Narkoz ve Prof. Mete Gündoğan

Profesör Mete Gündoğan Balıkesir Dursunbey doğumlu, 1963 yılında doğmuş günümüzde ise 55 yaşına gelmiş bir akademisyen olup, 2017 senesinde Destek Yayınları’nca neşredilmiş ’Narkoz’ isimli kitabının yedinci baskısı yapılanından geçtiğimiz cuma günü Üsküdar’daki "Kız Kulesi" adlı kitapevinden on bir lira vererek edindim. Uzletgahımdan Üsküdar’a gidişim ve avdetim dört saat kadar sürdü. Bu kıymetli bir Milli Görüşçü olan Profesör Doktor Mete Gündoğan Bey’in geçtiğimiz günlerde kitabından bahsedenler hayli ziyadeleşmiş bulunmaktadır.

Mete Bey çok sıkı bir Milli Görüş sahibi şahsiyettir. Yanlış hatırlamıyorsam Merhum Hocamız Prof. Erbakan’ın nezdinde çeyrek asır dirsek çürütmüş bir danışman olmakla birlikte pederinden mevrus büyük bir saygı ve sevgiyle Hocamıza bağlılığı vardı. 1994 Mahalli seçimleri münasebetiyle Gebze’de Mesaj FM adlı bir radyoda Refah Partisi’nin Gebze ve Kocaeli belediye başkan adaylarıyla ilgili olarak Mete Gündoğan Bey’le iki saat süren bir röportaj yapmıştım. Tok sesli bu kardeşimize bu mikrofona ne diyeceksen de, sözünü hiç kesmeyeceğim dediğimi hiç unutmuyorum. Cidden sular seller gibi akıp giden bir program çıkarmıştık. Vefakardır Mete Bey.

Biz şimdi dönelim ’Narkoz’ adlı kitaptan alıntılara: Yazar, kitabın 21. sayfasında ’Başbakanlık’a Ulaşan Şifreli Bir Mesaj’ başlığı altında şunları beyan etmektedir: “Başbakanlık’a her gün binlerce mektup gelir. Bu mektuplar öncelikle güvenlik kontrolünden geçer. Sonra hepsi açılarak tasnif edilir. Daha sonra ilgili birimlere havale edilir. Daha sonra da gereken işlemler yapılmaya başlanır. Bir gün Başbakanlık’a yurt dışından farklı bir mektup geldi. Gayet temiz ve güzel bir beyaz zarf üzerine bir yurt dışı pulu yapıştırılarak Amsterdam’dan gönderilmişti. Göndericisi belli değildi ama hitap ettiği kişi Erbakan ekibinden bir devlet bakanıydı. Mektubunun içinden farklı bir yazı çıktı...

Aslında bu bir mektup değil, dosya kağıdının yarısı boyunda bir kağıda yazılmış şifreli teleks mesajıydı... Gönderen belli demek ki! sh.22 Mektubu bürodaki Zünnun Bey almış ve açmıştı.

Zünnun mesajı okumaya çalıştı. İçinde Erbakan, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Güvenlik Kurulu, Atina, Beyrut, Moskova, Viyana, Cenova, Sofya, NATO, BM, büyükelçilikler vb. kelimeleri de içeren önemli ifadeleri görünce bununla Başbakan Erbakan’a bir mesaj verilmeye çalışıldığını anladı. Bu acil şifreli bir mesajdı. ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher gönderiyordu. Zünnun bey akıllı ve uyanık biriydi. Bu mesajı Erbakan’ın yakın ekibinden birinin mutlaka görmesi gerektiğini düşündü. Hemen, bakanın özel kalem müdürüne gitti.

Müdür bey hem Erbakan’ın ekibinden olup hem de özel kalem müdürlüğü yapıyordu. İkindi vaktiydi. Müdür bey eline mesajı alıp okuyunca yüzü birden asıldı. Bakanın yanında önemli misafirleri olmasına rağmen, hemen içeri dalıp, mesajı kendisine uzattı. Bakan mesajı aldı ve okudu. Çok şaşırmıştı. "Benim Başbakan’ın yanına gitmem lazım" diyerek görüşmesini apar topar sonlandırdı. sh.22 Aceleyle Başbakan’ın yanına gitmek için odadan çıktı. Yaklaşık 20 dakika sonra makamına geri döndü ve müdürüne "Bunun gerçek olup olmadığını araştıracağız. Bundan kimseye bahsetmeyelim. Hasan Bey’i çağıralım, bu araştırmaları yapsın" dedi.

Hasan Bey, danışman, akademisyen ve bakanın yakın çalışma arkadaşıydı. Mesajın kısım kısım fotokopilerini çekerek değişik yerlerde ve makamlarda gerçekliğini araştırmaya başladılar. sh.23 Yazar; müdür bey, çok dikkatli ve ayrıntıyı keşfetmeyi seven bir arkadaştır.

Ulaşılan bilgileri ve yapılan çalışmaları titiz bir şekilde not ediyordu. Böylelikle de, konu ile ilgili bir dosya oluşuyordu. Çalışmalar biraz uzayınca "her ihtimale karşı" mesajın bir kopyasını bana "gizli tutmam koşuluyla" verdi süreci anlattı. Mesajı hayret ve şaşkınlıkla okudum. Nasıl olsa içeriği takip ediliyor ve Erbakan’ın da haberi var" diye mesajı emin bir yerde muhafaza ettim. Ancak içeriğine de çalıştım. sh.23 Şifreli mesajı gönderen kişi ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher idi. Mesajdan öyle anlaşılıyordu ki, Erbakan Hükümeti’ni yıkmaya yönelik ABD merkezli bir operasyon süreci başlatılmıştı. Bu süreçteki yazışmalardan biri bize gönderilmişti. Hem de orijinal haliyle. Ama gönderenin kimliği belli değildi. Tesadüfen ya da yanlışlıkla böyle bir mesajın bize gelmiş olma ihtimali yoktu. Hükümet bir koalisyon olduğu için, Milli Görüş kökenli ya da Erbakan sever biri tarafından gönderilmiş diye düşündük.

Mesajın içeriğini çözümlemeye başladık. sh.23 Bir sonraki yazımız "Mesaj dört madde içeriyordu” olacak İnşallah.

Fiemanillah.

• nargoz
• mate-gündoğan
• adil-düzen
• metin-hasırcı