Kadına Şiddet mi?

H24

Havva KOÇ

Ekranlarda sÄŸrekli, “ağır abiler”, “ağır ablalar”, ÅŸiddet içeren “masum” diziler oldukça biz bu konuları dönüp dolaşıp konuÅŸmaktan, “vah-tüh” etmekten öteye geçemeyiz.

Önlemlerimizi sonuca odaklı deÄŸil, insanlarımızı bu duruma sürükleyen sürece bakarak almamız gerekiyor. Aksi takdirde bir nesil hüsranlar içerisinde kaybolup gidecek. Peki, buyurun birlikte sorgulayalım; ölçelim, tartalım, biçelim… Alkole, sigaraya sansür uygulayan RTÜK, ÅŸiddet içerikli dizilere, toplumun ahlâkını bozan programlara ne gibi yasaklar getirdi?

Aile Bakanlığı’nın toplumun dengesini, fıtratını bozmaya meyilli programlara, dizilere, filmlere yaklaşımı nasıl? Bu konuda nasıl bir duruÅŸ sergiliyor? Bunların yanında asıl biz ne yapıyoruz? Birileri bir ÅŸey yapsın demenin ötesine geçip, “bizler bir ÅŸeyler yapmalıyız” diye kendimizi sorguluyor muyuz? Yanımızda izlenen, konuÅŸulan ÅŸiddet içerikli her ne varsa buna karşı çıkabiliyor muyuz? Sevgi, merhamet gibi vicdanı uyaracak bir panzehir üretebiliyor muyuz?

Yoksa sadece ÅŸikâyetlenip veryansın mı ediyoruz? Medenî Kanunun bozukluÄŸu, düzensizliÄŸi ve bunun sonucu olarak gelinen noktada; ayrılma kararı almış, ya da bir ÅŸekilde aile birliÄŸi bozulmuÅŸ, kadın ve erkek “boÅŸanıyor” lakin kanunlar kadın ile erkeÄŸin bağını koparmıyor. Bununla ilgili de farklı farklı nedenler uydurulmuÅŸ. “Kadınları koruyalım” derken, hem erkek hem de kadın maÄŸdur duruma düÅŸürülüyor.

Ayrıca kadının ve erkeÄŸin zoraki görüÅŸmelerine zemin oluÅŸturuluyor. Zoraki görüÅŸmeler de maalesef çoÄŸu kez hüsranla sonuçlanıyor.

Ä°slam dininin insani ve fıtrî hukukunu almak varken, ne olduÄŸu belirsiz, oradan buradan alınıp konulmuÅŸ kanunlar insanları zor durumda bırakıyor. “KonuÅŸ ey AiÅŸe ferahlayalım” diyen Peygamberin, “sus be kadın” diyen ümmeti ile baÅŸ baÅŸayız…

Gerçi günümüzün AiÅŸe’leri de sütten çıkmış ak kaşık deÄŸil. Genel anlamda insanlarda bir deÄŸiÅŸim yaÅŸanıyor, yaÅŸanması isteniliyor. Egolar tavan yapmış, dünyaya geliÅŸ sebebimiz unutulmuÅŸ, ne amaçla yaÅŸadığımız belirsiz…

Her ÅŸeyden ÅŸikâyetçi, hiç bir ÅŸeyden mutlu olmayan bir nesil yetiÅŸiyor. “Kadına ÅŸiddet” diye bir kavramı asla kabul etmiyorum. Åžiddetin kadını, erkeÄŸi olmaz, ÅŸiddet ÅŸiddettir. Kimden gelirse gelsin asla kabul edilemez, hoÅŸ görülemez. Åžiddetin bahanesi olmadığı gibi cinsiyeti de olmaz. Ayrıca ÅŸiddet sadece fiziksel deÄŸildir.

Åžiddet o kadar önemli bir konu ki, ağızda sakız çiÄŸner gibi sürekli her yerde, herkesin aÄŸzında dolaÅŸmamalıdır. Bakanlar, ilgili sivil toplum kuruluÅŸları ve konunun uzmanları ile masaya yatırılıp ciddi bir ÅŸekilde enine boyuna konuÅŸulmalıdır. Bu çerçevede insan fıtratına uygun kararlar alınıp kanunlaÅŸtırılmalıdır.

Ayrıca ÅŸiddet haberlerinin yayımlanmasının kime ne faydası var? Yani önünüze gelen ÅŸiddet içerikli videoyu sosyal medya hesaplarınızda paylaÅŸtığınızda, bir iki de “vah-tüh” ÅŸeklinde yorum yazdığınızda ÅŸiddeti ortadan kaldırılmış mı oluyorsunuz?

Aksine, ÅŸiddetin daha hızlı yayılmasına vesile oluyorsunuz. Güzel, olumlu, insanlığımızı ve benzeri deÄŸerlerimizi hatırlatacak paylaşımlarda bulunalım ki, bizim de çorbada tuzumuz olsun. Dillerimiz duayı unutmasın ki, kalplerimiz üÅŸümesin… â—„â—„

• kabına-ÅŸiddet-mi?
• kadınlar
• havva-koç
• rtük
• hazreti-aiÅŸe