28 Åžubat Deyip Geçme, Tan

H24/ MAKALE/ Fehmi Calmuk

 28 Åžubat ve Erbakan'ı KonuÅŸuyor 

Politik Adam, 28 Şubat ve Erbakan'ı Konuşuyor

Bu yazı aynı zaman 23 Åžubat 2022 ÇarÅŸamba günü günlük ekonomi gazeteci Hürses'te "Vesselam" isimli köÅŸede "28 Åžubat Deyip Geçme, Tanı" baÅŸlığıyla yayımlanmıştır

Ä°lla yazma, konuÅŸma diyorlar ama eskilerin sözleri aklıma geliyor:

Bıraksam pekmez dökülüyor

Bırakmasam ceketim sökülüyor

 Türk siyasetinde olan bitenler öylesine sıradan geliÅŸi güzel olaylar deÄŸildir. Elbette ki siyasette yapılan açıklamalar kadar kullanılan simgeler, günler, duruÅŸlar ya da geçmiÅŸte yapılan bir eylemin tekrarı, bir sözün yeni kelimelerle ifade edilmesinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Geçen yazımızda “Siyasal Kuvvetler Ä°ÅŸ Başında” derken siyasal kuvvetlerin iÅŸ başında olan iktidarı onların deyimi ile ‘ucube rejim’ yerle bir etmek, onun başındaki zat-ı o koltuktan indirmek, saray dedikleri külliyenin baÅŸka amaçlar için kullanılmasını saÄŸlamak gibi hedefleri olduÄŸu belirtilmektedir.

Yan komÅŸunun bahçesine dalan çocukların amacı bahçeden meyve aparmak deÄŸil mi dir ? Burada meyve aÄŸaçlara sahiplenme, bahçeye çökme operasyonu vardır. Misket oynarken rakibini ütmek isteyen çocukların hırsı 7 genel baÅŸkanın gözlerinden görülmektedir.

Ne pahasına olursa olsun ErdoÄŸan gidecek, sistem bitecek. Millet ittifakı iktidara gelecektir. Son zamanlarda yeni katılan partilerin ittifakın ismini “Adalet Ä°ttifakı” olarak deÄŸiÅŸtirme gayretlerini görmekle beraber asıl amaç; ilk planda Avrupa deÄŸerlerinden uzaklaÅŸan ErdoÄŸan’ı cezalandırmaktır. Önceki toplantıda yapılan açıklamada ne deniyordu:

“Önemli olan, tüm farklılıklarımızla beraber “biz” düÅŸüncesini, Avrupa Konseyi ve Avrupa BirliÄŸi normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, herkesin kendini eÅŸit ve özgür vatandaÅŸ olarak gördüÄŸü, düÅŸüncelerini özgürce ifade edebildiÄŸi, inandığı gibi yaÅŸayabildiÄŸi demokratik bir Türkiye’yi inÅŸa etmektir.” “Özgür vatandaÅŸ, düÅŸüncelerini özgürce ifade edebilme” sözleri önümüzdeki günlerde ciddi bir yeni sokak eylemlerinin habercisidir. Türkiye Barolar BirliÄŸi, Tabipler BirliÄŸi, TMMOB gibi meslek örgütleri önümüzdeki günlerde seslerini daha gür çıkaracaktır. TÜSÄ°AD’ın "Genel kabul görmüÅŸ iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" açıklaması yeni dönemin iÅŸaret fiÅŸeÄŸidir.

Toplantı 28 Åžubat tarihinde yapılacak. Yani post modern darbe günü. Liderler sisteme “rot balans ayarı” yapmak için yola çıkmışken 28 Åžubat gibi denemeleri de unutmuÅŸ deÄŸiller. Merhum Süleyman Demirel “Bu iÅŸi Silahsız kuvvetler halletsin” derken mevcut siyasetin mevcut iktidarı siyasal yollarla iÅŸ başından uzaklaÅŸtıramadığını gayet iyi bilmekteydi. Kalk borusunu üfledi, STK, meslek örgütleri sokaÄŸa caddelere döküldü. Toplumsal gerginlik derken 28 Åžubat günü metni daha önce TÜSÄ°AD çevrelerinin çerçevesini çizdiÄŸi, Encüme-i DaniÅŸ’in noktasına ve virgülüne kadar metnini yazdığı 28 Åžubat kararları yayınlanmıştı.

Åžimdi kimse kusura bakmasın. Elden ele dolaÅŸan metnin senaristleri, metin yazarları CHP genel merkezinde KHK ile atılan hakim ve savcılarında aralarında bulunduÄŸu hukukçular mıdır? KaramollaoÄŸlu’nun son KHK çıkışı bunu gösteriyor. Bu çıkışa ÅŸimdi çığlık deniyor ama çığlık yerli ve milli deÄŸildir. Siyasal Kuvvetlerin 28 Åžubat kararlarının kalk borusunu tanıdık bir isim çalmadı mı? Joe Biden ne diyordu ?

“Bence ona (CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediÄŸimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için… Bu iÅŸ bir süre iyi gidiyordu. Bir yol haritamızın olduÄŸunu açıkça göstermemiz lazım. DüÅŸündüÄŸümüz ÅŸeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaÅŸ uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduÄŸuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceÄŸimiz konusunda bedel ödemeli.

Yani çok endiÅŸeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doÄŸrudan temasa geçip ErdoÄŸan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliÄŸi unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile deÄŸil, seçim süreci ile. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eÄŸiyoruz.”

Dedikleri gibi oldu. Boyun eÄŸmediler… BoÄŸaziçi üniversitesi eylemlerinde LGBT+CHP+DEVA ve FETÖ destekli genç sivillerin gücü yetmedi. Peki kararlarda neler var ? Kimse ortak metinde yalnızca CumhurbaÅŸkanlığı hükümet sisteminin olduÄŸunu düÅŸünmesin. Nasıl Gezi olaylarında yalnızca çevreci istekler yoktu, bunda da olmayacak. Partilerin sinir uçlarını etkileyecek karar alınır mı ?

Madem hedef Avrupa deÄŸerleri ve normları; peki Ä°stanbul sözleÅŸmesi geri imzalanacak mı ? Saadet tabanı ayaÄŸa kalkmayacak mı? Hedef “demokratik Türkiye inÅŸaa etmek”, özgür insan, özgür ifade ise HDP’nin de burada olması istense Ä°yi Parti tabanını kim tutacak ?

Yedi liderden birinin akıl hocası Ayasofya konusunda fetva vermişken, yeniden ibadete kapatılacak mı ?

Yedi liderin ortak açıklamasında kararların 18 veya 24 maddesi olması bekleniyor. Bu bir yol haritası ve eylem planı olacak. Yol belli, hedef belli…

Sloganı bile belli…

Geç'çek….Git'çek…

Mahalli seçimlerde slogan “Her ÅŸey güzel olacak”tı. KılıçdaroÄŸlu “Baharda kiraz aÄŸaçları açacak” diyordu. Åžimdi ÅŸarkının sözlerine sarılmış hareketin lideri ise belirsiz… Süreç lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu… Temel Bey’in ifadesi ile “devrimci ve babayiÄŸit”. Ä°tiraz olmazsa CumhurbaÅŸkanı adayı… Partisi bile Kemal Bey’in CumhurbaÅŸkanı adayı olacağına inanmıyor ki diÄŸer partiler rıza göstersin. Niyet olsa nakısa diye memleketini, geçmiÅŸini, soyunu ortaya koyacaklar. Kemal Bey de yürüdüÄŸü yolda satılanları, satılmışları, ihaneti görecektir... Onlar durakta beklemediler, yine beklemeyecekler. “Niyet kime kısmet kime diyecekler”

Seçim yasasındaki radikal deÄŸiÅŸiklikler ErdoÄŸan’ın sisteme yönelik cerrahi hamlesini de göreceÄŸiz. CumhurbaÅŸkanı yardımcılarını, kısmi de olsa ayrılan bakanlıkları ve yeni bakanları göreceÄŸiz.

Ancak ne var ki iÅŸ gelip gidip zihinlerde bitiyor. Son yerel seçimlerde Ak Parti’nin içinde siyaset yapmış, makam, mevki, para kazanmış kiÅŸilerdeki ortak tavır “Ohh olsun” tavrıydı. Ä°stanbul ve Ankara’da kaybedilen baÅŸkanlıklara karşın “Gördün mü, gördün mü?” diye kahve yudumlayanları hatırlamaz, bilmez misiniz ?

Onları yeniden görür, duyar oldum… “Gördün mü başına gelenleri. Daha beter olacak. ErdoÄŸan bitecek…”

Koca koca bakanlar… Bir de “ErdoÄŸan söz dinlemiyor, bildiÄŸini yapıyor” diye söylenen kadrolar var ki ! Yine ÅŸerbülentlerin sesini duyar olacaksınız.. Elbette denecek, kızacak, saçlarımızı yolduracak o kadar çok ÅŸey var ki…Bir de yutkunma var. Dilinin ucuna gelip söylenemeyen, gönlün razı olmadığı konular var.

Ä°nandığımı söyleyeyim: CumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemi 15 Temmuz iÅŸgal giriÅŸimine, 2015 seçimlerinde bölücü terör destekli siyasal hareketin koalisyon ortağı olma riskine karşı geliÅŸtirilen “MÄ°LLÄ° DEVLET REFLEKSÄ°’dir. “Yol nereye?” sorusunun cevabını devlet vermiÅŸ. Ä°stikamet koymuÅŸtur. Çözüm sürecine baÅŸlamak nasıl bir devlet kararı ise Ayasofya’yı açmak da, S-400’leri almak da bir devlet kararıdır. BaÅŸörtüsü yasağının kaldırılması nasıl bir devlet kararı ise Kavala’nın içeride kimi Amerikalılar ile birlikte tutulması da devlet kararıdır.

CumhurbaÅŸkanını Milletin seçmesi de devlet kararı ve millet iradesidir. Cumhurun bu kararını ters yüz etmek, irade beyanını “ekonomik baskı” ile deÄŸiÅŸtirmek karşısında seçenek de giderek azalıyordur. Mesele “sen kalktın ben oturdum” kadar küçük hesap olsaydı, basitti. Mesele ezelden ebede derin mesele… 2023’te Büyük Türk Milletini büyük eseriyle baÅŸ baÅŸa bırakmamak için her türlü yol ve yöntemin uygulanacağı büyük bir meseledir.

Meselenin ehemmiyetini ErdoÄŸan ve Bahçeli kadar Ak Parti kadroları da bilmelidir. ÖÄŸrenmelidir. Anlatmalıdır. “Yol nereyedir?, Hedef nedir?, Menzil neredir? , Vuslat kimedir? Vatan neredir?” soruları DiriliÅŸ ErtuÄŸrul, KuruluÅŸ Osman’ın, Büyük Selçuk dizilerinden önce de vardı. Atam OÄŸuz Han’dan kalan kut’u atiye taşımak için de var olacak.

Bir düÅŸünün 28 Åžubat’ta ne olmuÅŸtu ? “Bin yıl sürer” denilerek 1071’den bu yana bin yılın intikamı alınmak istenmemiÅŸ midir? Yüz yıllık Siyonizm hedefi olan Büyük Ä°srail projesi; Erbakan iktidara gelince gerçekleÅŸemediÄŸi için ismine Büyük OrtadoÄŸu Projesi denmemiÅŸ midir? “One Minute” ile bu proje de tarihe gömülmemiÅŸ midir? … Gezi olaylarında “Zulüm 1453’de baÅŸladı” duvar yazılarını ne zaman unuttunuz ?

Erbakan “baÅŸörtülü kızlarımıza selam duracaklar” dediÄŸinde herkes gülmemiÅŸ miydi? Bunun intikamının alınmayacağını mı düÅŸündünüz…!

Vay babam vay…

Bıraksam pekmez dökülüyor Bırakmasam memleketim sökülüyor…

Vesselam…

• 28-ÅŸubat
• Fehmi-calmuk