VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 04 January 2020 00:00:25

0 Yorum

Kez Okundu.

Kadın sorunu mu? Erkek sorunu mu?

Kadın Sorunu Mu, Erkek Sorunu Mu?

 

Ramazan DEVECÄ°

İnsanlık tarihi, şirkin ve erkeklerin egemen olduğu bir tarih. Erkeklerin egemenliğinin belirleyici olduğu bu ataerkil yapıyı kadınlarda tarih boyunca beslediler.

Ne yazık ki Tevhid ve adalet tarihin çok az bir diliminde insanlığın hayatına yön verebildi. Bu zulüm dolu insanlık tarihinde en fazla zulme uÄŸrayan kesimdi kadınlar. Kadına olan bakış açısı doÄŸru ve saÄŸlıklı olmadığı için hem zalimlerden hem de mazlumlardan zulüm görüyordu kadınlar. Hıristiyanlar Âdem’i aldatan ÅŸeytan gözü ile bakıyorlardı kadına. Yahudiler ise kadının erkeÄŸin kaburga kemiÄŸinden yaratıldığına inanıyorlar ve kadına Hıristiyanlardan farklı bakmıyorlardı.

 

Kadın insan olduÄŸu tartışılan, ancak erkeÄŸe hizmet etmesi gereken bir yaratık olarak görüldü tarih boyunca. Ä°slam ise Peygamberimiz döneminde kadına yönelik bu yanlış anlayışı düzeltmeye çalıştı. Kadının erkek gibi insan unsurunun bir parçası olduÄŸunu fiziksel olarak deÄŸil ama hukuksal olarak birbirine eÅŸit olduÄŸunu ilan etti. Fiziksel olarak erkeklerde, kadınlarda hemcinslerine bile eÅŸit deÄŸildi zaten. Bu hukuksal eÅŸitliÄŸi erkeklerin kabullenmesi çok kolay olmadı. Bunun için Allah resulünün toplumdaki bu yanlış algıyı kırmak için kadına pozitif ayrımcılık yaptığı bile söylenebilir.

 

[1] Ama Peygamberimizden sonra Emevilerle birlikte kadına yönelik cahili anlayış geri döndü. Üstelik bu sefer Ä°slam adına geri dönüyordu. Modern zamanlarda Batılı toplumlarda insan hakları çalışmalarının artması ile birlikte kadın hakları da gündeme geldi ve kadınlar görüntü itibari ile ikinci sınıf insan olmaktan kurtuldular. Ama burada da ne yazık ki kadınlar kapitalizmin tüketim aracı haline getirildiler. Özellikle cinsel bir obje olarak kadın vücudu yeni bir sömürü anlayışının kurbanı haline getirildi.

 

Modern zamanlarda insanlık tarihinin bir kadın sorunu olduÄŸu kabul edilmiÅŸti. Ve sürekli olarak kadın sorunu konuÅŸuluyordu. Esasen sorun kadın sorunu deÄŸil, erkeÄŸin kadına bakış sorunu idi. ErkeÄŸin kadına bakışını düzeltmediÄŸimiz sürece daha kadın sorununu çok konuÅŸacağız demektir. Ä°çinde yaÅŸadığımız toplumda 28 Åžubat sürecinde toplumun dindarlaÅŸmasını eleÅŸtiren baskıcı Kemalist laikler baÅŸörtüsü üzerinden bir zulüm dayattılar. Toplumun dindarlaÅŸmasının bedeli Müslüman kadına ödettiler. Okumasını engellediler, çalışmasını engellediler. Aynı düÅŸüncede olan Müslüman erkeklerin okuması ve çalışması sorun oluÅŸturmazken dindar kadın baÅŸörtüsünden dolayı en temel haklarından mahrum bırakıldı. 28 Åžubat süreci bitti.

 

Bugün Ak Parti iktidarı ile birlikte dindar kadının baÅŸörtüsü ile okumasının ve çalışmasının önünde bir engel kalmadı. Bugün de toplumda ahlaki yozlaÅŸma ve çürüme tartışılıyor. Ne yazık ki tartışmanın odağında yine kadınlar var. Bütün bir ahlaki yozlaÅŸma kadınların tesettür ÅŸeklindeki deÄŸiÅŸim üzerinden sürdürülüyor. Bu ahlaki yozlaÅŸmadaki esas sorun bence dindar insana olan güvenin kaybedilmesi idi.

 

Müslümanlar eminliÄŸini ve güvenirliÄŸini kaybetmiÅŸlerdi. Bunun nedeni adaletsizlik karşısında sessiz kalmaları, kazanımlarımızı kaybetmeyelim diye yapılan haksızlıklara kılıf bulmaya çalışmaları idi. Yolsuzlukları görmezden gelmeleri, söz verip sözlerinde durmamaları, ticari ahlaklarını kaybetmeleri idi. Makam ve mevkilere sahip olmak için birbirlerinin ayaklarını kaydırmaları, her geçen gün daha da dünyevileÅŸerek lüks konfora yönelmeleri idi. Ama bütün bunları konuÅŸmak yerine kadının deÄŸiÅŸim gösteren tesettürünü konuÅŸmak daha kolay geliyordu erkeklere.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Sanki toplum dindarlaÅŸsa suçlusu kadınlar, toplum dinden uzaklaÅŸsa suçlusu kadınlar gibi. Kadın zafiyeti göstermek, erkeÄŸin zafiyeti bakmak olduÄŸu için Allah tesettürü kadının bedenine, erkeÄŸin gözüne emretmiÅŸti. (Nur- 30-31) Kadın zafiyet gösterip tesettüre riayet etmezse kadın suçlanıyor, doÄŸal olarak. Ancak erkek zafiyet gösterip baktığı zamanda yine kadın suçlanıyor, kadın göstermese erkek bakmazdı deniliyor. Bu bakış açısında bir problem yok mu Allah aÅŸkına… Kadınlara yönelik cinsel tacizde yine kadın suçlanıyor erkeÄŸi nasıl tahrik etti diye. Bazı kadınlar kadınlara yönelik tacizin konuÅŸulanın çok üzerinde olduÄŸunu, çünkü kadınların çoÄŸunun uÄŸradıkları tacizleri konuÅŸmadıklarını, konuÅŸmak istemediklerini, erkeklerin ise konuÅŸmayı bırak duymak bile istemediklerini söylüyorlar.

 

Tabi burada tacizden kastedilen tecavüz deÄŸil, kadınların bir ÅŸekilde sözle elle erkekler tarafından toplumda rahatsız edilmesidir. Bu durumda erkeklerinin kadınları suçlamayı bırakarak cinsel eÄŸilimlerini terbiye etmeleri gerektiÄŸini anlamak için çok zeki olmaya gerek yok sanırım. Televizyonda bir erkeÄŸin karısını öldürdüÄŸü haberi geçtiÄŸinde, “kim bilir ne ya yaptı da adamı çıldırttı” tepkisini çok duymuÅŸumdur.

 

[2] Kadınların zafiyetleri ve hataları erkeklerin yanlışlarını meÅŸrulaÅŸtırmaz. Onun için erkeklerin öncelikle kadınları suçlama kolaycılığından kurtulması ve kadına bakışını düzeltmesi gerekiyor. Bence gittikçe artan boÅŸanmaların azalması, çöken aile yapımızın kurtulması da bu bakış açısının düzeltilmesine baÄŸlı. Geleneksel aile yapımız genelde annelerimizin fedakarlığı üzerine kurulmuÅŸtu. Bizim annelerimiz ev hanımı idi sözde çalışan bayan deÄŸildi. Ama evin gelirine katkı sunmak için beklide erkeklerinden daha fazla çalışırdı. Köylerde hayvancılık ve tarımcılıkla geçinen ailelerde iÅŸin çoÄŸunu kadınlar yapar, gelir birde evinin iÅŸlerini yapardı. Oda yetmez daha sonra hem çocuklarına hem de kocalarına hizmet eder üstüne birde dayak yerdi. Ama bu kadınlar hayatından ÅŸikayet etmeden birde kocasına teÅŸekkür ederdi. Bizim annelerimiz böyle idi. Kadınlarımızın bu fedakarlığı üzerinden yanlış bilgi ile “Yuvayı diÅŸi kuÅŸ yapar” diye bir söz üretmiÅŸtik. Halbuki kuÅŸların dünyasında yuvayı erkek kuÅŸ yapıyordu.

 

21. yüzyıldayız ve kızlarımız annelerimiz kadar fedakar yetiÅŸmiyor. Ama nedense erkeklerin mantığında fazla bir deÄŸiÅŸme yok. Bugün erkekler genel olarak evlenmek için çalışan bayan istiyorlar, bu çalışan bayanlardan mükemmel ev hanımlığı istiyorlar. Evet kadın hem dışarıda çalışsın, maaÅŸ kartını da kocasına versin, eve gelip birde kocasına hizmet etsin. Ve boÅŸanma olmasın diye kadın fedakarlık yapsın isteniyor. BoÅŸanmaların artışında da genellikle kadın suçlanıyor. Çünkü dün aileler kadınların fedakarlığı üzerinden yürüyordu, bugünde yürüsün isteniyor. Ama artık yürümüyor ve yürümez dedim ya kızlarımız annelerimiz kadar fedakar deÄŸil diye. Bence sorun kadın sorunu deÄŸil erkek sorunu yani erkeklerin kadınlara bakış sorunu. Bunu söylerken tabi ki sorunlu kadınlardan ve sorunlu erkeklerden bahsetmiyorum.

 

Elbette her cinsten sorunlu tipler her zaman vardı ve her zaman olacak. Ben genel bakış açısını deÄŸerlendiriyorum. Evlilik kadın ve erkeÄŸi birbirine eÅŸ kılar. EÅŸlerde birine eÅŸittir. EÅŸit olan eÅŸlerin birlikte hayatı külfet ve nimeti ile paylaÅŸmaları, birbirine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekir. Ve birbirinin hayatını kolaylaÅŸtırmak için çalışmaları gerekir. Kadın ve erkek birbirini terbiye edilmesi gereken bir çocuk gibi görmemeli yanlış yaptıklarında birbirini uyarırken nezaketi elden bırakmamıdır. ErkeÄŸin kadını uyarma hakkı olduÄŸu gibi kadınında erkeÄŸi uyarma hakkı vardır. Sonuç olarak boÅŸanmaların azalmasını, ailelerin kurtulmasını istiyorsak erkeklerin kadına yönelik bakışının düzeltmesi, sorumlulukların ve fedakarlıkların paylaşılması gerekiyor. Vesselam…

 

[1] Annenin hakkı üç babanın hakkı birdir, Üç kız çocuÄŸunu güzelce yetiÅŸtiren cennete gider, çocuklarınıza hibe konusunda adil olun ancak birini tercih edecekseniz kızları tercih edin vb hadisleri ile…

 

[2] Kadına yönelik ÅŸiddet son dönemde sıkça konuÅŸulmaya baÅŸladı. Ak Parti iktidarı, kadına yönelik ÅŸiddeti önlemeyi iktidarın önemli hedeflerinden biri haline getirdi. Bu durum önemli bir sorundu. Ä°ktidarın bu sorunu çözmeye yönelik çabaları da önemli idi. Ancak bu soruna çözüm olsun diye, kabul edilen 2011 Mayıs ayında, kısa adı “Ä°stanbul SözleÅŸmesi/Konvansiyonu” olan “Kadınlara Yönelik Åžiddet ve Aile Ä°çi Åžiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Ä°liÅŸkin Avrupa Konseyi SözleÅŸmesi” bizim toplumuzun kodları ile çok uyuÅŸmuyordu. Ve söylenildiÄŸine göre kadına yönelik ÅŸiddeti önlememiÅŸ ÅŸiddetin daha da artmasına sebep olmuÅŸtu. Bu yazının konusu hukuki düzenlemeler olmadığı için bu konuya girmedik. Ancak baÅŸka bir yazıda bu hukuki düzenlemeleri deÄŸerlendirebiliriz.

 

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Ramazan DEVECİ Ramazan DEVECİ h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER