ABD ve AB neden Türkiye’deki seçimlerin tarafıdır?

H24/Makale / Dr. Bekir TANK 

Türkiye’nin önünde, Cumhuriyetin ilk yüz yılının son genel seçimleri vardır. Türkiye toplumunun heyecanlanması; mevcut iktidarın iktidarını uzatmak ve muhalefetin de iktidar olmak için mücadele etmeleri, anlaşılır bir ÅŸeydir. Ama bu seçimler nedeniyle en az Türkiye kadar heyecanlanan ve hatta heyecandan da öte büyük bir telaÅŸa kapılan ülkelerin de olması hem düÅŸündürücü ve hem de korkutucudur. ABD ile AB ülkeleri de Türkiye’deki bu seçimin havasına girmiÅŸ bulunuyorlar. Heyecanlarının ve telaÅŸlarının da her geçen gün yükseldiÄŸini görüyoruz. Çünkü gün geçmiyor ki, bir veya birkaç yetkili Türkiye’deki seçimler hakkında ileri geri konuÅŸmasın. Ä°leri geri diyoruz, çünkü yaptıkları bir görüÅŸ beyanı deÄŸil, taraflarını ilan etmektir.

Medyaları daha bir korkunç… Kelimenin tam anlamıyla alarmdalar…

Anlayacağınız, bu seçim hakkındaki öngörü ve yorumların ve özellikle BaÅŸkan Sayın ErdoÄŸan hakkındaki haber ve yorumların bini bir para…

Biliyorsunuz, görünürde ABD ve AB ülkeleri, diÄŸer ülkelerdeki seçimlerin sadece ÅŸeffaf yapılıp yapılmadıklarıyla ilgilenirler. Bu açıdan baktıklarında, Türkiye’deki seçimlerin ÅŸeffaflığı konusunda söyleyebilecekleri bir olumsuzluk göremiyorlar.

Geriye kalıyor tek bir ÅŸey; ErdoÄŸan’ın “diktatörlüÄŸü”. Kendilerini demokrasinin beÅŸiÄŸi ve özgür dünyanın merkezi olarak tanımlayan ABD ve Avrupa ülkelerinin en korktukları ÅŸey, diÄŸer ülkelerin de demokratikleÅŸmeleri, yani diÄŸer halkların kendi iradelerini idarelerine yansıtmalarıdır. Bizim gibi ülkelerde yapageldikleri ÅŸey de milletin kendi iradesini kendi idaresine hâkim kılmasının önüne geçmektir. Bunu da tabii ki, demokrasi havarileri rolüne girerek yaparlar.

Geçen yüz yıla raÄŸmen Türkiye toplumunun kendi iradesini idaresine yansıtamamış olmasında da onların doÄŸrudan bir payı vardır. Türkiye toplumunun neden hala yeni bir anayasayı yapamadığını sorguladığımızda da izlerin bizi bu demokrasi havarilerine götürdüÄŸünü görüyoruz.

Dikkat ederseniz, Türkiye toplumu ne zaman toplumsal barışını saÄŸlamak, refah düzeyini yükseltmek ve rejimi evrensel deÄŸerlere uyarlamak yönünde bir irade ortaya koymuÅŸsa, yapılan darbelerle ya tamamen bastırılmış veya zayıflatılmıştır. Türkiye’deki seçimin taraflarına baktığımızda, gördüÄŸümüz ÅŸudur:

Muhalefet veya diÄŸer adı ile Millet Ä°ttifakı, her ne kadar dillendirmese dahi, CHP zihniyetinin önümüzdeki ikinci yüzyılda da devamından yana iken, iktidar veya diÄŸer adı ile Cumhur Ä°ttifakı da yeni bir anayasa talebine raÄŸmen, Türkiye’yi özlemini duyduÄŸumuz yere getirecek hassasiyet ve donanımda deÄŸildir. Kaldı ki, bu esnada kimsenin bu hayati derecedeki ayrıntıyı merkeze çekip tartışma gücü de yoktur. Dolayısıyla bu seçimler de statükocularla yarı statükocuların arasında geçecektir.

Evet, ABD ve AB ülkeleri de yine her zamanki gibi statükocuların yanında yer aldıklarına göre, adil ve özgür bir Türkiye özlemi içinde olanların da bir yandan orta yoldaki ısrarlarını sürdürürken, diÄŸer yandan, kerhen de olsa kimi destekleyecekleri netleÅŸiyor.

• Seçim-koordinasyon-baÅŸkanlığı
• 2023
• erdoÄŸan