VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 03 May 2020 01:00:21

0 Yorum

Kez Okundu.

HER TÜRLÜ BAHANEYLE MÜLTECİ DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR

HER TÜRLÜ BAHANEYLE MÜLTECÄ° DÜÅžMANLIÄžI YAPILIYOR

 

 

"Her türlü bahaneyle bir mülteci düÅŸmanlığı sergileniyor"

​Türkiye'deki milyonlarca Suriyeli içerisinden suç iÅŸleyenlerin olmasının doÄŸal olduÄŸunu ancak bunun abartılarak verildiÄŸine dikkat çeken AraÅŸtırmacı Yazar Müfid Yüksel, her türlü bahaneyle bir mülteci düÅŸmanlığının sergilendiÄŸini belirtti.

Son günlerde çalışma izni olmayan, geçici koruma kimliÄŸi olmayan, farklı ÅŸehirlerde ait ikamet izni bulunan Suriyelilerin geri gönderilmesi büyük tedirginliÄŸe yol açtı.

Sokakta, iÅŸ yerlerinde Suriyelileri kontrol eden polisler; çalışma izni olmayan, ikametgâhı baÅŸka ÅŸehirde olan ya da kaçak durumunda olanları tuttuÄŸu gibi otobüslere bindirerek ikametlerinin olduÄŸu ÅŸehre ya da Suriye'ye geri gönderiyor. Sosyolog-Yazar Müfid Yüksel, Ä°LKHA’ya yaptığı deÄŸerlendirmede Ä°çiÅŸleri Bakanlığı tarafından yapılan uygulamanın kabul edilemeyeceÄŸini söyledi.

Türkiye’nin 2011 yılında baÅŸlayan Suriye politikasının başından beri yanlış olduÄŸunu savunan Yüksel, öngörülerin yanlış çıktığını belirtti. O dönemde Suriye üzerinden oluÅŸan olayların Ä°ran, Rusya ve Çin mihverinin ön görülemediÄŸini söyleyen Yüksel, ayrıca Türkiye'nin Amerika’daki küreselci projelere bilerek ya da bilinmeyerek angaje olduÄŸunu ifade etti.

Yüksel, "Türkiye uzun vadede yapacağı ÅŸeyleri çok kısa vadede yapmaya çalıştı. Adeta bir maceracılığa kalkıştı ve ortaya bir travma çıktı. Bu travma mülteci sorun ve iç savaÅŸtır. Bu iç savaÅŸ sonucunda ölen, evlerini kaybeden, yaralanan, her ÅŸeyini kaybeden insanlar oldu. Büyük bir nüfus hareketliliÄŸi oldu. Bu durum Türkiye’ye de göçmen ÅŸeklinde yansıdı." dedi. "Kürd sorunu PYD koridoru üzerinden bütün bu bölgede kangren haline geldi" Yüksel, "Başında bir kontrol yapılmadı. Düzenleme ya da planlama üzerinden deÄŸil rastgele, günlük bir politika izleniyordu. Hatta Rusya ve Ä°ran’la yaÅŸanan ciddi gerilimler oldu.

Fakat olay özellikle 15 Temmuz 2016’dan itibaren tam bir deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸradı. Türkiye batı blokundan Rusya-Çin blokuna doÄŸru bir yolculuÄŸa baÅŸladı. Batı blokunun Türkiye ile yaklaşık 70 yıllık iniÅŸli çıkışlı bir birlikteliÄŸi vardı. Birden bire bir deÄŸiÅŸikliÄŸin olması beraberinde baÅŸka travmaları da beraberinde getirdi. Birdenbire dümen kırmak gibi bir ÅŸey söz konusu oldu. Bu durum hem içerde hem dışarda büyük çalkantılara sebep oldu.

Zaten Suriye meselesi bir taraftan travma ve trajedileri tetiklediÄŸi gibi aynı zamanda Kürd sorununu da daha içerisinden çıkılmaz bir hale soktu. Kürd sorunu PYD koridoru üzerinden bütün bu bölgede kangren haline geldi. Bütün bunlarda Türkiye anlık politikalarla hareket ediyordu. Uzun vadeli hiçbir projesi gözükmüyor. 5-10 yıllık planlama ve strateji belirleme gibi bir durum söz konusu deÄŸildir. Bu da büyük krizlere yol açıyor. " diye konuÅŸtu.

"Böyle bir devlet politikası olmaz" "Düne kadar, Suriyeli mülteciler 'el bebek gül bebek' denilerek başımızın üzerinde yerleri var, denilirken birdenbire kötü oldu." diyen Yüksel, konuÅŸmasını ÅŸu ÅŸekilde sürdürdü: "Türkiye son 12-13 senedir ÅŸöyle bir politika izliyor. Her ÅŸey cici ve güzelken kısa süre sonra bir anda tam tersi bir muamele yapılıyor.

Kürd meselesindeki çözüm süreci de aynıydı. Kürd kimliÄŸi tamamen serbest olmuÅŸken birdenbire kısıtlandı. 2015’ten gelen süreç içerisinde tamamen adeta bir illegal bir kitleye doÄŸru itiliyor. Tek parti dönemi baskı uygulamalarına, yasaklarına neredeyse gidecek bir yol izleniyor. Suriye meselesinde de böyle bir durum var.

Suriye meselesinde tam bir tersi politikayla bu sefer Türkiye’nin yaptığı yanlışların faturasını baÅŸkalarına çıkarıp kendisini soyutlamak gibi bir tutum içerisine giriliyor. Bu fatura yanlış Suriye politikasının getirdiÄŸi trajedinin sonucu olarak bu ülkeye sığınmış olan, kapına sığınmış olan bu zavallı biçare mültecilere çıkarılıyor. Bu mülteciler son dönemde adeta düÅŸmanlaÅŸtırılıyorlar. Bu korkunç bir ÅŸey. Böyle bir devlet politikası olmaz.

Bir düzenleme lazım. Yaka paça tutuklanıp alınarak, ‘senin kimliÄŸin yok’ denmesi doÄŸru deÄŸildir." Suriye'den göç krizi baÅŸladıktan sonra Göç Ä°daresinin, baÅŸtan beri iÅŸi sıkı tutmadığını, gelenlerin belli yerlere yerleÅŸtirilmesi gibi düzenlemelerin yapılmadığını belirten Yüksel, "Her yere serbestçe girebilmelerinin önü açıldı. Dükkân açtılar ama bir ÅŸey olmadı. Åžimdi tamamen tersi bir uygulamayla kabak zavallı insanların başına patladı." diye belirtti.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Suriye meselesinde, Rusya ile yakınlaÅŸma politikasında ciddi, uzun vadeli bir strateji ile hareket edilmediÄŸini ifade eden Yüksel, "El yordamıyla giden, hiçbir ÅŸeye benzemeyen bir politikayla bir sürü bedeller ödendi. Bu yaklaşımda gelinen süreç Türkiye’de katı ulusalcı bir kısım çevrelerin, derin devlet içerisinde olan güçlerin hâkimiyet saÄŸlamalarına sebebiyet verdi.

Kendisine kısman ittihatçı diyen Avrasyacı, katı ulusalcı ve baskıcı, tekçi yönetimi ön gören bir yapı devlet mekanizmalarına egemen olmuÅŸ durumdalar. Eldeki bahane de 15 Temmuz. ‘15 Temmuz'da biz her ÅŸeyi kaybedecektik. Bu ÅŸekilde devleti koruyoruz’ deniliyor. Devleti koruyoruz denilirken toplum içerisinde ciddi bir kutuplaÅŸmaya gidiliyor. Toplumda belli bir azınlık dışında diÄŸerleri yavaÅŸ yavaÅŸ baskı altına itiliyor. Bu ülkenin asli unsurları olan bir kısım unsurlar dışlanıyor. Bunlar toplumsal patlamalara neden olur. Toplumsal huzuru bozar." diye konuÅŸtu.

"Gelinen noktada Türkiye, Arap dünyasından kovuluyor" Türkiye’nin Arap Ä°slam devletleriyle olan iliÅŸkisinin kesilmeye ve yalnızlaÅŸtırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Yüksel, "Türkiye, Arap âlemiyle, Ä°slam âlemiyle baÄŸlarını Cumhuriyet döneminin baÅŸlarında Birinci Dünya Savaşı sonrasında oluÅŸan ÅŸartlar, Cumhuriyetin kuruluÅŸ ideolojisi doÄŸrultusunda alakasını kesmiÅŸti.

Ä°lgi ve alakasını büyük oranda kesmiÅŸti. Zaman zaman bu konuda ‘BaÄŸdat Paktı’ gibi açılımlar askeri darbelerle önlendi. Tekrar Ä°slam ülkeleri, Arap ülkeleriyle açılımın önünü kesti. Daha sonra 1970’li yıllarda yavaÅŸ yavaÅŸ iÅŸçi göndermeleri, Ä°slam konferansı gibi açılımlar baÅŸladı. Arap ülkelerinde de istenen idareler yok. Onlarda batılıların çizdiÄŸi sınırlar içerisinde kurulmuÅŸ ve kurulan düzene baÄŸlı idareler var. Cemal Abdülnasır’dan sonra Arap dünyasındaki askeri idareler zaten facia oluÅŸturdu.

Seküler Arap milliyetçiliÄŸi, gayri militer sosyalizm soslu yönetimler gibi baskıcı yapılar hem toplumları periÅŸan etti hem de Ä°slam’a ağır darbe vurdu. Arap Baharı'nın iyi okunamaması ve Türkiye’nin de yanlış politikaları, özellikle Suriye üzerindeki politikalar, Sisi gibi bir diktatörün Mısır’da gelmesi gibi bir trajedi oldu. Gelinen noktada Türkiye Arap dünyasından kovuluyor. Tamamen yasaklanıyor." dedi.

"Ulusalcı, Seküler yapılar hükümet üzerinden bir kayyumluk mu oluÅŸturdular" Yüksel, "Bir zamanlar ‘biz Ä°slam ülkelerinin lideri olacağız’ denilerek hava estiriliyordu. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın popülaritesi üzerinden yapılıyordu. Fakat böylesi ters bir duruma gelindi. Türkiye’de Arapça tabelalara izin verilmiyor, Arapça tabelalara tahammül edilmiyor. Her tarafta Ä°ngilizce tabelalar var. MaÄŸazaların çoÄŸunun ismi Ä°ngilizce, Ä°talyanca, Almanca, Fransızca. Bunlara herhangi bir itiraz yokken neden Arapça? Burada çok farklı bir ÅŸey var.

Bu, Türkiye’deki ulusalcı kesimin devlete yeniden hakim olmaya baÅŸlayan, birçok yerlerde belli noktaları kontrol altına almış olan ulusalcı, Seküler Avrasyacı kesim tek parti dönemi benzeri uygulamalara dönüÅŸ mü yapmaya çalışıyor?

Hükümet acaba 15 Temmuz bahanesiyle tamamen kontrol altına mı alındı? Bunlar hükümet üzerinden bir kayyumluk mu oluÅŸturdular?

Bu ulusalcıların bir kayyumluÄŸu mu söz konusudur?" ÅŸeklinde konuÅŸtu. "Böyle bir yapıda insanların savaÅŸmayıp gelmesi takdir edilecek bir durumdur" Suriye’de kirli bir savaşın söz konusu olduÄŸunu ve bu sebeple insanların savaÅŸmak istemeyip ülkelerini terk etmelerinin normal karşılanması gerektiÄŸini belirten Yüksel, "Eskiden ÖSÖ ve Esad vardı.

Ama öyle bir karıştı ki, içerisine DAEÅž, El Kaide, El Nusra, Lübnan Hizbullah’ı gibi farklı guruplar girince Suriye’de savaÅŸan gurupların sayısı bin 200’e çıktı. Kimin kiminle savaÅŸtığı belli deÄŸil, artık kirli bir savaÅŸ var. Taraflar bile belli deÄŸil.

Dolayısıyla bu insanların savaÅŸtan kaçmaları normaldir. Ä°nsanlar kirli savaÅŸa katılıp kendi akrabasını, kendi memleketlisini vurmak istemiyor. Neden bu adamı insan öldürmeye zorluyorsunuz? Gidip savaşın, deniliyor. Kime karşı savaÅŸacaklar? Irak'ta Amerika iÅŸgaline karşı direniÅŸler oldu. Türkiye’den insanlar da destekledi. Orada dışarıdan gelen bir iÅŸgal gücüne karşı direniÅŸ yapılıyordu. Ama burada öyle deÄŸil. Burada kimin kiminle savaÅŸtığı belli deÄŸil. Kim kimi yakalarsa acımasızca katlediyor. Orada tamamen bir korku dünyası oluÅŸmuÅŸ.

Böyle bir yapıda insanların savaÅŸmayıp gelmesi takdir edilecek bir durumdur. "dedi. "Her türlü bahaneyle bir mülteci düÅŸmanlığı sergileniyor" Ä°çiÅŸleri Bakanlığının son günlerde Suriyeli mültecilere yönelik tartışılan uygulamasına tepki gösteren Yüksel, "Suriyeliler Türkiye’ye gelip dükkân açıp ticaret yapıyorlar. Bu durum kıskanılıyor. Bunların hepsi oturup dilencilik yapsınlar diye bekleniyor. Neden dilencilik yapsınlar?

Adam çalışıp Türkiye’nin ekonomisine katkıda bulunuyor. Aralarında her türlü insan olabilir. Çünkü milyonlarca insan gelmiÅŸ. Milyonlarca insanın içerisinde suç iÅŸleyenler de, suça meyilli olanlar da olabilir. Alt kültür gurupları, uyuÅŸturucu kullanan da olabilir. Ama inanın bunların sayısı çok az. Sadece abartılıp yalan söyleniyor. Her türlü bahaneyle bir mülteci düÅŸmanlığı sergileniyor. Buna karşı durulması gerekiyor.

Ä°çiÅŸleri Bakanlığının insanları yaka paça tutup kimlikleri yok diye göndermeleri tamamen yanlıştır. Buna ÅŸiddetle karşıyız. Buna izin vermemek gerekir. Ä°çiÅŸleri Bakanlığının uygulaması asla kabul edilemez. Hangi makam olursa olsun bu uygulama kabul edilemez. Bu uygulama temel insan haklarına aykırıdır. Bunların bir an önce tamir edilmesi gerekiyor." Röportaj (Nizamettin AÅŸkın- Ä°LKHA)

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Müfid YÜKSEL Müfid YÜKSEL h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER