Katil Yök

H24/ Makale / Dr  Bekir TANK 

Darbecilerin eserlerinden biri olan YÖK'ün sicili oldukça bozuk ve suç dosyası da o kadar kabarıktır. Dolayısıyla vesayetçi duruÅŸundan intihal hamiliÄŸine ve denkleÅŸtirmelerdeki keyfi uygulamalardan baÅŸvuru sürelerini olabildiÄŸince uzun tutmalara kadar sorgulanması gereken o kadar konu var ki…

Türkiye’de askeri vesayet geriletildi, ama YÖK’ün vesayetçi duruÅŸu deÄŸiÅŸmedi. Dün darbecilere askeri selam çakan YÖK baÅŸkanlarının, rektörlerin ve akademisyenlerin bugün de siyasilere kapıkulu olmaları ise, bize göre ne bir kader ve ne de dayatmaların bir sonucudur. Olsa olsa bir tercihtir. Dün askeri ve bugün de siyasi vesayeti içselleÅŸtirmiÅŸ olmaları da bunun göstergesidir!

Ama biz burada ne darbecilerin YÖK’ü kurmadaki amaçlarına, ne YÖK’ün üniversiteleri kışlaya dönüÅŸtürme faaliyetlerine ve ne de YÖK’ün siyasileÅŸmesine gireceÄŸiz. Sadece ve sadece öÄŸrenimlerini yurtdışında yapmış olanların diploma, karne ve sertifika gibi belgelerini denkleÅŸtirme sürecinde maruz kaldıkları maÄŸduriyetlere dikkat çekmekle kalacağız…

Elbette ki, buradaki eleÅŸtirilerimiz, henüz görevine 30 Temmuz 2021’de baÅŸlayan Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve yine görevlerine yeni baÅŸlamış olan diÄŸer yetkililer için deÄŸildir. Bu vesile ile hepsine baÅŸarılar dilerken, onlar için yaptığımız dualar ve temenniler, seleflerinin zulümlerini devralıp sürdürmemeleri yönündedir.

Kimseye haksızlık olmasın diye, bu baÄŸlamda YÖK’e iÅŸi düÅŸmüÅŸ olanlar arasında mini bir araÅŸtırma da yaptık. Elde ettiÄŸimiz sonuç; YÖK’ün, hala aynı YÖK olduÄŸudur!

BaÅŸta maÄŸdurlar olmak üzere o yıllara tanık olanlarımız da hatırlayacaklardır... YÖK, en büyük terörü 28 Åžubat sürecinde estirmiÅŸti. ÖrneÄŸin, Mısır, Pakistan ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin üniversitelerinden mezun olanların diplomalarını tanımamış ve denklik vermemiÅŸti. Derken, ne YÖK’ün giriÅŸtiÄŸi bu hak gaspının o maÄŸdurlara ve dolayısıyla ülkemize nelere mal olduÄŸu tartışıldı ve ne de YÖK’ün bu buyurganlığının önüne geçilebildi.

Bunun içindir ki, YÖK bugün de benzer terörü deÄŸerli evrakın (diploma vs.) denkleÅŸtirilmesi sürecinde estirmektedir. Öyle ki, denkleÅŸtirmelerin süresi keyfi olarak uzatıldığı için hem maddi ve hem de manevi olarak büyük bir kayba ve dahi iÅŸkenceye dönmektedir.

Burada sorun, günümüzün ÅŸartlarında sunulan bir belgenin gerçek mi veya sahtemi olduÄŸunu öÄŸrenmek en fazla bir ay sürüyorken, YÖK’ün bunu aylara ve hatta yıllara yaymasıdır.

YÖK’ün bu keyfi muamelelerini “terör”, “gasp” ve “iÅŸkence” gibi kavramlarla tanımlamak zorunda kalmamızın nedeni de budur. Çünkü YÖK, maÄŸdur ettiÄŸi insanların zamanlarının, ümitlerinin, paralarının ve dahi geleceklerinin katilidir.

Yöneticilerin ÅŸunu bilmeleri gerekir ki, özellikle yurtdışında doÄŸup büyümüÅŸ ve dolayısıyla öÄŸrenimlerini de yurtdışında yapmış olanların Türkiye’yi tercih etmeleri, Türkiye’deki ÅŸartların daha iyi olmasından deÄŸil, kendilerini Türkiye’ye borçlu hissetmelerindendir.

Umarız YÖK’ün her kademesindeki karar vericileri, seleflerinin intihal cehennemine çevirdikleri ve MankurtlaÅŸtırma merkezlerine dönüÅŸtürdükleri üniversitelere asli hüviyetlerini kazandırmak yönünde çaba gösterirler ve denkleÅŸtirmedeki zulümler de artık son bulur.

• Katil-YÖK
• fatiha-yokuÅŸu
• Bekir-TANK