VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 04 March 2023 19:41:03

0 Yorum

Kez Okundu.

Osmanlı Arşivi Hangi Alemdesiniz?

Osmanlı ArÅŸivi, hangi âlemlerdesiniz?

H24/ Makale / Bekir TANK 

BaÅŸlığı garipseyebilirsiniz, ama en uygunu ancak bu idi. Okuyunca sizlerin de hak vereceÄŸini düÅŸünüyorum…

Avrupa arÅŸivlerine girdikçe… Bu arÅŸivlerin nasıl korunduklarını ve kendilerini nasıl geliÅŸtirdiklerini gördükçe… Ve her geçen zaman neler ürettiklerini öÄŸrendikçe aklıma hemen Osmanlı ArÅŸivi gelir ve beni bir hüzündür tutar. Bu hüznün nedenleri çok ama ben Osmanlı ArÅŸivinin yetkilileriyle bizzat yaÅŸadığım üç olay ile arz etmek istiyorum.

Birileri bana, “arÅŸivi tek kelime ile tanımlamamı” sorarsa, “hafıza” derim. Bunu kavrayalıdan beridir arÅŸivlere aşığım… Bu aÅŸk da Viyana Üniversitesi’nde 18. Yüzyıl Osmanlı-Avusturya Ä°liÅŸkilerini konu alan doktoramı yaparken baÅŸlamıştı. Osmanlı ArÅŸivi ile Avusturya ArÅŸivi arasında birkaç yaz mevsimi boyunca mekik dokumuÅŸtum. O gün bugündür artarak devam ediyor.

Derken, 2010 yılında Türkiye’ye dönüp üniversitede iÅŸe baÅŸladıktan sonra, iki ülkenin arÅŸivler üzerinden de birbirileriyle iliÅŸkilerinin olması için evvela Osmanlı ve akabinde Avusturya ArÅŸiv yetkilileri nezdinde giriÅŸimlerim olmuÅŸtu.

Ä°lk ziyaretimi Kâğıthane’deki Osmanlı ArÅŸivine yapmış ve Avusturya ve Almanya arÅŸivlerinden hareketle Avrupa arÅŸivlerinin bizim için ne kadar önemli olduklarına dair brifing gibi bir özet sunmuÅŸ ve “belgelerin deÄŸiÅŸiminden diÄŸer konulara kadar Avrupa arÅŸivleriyle bir temaslarının olup olmadığını” sormuÅŸtum. Cevaplarını arÅŸive bir hakaret olarak gördüÄŸüm için buraya alamıyorum.

Sohbetin seyri içinde bana, “bu aralar Osmanlı Sultanlarının Avrupa krallarına gönderdikleri mektup ve benzeri yazışmaları topladıklarını” bildirmesi üzerine, ben de heyecanla, “bu yazışmalardan altı tanesini elde ettiÄŸimi ve diÄŸer birçoÄŸunun da yerlerini tespit ettiÄŸimi, fakat maddi imkânlarım el vermediÄŸinden onları alamadığımı, eÄŸer ödediÄŸim faturalı meblağı bana öderlerse, bütün emeklerimden ve harcadığım zamandan sarfınazar ederek, bu belgeleri kendilerine verebileceÄŸimi” söylemiÅŸtim. Ki buna cevabı da ikinci bir hayal kırıklığı oluÅŸturmuÅŸtu: “Devletin böyle ÅŸeyler için verecek parası olmaz. Siz ya bu belgeleri bize hediye ediniz veya arÅŸiv numaralarını verin ki bilahare DışiÅŸleri Bakanlığı üzerinden temin edelim.”

Tabii ki, ne belgeleri verdim ve ne de yerlerini söyledim. Fakat yine de alicenaplık bende olsun diye kendilerine, “Siz Osmanlı ArÅŸivi olarak sponsor-destekleyici olunuz ve Viyana’nın en saygın salonlarından birinde bu mektuplardan oluÅŸan bir sergi yapalım” diye yaptığım öneriye cevabı da tek kelime ile ibretlik idi: “Buna parasal bir desteÄŸimiz söz konusu olamaz. Ama siz sergiyi yaptığınızda, bizden iki kiÅŸiyi davet ediniz. Bütün yol ve konaklama giderleri sizden olmak ÅŸartıyla katılırız.”

Birkaç yıl sonra ÅŸansımı yeni atanan yetkili ile deneyeyim istedim.

O da çok heyecanlı bir ÅŸekilde bana, “bizim adımıza Avusturya ArÅŸivi ile ilk yazışmayı yapınız, hemen temasa geçelim” demesin mi?

Avusturya tarafının bana, “her türlü iÅŸbirliÄŸine hazır olduklarına” dair olumlu cevaplarını hemen önce telefon ile ilettim, akabinde de yazışmayı gönderdim. TeÅŸekkür ediÅŸine bakılırsa, bir an önce harekete geçecek gibiydi. Ancak üzerinden aylar geçtiÄŸi halde bir haber çıkmayınca, aradım. Cevabında bana, “bu iÅŸlerin sandığım gibi kolay olmadığını, evvela DışiÅŸleri Bakanlığına yazmaları gerektiÄŸini ve onların verecekleri cevaba göre hareket edebileceklerini” söylemesin mi? Anlayacağınız, hazret aylar veya belki bir yıl sonra lütfedip DışiÅŸlerine bir yazı yazacak da, onların ne zaman verecekleri belli olmayan cevaplarına göre hareket edecekler de…

Naçar, Avusturya tarafına Osmanlı ArÅŸivinin kimi bürokratik engeller nedeniyle yakın bir gelecekte herhangi bir temasa geçemeyeceklerini bildirdim.

Osmanlı ArÅŸivi ile ilgili üçüncü heyecanımı da 2020 yılında yaÅŸadım. 10 yıldır çalışmakta olduÄŸum Ä°stanbul Ticaret Üniversitesi’nde öÄŸrencilerime verdiÄŸim, “Ä°stiklal Marşı’nı Kürtçeye çevirmeleri” içerikli ödev nedeniyle ırkçı muameleye maruz kalıp atıldığımdan önce idi. ArÅŸivden bir dostumuz beni arayıp, “Avusturya ArÅŸivinden bir heyetin an itibariyle ArÅŸivde bulunduÄŸunu” bildirince, soluÄŸu orada aldım.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bu vesile ile her iki arÅŸivin en üst yetkililerini de bir arada gördüm ve güzel bir sohbetimiz oldu. Osmanlı ArÅŸivi yetkilisinin ifadelerine bakılırsa, iki arÅŸiv arasında belge-bilgi deÄŸiÅŸimini içeren bir mutabakat sözleÅŸmesi imzaladıklarını, beni de sürece dâhil edip beraber çalışmaktan memnun kalacaklarını ifade etti.

Derken, onun da üzerinden yıllar geçti.

Türkiye’de baÅŸvurduÄŸum diÄŸer 15-20 üniversite de aynı ırkçı gerekçelerle reddedince, Haziran 2022’de tekrar Avusturya’ya dönmek zorunda kaldım.

Viyana’daki ikinci adresim Avusturya arÅŸivi ile kütüphaneleri olur. Bir ara Doktora döneminden arkadaşım da olan ArÅŸiv müdürünü makamında ziyaret ettiÄŸimde, kendisine, “Türkiye’nin Osmanlı ArÅŸivi ile yaptıkları sözleÅŸmede ne gibi somut adımlar attıklarını” da sorunca, hem güldü ve hem de hafifsetici bir ses tonu ile, “Ach, Türkei” dedi ve ekledi: “Karşılıklı ziyaretleÅŸmeler oldu, ama gerisini getireceklerini sanmıyorum.”

Türkiye ve dahi Osmanlı ArÅŸivi adına o kadar ezildim ki, tarif edemem…

Türkiye’deki kamu kurumlarının ezici çoÄŸunluÄŸu birer krallık gibi yönetilirler. Åžatafatta, protokollerde ve iÅŸ yapıyor görüntüsü vermekte üzerlerine yoktur!

Hele hele Osmanlı ArÅŸivi için iÅŸ yapıyor görünmek çok daha kolaydır. Yüz milyonu bulan belgelerde neler yok ki…

Geriye kalıyor Müdür hazretlerinin alt memurlarına bu belgeleri toplatıp kendi adı ile yayınlatması… Önsözünü bile kendilerinin yazmaları gerekmez. Yaverlerinin hazırladıkları önsöze lütfedip bakmaları bile yeterlidir. Canlı yayınlarla ve diÄŸer basın-yayın organları üzerinden ÅŸu veya bu ülkenin arÅŸivleri ile yaptıkları sözleÅŸmeleri ve çalışanlarına hazırlattıkları eserleri kamuoyu ile paylaÅŸtılar mı, gözlerine kestirdikleri yeni makamları da garantilemiÅŸ olurlar.

Geriye kalıyor kendilerini “Sayın CumhurbaÅŸkanımızın tensiplerine mazhar olacaklarını” saÄŸlayacak referansları ayarlamak!

Elimde deÄŸil, ÅŸu özlemleri de duymuyor deÄŸilim: Cumhuriyet Döneminin en ırkçı ve dahi en vesayetçi dönemini yaÅŸayan üniversitelerin yöneticilerinin ve bir arpalık gibi eÅŸe dosta peÅŸkeÅŸ çekilen Osmanlı ArÅŸivinin yetkililerinin turistik seyahatler ÅŸeklinde deÄŸil de, bir bilim insanı vakarıyla Avrupa üniversitelerine ve arÅŸivlerine girdiklerini görmek veya duymak…

Sonuçta onlar iÅŸgal ettikleri makamlarda kalmanın veya bir üst makama tırmanmanın yolunun akademik çalışmalardan deÄŸil, güçlü referanslardan veya Karadenizli olmaktan geçtiÄŸinin bilinci ile gece gündüz demeden “Türkiye Yüzyılı” için (!) çalışadursunlar, bizim gibi “Kürtçülere” ve “Bölücülere” de bir tutam hüzün ve bir de “Ach, Türkei” demek kalıyor.

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Bekir  TANK Bekir TANK h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER