VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 18 May 2022 19:21:51

0 Yorum

Kez Okundu.

JOHN DAVENPORT ve Ä°SLAM

John Davenport böyle bir dönemde Kur’ân ve Hz. Muhammed’den özür dileyen bir insandır

JOHN DAVENPORT'UN KUR'ÂN'DAN VE HZ. MUHAMMED'DEN ÖZÜR DÄ°LEMESÄ° VE BEDÄ°ÜZZAMAN

H24/ Tarih 

54.Hükümetin BaÅŸbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Kutlu DoÄŸum Programında Allah'ın Rasulü Hazreti Muhammed A.s için son dönem Ä°slamı seçen John Davenport 'un hikayesini anlatıyor.

John Davenport’un Müslümanlık Hikayesi John Davenport’un 

Sonradan Müslüman olan John Davenport kendisi­nin Müslüman oluÅŸunu bakın nasıl anlatıyor:

Ben bir tarihçiydim. Her ÅŸeyi incelediÄŸim gibi Ä°slam'ı ve Hz. Muhammed Aleyhisselâmı da inceledim. Bu çalışmamı ilmi olarak yaptım ve çocukluÄŸundan baÅŸladım.

Gerçekten tertemiz bir çocukluÄŸu var. Genç­lik döneminde herkesin örnek gösterdiÄŸi ve 'el-Emîn' dediÄŸi güvenilir bir insan. Vahiy dönemine ve diÄŸer olaylara baktım ve bunlar üstün bir insanın özellikleri dedim.

Ancak bu son peygamberdir, diyemedim. Ne zaman ki Mekke'nin fethini incelemeye baÅŸladım, o za­man iÅŸin rengi deÄŸiÅŸti. Mekke'nin fethi hakkında yazılmış en güzel kitaplar­dan birinin adı Ä°zzus Sacide, yani Secdedeki Ä°zzettir. Mekke'nin fethiyle Müslümanlar tarafından en büyük zafer kazanılmışken ve kendisine en büyük zulüm­leri yapan insanların hepsi teslim olmuÅŸ tir tir titrer­ken, Efendimiz intikamla hareket etmedi.

Hatta Uhud Savaşı'nda kendi öz amcası Hz. Hamza'nın ciÄŸerini çiÄŸ­neyen insanı bile affetti. John Davenport diyor ki Ä°ÅŸte böylesi muazzam bir olayı gördüÄŸüm zaman titremeye baÅŸladım.

Peki, Bü­tün bunlardan sonra ne yapacak?diye baktığım zaman bir de gördüm ki yine Medine'ye döndü ve yine arpa ekmeÄŸi yiyerek, hasırın üzerinde yaÅŸamaya baÅŸladı.

Bunların hepsini normal insanlar yapar, ama bu zaferi kazandıktan sonra sade hayatına tekrar dönmek ancak büyük bir peygamberin ahlâkı olabilir. dedim ve koÅŸa­rak secdeye kapandım. Müslüman oldum.

 

VOLTAÄ°RE'Ä°N VE MARTÄ°N LUTHER'Ä°N DEVAM ETTÄ°RDİĞİ MÜSLÜMANLIK DÜÅžMANLIÄžINI Ä°LK DEFA LORD JOHN DAVENPORT YIKMIÅž; MÜSLÜMANLIK VE PEYGAMBERLERÄ° ÜZERÄ°NE Ä°YÄ° DÜÅžÜNCELERLE DOLU BÄ°R ESER ORTAYA KOYMUÅžTUR.

BU ESER, HIRÄ°STÄ°YAN ÂLEMÄ°NDE BÜYÜK AKÄ°SLER YAPMIÅž VE HIRÄ°STÄ°YAN DÄ°N ADAMLARINCA NÜSHALARI TOPLATILIP YAKTIRILMIÅžTIR.

John Davenport’un Kur’ân’dan ve Hz. Muhammed’den özür dilemesi ve Bediüzzaman

 

1950 sonrası günümüze dek olan dönem, kanaatimizce oryantalistik çalışmalarda nisbeten farklı bir bakış açısının hakim olduÄŸu devredir.

Ne var ki bu dönemde de, “silâhsız haçlı savaÅŸları” diye isimlendirdiÄŸimiz oryantalizmden beslenen Batılı paradigmaların özünde bir deÄŸiÅŸim olmamıştır. Ancak önceki dönemlerdekinin aksine bilimsel kılıfı güçlendirilmiÅŸ, profesyonelleÅŸmiÅŸ, iyi kurumsallaÅŸmış ve branÅŸlaÅŸmıştır. Dolayısıyla yüzeysel bilgilerle fark edilmeyecek bir nitelik kazanmıştır.

 

LORD JOHN DAVENPORT, doÄŸu bilimleri ile uÄŸraÅŸan ve on dokuzuncu yüzyılın sonunda yaÅŸamış olan bir Ä°ngiliz bilim adamıdır. 28 Nisan 1832 tarihinde Ä°ngiltere’de dünyaya gelmiÅŸ ve 1871 yılından önce de vefat eylemiÅŸtir.

 

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

1- Batı’da Silâhsız Haçlılar: MüsteÅŸrikler[1]

Oryantalistleri[2] “modern haçlı savaÅŸçıları” veya belki biraz provokatif bir isimlendirmeyle “silâhsız haçlılar” olarak niteleyebiliriz. Bu bir anlamda haçlı savaÅŸlarının bir zihniyet ve ruh dünyası olarak oryantalist faaliyetlere yansımaları, yani XVIII. yüzyıl ile XX. yüzyıl sonlarına kadarki dönemdeki sonuçları konusunda ilmî bir mesai olacaktır. Batı’daki Ä°slâm ile alâkalı bu geliÅŸmeleri aÅŸağıdaki ÅŸekilde merhalelere ayırmak mümkündür:
1. Haçlı SavaÅŸları Ä°le BaÅŸlayıp 17. Yüzyıl’a Kadar Olan Dönem: Oryantalizmin baÅŸlangıcını oldukça eskilere götürmek mümkündür. Bu meyanda oryantalizm, 1312 “Viyana Konsili” kararıyla baÅŸlayan bir süreç olarak kabul edilebilir veya daha da geriye gidilirse “Haçlı SavaÅŸları” yıllarına hatta biraz daha öncesine Ä°slâmın baÅŸlangıcı yıllarına gidebilir. Bu anlamda oryantalizmin, 700 yıllık—veya 1300 yıllık—bir tarihe sahip olduÄŸunu söylemek gerekir.

Ä°slâmın zuhuru yıllarından itibaren Ä°slâma, Kur’ân’a, Hz. Peygamber’e ve Müslümanların aleyhine olarak dile getirilmiÅŸ söylemleri ve çalışmaları aslında haçlı savaÅŸlarının tarihî-fikrî arkaplanı veya birer “silahsız haçlı savaÅŸları” olarak görmek mümkündür. 
2. 17. Yüzyıl Sonrası Dönem (Oryantalistik Çalışmaların KurumsallaÅŸması Dönemi): Haçlı Seferlerinin yapıldığı yıllardan itibaren 17. ve 18. yüzyıllara kadar Batı’lı insanın, Ä°slâm hakkında doÄŸru bilgiden yoksun olduÄŸunu ve asırlar boyu oluÅŸturulmuÅŸ genelde negatif bir Ä°slâm, Hz. Peygamber ve Müslüman imajına sahip olduÄŸu aÅŸikardır. Bu esasen, bütün kitle iletiÅŸim imkânlarına raÄŸmen günümüzde de süren köklü bir bilgisizliktir.

Kurumsal ve profesyonel anlamda oryantalistik çalışmaların baÅŸlangıç yılları olan 1800’lü yılların baÅŸlarına gelindiÄŸinde Ä°slâm, Kur’an, Hz. Peygamber ve Müslümanlar hakkında bilimsel araÅŸtırmalar yapılmaya baÅŸlanmıştır. 1800’lü yıllar ile 1950’li yıllara gelinene kadar Batı’da, genelde “DoÄŸu” hakkında kaleme alınan 60.000’den fazla çalışma bulunduÄŸu ifade edilmektedir.[3]

Bu çalışmalar daha sonra Edward Wadie Said (ö. 2003) tarafından “oryantalizm” adı verilen bir düÅŸünce sistemini de doÄŸurmuÅŸtur.
Çok azı hariç, oryantalist araÅŸtırmalarda yukarıda sözünü ettiÄŸimiz tasvir ve tanımlamalarla süslü “gizli bir haçlı zihniyeti” bilimsellik/ ilmîlik kisvesi altında yer almış ve Ä°slâm ve Müslümanlar tanımlanarak genelde “öteki” olarak vasfedilmiÅŸtir.

Bu çalışmalarda Ä°slâm, pozitivist ve antropolojik bir yoruma tabi tutularak, Batılı deÄŸerler ile bilim ve geliÅŸmeye aykırı ilan edilmiÅŸtir. Oryantalistik araÅŸtırmalar, bir taraftan Batılıların Ä°slâm hakkındaki bilgilerini sürekli geniÅŸletmekle birlikte diÄŸer taraftan alttan alta Batılı insanın zihnini Ä°slâm’a, Hz. Peygamber’e ve Müslümanlara karşı bilemiÅŸtir.

Dolayısıyla aslında oryantalizm, Batı ile DoÄŸu arasında ontolojik bir ayırım üzerine bina edilmiÅŸ bir bilim ve düÅŸünce geleneÄŸi inÅŸa etmiÅŸtir. DiÄŸer taraftan siyasî olarak da 18. ve 19. yüzyıllar boyunca süren uluslararası sömürgeciliÄŸin hizmetinde, bu sömürge düzenine ideolojik bir meÅŸruiyyet temeli de hazırlamıştır.
3. 1950 Sonrası Dönem: 1950 sonrası günümüze dek olan dönem, kanaatimizce oryantalistik çalışmalarda nisbeten farklı bir bakış açısının hakim olduÄŸu devredir. Ne var ki bu dönemde de, yukarıda ana ekseni çizilen ve “silâhsız haçlı savaÅŸları” diye isimlendirdiÄŸimiz oryantalizmden beslenen Batılı paradigmaların özünde bir deÄŸiÅŸim olmamıştır. Ancak önceki dönemlerdekinin aksine bilimsel kılıfı güçlendirilmiÅŸ, profesyonelleÅŸmiÅŸ, iyi kurumsallaÅŸmış ve branÅŸlaÅŸmıştır. Dolayısıyla yüzeysel bilgilerle fark edilmeyecek bir nitelik kazanmıştır.
Oryantalist bakışın derin izlerini, Ä°slâm ve Müslümanlarla ilgili her algılama ve deÄŸerlendirmede görmek mümkündür. Bugün Batılı medyatik unsurlar, Ä°slâm, Hz. Peygamber ve Müslümanlar ile ilgili hem sembolik (imgeler) düzlemde, hem de Ä°slâmî kültürel kavramlar düzleminde karışıklık yaymaya devam etmektedir. SavaÅŸ, cihat, ÅŸiddet ve fanatizm etrafında daha önce OrtaçaÄŸ boyunca alabildiÄŸine iÅŸlenen ve 18. yüzyıl sonrası klasik oryantalistlerce de sürdürülen tasvir ve imgeler, haçlı savaÅŸlarının modern versiyonu olarak güncelleÅŸtirilip Batılı zihinlere, Ä°slâma, Hz. Peygamber’e ve bütün Müslümanlara yönlendirilmektedir.
Danimarka’da meydana gelen “Karikatür krizi” ve son olarak Papa XVI. Benedict’in Ä°slâm ve Hz. Peygamber ile ilgili sözleri, esasen söylediÄŸimizi doÄŸrulamaktadır.

Özellikle Papa’nın Bizans Ä°mparatoru Manuel II Paleologus’un bir Müslümanla giriÅŸtiÄŸi diyaloÄŸu konuÅŸmasına taşıyarak Ä°slâmın ÅŸiddet dîni Hz. Peygamber’in de ÅŸiddeti kendine yol olarak seçen biri olduÄŸunu ileri sürmesi, Ä°slâmın zuhuru yıllarından itibaren OrtaçaÄŸ boyunca oluÅŸmuÅŸ negatif imajın “silâhsız haçlı savaÅŸları” olarak etkisinin alabildiÄŸine devam ettiÄŸini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Bugün yaygın olarak “anti-Islamism”, “Ä°slamofobi” gibi kavramlarla da ifadesini bulan bu süreçte tarihin izleri aÅŸikârdır. Alman kilise tarihçisi Heiko Oberman’ın haklı olarak vurguladığı[4] üzere, “Ä°slâm karşıtlığı (anti-Islamism)”, “Ä°slamofobi” veya “Türk karşıtlığı (anti-Turks)” gibi kavramlarla açıklanan günümüz Batı dünyasındaki haçlı zihniyeti esasen büyük oranda OrtaçaÄŸ boyunca oluÅŸ(turul)muÅŸ imajdan alabildiÄŸine etkilenmektedir.

Bu durum, konjonktürel birtakım hâdiselerle birlikte, son yıllarda Batı’da sistematik bir “Ä°slâm karşıtlığı”na (anti-Islamism)” dönüÅŸmüÅŸtür. “Batı sömürgeciliÄŸi” veya “Batı’nın ötekilere (Müslümanlara) egemen olma savaşı” diye de nitelemek mümkün olan bu durum, aslında OrtaçaÄŸ’da meydana gelen Haçlı savaÅŸlarından daha da tehlikeli bir hal olsa gerektir. Zira Haçlı savaÅŸları döneminde müslümanlar, günümüzdeki durumla kıyaslanmayacak ölçüde ilmî ve askerî güce sahiptiler.

 

2-  John Davenport böyle bir dönemde Kur’ân ve Hz. Muhammed’den özür dileyen bir insandır
 

Dünyaca meÅŸhur olan Davenport ailesindendir ve lord ünvanını taşımaktadır. John Davenport, doÄŸu bilimleri ile uÄŸraÅŸan ve on dokuzuncu yüzyılın sonunda yaÅŸamış olan bir Ä°ngiliz bilim adamıdır. 28 Nisan 1832 tarihinde Ä°ngiltere’de dünyaya gelmiÅŸ ve 1871 yılından önce de vefat eylemiÅŸtir.

Hakkında Avrupa ansiklopedilerinde ve biyografi kitaplarında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Zira Lord John Davenport, “Hazret-i Muhammed ve Kur’ân-ı Kerim’den Özür Diliyorum” adındaki Ä°ngilizce kitabı ile ünlüdür. Bu kitab önce Londra’da, sonra birkaç kere de Hindistan’da basılmış, 1928’de Türkçesi yayınlanmıştır. Tercümesi Ömer Rıza’ya aittir. John Davenport’un bu kitabı misyonerler tarafından piyasadan toplanıp kaybedilmek istenmiÅŸtir. Bu sebeple adı sanı da unutturulmak istenmiÅŸtir. Halbuki çok kıymetli baÅŸka eserleri de vardır:

Ayrıca HAZRETÎ MUHAMMED VE KUR’ÂN-I KERÎM ünvanıyla Ankara’da tekrar yayınlanmıştır.[5] Kitap, Kur’ân kursları müfredâtına göre ders kitabı olarak kaleme alınmıştı. Daha sonra Kur’ân kurslarında okutulacak ders kitaplarının sayfa adedi, Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulunca sınırlandırıldığından, ders kitabı olarak hacimli bulunan bu eserin, özellikle Kur’ân Kursu öÄŸreticileri için yararlı olacağı düÅŸünülerek, BaÅŸkanlığın diÄŸer neÅŸriyatı arasında yayınlanması uygun görülmüÅŸtür.
Voltaire’in ve Martin Luther’in devam ettirdiÄŸi Müslümanlık düÅŸmanlığını ilk defa LORD JOHN DAVENPORT yıkmış; Müslümanlık ve Peygamberleri üzerine iyi düÅŸüncelerle dolu bir eser ortaya koymuÅŸtur. Bu eser, Hıristiyan Âleminde büyük akisler yapmış ve Hıristiyan Din Adamlarınca nüshaları toplatılıp yaktırılmıştır.

 

Life of Ali Pacha of Canina
Oude Vındıcated
Koord and Its Rajahs
Aıde Memoire to the History of India
Historical Class Work

 

PROF. DR.  AHMET AKGÜNDÜZ'ÜN

Rotterdam Ä°slam Üniversitesi Rektörü

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

H24 Haber H24 Haber infokariha.net Tüm Yazıları

BENZER HABERLER