VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 18 March 2024 16:15:37

0 Yorum

Kez Okundu.

Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu  yapıldı.

NECMETTİN ERBAKAN VE FİLİSTİN DAVASI SEMPOZYUMU YAPILDI

H24 / Haber merkezi

İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu  yapıldı.

Eski Başbakan  Ahmet Davutoğlu, Saadet Lideri Temel Karamolloğlu ve Mustafa KAMALAK'ın katılımıyla, Akademisyen, yazar, Gazetecilerin sonumuyla Erakan ve Filistin meselesinin konuşulduğu Sempozyum dolu dolu geçti

İstanbul\'da düzenlenen Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu sona erdi İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu, oturumların ardından sona erdi.

Sempozyumda, Siyonizm ve İslam dünyası arasındaki ilişkiler, geçmişten geleceğe İslam'ın Siyonizme karşı mücadelesi gibi konular ele alındı. Sempozyum, katılımcılar için düzenlenen iftar yemeğiyle sona erdi.

 

 İstanbul'da düzenlenen "Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu" oturumların ardından sona erdi.Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının 13. yılı dolayısıyla, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM), Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER), İslam Birliği Araştırmaları Merkezi (İSBAM) ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından, Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi'nde, "Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu" düzenlendi

Açılış konuşmalarının ardından sempozyum, oturumlarla devam etti.

"Geçmişten Günümüze Siyonizm" başlıklı ilk oturumda, "Hz. Musa'dan sonra Yahudilik ve Siyonizmin Tarihi", "Osmanlıdan Günümüze Yahudilik ve Siyonizm", "Dünya Görüşü, Necmettin Erbakan ve Siyonizm Farkındalığı", "Emperyalizm, Siyonizm ve İslam Dünyası", "Medya, Gazeteciler ve Irkçı Emperyalizm", "Erbakan Hoca Dış Politika Yaklaşımı Kimlik ve Liderlik" ve "Siyonizmin Gelecekteki Hedefleri" konuları ele alındı."Geçmişten Geleceğe İslam'ın Siyonizme Karşı Mücadelesi" başlıklı ikinci oturumda ise "İslami Hareketlerin Siyonizme Karşı Mücadelesi", "Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı", "Güney- Doğu Asya'da Siyonizmle Mücadele", " Orta Doğu'da Siyonizmle Mücadele Ekseni", "Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Siyonizm ile Mücadelesi" ile "Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya Vizyonu" konuları işlendi.

 

* Hayrettin Erkmen; “Millî menfaatlere aykırı politika izlediği, İsrail ile gizli görüşmeler yaptığı” gerekçesiyle, Erbakan Hoca’nın Genel Başkanı olduğu ve Meclis’te 24 kişilik bir grubu bulunan Milli Selamet Partisi’nin (MSP) TBMM’ye verdiği gensoru önergesiyle bakanlıktan düşürülen isim.

* TBMM’de MSP grubunun, Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen hakkında, “Millî menfaatlere aykırı politika izlediği, İsrail ile gizli görüşmeler yaptığı” iddiasıyla verdiği gensoru önergesi, 21 Ağustos 1980 yılında kabul edildi. 3 Eylül 1980 tarihinde TBMM’de yapılan oylamada, Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen bakanlıktan düşürüldü

. *** İşte bu husus, dün Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu’nda dile getirildi. Dünkü önemli sempozyumda, Erbakan Hocamızın sohbetlerinde bulunan ve yakın dostlarından, Uluslararası Gazze İmar Derneği E. Başkanı Allan Bilal, tam da bu konuyu dile getirdi ve Erbakan Hoca'nın ifade ettiği, "İsrail sadece güçten anlar!" gerçeğini kürsüden haykırdı.

ERBAKAN HOCA BU TARİHİ GELİŞME HAKKINDA NELER SÖYLEDİ?

Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu’nda gündeme gelen, Hayrettin Erkmen’in Dışişleri Bakanlığından gensoru marifeti ile düşürülmesi hususunda Erbakan Hocamız neler söyledi? Kulak verelim;

* Erbakan Hoca, Ekim 1988’de, Dış Politika dergisinin 3. sayısında yayımlanan röportajında, Hayrettin Erkmen’in düşürülmesini şöyle anlatıyor;

“12 Eylül’den önce İsrail devleti Ortadoğu’daki huzursuzlukları artırmış, bugün bilinen tecavüz ve zulümlerini daha o yıllarda uygulamaya koymuş ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi Müslümanlar için kutsal belde olan Kudüs-ü Şerif’i de başkent olarak ilan etmişti. Bu ilan Nisan 1980 tarihinde oldu. Kutsal Kudüs artık Yahudi İsrail Devleti’nin başkenti ilan edilmişti.”

* “Olaya İslam ülkeleri büyük tepki gösterdiler. Hatta Batı devletlerinden de İsrail’in bu haddi aşan hareketini kınayanlar olmuştu. Öyle ki BM’de İsrail’in bu hareketi 169 üyenin üçte iki çoğunluğuyla, yani kahir bir ekseriyetle kınandı ve reddedildi. Bin yıl Kudüs’ün koruyuculuğunu ve kurtarıcılığını yapmış olan bizim milletimiz de bu tecavüz karşısında hareketsiz kalamazdı.

Nitekim o aylarda yurdun dört bir yanında İsrail’i tel’in ve Kudüs’ü kurtarma mitingleri yapıldı. Halkın o kadar coşkuyla katıldığı, yüz binleri bulan bu mitinglere rağmen hükümetimiz bırakın İsrail’i kınamayı, İsrail’le ilişkileri artırmak için elinden geleni yapıyordu.”

* “İkili ilişkilerin artması için gizli ve açık görüşmeler yapılıyordu. İşte buna tahammül edemezdik. Bir gensoru hazırladık ve Meclis’e verdik. Gensoru, Meclis’tekilerin çoğunluğuyla kabul edildiği için Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir bakan, bir Dışişleri Bakanı düşürülmüş oluyordu.” *

“Sırf bir bakanın ve ürettiği politikasının; eğer bu dış politika olursa bizim için çok önemlidir, düşürülmesi çok önemli görüldüğü için zamanın gazetelerinde hareketimize dikkat çekilmişti. Gazeteler ortaklaşa şunu söylüyordu: ‘Düşürülen Hayrettin Erkmen değil, Türk dış politikasıdır. 1923 yılından bu yana gelen ‘geleneksel hariciye’ anlayışıdır.”

TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NUN ÖNEMLİ VURGUSU!

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Uluslararası Necmettin Erbakan ve Filistin Davası Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada çok önemli hususların altını çizdi. Tüm vurguları önemliydi,

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Temel beyin. Ancak iki hususa özellikle işaret etti; sömürgecilerin ‘dolar imparatorluğu’na ve Haim Nahum Doktrini’ne! Peki, Haim Nahum Doktrini’nde neler vardı;

1) Türkiye’yi dininden uzaklaştıracaksınız.

2) İnsanları borca esir edeceksiniz.

3) İnsanları aç bırakacaksınız.

4) İnsanları işsiz bırakacaksınız.

5) Irk, tarikat, mezhep, siyasi görüş ayrılıkları oluşturup tahrik edecek ve Türkiye’yi böleceksiniz.

6) Böldüğünüz parçaları birbiriyle çarpıştıracaksınız.

7) Parçalanmış, yumuşatılmış lokmaları Siyonizm’in emrine vereceksiniz. 

Temel Karamollaoğlu’nun dünkü sempozyumdaki konuşmasında dile getirdiği, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın konuşmalarında sık sık hatırlattığı Haim Nahum hakkında biraz bilgi vermek istiyorum;

* Haim Nahum, Manisa’da 1873 yılında dünyaya geldi. * İbranice ve Arapça dillerini genç yaşta büyükbabasıyla gittiği Filistin’de öğrendi.

* Fransa’ya giderek, Paris Ruhani Okulu’nda eğitim aldı. Burada bulunduğu dönemde “Jön Türkler” grubunda yer aldı.

* 1897’de İstanbul’a döndü. İstanbul’da İslam hukuku ve diplomatlık alanında eğitim görmek istiyordu.

* 1897’de haham tayin edilmeden önce 1895’te Teoloji Yüksek Okulu’ndan; 1896’da ise yaşayan Doğu dillerinden edebi Arapça ve Farsça bölümlerinden diploma almayı başardı. Aynı yıllarda Paris’teki Yahudi okullarında ders verdi. * Okullarda öğretmenlik yapmaya başladı. 1908 yılında da II. Meşrutiyet’in ilanıyla görevinden istifa etti. Ardından Moşe Levi’nin yerine hahambaşı seçildi.

* 1919-1926 yılları arasında da Kahire Başhamamı olarak görev yaptı. 1923’te de Türk heyetinde yer alarak Lozan Barış Konferansı’na katıldı.

* Mısır toplumu tarihi üzerine de çalışmalar yapan Haim Nahum, 1960 yılında Kahire’de hayatını kaybetti.* Hayrettin Erkmen;

“Millî menfaatlere aykırı politika izlediği, İsrail ile gizli görüşmeler yaptığı” gerekçesiyle, Erbakan Hoca’nın Genel Başkanı olduğu ve Meclis’te 24 kişilik bir grubu bulunan Milli Selamet Partisi’nin (M

ERBAKAN HOCA BU TARİHİ GELİŞME HAKKINDA NELER SÖYLEDİ?

Uluslararası Necmettin lerinden de İsrail’in bu haddi aşan hareketini kınayanlar olmuştu. Öyle ki BM’de İsrail’in bu hareketi 169 üyenin üçte iki çoğunn gazetelerinde hareketimize dikkat çekilmişti. Gazeteler ortaklaşa şunu söylüyordu: ‘Düşürülen Hayrettin Erkmen değil, Türk dış politikasıdır. 1923 yılından bu yana gelen ‘geleneksel hariciye’ anlayışıdır.”

Tbulunduğu dönemde “Jön Türkler” grubunda yer aldı.

* 1897’de İstanbul’a döndü. İstanbul’da İslam hukuku ve diplomatlık alanında eğitim görmek istiyordu.

* 1897’de haham tayin edilmeden önce 1895’te Teoloji Yüksek Okulu’ndan; 1896’da ise yaşayan Doğu dillerinden edebi Arapça ve Farsça bölümlerinden diploma almayı başardı. Aynı yıllarda Paris’teki Yahudi okullarında ders verdi.

* Okullarda öğretmenlik yapmaya başladı. 1908 yılında da II. Meşrutiyet’in ilanıyla görevinden istifa etti. Ardından Moşe Levi’nin yerine hahambaşı seçildi. * 1919-19

Sempozyum, oturumların ardından katılımcılar için düzenlenen iftar yemeğiyle sona erdi.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER