VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 26 April 2020 18:36:11

0 Yorum

Kez Okundu.

BÄ°R VÃœRÄ°S HÄ°KAYESÄ°

BÄ°R VÄ°RÜS HÄ°KÂYESÄ°

H24》 MAKALE 》Muhammet ÜSTÜNER

Aslında bütün hikâye, kendisine sonsuz ve sınırsız nimet sunulmasına raÄŸmen, ilahi emre uymayıp yasak olan meyveye dokunmayla baÅŸlamıştı. Bu dokunuÅŸ dünya sürgünüyle cezalandırılıyor, böylece insanoÄŸlunun yeryüzü imtihanı da baÅŸlamış oluyordu. Kâbil’in hakkına rıza göstermemesiyle imtihan farklı bir boyut kazanarak, Hak-Batıl mücadelesi ekseninde insanoÄŸlunun kıyamete kadar sürecek olan serüveni de start almış oluyordu. O günden sonra yeryüzüne, kâh Hak hâkim olmakta, kâh batıl hâkim olmaktaydı.

Batılın hâkimiyetiyle kan ve gözyaşına boÄŸulan yeryüzü, Hakkın hâkimiyetiyle adeta nefes almakta, huzur ve barış ortamında insanlık, insan olduÄŸunun farkına varmaktaydı. Ä°nsanlığın yeryüzü serüveni aile, aÅŸiret, kabile, site derken hem nüfustaki artış hem de avcılık, çobanlık ve toplayıcılıkla kazanılan tecrübe, zamanla yerleÅŸik hayata geçiÅŸi de beraberinde getirmiÅŸti.

Böylece MÖ. 2250 yılında Ä°brahim (as) öncülüÄŸünde, Mezopotamya’da hakkı üstün tutan ilk medeniyet kurulmuÅŸ oluyordu. Bu ilk medeniyet bir müddet sonra yerini, Mısır’da firavunların kontrolüne bırakıyordu. Musa (as) kurduÄŸu Ä°brani Medeniyeti, firavunların hâkimiyetine son veriyor ve dengeler tekrar Hakk’ın lehine deÄŸiÅŸiyordu.

Daha sonra Ä°brani Medeniyetinin yerini, Yunan Medeniyeti alıyor. Yunan Medeniyetinin hâkimiyetine ise, Ä°sa (as) Hristiyanlık Medeniyetini kurarak cevap veriyordu. Hristiyanlığın dejenere olmasıyla, batıl adına Roma Medeniyeti yeryüzüne hâkim olmuÅŸtu. Roma Medeniyetinin zirvede olduÄŸu bir dönemde, Hz. Muhammed Mustafa (sav) yeryüzüne teÅŸrif ediyor ve kurmuÅŸ olduÄŸu Ä°slam Medeniyetiyle, yeryüzü yeniden huzur ve barışa kavuÅŸuyordu.

Son üç yüz yıldır tekrar yeryüzünde kontrolü ele geçiren batılın, seçkin ve seçilmiÅŸ olduklarına inanan temsilcileri, kendilerini üstün ırk görmektedirler. Dünyanın kendileri için yaratıldığına inanan bu zümre, inançlarının gereÄŸi kendi dünya hâkimiyetlerine giden yolun kilometre taÅŸlarını uzun yıllardan beri döÅŸemekteydiler.

Nihai hedefleri, Mescid-i Aksa’nın yerine Süleyman Mabedini yapıp, dünya hâkimiyetlerini ilan etmek olan bu zümre, dünyayı kendi mülkleri olarak kabul ettiklerinden dolayı diÄŸer insanlarla paylaÅŸmayı kabul etmemektedirler. O nedenle dünya nüfusunu 500 milyonun altına düÅŸürmeyi hedeflemiÅŸler ve bu hedeflerini de, 1980 yılında ABD’nin Georgia eyaletine diktidiktikleri rehber taşıyla adeta tüm dünyaya ilan etmiÅŸlerdir. Ä°ÅŸte bu nedenle salgın, masum bir ÅŸekilde ortaya çıkıp ta yayılan bir hastalıktan ziyade, bu amaca hizmet eden bilinçli ve planlı bir ÅŸekilde ortaya çıkarılmış, biyolojik bir saldırıdır diyebiliriz. Bu saldırıyı yapanların ellerinde, her türlü kimyasal ve nükleer silahın da olduÄŸu unutulmamalıdır. Yeri geldiÄŸinde bu tür silahları da acımasızca kullanacaklarından hiç kimsenin ÅŸüphesi olmasın.

1970’li yıllarda siyaset arenasına giren ve ortaya koyduÄŸu milli görüÅŸ fikriyatıyla, ömrünü bu yapıyla mücadeleye adayan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, önce bu yapının iç yüzünü tüm dünyaya anlatmış, sonra da bu yapıyla nasıl mücadele edileceÄŸini sistematik bir ÅŸekilde örnekleriyle ortaya koymuÅŸtur. Erbakan Hoca’nın, kurumsal olarak Ä°slam NATO’su, Ä°slam BirleÅŸmiÅŸ Milletleri, Ä°slam Ortak Pazarı önerileri ve somut olarak ta ortaya koyduÄŸu, Ä°slam BirliÄŸi’nin çekirdeÄŸi olan D-8’ler oluÅŸumu, bu mücadelenin en çarpıcı örneÄŸidir.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Hatta Hoca’nın, “Ä°slam Dinarına geçmek, atom bombası yapmaktan daha etkilidir,” tespiti, bu yapıyla ekonomik sahada nasıl mücadele edileceÄŸinin de bir göstergesidir.

Yine Erbakan Hoca, bunlarla da yetinmemiÅŸ; “Siyonizm ancak güçten anlar.” Diyerek, beklenen üçüncü dünya savaşı için, onların ellerindeki kimyasal ve nükleer silahları devre dışı bırakacak her türlü silahı ve teknolojik alt yapıyı da hazırlamıştır.

Yeryüzünde yeniden Hakk’ın hâkim olması için, Müslümanları bilinçlendiren Erbakan Hoca, ırkçı emperyalizmin kontrolündeki faizci, kapitalist sömürü düzenine alternatif olarak, insanları yeniden huzura, barışa ve refaha ulaÅŸtıracak sistem önerisine, Adil Düzen adını vermiÅŸtir. “Adil düzene mutlaka geçilecek, bunun kanlı mı, kansız mı olacağına hep beraber karar vereceÄŸiz,” diyen Erbakan Hoca, kendisine itiraz edenlere ise; “Beni ancak otuz yıl sonra anlarsınız,” diyerek, veciz bir cevap vermiÅŸtir.

Bu veciz tespitten otuz yıl sonra bugün yaÅŸadıklarımız, geçiÅŸ sürecinin ilk basamağını oluÅŸturan biyolojik bir saldırıya, tüm insanlığın maruz kalışıdır. Bu saatten sonra hâlâ daha birileri, “Çin’liler yarasa yemeseydi, bunlar başımıza gelmezdi,” diyorlarsa, bize de tebessüm etmek düÅŸer sadece…

Muhammet ÜSTÜNER

 

I

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Muhammet ÜSTÜNER Muhammet ÜSTÜNER h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER