SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN HERKES HAZIRLIK YAPARKEN

H24/ MAKALE / Mehmet Necip YAVUZER 

Özlü Söz: Zaman uzasa sonu gecikse bile sabreden mutlaka zafere ulaşır.

Hz. Ali (ke.vech.)

__________________0__________________

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, herkes en iyiyi ve en doğruyu kendisinin bildiğini iddia eder. Oysa insanları sevk ve idare eden ideolojik sistemlerin tek hedefi, hedef kitlesini kendi doğruları ile eğitip bekasını sürdürmektir.

İçinde yaşadığımız ülkenin İslam’ı din olarak seçenlerin gerçek dinden net olarak anladığı Kuran ve Sünnetten aldığı öğreti değil, sistemin onları sevk ve idare ettiği yolda öğrettikleridir. Temelde Kuran ve Sünnete dayalı bir dini eğitim verilmediği için herkes din olarak bildiği hurafe ve sonradan dine katılan temelsiz bilgilerdir.

Bu şekilde yetiştirilen Müslümanları kendi ideolojileri doğrultusunda hareket ettiren sistemleri dahi organize eden bir üst orijinli güç vardır. Bu güç her zaman karşımıza lanetlenmiş olan Yahudiler olarak çıkarlar.

Bundan dolayıdır ki Rabbimiz Maide Suresi 82. Ayetinde “İman edenlere düşmanlıkta en ileri olanlar Yahudiler ve müşriklerdir” buyurur.

100. yılını kutlayacak olan ülkemiz kuruluşu ile birlikte batı emperyalizmini kendine rehber edinmesi ile insanlarımızı batı normlarına göre yetiştirmek ve onları birer Avrupa hayat standına uydurmak için yol aldı ama neticede oluşumu yüzüne gözüne bulaştırdı.

Sistem ülke insanını ne Avrupalaştırabildi ne de tam olarak İslam dininden uzaklaştıra bildi. Sadece her iki konuda da insanını nötürleştirdi. Avrupalı olamayan insanımız İslami temel eğitimden de yoksun kalınca sadece birer simge Müslüman’ı oldu. Bunu fırsat bilen Siyonizm ortada kalan insanımızı tekrar Kurana dönmemeleri için tarikatlar kurdurtarak onları bu şekilde kanalize etti. Son dönemlerde tarikat ve cemaatlerde meydana gelen tek kelime ile insanlık dışı ve İslam’a göre haram olan fiiller icra edildi.

Sistemi Kemalistlere kurduran batı emperyalizmi son dönmede İslam topraklarında gelişen olaylar karşısında ülkede Kemalistlerin yerine İslami kesimden gelenlere siyasi iktidar kapılarını açarak organize etmeye meyyal kişileri iktidara getirdi. Batı emperyalizminin organize etmeye çalıştığı bu oluşuma islamizasyon adı verilmektedir. Müslümanların bir daha Kuran etrafında birleşmemesi için Müslümanları kendi kontrolleri içinde tutmaya çalışan bu güç işbirlikçi bulmakta çok gecikmedi.

İktidarda 20 yılını bitiren AKP, artık herkesin kabul ettiği şekliyle ABD tarafından iktidara getirildiği bilinen bir gerçek. Erbakan bütün konuşma ve söylemlerinde Haim Nahum doktrininden söz ederdi. Bu doktrine göre insanlarımız bölünecek, aç bırakılacak, işsiz bırakılacak ve birbirlerine düşman haline getirilecek.

Erbakan bu tehlikeleri batı yanlısı iktidarlardan beklerken ne yazık ki onun yetiştirdiği Erdoğan’ın eliyle gerçekleştirildi. Batı Erbakan’dan intikam alırcasına bunu onun yetiştirdiği Erdoğan’ın eliyle gerçekleştirdi.

Erbakan sağlığında daha AKP’nin ilk döneminde “ – AKP’yi Siyonizm kurdu ve kim AKP’ye oy verirse cehenneme bilet almış olur” sözü medyada yerini aldı.

İşte o AKP bugün geldiği noktada ekonomiyi çökertirken ve dış güçleri bahane ederek dünyada oluşan ekonomik kriz ile savunmaya geçerken yaptığı ekonomik hamleler sadece boşalttıkları hazineyi kısmi olarak doldurup ödenmesi gereken meblağı zam ve yüksek vergilerle telafi etme yoluna gitti.

AKP iktidarının hiçbir ülkede benzeri olmayan bir başkanlık sistemi ile ülke ekonomi ve siyasasını altüst ederken gelinen noktada ülkeyi 50 yıl geriye götürerek tüm zamanların en kötü karneye sahip iktidarı olarak tarihe geçecektir.

AKP’nin tahribatına son vermek ve siyasi bir gelecek için farklı partilerin bir araya gelerek oluşturdukları ve adına 6’lı masa dedikleri oluşum bir yerde ülkenin geleceği için samimiyet derecesinde bir adım attılar. AKP ve küçük ortağı MHP bu oluşumu yıpratmak ve halk nezdinde itibarsızlaştırma adına çok şey yaptılar. Ama bu konuda kararlı adımlar atan 6 siyasi parti lideri dik duruşlarına ve adımlarını sağlam atma yoluna gittiler.

 AKP, 6’lı masanın oluşumu olan ve adına millet ittifakı denilen siyasal yapı gelecek seçimi kazanmaması için şimdiden kolları sıvadı. Yapacağı şeylerin başında kesenin ağzını açmak olacak. 1 Ocak itibarı ile yürürlüğe giren yeni bütçenin en büyük harcaması maaşlara yapılacak zamlar olacaktır. Çünkü maaşlara ne kadar zam yapsa o kadar avantajlı oy alırım algısı AKP kurmaylarının verdiği raporların yansımasıdır.

Gelir düzeyi düşen ve bunu bir fırsata çevirmede mahir olan AKP, gıda ve kömürle oy devşirme peşinde. Hastalara ve onlara bakan kişilere verilen parasal yardım biz iktidardan gidersek kesilir korkusunu aşılayan söylem ve yapılanmalar AKP iktidarının en büyük oy deposu olarak biliniyor.

Kadınlara verilen öğrenci başı paranın kesileceği korkusu oya dönüşüyor. Ve bunun yanı sıra seçime doğru gidilirken HDP ile varılacak bir bağ ile Kürt oylarının kendilerine nasıl devşirileceği sorunu AKP’yi en çok düşündüren olaydır. HDP burada kilit parti konumunda ve HDP kimden yana oy kullanırsa cumhurbaşkanlığını o ittifak kazanır. Bu gerçeği her iki ittifak sahipleri de iyi biliyor. Fakat AKP, her ne hikmetse AYM’ye yaptığı müracaat ile HDP’nin hazineden alacağı yardımı bloke etti.

Bunun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğluna seçim kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesi ile dava açıldı. Bu dava ile birlikte Süleyman Soylu davanın yürürlüğe girmesi durumunda başkanı görevden alarak kayyum atmaya çok arzulu olduğu su götürmez bir gerçek iken bunun AKP’ye ne kadar zarar vereceğini acaba hiç hesaba katmıyorlar mı?

2018 seçiminde yenilenen İstanbul seçiminde 810 bin fark yediklerini hiç akıllarını getirmiyorlar mı?

AKP, HÜDA-PAR ve YRP ile bir ittifak için kolları sıvadı. Acaba bu iki parti erimekte olan AKP iktidarına koltuk değeneği olurlar mı?

Aslında AKP, hesapların ABD ve Siyonist rejim ile sağlama yoluna gitti. İsrail ile karşılıklı büyükelçi atama ile başlayan bağlar onların vereceği medya ve finans kaynakları ile sağlandı. Putin ile varılan anlaşma gereği ödenmesi gereken doğalgaz ödeneği ertelendi.

Demek oluyor ki AKP kendinden emin olarak adım atıyor. HDP’nin destek vermesi için acaba ABD ve İsrail devreye girer mi?

Mehmet Metiner “HDP için bu seçim son fırsattır bunu iyi değerlendirmelidir” sözü neyi ima etmeye çalıştı…

Hâsılı kelam seçime kadar her gün gündemimiz dolu dolu geçecek… Bakalım ülkenin gidişatını kim değiştirecek ve kim bu haliyle devam ettirecek…

Selam ve dua ile….

• SEÇİMİ-KAZANMAK-İÇİN-HERKES-HAZIRLIK-YAPARKEN!
• Mehmet-necip-yavuzer