VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 26 March 2023 00:09:38

0 Yorum

Kez Okundu.

ERBAKAN Beni AKP’nin Günahlarına Ortak Etmeyin

ERBAKAN BENÄ° AKP'NÄ°N GÜNAHLARINA ORTAK ETMEYÄ°N

Vefatının Ardından 10 yıllar geçtiysede Merhum Millî GörüÅŸün Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın sözleri halen Pırlanta gibi günün en önemli sözleri arasında kıymetlidir.

Milli GörüÅŸ Lideri, Eski BaÅŸbakanlardan Erbakan hoca 2007 yılında Ak Parti hakkında bulunduÄŸu tarihi deÄŸerlendirmelerinde "Beni AKP'nin günahlarına ortak etmeyin" uyarısında bulunmuÅŸtu.

Milli GörüÅŸ Lideri  54.BaÅŸbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Ekonomik ve Sosyal AraÅŸtırmalar Merkezi ESAM tarafından 2007 yılında düzenlenen Türkiye Konferansları serisinde Ak Parti'nin dünü ve bugününe dair önemli çarpıcı deÄŸerlendirmelerde bulunmuÅŸtu.

ERBAKAN: BENÄ° AKP'NÄ°N GÜNAHLARINA ORTAK ETMEYÄ°N

Erbakan hoca konferansta yaptığı konuÅŸmada Ak Parti'nin yıkımı üzerine bulunduÄŸu tespitlerinde "Beni AKP'nin günahlarına ortak etmeyin" uyarısında bulunuyor...

Ä°ÅŸte Milli GörüÅŸ Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın tarihi o konuÅŸmaynın metnini yayınlıyoruz 

ESAM Türkiye Konferansları 1 / 19.07.2007 - Ä°stanbul

KonuÅŸmacı: Prof. Dr. Necmettin Erbakan - Milli GörüÅŸ Lideri

Konu: Ä°ÅŸbirlikçiler ve AKP'nin Ekonomik Yıkımı

Es-selamu Aleyküm! Ä°stanbullu kardeÅŸlerim olarak hepinizi muhabbetle selamlıyorum, sevgiyle kucaklayıp, baÄŸrıma basıyorum.

Sözlerime baÅŸlarken bu konferansı tertipleyen ESAM’ın kıymetli yönetici ve mensuplarına huzurlarınızda teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Bu akÅŸamki konferansımıza teÅŸrif etmiÅŸ Ä°stanbullu kardeÅŸlerim olarak, Ä°stanbul’un bu en büyük salonunu doldurarak gösterdiÄŸiniz ÅŸu muhteÅŸem heyecanınızı içimde duyarak hepinizi ayrı ayrı bir kere daha selamlayarak teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Salonumuza teÅŸrif etmiÅŸ hanım kardeÅŸlerimize hassaten teÅŸekkürlerimi sunuyorum ve bilhassa TV5’e huzurlarınızda ayrıca teÅŸekkürlerimi sunuyorum. Televizyonları başında bizi takip eden milletimizi de kucaklayıp baÄŸrıma basıyorum.

Allah hepinizden razı olsun. Çok aziz ve muhterem kardeÅŸlerim, bu tarihi konferansımıza baÅŸlarken, sözlerime dört tane dua ile baÅŸlıyorum.

Birinci duam bu konferansımızın, aziz milletimizin ve bütün insanlığın kurtuluÅŸuna vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Ä°kinci duam; böyle tarihi bir dönüm noktasında bizleri dinleyen bütün kardeÅŸlerimizin, bu milletin inanan insanlarının hepsinin üzerlerine düÅŸen görevlerini yüz akıyla yapmalarını ve bu günlerde yapılacak seçim çalışmalarının hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Üçüncü duam 22 Temmuz’un Saadet Partisi’nin, Milli GörüÅŸ’ün en büyük zaferiyle sonuçlanmasını, böylece milletimizin, vatanımızın bütünlüÄŸünün korunmasını, Saadet dünyasına ulaÅŸmamızı, Yeni Bir Dünyanın kurulmasına 22 Temmuz’un bir baÅŸlangıç günü olmasını, bir bayram günü olmasını niyaz ediyorum. Ve yine Cenab-ı Hakk’a niyaz ediyorum ki, bizleri dinleyen kardeÅŸlerimize ve 75 milyon vatan evladının hepsine Cenab-ı Allah, Hakk’ı Hakk olarak bilmek, batılı batıl olarak bilmek, Hakk’ı tutmak ve batılı kaçırmak, batılı önlemek nasip buyursun inÅŸaallah.

Çok aziz ve muhterem kardeÅŸlerim, sözlerime baÅŸlarken önce çok deÄŸerli takdimci kardeÅŸimizin ifade buyurduÄŸu gibi, 22 Temmuz seçimleri münasebetiyle neden dört tane tarihi konferans düzenlemeye karar verdik, bunu kısaca açıklamak istiyorum. Bunun gereÄŸi, 22 Temmuz seçimlerinin öneminden ileri geliyor. Hepinizin takdir buyurduÄŸu gibi 22 Temmuz seçimleri rast gele seçimlerden bir tanesi deÄŸildir. Bizi daha iyi mi, daha kötü mü idare edecek bir yönetimi seçmek deÄŸildir. Var mı olacağız, yok mu olacağız, buna karar verme seçimidir. Bu sebepten dolayıdır ki 22 Temmuz seçimleri diÄŸer seçimlerle kıyaslanmayacak kadar önemlidir.

Bu seçimlerin önemi nereden ileri geliyor? Neden var mı olacağız, yok mu olacağız? Neden bu seçimler Çanakkale savaÅŸlarından daha önemlidir? Bunu birkaç cümle ile açıklamak istiyorum ki bu konferanslarımızı neden tertiplediÄŸimiz iyice anlaşılsın. Çünkü bildiÄŸiniz gibi Cenab-ı Allah bu kâinatı hak ve batılın mücadelesi üzerine yaratmıştır. Niçin böyle yaratmış? Çünkü Kemal sıfatıyla muttasıf. Mükemmel, bizim düÅŸündüÄŸümüzden çok daha mükemmel bir kâinat yaratmış. Cenab-ı Allah bizim iyilik yapmamızı istemiyor mu? Ä°stiyor. Her ÅŸeye Kadir deÄŸil mi? Niçin bizim kötülük yapmamıza müsaade ediyor? Niçin biz hep en iyi yapan insanlar olarak karar kılmamışız? Çünkü hep iyi, en iyi yapan birer robot olarak yaratılsaydık sevap kazanmamıza vesile olmazdı. Bizim düÅŸündüÄŸümüzden çok mükemmel bir kâinat yarattığı için bize doÄŸruyla yanlışı, iyiyle kötüyü, güzelle çirkini, zulümle adaleti ayırma kabiliyeti vermiÅŸ. Bizi eÅŸref-i mahlûkat olarak yaratmış. Böylece biz diÄŸer canlılardan üstün olarak yaratılmışız. Ayrıca sizi meleklerden de üstün olarak yaratmış, neyle; irade-i cüz’iye ile.

Ey kulum ben sana doÄŸru ile yanlışı ayırma kabiliyetini veriyorum. DoÄŸru ile yanlışı ayırdıktan sonra seni serbest bırakıyorum. Ä°stersen doÄŸruya hizmet edersin, bütün insanların saadeti için, istersen insanlara zulüm için yanlışa hizmet edersin. Kendi iradenle doÄŸruya hizmet edecek olursan, o takdirde sevap kazanma vesilesi olur. Åžeref ve izzetinle sevap kazınırsın. Sana bu ÅŸerefi bahÅŸetmek için sana iradeyi cüziye vermiÅŸim, böylece seni meleklerden üstün yaratmışım. Bütün dünya ülkelerinde mareÅŸallik rütbesi, meydan muharebesi kazanan kiÅŸilere veriliyor. Yani savaÅŸacaksınız, kazanacaksınız, öyle mareÅŸallik rütbesini kazanacaksınız. Kul olarak biz de sevap kazanabilmek için, mutlaka Hak ve Batıl mücadelesi ile karşı karşıya olacağız, Hakk’ı tutacağız, Batılı men edeceÄŸiz, böylece ÅŸerefimizle sevap kazanıp Allahın rızasına ulaÅŸmak suretiyle, inÅŸallah büyük bir mükâfata nail olacağız.

Ä°ÅŸte bu nedenden dolayı Adem (AS)’dan bu yana Hak ve Batıl mücadelesi var olmuÅŸ, kıyamete kadar da var olacaktır. Hak, Âdem (AS)’den beri atalarımızın tuttuÄŸu yoldur, buna Milli GörüÅŸ denir. Batıla gelince, hadisi ÅŸerifte, ‘küfür tek bir millettir’ buyrulmuÅŸtur. Bunun manası, küfür bir merkezden yönetiliyor demektir. Siz bunların baÅŸka baÅŸka soylardan geldiklerine, haritada baÅŸka baÅŸka renklere boyandıklarına bakmayın. Bunlar bir merkezden yönetilir. Bunları yönetenler, ırkçı emperyalizmdir.

DoÄŸru teÅŸhis koymadan doÄŸru tedavi olmaz. Biz öyle bir milletin evlatlarıyız ki, Asr-ı Saadette dünyaya güneÅŸ gelmiÅŸ, hâkim olmuÅŸuz. Hulefa-i RaÅŸidin döneminde hâkim olmuÅŸuz. Emeviler döneminde, Abbasiler döneminde, Selçuklular döneminde, Osmanlılar döneminde 11 asır boyunca bütün insanlığın saadeti için dünyada adil bir düzen kurmuÅŸ bir milletin evlatlarıyız.

Ama takdiri ilahidir ki son üç asırdan beri maddi güç ırkçı emperyalizmin eline geçmiÅŸ bulunuyor ve dünya saadet dünyası olmak yerine, bir fesad dünyası haline dönmüÅŸ bulunuyor. O milletin evlatları olarak ÅŸimdi bize düÅŸen vazife, yeniden saadet dünyasını kurmaktır. Bu çalışma ve gayretleri bu maksat için yapıyoruz. Bunu kurmak için de bunu engellemek isteyen ırkçı emperyalizme karşı, ÅŸuurlu olmaya, bunun aldatmalarına karşı uyanık olmaya, onun oyunlarına gelmemeye mecburuz. Ä°ÅŸte bu yüzden, ırkçı emperyalizm bizi kendisine köle yapmak için nasıl aldatıyor, nasıl bizi oynatıyor, nasıl kendi hedefine varmak için kullanıyor, bunları bilelim. Bu tuzaklara düÅŸmeyelim, ecdadımızın yolunda yürüyelim, yeniden yeryüzünde bir saadet dünyasını kuralım. Bunun için ırkçı emperyalizmi tanımamız lazım.

Bunlar 5 bin 500 seneden beri kendi inançlarına göre, “biz dünyanın efendisiyiz diyor. Cenabı hak bizi insan olarak yarattı, diÄŸer ırklar bize hizmet için yaratılmıştır“ diyorlar. Öte yandan aynı inançla, “diÄŸer ırklar önce maymun olarak yaratıldılar, sonra insan oldular; çünkü bize hizmetkâr olarak yaratılmışlardır, biz üstün ırkız” diyorlar.

Ä°nançlarının amentüleri 4 maddedir. Bu inançlarını Tevrat’a ve Ä°ncil’e de yazmışlar, ama aslını Kabala’dan almışlardır. Kabala, 5 bin 765 sene önce Mısır’da yazılmış bir sihir kitabıdır. Asıl inançları bu kitaptan kök alıyor. Cenabı Hakk’ın, Musa (AS)a gönderdiÄŸi Tevrat’ı bunlar deÄŸiÅŸtirmiÅŸler, içerisine Kabala’yı koymuÅŸlardır. Temelleri de 4 maddeye dayanıyor.

1) Biz üstün ırkız,

2) Bu gerçek nazariyatta kalmayacak, fiilen tahakkuk edecek, 3) bunun tahakkuk etmesi için bizim üç görevi yerine getirmemiz lazım. Bunlar; Fırat ve Dicle arasında bulunan alanın hepsinde Büyük Ä°srail’i kurmak için, önce yeryüzünün farklı yerlerinde sürgüne gitmiÅŸ olan Beni Ä°srail’in mensuplarını Filistin’de toplayacağız. Sonra Büyük Ä°srail’i kuracağım. Bunun emniyetini saÄŸlayacağım. daha sonra da bunun emniyeti için Fas’tan Endonezya’ya kadar 28 ülkenin yöneticisi elimizde olacak. Ve Türkiye’de Selçuklu ve Osmanlı gibi haçlıları püskürtmüÅŸ olan bir devlet gibi bir devlet olmayacak.

4- süleyman mabedini yeniden yapacağım.

Ne söylüyorum duyuyor musun? Bir inanışı size anlatıyorum. Böyle inanıyor. Ben dünyanın efendisiyim, tekrar hâkim olacağım, hâkim olmak için Süleyman mabedini yeniden yapacağım diyor. Az önce zikrettiÄŸim üç ÅŸeyi yaptığında “yeryüzüne bizim Mesihimizin gelmesi için ÅŸartları hazırlamış olacağım” ÅŸeklinde inanıyor. Bunları yaptıklarında, Beni Ä°srail’in Mesihinin (Hz. Ä°sa deÄŸil) yeryüzüne geleceÄŸini, Davut (AS)’ın tahtına oturacağını ve bir Yahudi kral olarak ebedi dünya hâkimiyetini perçinleyeceÄŸine inanıyorlar. Ä°ÅŸte bunların 5 bin 765 seneden beri inançları bu. Bu bunların dini! Dini olduÄŸu için bunun azarlığı olmaz, bunun barış antlaÅŸması olmaz, bunun görüÅŸmesi olmaz, inancı bu ve binlerce yıldır bunun için çalışıyor. Bu gerçek bütün delilleriyle kitaplarıyla sabittir.

Nitekim Ä°srail’in cumhurbaÅŸkanı “bizim iki tür haritamız vardır, biri duvardaki haritadır, diÄŸeri ise kalbimizdeki harita” demektedir. Ä°ÅŸte böyle bir dünyada yaşıyoruz.

Böyle olmuÅŸ da ne olmuÅŸ?

Uzun yıllardan beri faizi ve para gücünü ele geçirmiÅŸler. Dolar Beni Ä°srail’in parasıdır. Amerikan Merkez Bankası bunu kiralayarak kullanıyor; senede 500 milyar dolar kira ödüyor. Para Amerikan devletinin deÄŸil, ırkçı emperyalizmin.

Bunun için bu paranın üzerinde Beni Ä°srail’in mührü var. Bu paranın üzerinde 13 katlı bir piramit var. Bu da dünya hâkimiyetine ulaÅŸmayı sembolize eder. Bu dünya düzeni 13 katlı insan organizasyonunu temsil eder. Bu organizasyon vasıtasıyla “tüm insanlığı Beni Ä°srail’e hizmet ettirecek düzeni kurduk” diyorlar. Faizci, kapitalist dünya düzeni! “Bütün para elimizde, insan gücü elimizde. Ä°ÅŸte bu güç vasıtasıyla, biz ufak nüfusumuza raÄŸmen, dünyaya hâkim olacağız ve tüm insanlık kölemiz olacak” diyor.

Bunu gerçekleÅŸtirmek için Hıristiyanları kolaylıkla kandırmış. Bir Haham çıkmış, balkonda Hıristiyanlara nutuk atarken diyor ki, “Siz Ä°sa (AS)’ın gelmesini beklemiyor musunuz? Biz de onu bekliyoruz.” Takiyye yapıyor. Onun beklediÄŸi Mesih baÅŸka. Sonra içeriye gidince 5 yaşındaki çocuÄŸa diyor ki, “Balkonda böyle konuÅŸtuÄŸuma bakma, bizim mesihimiz faklıdır, biz onların mesihi olan Ä°sa (AS)’ı çarmıha gerdik, öldürdük, geleceÄŸi gideceÄŸi yok. Onları bizim planlarımıza hizmet ettirmek için öyle söylüyorum.” Hıristiyanlara diyorlar ki, “sizin Ä°ncil’inizde mesihin gelmesinin ÅŸartları belirtilmemiÅŸ, hâlbuki Tevrat’ta belirtilmiÅŸ. Öyleyse Tevrat’tan istifade edin. Bu ÅŸartları beraber hayata geçirelim, Mesih gelsin.” Ä°ÅŸte Amerika’da bütün liderlerin ve 90 milyon insanın mensubu olduÄŸu Evangelist tarikat böylece kurulmuÅŸ.

Yine bunun gibi, Protestanlık mezhebi de Beni Ä°srail tarafından faizi helal kılmak için kurulmuÅŸ, Hıristiyanlık dini deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ. 19 haçlı seferi yapılmış Büyük Ä°srail’in kurulması ve dünyaya hâkim olması için. Åžu gördüÄŸünüz Konya’daki Kılıçarslanlar, Selahaddini Eyubiler, Keykubatlar, “haçlı sürüleri geliyor, bizim topraklarımızı alacaklar” diye deÄŸil, “bunlar yeryüzüne hâkim olmak istiyorlar, yeryüzünü toplu bir köle kampına çevirecekler, dünya bunların eline bırakılmaz, bütün insanlığın saadeti için bunlara müsaade etmememiz lazım’”diye, ÅŸuurlu oldukları için, 19 haçlı seferini püskürttüler. 19. Haçlı seferi cihan harbiydi. Çanakkale savaşı onun bir parçasıdır. Burada geldiler Büyük Ä°srail’i kurmak için, Osmanlıyı 30 cephede çarpışmaya mecbur kıldılar, arkasından Sevr’i imzalattılar.

Sevr, Büyük Ä°srail antlaÅŸmasıdır.

Fakat onu bu milletin inançlı evlatları dolaysıyla, uygulayamadılar. Bu millet Ä°stiklal Savaşı yaptı, onlara Sevr’i uygulattırmadı. Uygulattırmadı ama arkasından bir Lozan imzalandı. Bu Lozan’ı onlar imzalamak istemiyorlardı. Çünkü Bbiz Anadolu’da bir devlet istemiyoruz, Ä°srail’in emniyeti bakımından” diyorlardı. Niye imzaladılar o halde? Zaman kazanmak için. Asıl olan Sevr’dir onlar için. Uygulayamadıkları Sevr için zaman kazanalım dediler. Onlara bunu kabul ettiren, Lozan’daki müÅŸavirdir. Yani Haym Nahum. Mısır hahamıdır aynı zamanda. Buna bu nedenle Haym Nahum doktrini denir. Haym Nahum, diÄŸer itilaf devletlerini de baÄŸlattırarak bunu imzalattırdı. Ne için? “Biz 5 bin 500 senedir bekliyoruz, 20 sene daha bekleriz” dediler. “Siz bu Anadolu insanının bu imanı varken harple alamıyorsunuz. Öyleyse ne yapacaksınız? Ä°ÅŸsiz bırakacaksınız, aç bırakacaksınız, borçlu yapacaksınız, maneviyatını bozacaksınız, sonra yumuÅŸak lokma olarak yutacaksınız.” Haym Nahum Doktrini budur iÅŸte. Bu ÅŸartla Lozan’ı imzalattırdılar onlara. Onlar da 80 seneden beri bunları üzerimizde uygulamaya çalışıyorlar.

Bunun için de, Refah Partisi’nin arkasından gelen 5 tane iÅŸbirlikçi partiyle kurdukları hükümetlerle altyapıyı kurdular, sonra da iÅŸbirlikçi AKP’yi getirdiler. Kurdukları altyapı vasıtasıyla bizi iÅŸsiz bırakmak, aç bırakmak, borçlu bırakmak için, derhal bu 5 sene içinde planlarını uygulattılar. Åžimdi seçim geldi. Bu seçim esnasında bulunduÄŸumuz nokta ÅŸudur:

AKP onların desteÄŸi ile baÅŸa geldiÄŸi için onların çizdikleri programın dışına çıkamıyor. AKP’ye diyorlar ki, “Sen Hizbullah’ı silahsızlandıracaksın. Bunun içindir ki AKP askerimizi Lübnan’a gönderiyor. Barış için asker mi gönderiyor? Öyleyse barışı bozan Ä°srail’e göndersin. Niçin Lübnan’a gönderiyor? Çünkü Ä°srail barış için deÄŸil, Hizbullah’ın silahları bizim askerimizi tehdit etsin ve kendisi de elini kolunu sallaya sallaya Lübnan’a girsin istiyor. Åžimdi askerimiz gitti orda bekliyor. Neyi? 22 Temmuz’u! Allah muhafaza buyursun, ÅŸayet 22 Temmuz’da bu AKP tekrar iktidara gelirse, Hizbullah’la çatışma çıkacak. Diyecekler ki, “efendim biz bir ÅŸey yapmıyorduk. Hizbullah saldırdı, biz de kendimizi savunmaya mecbur kaldık’.” Böylece Hizbullah’ı silahtan tecrit edecekler. Ellerini kollarını sallayarak Suriye ve Lübnan’ı alacaklar. Ondan sonra da, Ä°ncirlik’te olan misket bombalarını ve Amerikan füzelerini bizim üzerimizde kullanacaklar, 5 senelik AKP iktidarında Türkiye’de gerçekleÅŸtirdikleri manevi iÅŸgali, maddi iÅŸgalle tamamlayacaklar. Irak gibi deÄŸil, Türkiye’yi yumuÅŸak lokma haline getirerek almak istiyorlar. Türkiye’nin yöneticilerini kullanmak suretiyle Türkiye’yi Ä°srail’e köle yapmak istiyorlar. Anlatabiliyor muyum? Ey aziz milletim, bulunduÄŸumuz noktayı, 22 Temmuz seçiminin önemini önce belirtmek istiyorum. Allah muhafaza buyursun, sen 22 Temmuz’da AKP’ye oy verdin mi, ertesi gün Hizbullah’a hücum edecekler. Suriye’ye gelecekler, hududumuza gelecekler. Manevi iÅŸgali maddi iÅŸgalle tamamlayacaklar ve böylece tarihin en ÅŸerefli milletini yok edecekler. Yok olma tehlikesi dediÄŸimiz budur, Allah muhafaza buyursun.

Bunun için, 22 Temmuz seçimi yönetim seçimi deÄŸil, var olmak mı, yok olmak mı seçimidir. Bundan dolayıdır ki, 22 Temmuzda, tehlikelerden kurtulmak için Milli GörüÅŸ’ü, onun tek temsilcisi olan Saadet Partisi’ni iktidara getirmeye mecburuz. Bu iÅŸbirlikçi partilerin hiçbirine fırsat vermemeye mecburuz. Çünkü yeniden Çanakkale savaşı yapıyoruz. EÄŸer aksi olursa, Allah muhafaza buyursun, bunlar tekrar iÅŸbaşına gelirse, gelip büyük Ä°srail’i kurmak için Türkiye’yi yutarlarsa, Çanakkale Zaferi’nin ne kıymeti kalır?

GelmiÅŸlerdi Büyük Ä°srail’i kurmak için,; onları kapıdan kovmuÅŸtuk. Åžimdi bacadan girdiler ve Büyük Ä°srail’i kurdular. Åžayet bu olursa, geçen sefer bunları kovmuÅŸ olmamızın ne kıymeti kalır? Bu seçim, Çanakkale harbinden de mühimdir.

Åžimdi böyle bir noktada, ırkçı emperyalizm, bütün bu oyunları oynuyor. Bunları oynadıktan sonra, ellerindeki medya gücüyle de milleti narkozluyor. Köy kahvesinde oturan adam onların televizyonlarını dinliyor, gazetelerini okuyor, narkozlanmış. Bizler Milli GörüÅŸ’çüler olarak, narkozlanmış olanların yakasından tutmak, “bak kardeÅŸim, bu televizyonların gazetelerin palavralarına aldanma. Bunların bir hesabı, bir planı var. Bunlar seni yok etmek istiyorlar. Uyuma, uyuma” diyerek alıp kafasını duvara çarpmaya mecburuz. Bu gayretleri, bu milli vazifeyi ifa etmek için veriyoruz.

Milletimiz nasıl aldatılıyor?

Üzerimizde Haym Nahum planı nasıl uygulanıyor? Niçin iÅŸsiz, aç bırakılıyoruz? Çünkü adamın planı var. Bu AKP dediÄŸin, at yarışının spikeridir sadece. Atın üzerindeki jokey deÄŸildir. Bir defa ata binmek istedi düÅŸtü zaten biliyorsunuz. Ben bu akÅŸam size bütün gerçekleri açıklayacağım.

Bu AKP’nin yöneticilerinin hepsi benim evlatlarım. Onlar da uyansın diye, onlara da iyilik yapmak için hepsini açıklayacağım, ama korkuyorum. Korkum ne biliyor musunuz? Ben bütün bunları açık açık anlattıktan sonra da hala neye alet olduklarını anlamayacaklar diye korkuyorum. Ne yaptıklarını bilmiyorlar ki. Åžimdi at yarışı spikeri ne apar? Beyaz at koÅŸtu, kırmızı at ÅŸöyle, falanca at böyle der. Bunlar da, enflasyon düÅŸtü, para deÄŸeri artıyor... Sana ne? Bunları IMF yapıyor, sen yamıyorsun ki. Sen sadece at yarışının spikerisin. Hiçbir ÅŸeyden haberin yok. Bak ÅŸimdi anlatacağım göreceksin. Benim söylediklerimin yüzde 90’ından haberinin olmadığını biliyorum. Çünkü ben seni avucumun içi gibi tanırım.

AKP, ırkçı emperyalizm tarafından 3 Kasım 2002’de iÅŸbaşına getirilmiÅŸtir. Bütün medya imkânlarını kullanmak suretiyle, üflemek suretiyle bunları baÅŸa getirdiler. 5 sene boyunca Haym Nahum Doktrini’nin taÅŸeronu olarak kullanıldılar. Türkiye’nin yıkılması için kullanıldılar. Onların haberi yok ne olup bittiÄŸinden. Ama ırkçı emperyalizm istediÄŸini yapıyor. Çünkü bütün idare onların elinde.

IMF vasıtasıyla, Haym Nahum doktrinini uyguluyorlar. Aç bırakmak, iÅŸsiz bırakmak, borçlu bırakmak politikasıyla beraber, bizi dinimizden uzaklaÅŸtırma politikası da uygulandı. 5 seneden beri bütün bu politikalar uygulanmak suretiyle bize 3 ÅŸey yaÅŸatıldı.

1) Ekonomik yıkım,

2) Manevi tahribat,

3) Dış politika faciası.

Åžimdi bu meselenin gerçek mahiyetini anlatmamız lazım. Åžimdi sokakları donatmışlar AKP’nin bayraklarıyla. Ä°flas etmiÅŸ tüccar, iflasını kutlamak için kokteyl veriyor kokteyl! Sen niye bayrağını asıyorsun? Sen 5 senedir ne yaptığının farkında mısın? GerçekleÅŸtirdikleri manevi iÅŸgal maddi iÅŸgalle tamamlansın diye mi bu bayrakları asıyorsun? Anadolu insanının bu gerçekler karşısında ne dediÄŸini biliyor musunuz? “Sana tekrar oy vereyim de alıp da kaçan mı?” derler.

Neden bunlara oy verilmez? Ä°ÅŸte bu konu etrafında 4 tane konferans veriyorum. Bunlardan birisi, AKP ve iÅŸbirlikçileri bu ekonomik yıkımı nasıl gerçekleÅŸtirdi? Bugün bunu konuÅŸacağız inÅŸallah. Ama bunun arkasından, bir kaç gün sonra vereceÄŸimiz konferansta, “siz olsaydınız ne yapacaktınız? Satmayacak mıydınız?” sualine cevap vereceÄŸiz. Hayır! Satmayacaktık. Biz kaç defa iktidar olduk, satmadık. Peki nasıl bu ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacaktınız? Bunu gerçekten de merak ediyor musun? Gelecek konferansa kadar sabret. Bak bakayım nasıl yapacağız biz. GeçmiÅŸte nasıl yapmışsak gene öyle yapacağız. Sen biz yaparken anlamadın. Sadece sonucunu gördün, “Allah, Allah; ya bu ne bereket” dedin. Ama nasıl oldu farkında deÄŸilsin.

Åžimdi 22 Temmuz’dan sonra gene geliyoruz Allah’ın izniyle. Bir sonraki konferansta nasıl yapacağımızı anlatacağım. Ekonomik yıkım, ekonomik kalkınma! Herkese refah nasıl temin edilecek? Birinci konferansımız onların yıkımı, ikincide bizim nasıl yapacağımız. Üçüncü konferans ise manevi tahribat üzerine olacak. Onlar tahribatı nasıl yaptı, biz manevi kalkınmayı nasıl gerçekleÅŸtireceÄŸiz, bunu anlatacağız. Dördüncü konferansımızda onların dış politika faciası nasıl bir felakettir bunu anlatacağız. Biz ne yapacağız onu anlatacağız. Ve bunların sonucunu ortaya koyacağız. Böylece bu seçimler öncesi vereceÄŸimiz konferanslarda milletimize gerçekleri göstereceÄŸiz, milli vazifemizi yapacağız.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bir millet bir kere aldatılır. Ä°kinci defa milletimizin aldatılmaması için bütün gücümüzle gerçekleri ortaya koyacağız. Bu konferanslar bizim milli vazifemizdir. Bizim metodumuz iddia deÄŸil, ispattır. Yok, mazot 1 lira olacak, ÅŸu kadar olacak. Yahu kardeÅŸim sen IMF’ci deÄŸil misin? IMF abin sana izin verir mi? Bunları yaptırmazlar ki sana! Sen iddiacısın iddiacı… Sadece atıyorsun. Hiçbirini yaptırmazlar. Hadi oradan… Hadi oradan… Hem senin söylediklerin neden ibaret? Kökü çürümüÅŸ aÄŸacın yaprağın tozunu temizleyeceÄŸim diye hava atıyorsun. Bana bak diÅŸi çıkmamış çocuk, bu aÄŸacın kökü çürük kökü… Sen bu 75 milyonluk ÅŸerefli milleti çocuk mu zannediyorsun? Bir ÅŸeker göstererek, ÅŸekerin de resmini gösteriyor kendisi yok, 75 milyonu kandıracağını zannediyorsun. 50 senedir aynı oyunu oynuyorsunuz, biz Milli GörüÅŸ olarak kaç kere oyununuzu bozduk, gene bozacağız.

Çok aziz ve muhterem kardeÅŸlerim! Bir gerçeÄŸi daha ifade etmek istiyorum. Biz siyaset yapmıyor, matematik yapıyoruz. Söylediklerimiz yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın kendisidir. Vaat veya boÅŸ laf deÄŸildir. Öncelikle muhterem kardeÅŸlerim beni iyi dinleyin. Ve ey AKP’nin yöneticileri asıl siz dinleyin. Ne yaptığınızın farkında deÄŸilsiniz. GelmiÅŸsiniz, ekonominin bütün yönetimini IMF’nin eline vermiÅŸsiniz. IMF’nin de ne yaptığından haberiniz yok. Ben size anlatıyorum. Önce IMF ekonomiyi bütünüyle eline alıyor. Devlet içinde devlet kuruyor. Seni saf dışı bırakıyor. Sen sadece at yarışı spikerisin. Hiçbir ÅŸeye karışamazsın. Her ÅŸeye o kumanda ediyor. Refah Partisi’nden sonraki dönemde bunun alt yapısını, sistemini kurdu, sonra da AKP’yi getirdi. AKP kim biliyor musun? Muslukçu başı… Tesisat kurulmuÅŸ, AKP’ye emrediyor; “aç musluÄŸu” diyor, AKP musluÄŸu açıyor ve neyimiz varsa hepsi yabancılara akıyor. Neyin nasıl gittiÄŸinin farkında deÄŸiller.

IMF geldiÄŸi zaman milli iradeden devletin yönetimini aldı, çıkardı. Nasıl çıkardı? Önce bir takım üst kurullar kurdu. Radyo Televizyon Üst Kurulu, Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu… Kurul, kurul, kurul… Bunların hiçbiri devlete baÄŸlı deÄŸil, bağımsız. Kime yutturuyorsun be? Hükümetten bağımsız, IMF’den bağımsız deÄŸil ki… Sen kendine baÅŸka bir devlet kuruyorsun. Merkez Bakası bağımsızmış, hadi oradan. Hükümet buna karışamaz, neden? Çünkü IMF bunun elinden iradeyi almış. Åžekeri, tütünü, pancarı IMF tayin ediyor. Sen sadece 3tütün ÅŸöyle oldu, pancar böyle oldu” diyerek at yarışı spikerliÄŸi yapıyorsun. IMF sana musluÄŸu aç dedikçe sen ne varsa aktarıyorsun. Merkez Bankası özerktir diyor. Åžu kadar faiz dışı fazla vereceksin diyor. Kamu hizmetleri tahrip edildi. Eskiden kamunun yaptığı bazı hizmetleri özel sektör yapamazdı bunları kaldırdı. Sembolik yardım aldatmacası yapıyor. Kömür dağıtıyor, bilmem ne dağıtıyor. 200 milyar dolarlık soygunu 3 tane torba ile örtbas edecek sözde. IMF’nin yaptığı iÅŸ bu… Milleti bankalara, bankaları da dışarıya borçlandırıyor. Yüksek reel faiz düÅŸük döviz kuruyla sözde enflasyonu düÅŸüreceÄŸim diye Türkiye’yi soyuyor. Denetimi ortadan kaldırıyor. Ve tamamen kendine göre yepyeni bir Türkiye kurmuÅŸ oluyor. Kurduktan sonra 14 tane emir veriyor.

Tarım ve diÄŸer alanlarda istihdam yasaklanacak. Ne söylüyorum duyuyor musunuz? Tabi AKP yöneticilerine de söylüyorum Ey eski talebelerimiz! Yeni derse kulak verin. Haberiniz yok, adam bunu uyguluyor. Eski dersi anlamadınız, bari yeni dersten faydalanmaya çalışın. Bu IMF’nin emri… Herkes iÅŸsiz kalacak.

Çalışanların ücretleri arttırılmayacak. Herkes aç kalacak. Neden? Haym Nahum doktrini böyle istiyor da o yüzden. Yatırım yapılmayacak. Sanayi kuruluÅŸlarında hammadde için KDV yüzde 18, mamul mallar için yüzde 8 olacak. Böylelikle sanayi firmaları çalışamayacak. Üretim gerçekleÅŸtirilen tüm sahalarda vergi alınacak. Enerji ve hammadde pahalı olacak. Sanayi kuruluÅŸları çalışmasın diye. Tarıma destek verilmeyecek, tarım üretimi yasaklanacak veya kısıtlanacak. Hepsini yaÅŸamadık mı? IMF’nin emirleri olduÄŸu için söylüyorum. Çiftçi ekerse zarar edecek. Böylelikle tarım yapılmasının önüne geçilecek. Bu IMF’nin emri olduÄŸu için uygulanıyor, biz de bunun acı sonuçlarını görüyoruz. Faizlerin vaktinde ödenmesi için harcamalar azami kısılacak. Üretimi engellemek için her ÅŸeyin, ihracatın ve ithalatının engellenmesi için döviz kuru düÅŸük tutulacak ve faiz oranı yüksek tutulacak. Ä°stihdam üretim ve ihracat temellerine dayanan reel ekonomiye geçilmeyecek. Süratle reel ekonomi yok edilerek rant ekonomisine geçilecek. Rant ekonomisi ile de sadece rantiyeci zenginleÅŸtirilecek. Sanayi ve Tarım teÅŸviki ortadan kaldırılacak ve her ÅŸey dışardan alınacak. Sadece devlet deÄŸil, özel sektör, vatandaÅŸlar da dışarıya borçlanacak. Bankalar yanında reel sektörler de ,firmalar da dış borçlanmaya esir edilecek. Kârlı ve stratejik kitler de süratle yabancılara satılacak. Yabancı sermaye adı altında bankalar, gayrimenkuller, telekomünikasyon ÅŸirketleri yabancılara satılacak. Ülkenin bütün yeraltı kaynakları yabancılara verilecek. IMF’nin 14 tane temel emri ve esası budur. Teferruata girmiyorum. Tarımda IMF, Dünya Bankası, Avrupa BirliÄŸi ve Dünya Ticaret Örgütü’nün kıskacı… Sanayinin yok edilmesi için alınan tedbirler. Bunların hepsi madde madde IMF tarafından talimat olarak verilmiÅŸtir. Üretim, istihdam ve ihracatın azaltılması için neler yapılacağı da belirlenmiÅŸtir. Ve böylece IMF kurduÄŸu organizasyonla milletimizi iÅŸsiz ve aç bırakarak vazifesini yerine getirmiÅŸtir. Gayri Safi Milli Hâsıla artışı üretimden deÄŸil, faiz ödemelerinden kaynaklanıyor. Åžimdi çıkıyor AKP, at yarışı spikeri olarak efendim biz 4 yılda milli geliri artırdık. Åžimdi açıklıyorum. Milli geliri artırdım diyorsun, milli gelirin içine faizleri de koyuyorsun. Faizleri kime ödüyorsun rantiyeye… Millete ne bu faizlerden? AKP toplam 256 milyar dolar faiz ödemiÅŸ. Milli Hâsıla artışı 400 milyar dolar diyorsun, ama faize ödediÄŸin para 256 milyar dolar. Ä°ÅŸçi, köylü, memur ve esnaf eziliyor. Sen kalkmış faizi gelir olarak sunuyorsun. O rantiyenin geliri, bize ne ondan? Bu hesapların hepsini deÄŸiÅŸtirdiler milleti aldatmak için, oyunlarını oynuyorlar. AKP milleti IMF’ye teslim etti. IMF ne yaptı? Dört koldan bu milleti soydu. Pompalarla hortumlar koymuÅŸ, halkı soyuyor. ÖzelleÅŸtirme diye soyuyor. Faizler ve vergiler diye soyuyor. Her taraftan millet soyuluyor. Halktan soyulan paralar nereye gidiyor? Bizim havuz sistemimiz var ya, AKP’nin de var. Bizden geri kalır mı? Bana bak mübarek, bizim havuzumuz fakir fukaranın havuzuydu. Senin havuzun ırkçı emperyalizmin havuzu… Sen havuz olsunda ne olursa olsun diyorsun. Havuzdan havuza fark var. Milli GörüÅŸ baÅŸka iÅŸbirlikçilik baÅŸka. Bizim verdiÄŸimiz dersleri yanlış anlamışlar. Biz halkın tüm sınıfları bir demiÅŸtik. Üretim ve ihracatla kalkınıp bu zenginliÄŸi halkımıza vereceÄŸiz demiÅŸtik. Bunların yaptıkları milletin nesi varsa toplayıp rantiyeye vermek.

Benim en çok merak ettiÄŸim ÅŸey ne biliyor musun?

Köy kahvesinde oturan kasketli kardeÅŸim, sen nasıl AKP’ye oy verirsin?

Deli misin?

Soyulmak senin hoşuna mı gidiyor?

Sen hangi inancın çocuÄŸusun?

Hangi kimliÄŸe sahipsin?

Uyan, uyan, uyan bu narkozdan!

Bu düzen deÄŸiÅŸecek. Bunun yerine emek düzeni gelecek. Ä°ki düzen arasındaki fark bu... Onların düzeni halkı soyuyor, rantiye düzenine veriyor. Bizim düzenimiz ise inansımızı zengin ediyor. Aradaki fark budur. Siz nasıl bunları yapacaksınız dendiÄŸi zaman, bu çok basit. 3 Kasım 2002’de AKP’ye oy vererek sırtına hortumu baÄŸlattın. O hortumlar rantiyenin cebine aktı. Åžimdi kanım kalmadı diyorsun. Beni öldür dedin o da öldürdü. Milli GörüÅŸ gelecek bunu ortadan kaldıracak. Kimse bize siz kaynağı nereden bulacaksınız diyemez. Kaynak var. Allah öyle nimetler vermiÅŸ ki. Biz bunları 54’üncü hükümette verdik, ÅŸimdi hala milletimizin hayır duasını alıyoruz. Yapacağımız numaralı iÅŸ rantiyeci sermayeye giden bir numaralı hortumu söküp yerine halkın cebine giden 2 numaralı hortumu takmak. Aramızdaki fark bu...

IMF; Hazine, Merkez Bankası’ndan borç almayacak diyor. Neden? Çünkü ikisi de devletin. Faizle borç almayacak. Merkez Bankası düÅŸük faizle 10 bankaya borç verecek. O bankalarda yüksek faizle hazineye verecekmiÅŸ. Nerden çıkardınız bunu? Bu nasıl yönetim? Nasıl bir soygun düzeni? Bir yılda 200 milyar dolar ÅŸu milletin imkanından alınıyor ve rantiye ile ırkçı emperyalistlere gidiyor ve adeta “bu paralarla misket bombası al, yarın beni vur ve Büyük Ä°srail’i kur” deniliyor.

Bir takım namazında niyazında adamlar, “Hocam siz bu AKP’nin aleyhinde konuÅŸuyorsunuz, CHP mi gelsin?” diyor.

Hadi oradan. Ne CHP’siymiÅŸ? AKP ile CHP’nin ne farkı var?

Ben sana iÅŸbirlikçilerden bahsediyorum, sen hala Türkiye’de 2 parti olduÄŸunu öÄŸrenmemiÅŸsin.

Bir Saadet Partisi, yani Milli GörüÅŸ; bir de diÄŸerleri. CHP de AKP de IMF’ci, ABD’ci… Sen çocuk musun?

Eskiden saÄŸcı solcu vardı. Ama 90’lı yıllardan sonra deÄŸiÅŸti. Åžimdi ya ırkçı emperyalistlerin yanındasın, ya da Milli GörüÅŸ’ten yanasın.

Milli GörüÅŸ’ten baÅŸka kurtuluÅŸ çaresi yok. BaÅŸka yere gidemezsin. KurtuluÅŸ kapısını Saadet Partisi tutmuÅŸtur. Buraya geleceksin, baÅŸka yere gittiÄŸin zaman kan revan içinde kalırsın, mahvolur gelirsin.

Sen bu sözü dinlemedin.

Ben o zaman sana söyledim; bak eÄŸer benim sözümü dinlemezsen, yarın dizini döversin. Ben sana söylemedim mi?

Oh olsun, iyi oldu, diyemem çünkü sen benim milletimsin. Ben yinede seni savunmak zorundayım.

Åžimdi görelim bakalım AKP’nin rantiye havuzu nasıl çalışıyor. Alfabede harf kalmamış, bütün vergiler konulmuÅŸ. ÖTV, ATV, MTV, KDV, ÖÄ°V alfabede harf bırakmamış. Bir de gelir vergisi koymuÅŸ. Bunlarla senin kanını emiyor, rantiye havuzuna koyuyor. Sonra faizle, ihaleyle, düÅŸük faizle götürüp rantiyeciye veriyor. çok üzülüyorum sen oy verdiÄŸin için bunları sana yapıyor. Ben sana geçen seçimde de söylemedim mi? Åžimdide bunları örnek gösterip yırtınmıyor muyum?

Bana bak! Harakiri yapma, kendi kendini bıçaklama, aklını başına al. Åžimdi bütün bunlara ne yapıyor biliyor musunuz?

75 milyondan alıyor 7 bin kiÅŸiye veriyor. Asgari ücretten %50 kesinti yapıyor ve vergi alması gerekenlerden borç alıyor. Devlet vergi sistemi faiz ve finansmanını teÅŸvik ediyor. Åžimdi size bir slâyt gösteriyorum dikkat edin. GeçtiÄŸimiz hükümetler zamanın da ne kadar faiz ödendi. DYP, CHP, ANAP zamanında ödenen rakamları görmekteyiz. 

Bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Burada Refah- Yol, kırmızıyla gösterilen bu rakamlar gerçek deÄŸil. Neden gerçek deÄŸil? Çünkü Refah- Yol dönem olarak 1996-1997’nin, 2 senenin 1996’nın başından 1997’nin sonuna kadar olan rakamlar konulmuÅŸ.

Hâlbuki 1996’nın ilk 6 ayı baÅŸkasının, 1997’nin son 6 ayı da baÅŸkasının. Biz idareyi aldığımızla verdiÄŸim iz arasında faiz ödemesi yapmadık. Aynı zamanda da bütçeden herhangi bir faiz ödemedik. Öyleyse burada yazan rakam nerden çıkıyor? Bu rakam 1996’nın ilk 6 ayı ile 1997’nin son 6 ayında ödenen faizdir. Gerçek rakamlara bakarsak bizim hükümetimiz faiz ödememiÅŸ, tam tersine faizden 10 milyar dolar kurtarmıştır. Biz konuÅŸmuyoruz yapıyoruz. Çok muhterem kardeÅŸlerim!

Rantiyeciler dışarıya ne aktardılar ÅŸu AKP döneminde?

AKP’yi niye iktidara getirdiler?

BoÅŸu boÅŸuna getirmediler. Tam 2003 ile 2006 arasında 4 yıl esnasında rantiyeciler dışarıya burada söylenene göre 550 milyar dolar aktardılar. Bu AKP bizi 550 milyar dolarlık zarara uÄŸratmıştır. Mesele bundan ibaret deÄŸildir. “Soyulduk ne yapalım çok ÅŸükür ölmedik yaşıyoruz” diyemeyiz. Çünkü mesele soyulmaktan ibaret deÄŸildir. Ekonomik yıkım dediÄŸin zaman soygun bunun bir kısmı; diÄŸer kısmı nedir? Borç dayanılmaz boyutlara gelmiÅŸtir. Batmışsın sen arkadaÅŸ batmışsın. Demin dedim. AKP’nin bu son çırpınışları iflas etmiÅŸ bir tüccarın kokteyl vermesine benziyor. Ä°flasını ört pas etmekiçin yapıyor. AKP devrinde borç ne oldu?

86 milyar dolar olarak almış, 199 milyar dolar iç borç olarak teslim edecek. dış borçları 130 milyar dolar olarak almış. 210 milyar dolar olarak devredecek. Bunları toplarsak iç ve dış borç toplam olarak 210 milyar dolarken ÅŸimdi 410 milyar dolara çıkmış. Bu kadar muazzam bir ÅŸekilde borcu artırmış. Bu borç 5 yıl sonra 525 milyar dolara çıkacak ve milli gelir buna yetmeyecek. AKP’ye büyük bir hayır iÅŸlemek istiyorsanız onu iktidardan düÅŸürün. Çünkü iÅŸ başında kalırsa bu borçları çevirmesi mümkün deÄŸil

Satacak bir ÅŸey kalmadı, borçlar almış yürümüÅŸ. Karşısında durması mümkün deÄŸil. Ne yapacak? Apışıp kalacak. Sen iktidardan düÅŸürmesen bile getirip anahtarı verecek. Çünkü her ÅŸeyi mahvetmiÅŸ IMF’ye vermiÅŸ. IMF bizi Ä°srail’e lokma yapmak için aç bırakmış, iÅŸsiz bırakmış borca esir etmiÅŸ, her ÅŸeyi mahvetmiÅŸ, periÅŸan etmiÅŸ, rakamlarla da görmekteyiz. Kasım 2002’de borç 217 milyar dolarken ÅŸimdi borç 410 milyar dolara çıkmış. 193 milyar dolar borç artmış. Bizzat AKP’yi tuttuÄŸu halde bakın Türkiye için IMF raporu ne diyor; “Türkiye’deki reel sektör müesseseleri cehennemde!” Kim söylüyor bunu?

IMF raporun da söylüyor. Aldığı borcu ihracatla ödemeyi planlıyor ama, ihracat ithalat arasında büyük uçurumlar vardır. Türkiye AKP’nin cehennemi haline dönüÅŸmüÅŸtür. Geçen kriz de bankalar iflas etti. Åžimdi reel sektör iflas edecektir. Çünkü onlar borç aldılar ama bu borçları ödeyecek durumda deÄŸiller.

Borç gayri safi milli hâsılayı aÅŸmıştır. Dış borç gerçekte 326 milyar dolar, 200 milyar dolarda iç borç toplam borç 526 milyar dolardır. Borç AKP’nin en büyük felaketidir. Ä°kincisi, cari açık ne demek?

Bu ithalat ihracatı karşılamamaktadır. Ne yapacaksın; borç alacaksın, faiz ödeyeceksin, yani milleti soyduracaksın. Bunun sonu yok. Merkez Bankası kısır bir döngünün içine girmiÅŸtir. Merkez Bankası cari açığı ödemek için faizleri yüksek tutuluyor. Åžimdi bütün dünyadaki faizlere bakalım; ne görüyoruz ABD de 5,24, Japonya da 0,45, Almanya da 2,28 Türkiye’de kaç; %20. Bu faizle yaÅŸanır mı? Bu AKP ye oy vermek harakiridir. Efendim istikrar var diyorlar. Evet istikrar vardır ama, rantiyeye akışta istikrar vardır. Bunlar hiçbir zaman bizim menfaatimize deÄŸildir.

AKP niçin iflas etmiÅŸtir?

sadece borçtan dolayı deÄŸil dış ticaret açığından deÄŸil, satacak hiçbir milli müessese kalmamıştır. Bütün milli müesseseler satılmıştır. Bakalım Mili GörüÅŸ ne yaptı, iÅŸ birlikçiler ne sattılar? Biz çimento sanayi kurduk, et balık kurumu kurduk, süt endistirüsü kurduk; bunların hepsini sattılar, bunların hepsi arsa oldu. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu’daki 200 tane büyük tesisimizi sattılar. Bunların hepsi arsa haline döndü. Biz yaptık onlar yok etti, sattı bitirdiler. “Türkiye’ye yabancı sermaye geliyor’” diyorlar. Peki niye geliyor?

Åžunun için miÅŸ; “Ekonomimiz kuvvetli bize güveniyorlar da geliyorlar.” hadi oradan! Bize demiyorlar ki bizden daha kolay soyacak birini bulamıyorlar. Gelenler gayrimenkul almış, arsayı alıyor, sonra imar durumu çıkarıp korkunç bir ÅŸekilde zengin oluyor. Bankacılığı almış, çünkü faizlerle milleti soyuyor. HaberleÅŸmeyi almış yani telekominikosyonu almış müthiÅŸ bir rant saÄŸlamış. Yani seni soymak için gelmiÅŸ, sana güvenmiyor, seni soymak için geliyor, seni yoluyor.

Ne arz ettim size?

Kurdukları soygun düzeniyle Türkiye’yi mahvettiler. Kurdukları düzenle ekonomiyi mahvettiler, yürüyemez hale geldi. Faiz içinde boÄŸuldu kaldı. Ve bunların yanında millet aç bırakıldı, iÅŸsiz bırakıldı, borca esir edildi. Åžimdi bakalım millet nasıl borca esir edildi. Önce iÅŸsizlik

! Türkiye’de iÅŸsizlik 9,9 oranın da deÄŸildir, 21,8’dir. Milleti aldatıyorlar. 3 milyon insan iÅŸ bulmaktan ümidini yitirdiÄŸi için müracaat etmiyor. Bunları da iÅŸ bulmuÅŸ sayıyorlar. Åžu yutturmaya bak sen.

Türkiye’de ne kadar iÅŸsiz var?

6 milyon iÅŸsiz var. 27 milyon çalışanı olan bir ülkede 6 milyon iÅŸsiz varsa bu demek oluyor?

Her 5 kiÅŸiden biri iÅŸsiz demektir. Ä°ÅŸi olanları da iÅŸi var sayarsan; çünkü çalışanlar da iflas için çalışıyor.

Tarım yok ediliyor, ortada tarım diye bir şey kalmadı.

Tarım ürünlerinin fiyatı ne olması gerekiyor, ne oldu? Åžimdi buÄŸdayın 1995 yılındaki fiyatı 7,433 idi, 2007 yılında 897 Ykr olması gerekiyordu. 397 Ykr. Demek ki köylü yarıdan yarıya kaybetmiÅŸ. Pamuk; 40 bin liraydı, 4 milyon olması gerekiyordu 1 milyon 148 bin olmuÅŸ. Tütün 100 bin liraydı, 12 milyon olması gerekiyordu, 4 milyon 480 bin olmuÅŸ. Fındık; 9 milyon olması lazım 4 milyon olmuÅŸ. Ne demek bunun manası. Yani köylü alması gerekenin yarısını almış, yarısı köylüden alınmış; köylü aç bırakılmış. 2002- 2006 yılları arasında mazot %114 gübre %100 artmış, ama buÄŸday %63 artmış. Bu rakamlarla fazla vaktinizi almak istemiyorum, ama 2 milyon köylü ÅŸehirlerin varoÅŸlarına göç etmiÅŸtir. Ve köylümüz mahvolmuÅŸtur.

Ä°ÅŸçiler emeÄŸinin karşılığını alamamıştır. 2002 yılında 100 olan üretimin birim ücreti 73’e düÅŸmüÅŸ. Yani %25 düÅŸmüÅŸ iÅŸçinin reel geliri. Memura tüfe, yani enflasyon miktarına göre artış verilmediÄŸi için memurun kendisi netice itibariyle verimi artırmıştır ama eline geçen para 167 olacakken 100 olmuÅŸtur. Böylece memur ezilmiÅŸtir. 2002 yılında 2006 yılına nazaran aç kalmıştır. Oh olsun diyemeyiz çünkü bu millet bizim milletimizdir. Asgari ücret olması gerekenin altına düÅŸtürtür. Böylece IMF’nin talimatları “Aç bırak, iÅŸsiz bırak, borca esir et” harfiyen yerine getirmiÅŸtir. AKP görevini harfiyen yerine getirmiÅŸtir. Kime karşı? ırkçı emperyalizme karşı.

Üst gelir grubunun AKP zamanındaki geliri 37 milyar dolardan 120 milyar dolara çıkmış, halkın geliri ise 22 milyar dolardan 26 milyar dolara çıkmış. 66 milyon insan 22 milyardan 26 milyara çıkmış. 16 milyon insanın geliri ise 37 milyardan 120 milyara çıkmıştır. Yani AKP zamanın da rantiyeci tabakanın geliri %300 artmış. Ä°ÅŸte bunun için AKP’yi baÅŸa getirmiÅŸtir. Åžimdi gelelim sonuca, AKP at yarışı spikeri gibi gerçeÄŸi nasıl saklamaya çalışıyor.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

H24 Haber H24 Haber infokariha.net Tüm Yazıları

BENZER HABERLER