŸ bir haldedir? Tabii ki, AKEPE’nin bazı belediyelerinin Kürtçe tabelalarını sökmelerini de mahkûm edeceÄŸiz.

Ama aynı zamanda Sayın Binali Yıldırım’ın Kürdistan’ı telaffuz etmesini ve dahi Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi BaÅŸbakanı Neçirvan Barzani’nin yemin töreninin DışiÅŸleri Bakanı düzeyinde temsil edildiÄŸini de görmezden gelmemeliyiz!

Kısacası resmin bütününe bakmalıyız! Biri eÄŸer, “CEHEPE de AKEPE de TECE Devletinin partileridir. Hepsine de karşıyım” derse, makul karşılanıp saygı duyulabilir. Ama CHP’yi desteklemek, en hafif bir deyimle atalarına ihanettir!

 Dr. Bekir Tank H24haber

• PKK-HDP-neden-CEHEPE’nin-yanındadır
• Bekir-TANK