KORKU VE UMUT
H24/ Makale / Mehmet Ali BİÇER
Korku ve Umut bir kuşun iki kanadı veya demiryolunun iki rayı gibidir. Korku göstermede, umut (ümit) etmede dengeli davranmalı, aşırılığa yer verilmemelidir. İslâm; Aşırılıklardan uzak ve ortada, dengeli yaşamayı önerir. (Bakara Suresi:143) Korku kamçı, umut ise gem gibidir. Korku, insanı ibadete, güzel işler yapmaya yöneltir. Umut günahlardan uzaklaşmaya, kötü işlerden el çekmeye, istiğfar ve tevbe etmeye kapı aralar. Ahiret’te azaba uğrama düşüncesi insanı korkutur, Cennet nimetine kavuşacağı ise umutlandırır. İnsan “Korku ve Umut” arasında yaşar.
KORKU SINAVDIR
İnsanın başına gelmesini istemediği duygu ve endişelere korku deniyor. Allah (C.C.) Kulunu korku ile sınava tabi tutar. (Bakara Suresi: 155) Atalarımız “Korkunun Ecele Faydası Yoktur” demiştir. İnsanlar genelde gelecekten, hastalıktan, fakirlikten, açlıktan, yaşlılıktan ve ölümden korkmaktadır. Sebeplere tutunan, kulluk bilincine sahip, kıyametin dehşetinden Allah’a (C.C.) sığınan kişiler Cehennem azabından korkar ve kendilerini rahmet umudu ile dengelerler.
UMUT HUZUR VERİR
İnsanın elde etmek istediği ve gönlünün arzuladıklarına da umut deniyor. Güzel davranışlar, gözü yaşlı tevbeler sonucu umudumuzun odak noktası Cenab’ı Allah’ın rızasını kazanmaktır. Umut, rahmet kaynağını hatırlamak kalbde sevincin doğmasına, rahatlamasına, huzura kavuşmasına yol açmaktır. Korku olgusu denge unsuru olmaya yardım eder. Kalbinde manevi hastalığı olanlar, Allah’ın rahmetinden umut kesenler, inkâr bataklığına düşebilir veya intihara tevessül edebilirler.
KORKU VE SAYGI
Allah (C.C.) Korkusu dünyevi korkularla karıştırılmamalıdır. Saygıdan kaynaklanan Allah (C.C.) korkusu kulluğumuzu ve acizliğimizi hatırlatan, tevbe ettiren ve umudu arttıran işlevdir. Dünyada çok çeşitli korkular edinen insan böylece özgürlüğüne kavuşmuş olur. Sevgi ve saygının içinde korku da vardır. Allah’ın hoşuna gitmeme korkusu saygıdan kaynaklanmaktadır. “Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.” Mehmet Akif ERSOY
ALLAH’TAN KORKMAK
Önceki Müslümanlara “Allah’tan Kork” denildiğinde durur, düşünür ve kendine gelirmiş.
1)- Allah’tan Korkmak; İmanın şartlarındandır ve farzdır. “Şeytan ancak kendi yandaşlarını korkutur. Mümin iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” (Âli İmran Suresi:175)
2)- Allah’tan Korkmak; İlmin şartlarındandır. “Allah’a karşı ancak; Kulları içinden Alim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (Fâtır Suresi: 28)
3)- Allah’tan Korkmak; Takvanın şartlarındandır. “Müminler müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa Allah ile olan bağını koparmış demektir.” (Âli İmran Suresi: 28)
EVRENSEL ÇAĞRI
Kutlu evrensel mesajlar seçimini İslam’dan yana yapanlara net bir çağrıdır. “Allah’tan Umut Kesilmez” deyimi bizim kültürümüzün güzel bir yaklaşımıdır. “Korku ve Umut” imandandır. Allah’a (C.C.) inanmak ve O’na umut bağlamak, müslüman için sonsuz güven kaynağıdır. Kur’an’ı Kerim, Âli İmran Suresi: 139.Ayet’i Kerime’de; “Gevşemeyin üzülmeyin, inanıyorsanız en üstün sizsiniz.” denmesi yaşamın moral kaynağı ve motivasyonudur.
ÖRNEK YILDIZLAR
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Hazreti Huzeyfe (R.A.) ile bazı geceleri sohbet ederlerdi. Efendimiz (S.A.V.) bir gün Medine’deki münafıkların toplam listesini sırdaşı gördüğü Hazreti Huzeyfe’ye vermiş ve vefat edince münafıkların cenaze namazlarının kılınmamasını istemişti. Bu listeden haberi olan ve endişelenen Hazreti Ömer’ül Faruk (R.A.) “Ey Huzeyfe! Acaba bu münafıkların listesinde benim de ismim var mı?” diye sordu. O anda Huzeyfe (R.A.), Efendimiz (S.A.V.)’in, “Benden sonra bir nebi gelse, Ömer gelirdi. Ömer, Cennet ehlinin kandilidir.” övgüsüne mazhar olan bu kutlu insanın hassasiyetinden dolayı hıçkıra, hıçkıra ağlamaya başladı. Bununu üzerine Hz. Ömer (R.A.) kendi iç muhasebesinin verdiği kaygıyla, “Acaba benim o listede ismim var mı?” diye O da gözyaşı dökmeye başladı. Korku ile Umudun birleştiği nokta, somutlaşan bu örnektir.
ÖNERİ VE EĞİTİM
Gelecek kaygısı ile umudunu, sıkıntılar ile yaşama direncini tüketenlere, İslâm’ın “Korku ve Umut” yaklaşımı acilen önerilmelidir. İnsanın karakter eğitiminde, kişilik kazanmasında her iki duygunun da önemli bir rolü vardır. Kur’an’ı Kerim “Korku ve Umut” tasvirini Ayet’i Kerime’de şimşeğin çakması, yağmurun yağmasını örnek olarak göstermiştir. Samimi duygularla yapılan dualar ise insanı umutsuzluk ve karamsarlık duygusundan, manevi çöküntüden kurtarır.
ALLAH’A (C.C.) GÜVEN
Allah (C.C.) insana şah damarından daha yakındır. (Kaf Suresi:16) Nerede olursak olalım, bizimle beraberdir ve O samimi kullarını başkalarının eline bırakmaz. (Hadid Suresi:4) İlahî prensipler üzerine yaşayanlar umutludur ve karamsarlığa düşmezler. Allah (C.C.) hangi şartlar altında olursa olsun mutlaka bir çıkış yolu gösterir ve ummadığı yerden bir kapı açar. (Talâk Suresi:2) O’nu vekil edinenler rahat ve huzur içerisinde yaşarlar. (Âli İmran Suresi:173)