VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 21 November 2020 02:27:26

0 Yorum

Kez Okundu.

Mısır’da köle Türkler ve Avrupa’da işçi Türkler - 1

 

Mısır'da köle Türkler ve Avrupa'da iÅŸçi Türkler - 1

H24/Makale / Dr. Bekir Tank

Uzun bir süredir Avrupa’daki Türkleri böyle bir karşılaÅŸtırma üzerinden deÄŸerlendirmek istiyordum, ama bir türlü gerçekleÅŸtiremedim. Bu konunun onlarca makaleye ve kitaba sığmayacak kadar geniÅŸ olduÄŸunu sizler de takdir edersiniz. Bu nedenle hemen belirteyim ki, burada yazacaklarım konuya sadece mütevazı bir giriÅŸ olabilir ancak.

Avrupa’daki Ä°slam karşıtlığının giderek arttığını ve özellikle kimi liderlerin son zamanlardaki Ä°slam ve Müslüman karşıtı söylem ve eylemleriyle Avrupa kamuoyunda panik ve korkuya yol açtıklarını ve böylece mevcut toplumsal barışı zehirlediklerini görüyoruz. Bu da doÄŸal olarak Müslümanlara karşı bir cephenin oluÅŸmasına yol açıyor.

Avrupalıların “radikal”, “aşırı dinci” ve “cihatçı” diye tanımladıkları kiÅŸi ve gruplara baktığımızda, bunların Türk olmayan unsurlar olduklarını görüyoruz. Fakat buna raÄŸmen Ä°slam karşıtlığı üzerinden yürütülen bu politikalarda Türklerin öne çıkarıldığını görüyoruz. Hâlbuki Avrupa istihbaratlarının önceleri El-Kaide ve son yıllarda ise İŞİD için devÅŸirdikleri gençlerin ezici çoÄŸunluÄŸu Araplardan ve diÄŸer milliyetlerden oluÅŸmaktadır. Hatırlayacağımız gibi bunlar güya bir “Ä°slam Devleti” veya “Hilafet Devleti” kurmak amacıyla ellerini kollarını sallayarak Suriye’ye gittiler. Fakat bunlar ne hikmetse Suriye rejimine veya bölgede Ä°slam karşıtlığıyla bilinen örgütlere karşı deÄŸil de, kendilerini “Ä°slami” olarak tanımlayan ve mevcut rejimin yerine Ä°slami bir yönetim kurmak iddiasında olan gruplara karşı savaÅŸtılar. Avrupalılar böylece hem “tehlikeli” gördükleri gençleri Avrupa’dan sökmeyi ve hem de onları kendi emelleri uÄŸrunda savaÅŸtırmayı baÅŸardılar. Ä°ÅŸleri bitince, ihtiyaç fazlasını imha ettiler. Åžimdi IŞİD’ten arta kalanların bir kısmı bulundukları ülkelerde serseri mayın gibi dolaÅŸmaktadırlar. Viyana’da gerçekleÅŸtirilen saldırı bu çerçevede deÄŸerlendirilebilir.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Malumumuz, Avrupa’nın ezici çoÄŸunluÄŸu Ä°slam’ı Avrupa’ya ait dinlerden ve Müslümanları da Avrupa’ya ait unsurlardan saymıyor ve Avrupa’da Ä°slam’a yer olmadığını iddia ediyorlar. Bizim açımızdan tabii ki bu iddianın bir kıymeti harbiyesi yoktur. Nasıl ki Ä°slam bütün insanlara geldiyse ve çaÄŸrısı bütün insanlara ise, ona inanan Müslümanların vatanı da özelde yaÅŸadıkları yerler ve genelde ise bütün bir yeryüzüdür. Yani günümüzün Avrupası’nda yaÅŸayan Müslümanların ezici çoÄŸunluÄŸunun son iki yüzyıl öncesinden bu yana Afrika ve Asya’dan gelenlerden oluÅŸuyor olması onların Avrupa’ya ait olmadıkları anlamına gelmez. Dolayısıyla Müslümanlar nerede yaşıyorlarsa, vatanları da orasıdır. Gerçi Avrupa’da yaÅŸayan Müslümanların bir kısmı hala vatanlarının geldikleri yer mi yoksa ÅŸimdi oldukları yer mi olduÄŸu konusunda bazı tereddütler yaÅŸadıkları da bir gerçektir. Bu Müslümanların da yapması gereken ÅŸey, bu haletiruhiyeden kurtulmaları, Avrupa’yı kendi vatanları olarak görmeleri ve geleceklerini bunun üzerine inÅŸa etmeleridir. Bu demek deÄŸildir ki, geldikleri ülkelerle ve kökleriyle baÄŸlarını kessinler… Kolay olmamakla birlikte hem kökleriyle baÄŸlarını sürdürebilirler ve hem de yeni yurtlarını abat edebilirler. Bunu yapmak kolay deÄŸil, ama üstesinden gelinemeyecek kadar zor da deÄŸildir.

Avrupa Müslümanlarının evvela bir durum tespiti yapmaları gerekmektedir. Müslümanlar, Avrupa’nın her ülkesinde az veya çok sayıda vardır. Ama denebilir ki, hepsinin de üç aÅŸağı beÅŸ yukarı sorunları aynıdır. Bu sorunlar da kaynakları bakımından ikiye ayrılmaktadır; Müslümanların bizzat kendilerinden kaynaklanan sorunlar ve içinde yaÅŸadıkları ülkelerden-toplumlardan kaynaklanan sorunlar. Åžunu üzülerek ifade edelim ki, Müslümanların kendilerinden kaynaklanan sorunlar içinde yaÅŸadıkları gayrimüslim devletlerin ve toplumların onlar için çıkardıkları sorunlardan daha fazladır. Müslümanlardan kaynaklanan sorunların başında ise milliyetçilik, mezhepçilik ve cemaatçilik gibi haddizatında Ä°slam’ın da mahkûm ettiÄŸi fiiller ve anlayışlardır. Denebilir ki, Avrupa’daki Müslümanlar bundan 40, 50, 100 ve 150 yıl önceki vatanlarında yaÅŸadıkları bu sorunları hala kutsal birer miras gibi yaÅŸamaktadırlar.

Avrupa’daki Müslümanları milli ve mezhebi aidiyetlerine göre deÄŸerlendirdiÄŸimizde, sayıları yüz binlerle ve hatta milyonlarla ifade edilen Arapları, BoÅŸnakları, Farsları, Türkleri ve Kürtleri görüyoruz. Mezhebi aidiyet olarak da ezici çoÄŸunluk Sünni ve geri kalanları ise Åžii’dirler. Ancak hepsi bölük pörçüktür. Çünkü deyim yerindeyse ne milliyetlerini takıyorlar, ne dinlerini, ne mezheplerini ve ne de cemaatlerini. Hepsinin de elbette ki istisnaları vardır. Fakat diyebiliriz ki, Avrupa’daki Müslümanların genel durumu yukarıda özetlediÄŸimiz gibidir.

Ben de bu yazıda Avrupa’daki Türkleri ele alıyorum. Avrupa’daki Türklerin hâlihazırdaki sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi, dini ve psikolojik durumları nasıldır? Avrupa’daki aidiyetlerini ve geleceklerini nasıl görüyorlar? Tıpkı Mısır’a köle olarak giden-götürülen atalarının zamanla devlet olmaları gibi Avrupa’daki Türkler de devlet mi olacaklar? Ve daha nice sorular…

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Bekir  TANK Bekir TANK h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER