
DURUŞ SAHİBİ OLMAK
H24| Adil AVAZ
Çaresizliği kabullenenlerin hayal ve umutlarını kurtarıcılar süsler. Bu düşünce tarzında Allah olgusu, tamamen veya kısmen ötelenmiştir. O'nun yerine, patronlar, liderler, kurtarıcılar, kahramanlar(!) Vs konulmuştur. Allah bu inanç şeklini ''küfür" diye defalarca tekrar eder. Oysaki islamda, çaresizlik değil; mücadele, elçinin kişiliğinde örneklendirilmiştir. "Sünnet" denilen kavram da, hakikatte bu mücadele örnekliğidir. Zalimelere en hafif tepki onlarla ilişkiyi kesmek (buğz etmek)tir. Seküler dayatmalara boyun eğip, "hakkı bile bile gizleyenlerin", "hakikatı az bir pahaya satanlar"ın vay haline.
"Besmele" çekilip "Allahüekber" (Allah adına) diye girilen toprakların bu hale gelmesinde elbetteki payımız yoktur! Yoktur değil mi?
Hani "kahraman ecdadımız", "ölümsüz şehitlerimiz"in "Allah Allah" nidalarıyla savaştan savaşa koştuğu sebep neydi acaba. Bize:"küffarı topraklarımızdan kovmak, adaleti sağlamak, veya en yaygın haliyle "ilayı kelimetullah için" diye öğrettiler.
Hak ve batıl mücadelesi yani. Ve bu mücadele sadece "gavur"lara karşı değil; gerektiğinde müslümanların kendi aralarında bile vermesi gereken bir zorunluluktur. Hakkın üstünlüğü, insanlığın şahsında, uğruna verilen mücadele ile orantılıdır.
Medeni hukukumuzdan, ticaret ve ceza hatta en son istanbul sözleşmesi ile aile hukukumuza kadar nüfuz eden hükümler, "kahraman ecdadımız"ın savaştığı "küffar"ın, "batıl"ın hukuku değilmidir?
Bunların hukukuyla hakkın hakimiyeti, adalet, vs sağlanacaktı madem, o kavgalar ne içindi? İstanbul şehri bu gün Berlin, Paris, Londra gibi şehirlerden daha yoksul, daha fuhuşçu, faizci, dolandırıcı, rüşvetçi, torpilci kısacası zulmün yuvası haline geldiyse neden fethedildi?
Hadi "kahraman ecdadımız" fethetti de; biz bu gün bu haliyle neyin fethini kutluyoruz?
Veya besmele ile girilen bu topraklardan, neden yüz milyonlarca insan "batı"(l)ın "tek dişi kalmış canavar" topraklarına umut bağlamış? İnsanlığa ve geleceğine dair ne sunuyoruz?
Allah: "benim yanımda geçerli yegane sistem İslamdır" diyor. Bizler o sistemi ne hale getirdik? Hemde dünya insanlığının, kendisine en muhtaç olduğu zamanda. İslam, kadına şiddeti, emek hırsızlığını rüşveti, torpili, haksız kazancı, faizciliği vs emrediyor da onun için mi batının hukukuna "evrensel" sloganıyla mecbur bırakılmışız!
Evrensel olan, dünya ve içindeki bütün varlıkların, bu hukukun hükümleri ile varlığını idame ettirdiği hukukdur. İnsan, defalaca uyarılmasına rağmen bu hukuka muhalif olmayı marifet telaki ediyor. Vicdan, hakkaniyet, adalet "insanlık" denilen kavramın kodlarıdır.