VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 16 March 2020 01:06:43

0 Yorum

Kez Okundu.

Müslümanların iktidarı neden adaletin de iktidarı olmuyor?

Müslümanların iktidarı neden adaletin de iktidarı olmuyor?

H24HBR 》 Dr. Bekir Tank

Bu baÅŸlık, Berlin’de yaÅŸayan sevgili Ä°lhami BüyükbaÅŸ’ın “Müslümanlar kendileri iktidar olmakla kalmamalı, asıl Ä°slam’ı iktidar yapmalılar” sözünden mülhemdir. Dünya Müslümanları olarak ivedilikle tartışmamız gereken bir sorudur bu.

Haçlıların bugünkü temsilcileri olan küresel güçlerin dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara yönelik çok yönlü saldırıları Müslümanlara nefes aldırmıyor. BildiÄŸimiz gibi, bu saldırıların ilk evresi Devleti’nin yıkılması ile tamamlanmış ve Ä°slam dünyası iÅŸgal edilmiÅŸti. Müslümanlar mı iÅŸgalcileri kovdular, iÅŸgalciler mi amaçlarına ulaÅŸtıkları yerlerden çekildiler, ayrıca tartışılması gereken sorulardandır. Ama sınırlarımızı onlar çizdiler…

Bize tahakküm edecek rejimleri onlar kurdular… Hatta krallarımızı, baÅŸkanlarımızı ve cumhurbaÅŸkanlarımızı doÄŸrudan veya dolaylı olarak onlar seçtiler. O günlerden bu güne kendi ülkelerinin daha müreffeh olması yönünde çabası olan liderleri de darbelerle, suikastlarla veya baÅŸka yollarla etkisiz hale getirdiler. Bunda daha da ileri giderek, kendilerine uÅŸaklıkta kusur etmeyen liderleri bile zamanı geldiÄŸinde ibretiâlem bir ÅŸekilde ortadan kaldırdılar. Bugün de hangi ülke bu küresel güçlerin yörüngesinden çıkma emareleri gösterirse, dışarıdan askeri müdahalelerle, içeride çıkardıkları kargaÅŸalarla ve yaptıkları darbelerle ona diz çöktürünceye kadar saldırılarını sürdürüyorlar. Bunun en bariz örneÄŸi Türkiye’dir.

Son yıllardaki stratejileri ise, ÅŸahit olduÄŸumuz gibi, Ä°slam dünyasını bir yandan fiziki olarak, yani ÅŸehirlerini ve fabrikalarını yıkmak iken, bir yandan da o ülkelerde süresiz ama kontrollü bir kaos ortamı oluÅŸturmaktır. Tabii, bütün bunları mümkün olduÄŸunca kendi askerlerinin burnunu bile kanatmadan gerçekleÅŸtiriyorlar. Çünkü onların emellerine hizmet etmeye teÅŸne olan ülkeler ve liderler olduÄŸu gibi, onların Müslümanlardan devÅŸirdikleri örgütler bu ihtiyaçlarına cevap veriyor. Küresel güçlerin anlık kan döktükleri ve yakıp yıktıkları yerler ise, ülkeler ise, Filistin, Afganistan, Irak, Suriye, Libya ve Yemen gibi ülkelerdir. Golan Tepeleri’nin ilhakı ve Sudan’da darbe gibi eylemler de araya sıkıştırdıkları sıradan iÅŸlerdendir artık. Ama bilelim ki, onların baÅŸarılı olmalarında biz Müslümanların payı oldukça büyüktür. Çünkü Ä°slam dünyası onların bu kirli iÅŸleri için oldukça mümbittir; ırkçılık, mezhepçilik ve envaiçeÅŸit cehalet kol geziyor! Gerçi bu yeni bir ÅŸey deÄŸil… Merhum Akif’in yüz küsur yıl önce tasvir ettiÄŸi hali ÅŸimdi aynısıyla ve hatta fazlasıyla yaşıyoruz: Cehalet, tefrika, milliyetçilik, geri kalmışlık, ümitsizlik vd. Bugün rejimleri deÄŸiÅŸik de olsa 60’tan fazla Ä°slam Ülkesi var.

Ama anayasasının Kur’an olduÄŸunu iddia edenler ile Laiklik olduÄŸunu iddia edenler arasında adalet açısından bir fark yoktur. DüÅŸünün, istisnaları bir yana, Ä°slam ülkelerinin liderleri Müslüman, parlamenterleri Müslüman, yukarıdan aÅŸağıya kurumların amirleri, baÅŸkanları ve müdürleri Müslüman! Ancak buna raÄŸmen adaletiyle tanımlayabileceÄŸimiz bir tane Ä°slam ülkesi yoktur! Her ülkede, her ÅŸehirde ve her beldede adil idareleriyle, hakka riayetleriyle ve kısaca dürüstlükleriyle öne çıkan idareciler neredeyse yok denecek kadar azdır.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Dünya devletleri arasında da adalet, refah, güvenlik ve barış gibi deÄŸer bakımından saygın bir yerde deÄŸiliz maalesef. Bir toplum için bundan daha büyük bir musibet ve biz Müslümanlar için bundan daha büyük bir zillet olur mu?

Burada ilk akla gelenler doÄŸal olarak âlimlerimiz ve aydınlarımızdır. Çünkü toplumların ifsadında da iflahında da öncü güç âlimler ve aydınlardır. Anlaşılan o ki, nasıl ki idarecilerimizin Müslümanlıkları çoÄŸunlukla dilde ise, âlimlerimizin Müslümanlıkları da çoÄŸunlukla kürsülerdeki vaazlarıyla sınırlıdır. ÖrneÄŸin, âlimlerimiz kürsülerde “haksızlık karşısında susan dilsiz ÅŸeytandır” sözünü haykırırken, kaç tanesi bu sözü kendilerine de ayna yapıyor acaba? Ebu Hanife’yi anlatanlar ve Ebu Hanife’nin mezhebinden olanlar neden kendileri de bir Ebu Hanife olmaktan özenle kaçarlar? Aydınlarımız da ümit vermiyor! Nerdeyse hepsi iktidarların gerisinde, yörüngesinde ve gölgesindeler. Sorunlarımıza çözüm bulacak kadar donanımlı deÄŸiller.

Âlimlerimiz ve aydınlarımız topluma öncülük yapacaklarına, adeta topluma ayak bağı oluyorlar. Sonuçta ne düÅŸünsel anlamda, ne toplumsal barışı saÄŸlamada, ne toplumu daha güvenli hale getirmede ve ne de çok yönlü kalkınmada kendilerinden beklenen katkıyı sunamamaktadırlar.

 Sanımız, ünümüz ve konumumuz ne olursa olsun, her birimiz Ä°slam’ı yaÅŸadığımız oranda Ä°slam’ın hayatımıza ve ülkelerimize hâkimiyetini-iktidarını saÄŸlamış oluruz. Söylem ve eylemlerimizle yukarıda deÄŸindiÄŸim emperyalistlerin deÄŸirmenine su taşıdığımız sürece öÄŸütülenler biz olacağız, tecavüze uÄŸrayanlar biz olacağız ve zillet içinde yaÅŸayanlar biz olacağız.

Bu bilinci yakalayamadığımız ve bu bilinçle yaÅŸamadığımız sürece, deÄŸil bulunduÄŸumuz Ä°slam ülkelerinde Ä°slam’ı iktidara taşımak, o iktidarların Ä°slam’ı istedikleri gibi istismar etmelerine de engel olamayacağız!

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Bekir  TANK Bekir TANK h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER