EHLIBEYT MESCÄ°D-Ä°  E MÜCADELESÄ°

H24》Günden 》Mescid

Pendikte ehlibeyt aşıklarının  emekleriyle  yaptırdıkları  pendik yayalar mescidi bitirildi. Camide faaliyetler ve ibadet baÅŸlamış  durumda iken  Camii ve derneÄŸiyle alakası  olmayan art niyetli bir kaç kiÅŸi  adeta iÅŸgalciler gibi hareketlerde bulunmuÅŸ ve mescid için emek veren lere saldırmışlardı. Hadise ÅŸikayet  konusu ve adlı mercilere intikal etmiÅŸtir.

ASLINDA PENDÄ°K EHLÄ°BEYT CAMÄ°SÄ°NDE NE OLUYOR?

Cehaletin Babası

Ä°slam tarihindek Hz.Peygamber (s.a.a)’nin bir numaralı düÅŸmanı olan ve Müslüman’ların onu Ebu Cehil adı ile tanıdıkları Amr Ä°bri HiÅŸam yada Ebu Hakem isimli ÅŸahıstır

Ebu Cehil’in temsil ettiÄŸi deÄŸerler kavmiyetçilik, ırkçılık, kibir enaniyet ve seküler deÄŸerlere makama ve mülke itibar göstermek ve her ÅŸeyden üstün görmektir. Ebu Cehil dindar bir insandır dönemin inancına sıkı sıkıya baÄŸlı atalarının isimlerini taşıyan putlara saygılıdır. Ebu Cehil Peygamber (as)’a kendi kavminden gelmemiÅŸ olması, Mekke müÅŸrikleri arasında var olan itibar ve deÄŸerini tehdit etmesi ve kurduÄŸu korku ve hakimiyet imparatorluÄŸunun yıkacağı korkusundan dolayı düÅŸmandır.

Ebu Cehil için Beytullah itabar ve hakimiyetini ayakta tutan bir araçtır ve insanları bununla ikna eder kontrolünde tutar bu yüzden hakimiyet merkezi olan Dar-ul Nedve’yi hemen Kabe’nin karşısına inÅŸa etmiÅŸtir.

Ebu Cehil’in cahiliyeti eÄŸitimsiz olmasından ya da bilgiye yönelik donamımı olmasından deÄŸildir. Tam tersi Ä°slam öncesi Araplar arasında bilgi ve tecrübesinden dolayı oluÅŸturduÄŸu güven ve itibar nedeniyle kendisine Ebu Hakem künyesi ile hitap edilirdi.

Ebu Cehil’in cehaleti nefsi hasletlerinden, kavmiyetçiliÄŸinden ve itibar ve makam düÅŸkünlüÄŸünü tevhidi deÄŸerlerin üstünde görmesinden kaynaklanmaktadır. Tevhidin her deÄŸerden üstün olduÄŸunu bilmez bunun cahilidir bu yüzden Hz.Peygamber ona Ebu Cehil (cehaletin babası) adını takmıştır.

Bugün Pendik Yayalar Ehlibeyt camisinde tüm sorunların kaynağı cehaletini tüm inancından üstün tutan bir kiÅŸiden kaynaklanmaktadır. Bu kiÅŸi kendi kavmi içinde akraba iliÅŸkileri, itibar ve saygınlığını Peygamber (as)’ın cehalet olarak tanımladığı, enaniyet, kibir, makam sevdası ve kavmiyetçiliÄŸi ile kerhen kurduÄŸu korku imparatorluÄŸunu pekiÅŸtirmek için cami yapım iÅŸlerini üstlenmiÅŸ ve bununla itibarını yüceltmek istemiÅŸtir. Bu kiÅŸinin kavmiyetçiliÄŸi mensup olduÄŸu mektebin deÄŸerlerinden üstündür. Öyle ki çocuklarına tarihte kendi mektebinden milyonlarca insanı katleden bir ÅŸahsın ismini koyacak kadar mektep ile çeliÅŸen kavmi tercihleri vardır. Camiye gelen Kürt Müslümanları aÅŸağılar onların Kürtçe mersiye okumalarına tahammül edemeyerek kavga çıkarır. DoÄŸuÅŸtan Åžii olmak ile öÄŸünür ve baÅŸka ekol ve mezheplerden teÅŸeyyü ederek bu mektebe gelen kiÅŸilere “Sizde hayır olsaydı geldiÄŸiniz mezhebi bırakmazdınız” diyecek kadar onlardan nefret eder. Ona göre Azeri olmadan ve atalarından öÄŸrenmeden Åžii olunmaz. Kafa tasçılığı o kadar azgınlaÅŸmıştır ki cemaatten özürlü olan bir kardeÅŸe “topal” diye hitap eder. Onun kibir ve enaniyeti öyle büyüktür dernek baÅŸkanlığı makamına yüklediÄŸi anlam bir mabet yapımından çok daha fazla olarak itibari bir deÄŸere yöneliktir. O makama sevdalıdır. Bunun için kendine promosyon yaptırır kartvizit bastırır. Bu yüzden tüm olayların kendi etrafında ve kontrolünde dönmesini ister. Bir mümin kendi çabası ile camiye bir katkı saÄŸlar ise hoÅŸlanmaz. Suud kıralının Kabe’yi gülsuyu ile yıkaması kadar riyakârcadır onun mescide olan ilgisi.

Pendik Yayalar Ehlibeyt Camisinde verilen mücadele bir hukuksuzluk, adaletsizlik ve haksızlığa karşı olduÄŸu kadar belki de daha fazla cehalete karşı verilen bir savaÅŸtır. Bugün burada tevhidi, velayeti bilinç ile cehaletinin çatışması vardır.

Bu caminin yapılmasında emeÄŸi geçen samimi bir avuç insan orada bir mücadele veriyorlar ki bu mücadele dört duvardan ibaret bir ibadethanenin deÄŸil aslında camianın kadim sorunu olan bu toplum içinde var olabilme mücadelesidir ve tüm Ehlibeyt taraftarlarını yakından ilgilendirmektedir.

Bu mücadeleyi veren bu topluluk kendi varoluÅŸ mücadelerini eski inançlarına , ailesine, akrabasına, dostlarına kendi toplumuna daha önce bireysel olarak vermiÅŸ ve araÅŸtırarak özümseyerek bilinçle bu mektebe gelmiÅŸ Sünni kökenli, Alevi kökenli ve hatta hatta Åžii kökenli müstepsirlerdir.

Evet ÅŸaşıracaksınız belki sadece Sünnilikten teÅŸeyü etmiÅŸ insanlar için kullanılan bu kelimeyi zannediyorsunuz ki yanlışlık ile kullandım. Hayır bilerek özellikle kullanıyorum ki bu mektebe doÄŸmuÅŸ olanlar içinde cehaletinden sıyrılarak Hüseyni bir bilinç elde eden gerçek Åžiiler asıl müstepsirler onlardır ve bu camianın en deÄŸerli insanlarıdırlar nazarımda. Bizim bu mücadelemizde bize önderlik eden asıl kahramanlar onlardır. Elbette Türkiye’de müstepsirler Ä°ran devrimi ile oluÅŸan Ehlibeyt bilincini ve antiemperyalist devrimci duruÅŸun aynası olup ışığını tüm Müslümanlara ve hatta gelenekselliÄŸin sınırlarında sıkışmış kadim Caferi cemaatine de yansıtarak onlarında deÄŸiÅŸimlerine sebep olmuÅŸlardır. Belki bizim teÅŸeyümüz çok daha zor görülüyor. Gerçekten camia içinde bize bu konuda çok itibar var ve çok takdir ediliyoruz. Ama ben zaten Åžii olmalarına raÄŸmen Ali Åžiasına teÅŸeyyü edebilen o kardeÅŸlerimizi takdire daha layık görüyorum. Zira Velayet bilinci ve Velayet-i Fakihe olan baÄŸlılık Åžiaların içinde o kadar azdır ki bizim Ä°slam devriminden etkilenip Åžii olmamız ve Rehber-i muazzam velayet-i fakihe tabi olmamız onlarınkinden daha kolaydır. Bu yüzden bu mücadele bir bilinç mücadelesidir ve bu mücadelede bize en büyük destek asıl Azeri Karslı olup geleneksel inançlarını, atalarının dinini, kavmi hasletlerini, mahalle baskısını, lider sultasını, geleneksel ahund ve müctehid hakimiyetini aÅŸarak devrimci, antiemperyalist, Hüseyni bilince eriÅŸen kardeÅŸlerimizdir.

Pendik Yayalar Ehlibeyt camisinde tüm mücadele eden kardeÅŸler bütün gayr-i Ä°slami hasletlerini terk etmiÅŸ Kürt, Türk, Azeri, Alevi kardeÅŸlerimizdir ve bu mücadelelerinde zerrecik riyakarlık göstermediler ve haksızlığa sebep olmadılar olmayacaklarda. Ali Åžiası’nın tarih boyunca bulundukları mazlumiyet, uÄŸradıkları eziyet ve takındıkları tevazu ve sabır bu kardeÅŸlerimizin her birinde mevcuttur. Dışardan birtakım kardeÅŸlerimiz bu konuda bize destek oluyorlar saÄŸ olsunlar onların manevi olarak verdikleri bu destek çok önemli bizim için. Ancak bazı kardeÅŸlerimizde biraz heyecan ile olsa gerek neden bunlara ÅŸöyle yapmıyorsunuz böyle güç göstermiyorsunuz karşı durup mukavemet göstermiyorsunuz diye bizi eleÅŸtiriyor biz oraya gelirsek ÅŸunu yaparız bunu yaparız diye haddi aÅŸan sözler dahi ediyorlar.

Size hemen ÅŸunu sormak isterim.

Hz. Peygamber (as) Kabe’de namaz kılarken üzerine deve iÅŸkembesi atan Ebu Cehil bu zulmü yaparken acaba Peygamber(s.a.a)’nin Ali’si yok muydu? Hamza’sı yok muydu? Fatıma’sı yok muydu?

Hz. Peygamber Kabe’de namaz kılarken defalarca darp edildi dövüldü başından aÅŸağı deve iÅŸkembesi geçirildi. Ama o sabretti davasından vaz geçmedi. VerdiÄŸimiz bu mücadele uzun soluklu olabilir. Tez canlı olup kısa zamanda sonuç bekleyenler hata yapar. Bu vakalar bizim başımıza boÅŸuna geliyor deÄŸil. Sabır ve fedakârlık ile mücadelemizi ilmek, ilmek örerek kalıcı zaferlere eriÅŸmeliyiz. Sebat devamlılık mücadelenin temel dinamiÄŸidir. Bu yüzden bu davaya destek vermek isteyenler öncelikle bu davanın kendi iç devrimlerinde vereceÄŸi desteÄŸi ve katkıyı da göz önüne alıp öyle gelmelidir. Bu tüm deÄŸiÅŸim ve zaferlerin özünde var olan direniÅŸ düsturunu kendi benliklerimizde ve irademizde yerleÅŸtirmek ve onun bizi yücelteceÄŸi kemalâta talib olmak ile alakalıdır. Bu mücadele bu camia içinde yeni deÄŸildir. Buna benzer birçok mücadele ÅŸekli bu camianın sınanmasında ve tekamülünde katkı saÄŸlamıştır. Bireysel olarak kimi bundan yararlanabilmiÅŸ kimisi ise fırsatı kaçırmıştır. Bu Müslümanların özellikle intizar ehlinin mektebi serüveni boyunca defalarca karşısına çeÅŸitli vesilelerle çıkacak bir eÄŸitim ve olgunlaÅŸma sürecidir.

Pendik Ehlibeyt camisi ile ilgili daha detaylı bilgileri sonraki yazılarımızda zaman zaman buradan aktararak okuyucularımızı bilgilendireceğiz.

Selam ve dua ile.

Ehlibeyt Camii gönüllüsü  Fatih Bilgin 

• Pendik-yayalar-camii
• ehlibeyt
• Ebulhakem
• Ebu-cehil
• Pendik-Ehlibeyt-camiisi