VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 20 October 2020 11:29:48

0 Yorum

Kez Okundu.

Kıbrıs’ta yeni süreç ve Beklentiler

 KIBRIS’TA YENÄ° SÜREÇ VE BEKLENTÄ°LER

H24/Makale/DoÄŸan BEKÄ°N

 KKTC’de yapılan ve Sayın Ersin Tatar’ın kazandığı cumhurbaÅŸkanlığı ikinci tur seçimi, ÅŸüphesiz ki DoÄŸu Akdeniz’de yaÅŸanan son konjonktürel geliÅŸmeler ışığında KKTC’nin geleceÄŸini derinden etkileyecek öneme haizdir.

Bundan önceki seçim döneminde KKTC seçimlerine yapılan dolaylı müdahalelerle aday olan baÅŸ müzakereci Kudret Özersay, %21.23 oy alarak dönemin CumhurbaÅŸkanı Sayın DerviÅŸ EroÄŸlu’nun %28 oyda kalmasına ve seçimlerin ikinci tura taşınmasına neden oldu.

O dönemde yapılan ikinci stratejik hata ise Mehmet Ali Talat yerine yeni bir güç olarak ortaya çıkan CTP’li Sibel Siber ile yaÅŸandı. Bundan en karlı çıkan ise hiç hesapta olmadığı halde aradan sıyrılarak ikinci tura kalan Mustafa Akıncı oldu.

O dönem KKTC’de yapılan ilk tur seçimleri Ankara’nın bütün denklemlerini ve beklentilerini bir anda altüst etti. Ä°ktidardaki CTP’nin desteklediÄŸi Sibel Siber, büyük bir hezimet yaÅŸayarak geçerli oyların ancak %22.54’ünü alabildi. Türkiye’nin seçilmesini arzuladığı Kudret Özersay ve daha önce AK Parti Hükümeti’nin desteÄŸini arkasına alan Mehmet Ali Talat ekolünden gelen Sibel Siber’in birinci turda saf dışı kalmaları ve bütün olumsuzluklara ve üzerinde oynanan oyunlara raÄŸmen, Dr. DerviÅŸ EroÄŸlu’nun ilk turda birinci gelmesine engel olamamış idi. Türkiye karşıtı keskin politikaları ile bilinen Mustafa Akıncı’nın , % 26.92 ile aradan sıyrılarak ikinci tura kalması en çok Rumları sevinmelerine neden olmuÅŸ idi. Mustafa Akıncı, seçim sırasında verdiÄŸi demeçlerle adeta Rum Kesimi’nin sözcüsü ve Türkiye’yi dışlayıcı bir politikanın savunucusu pozisyonunda olmuÅŸtur.

O dönem Akıncı’nın seçilmesi durumunda, müzakerelerde KKTC’yi çözümden çok, çözülme sürecine ve sarmalına götürmesi kuvvetle muhtemel bir beklenti idi.

Yunanistan DışiÅŸleri Bakanlığı, muhtemel müzakereler için Rum Kesimi’ne bir uzmanlar heyeti göndermeyi yeÄŸlerken, Mustafa Akıncı ise, o dönem seçim öncesi yaptığı son basın toplantısında Türkiye konusunda; “ne çatışmacı-ne de teslimiyetçi” olacakları konusundaki yaklaşım ortaya koyarak çözüm sürecinde takip edeceÄŸi Türkiyesiz çözümün ilk sinyallerini de vermiÅŸ oluyordu. Mustafa Akıncı bununla da kalmayıp, cumhurbaÅŸkanı olarak seçilir seçilmez yaptığı ilk açıklamada; “ tarafsız olduÄŸunu, ancak toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi konusunda taraf olduÄŸunu “ açıkça ifade ediyordu. Bu nedenle, görev süresi boyunca SAROS Vakfı ve Stelios Hacıyoannu’nun kurucusu olduÄŸu Stelios Vakfı( Stelios Philanthopic Foundation)’ın büyük desteÄŸini arkasına alarak, gençlere yönelik ‘toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi’ baÅŸta olmak üzere birçok projeyi hayata geçirmeyi ihmal etmedi.

Keza, Türk DışiÅŸleri Bakanı Mevlut ÇavuÅŸoÄŸlu’nun da dönemin ABD DışiÅŸleri Bakanı John Kerry ile yaptığı görüÅŸmeler sonunda Kıbrıs’ta çözüm sürecine yaptığı vurgu üzerine, Mustafa Akıncı ile eli iyice güçlenen Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nicos Anastasiadis’in , “bizim muhatabımız Türkiye deÄŸil, Kıbrıs Türk Toplumu’dur” ÅŸeklindeki ifadesi aslında Mustafa Akıncı’ya dolaylı destek niteliÄŸinde idi. O dönemde AK Parti hükümetinin bariz yanlış politikaları sonucu ikinci tura kalan Mustafa Akıncı’ya en büyük destek hiç ÅŸüphesiz Rum kesiminden gelirken, ‘Sınırsız, sınıfsız, tek ve birleÅŸik Kıbrıs’ fikrini savunan BirleÅŸik Kıbrıs Partisi(BKP) Genel BaÅŸkanı Ä°zzet Ä°zcan ve “Ey Ankara, biz ne paranı, ne de askerini istiyoruz, biz esirin deÄŸiliz” ÅŸeklinde gazetelere ilanlar veren Kıbrıs Türk ÖÄŸretmenler Sendikası eski Genel BaÅŸkanı KonuroÄŸlu ve Mustafa Akıncı’nın Toplumcu Demokrasi Partisi(TDP) de Mustafa Akıncı’ya destek olmaktan geri durmadılar.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Kıbrıs Rum lideri Nicos Anastasiadis, Türk tarafının iyi niyetini ortaya koyabilmesi için, MaraÅŸ bölgesini bir iyi niyet göstergesi (impetus) olarak vermesini ön ÅŸart olarak ortaya koyarken, o dönem ikinci tura kalan Sayın Dr.DerviÅŸ EroÄŸlu ise, toprak konusundaki müzakerelerin en sonda görüÅŸülmesi gerektiÄŸi, ondan önce asıl çözülmesi gereken problemler olduÄŸunu, problemleri çözmeden toprak konusunun müzakereye getirilmesinin asıl çözümsüzlük olacağını savunurken, Mustafa Akıncı ise, MaraÅŸ ve Güzelyurt baÅŸta olmak “ver kurtul” düÅŸüncesiyle Rum Kesimi’ne zeytin dalı uzatmaktan geri durmuyordu.

EyMustafa Akıncı, Evie Andreou ile yaptığı söyleÅŸide kullandığı ifadeler, Kıbrıs sorununu 1974 öncesine taşımaya yönelik tehlikeli bir hamle niteliÄŸinde idi. Akıncı verdiÄŸi demeçte, iki toplumlu(bi-communal) ve iki kesimli ( bi-zonal) Federasyon çözümünde, birbirleriyle iÅŸbirliÄŸi içinde olan iki kesim yerine, bir arada(co-existance) tek Kıbrıs fikriyatını amaçladığını açıkça ortaya koyuyordu.

Mustafa Akıncı, Kıbrıs Rumlarının isteÄŸi doÄŸrultusunda yeniden birleÅŸmenin “KC”nin çatısı altında, ”tek egemenlik”, “tek uluslararası kiÅŸilik”, “tek vatandaÅŸlık ”ilkelerine göre hareket etmeyi adeta “Rumlardan daha Rumcu ”bir anlayışla yaklaÅŸmakta, bütün iplerin Rumların elinde olacağı bir “KC” nin, Türkiye’nin üye olmadığı bir Avrupa BirliÄŸi’nde yeni bir “ENOSIS”e dönüÅŸmesinin de adeta önünü açmaya yönelik politikalar öneriyordu. Kıbrıs Rum’larının en iyi çözüm ÅŸekli olarak gördükleri mevcut durumu koruma(status quo) ve uluslararası alanda Kıbrıs’ın tek temsilcisi gibi davranma arzularını, Mustafa Akıncı’nın ifade ettiÄŸi Rumlarla birlikte var olma(co-existance) düÅŸüncesiyle legalize etme yoluna gitmeyi arzu ediyordu.

Mustafa Akıncı, cumhurbaÅŸkanı seçilir seçilmez, “Ana vatan, yavru vatan” söylemi üzerinden Ankara ile köprüleri atarak Nicos Anastasiadis’e zeytin dalı uzatmayı da ihmal etmedi.

Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulmak amacıyla Rauf DenktaÅŸ ile Glafkos Klerides arasında BMGS’nin Özel Temsilcisi Osorio Tafall’ın nezaretinde 3 Haziran 1968 günü Beyrut’da baÅŸlayan görüÅŸme ve müzakereler elli iki yıl boyunca sürmesine raÄŸmen ÅŸu ana kadar hiçbir ilerleme ortaya konulamadı.

Nitekim KKTC CumhurbaÅŸkanı Mustafa Akıncı ve GKRY BaÅŸkanı Nicos Anastasiadis arasında en son Crans Montana’da yapılan ve Akıncı’nın önceden harita sunup taviz üzerine taviz politikaları güttüÄŸü ikili görüÅŸmelerde de hiçbir aÅŸama kaydedilemediÄŸi gibi bir bakıma elli iki yıllık çözüm beklentisi de olumsuz ÅŸekilde sona ermiÅŸ oldu. Böylece Kıbrıs sorununda özellikle iki kesimli, iki toplumlu siyasi eÅŸitliÄŸe dayalı; dönüÅŸümlü baÅŸkanlık, yönetimde kararlara etkin katılım, toprak, mülkiyet ve en önemlisi güvenlik ve garanti konularında uzlaşı saÄŸlanamadığı gibi, federal çözüm beklentisi de son Crans Montana görüÅŸmelerinde tamamen ortadan kalkmış oldu. Kıbrıs’ta yıllardan beri ENOSIS’i hedefleyen EOKA terör örgütü anısına 4 Mayıs 2014’te Atina’da dikilen heykelin açılışını Yunanistan CumhurbaÅŸkanı Karolos Papulias ile birlikte yapan GKRY BaÅŸkanı Nicos Anastasiadis’in bu düÅŸünce atlası ile Kıbrıs’ta Akıncı’nın Kıbrıs’ı yeniden 1974 öncesine taşımaya yönelik tüm tavizkar politikalarına raÄŸmen çözümün tarafı olması zaten beklenemezdi. Nihayet AK Parti iktidarı, GKRY’nin ortaya koyduÄŸu çözümsüzlük politikaları karşısında çok geç kalınmış bir kararla artık federasyon görüÅŸmeleri yapılmayacağını duyurmasından baÅŸka yapabileceÄŸi bir ÅŸey kalmamıştır.

Bu cümleden olarak, Türkiye’ye düÅŸen görev KKTC’nin uluslararası camia tarafından bağımsız bir ülke olarak tanınmasını saÄŸlamaya yönelik güçlü adımların atılmasıdır. DoÄŸu Akdeniz’de yaÅŸanan son geliÅŸmeler ışığında Türkiye ve KKTC’nin güvenliÄŸi açısından bu durum son derece gereklidir. Sonuç olarak, 1878’de Ä°ngiltere, Kıbrıs’ı uhdesine geçirmeden önce Robert Hamilton Lang’ı Kıbrıs’ta konsolos olarak görevlendirmiÅŸ idi. Kıbrıs’ın Ä°ngiltere’nin himayesine girmesinden sonra kaleme aldığı; ‘Kıbrıs: Tarihi, Mevcut Kaynakları ve Gelecekteki Beklentileri’ (Cyprus: Its History, Its Present Resources, and Future Prospects.) kitabında, iÅŸaret ettiÄŸi üç konu, Kıbrıs’ın önemini ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir. Robert Hamilton Lang, Kıbrıs’ın; SüveyÅŸ Kanalı ve gelecekte Ä°ngiltere tarafından inÅŸası düÅŸünülen ‘Fırat vadisi Tren Hattı’ ve ileride Ä°ngiltere’nin Anadolu’ya olası askeri operasyon için stratejik öneme sahip olduÄŸunu açıkça ifade ediyordu. Aslında Lang’ın Kıbrıs’ın stratejik önemini vurgulayan ifadeleri ÅŸimdi için de geçerli olup, hükümetin, Kıbrıs’ta geçmiÅŸte Talat ve Akıncı konusunda uyguladığı yanlış politikalar sonucu yaÅŸadığı vakit kaybının bir an önce telafi edilmesi artık kaçınılmaz olsa gerek.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Doğan  BEKİN Doğan BEKİN doganbekingmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER