Kürdüm Müslümanım Senden daha çalışkanım.
Siz Türklüğünüzle gurur duyun bre gafiller. Aslında Türk değilsiniz " Kırımdan getirilen sabetayist" Oğullarısınız!
Neyiniz doğru! Nerede çalışkanlığınız!
Yıllarca bu memleketin sosyal dokusunu cumhuriyet ile değıştirmek suretiyle, içerdeki dışardaki uzantıların bir kompası ile yetmedi mi bu şövenistliğiniz.
Bu toprakların kıymetli evlatlarını her alanda zülme işkenceye asimilasyona zorladınız yetmedi mi ?
Sizlere Anadolu selçuklu’nun kapısını açanlar kimlerdi. Sizin kimden hangi farklı üstünlüğünüz var ki bayım! İnsanlık derseniz görmedim, misafirperverlik maalesef görmedim, vefa dindarlık görmedim.
Bilim insanı, liyakat sahibi bir yetenek görmedik. Utanmadan çalışkanmış!!! Doğrudur çalışkansınız neden mi durun size söyleyeyim. Türkiyede fabrika bırakılmadı, Milli denilerek hep yabancılara satıldı.
Din kalmadı ecnebilerin isteklerine göre ayar verilerek. Ahlâk kalmadı kendi ego ve zaaflarınıza göre hareket ederek. Din adamları dediğiniz ilahiyatçılar reyting, para otel umre hac turları peşinde koşarken vicdanları cüzdan arasında sıkışmış.
Doğrusunuz evet iftira, talan, ahlaksızlık yapmayı çok iyi bilirsiniz, sonrada başkansınız hacısınız rezil herifler.
Yardim dernekleriniz var kimlere yardım ediyorsunuz? Doğrusunuz ya adaletiniz ne kadar? Bu toplum ne kadar sizlerden emindir. Sizin karşılığınız bu toplumda ne kadardır.
Allah teala "Müslümanlar kardeştir "derken siz islam iseniz! bu hükümler sizi ne kadar ilgilendiriyor bir bakın kendinize.
10 Mayıs 1933 günü Milli Talim ve Terbiye heyeti kararıyla, Reşit Galip’in yazdığı ant öğrencilere okutulmak üzere okullara gönderildi.
1947 yılında Irkçılık- Turancılık davasında Alparslan Türkeş’le birlikte yargılanan Kırım’dan gelmiş, milliyetçi Genel Türk Tarihi profesörü Zeki Velidi Togan’ın 1931 yılında Türkiye’yi terk etmesine neden olanlardan biri de Reşit Galip’ti.
Yine 1931 yılında Türk Tarih Kongresi’nde Türk Tarih Tezi’ndeki Türklerin Orta Asya’dan kuraklık yüzünden göç ettiği iddiasına bilimsel verilerle karşı çıkan duayen tarihçi Zeki Velidi’ye cevap vermek için hiçbir tarih eğitimi almamış Reşit Galip kürsüye çıkmış ve şöyle demişti:
“Arkadaşlar esefle ifade edeyim ki Zeki Velidi Bey’in Darulfünün’undaki kürsünün önünde talebe olarak bulunmadığıma çok şükrediyorum... Türkiye Cumhuriyeti Darülfunun’un kürsüsü bu kadar hafif malumat ve bu kadar sakim metotlarla işgal edilecek kıymetsiz bir mevki değildir.”
Zeki Velidi, kongreden sonra Türkiye’yi terk etmiş, ancak 1940’larda tekrar ülkeye dönebilmişti.
Herhalde Danıştay’ın Andımız kararına destek verirken “kaldırılması küstahlıktı” diyen İlber Ortaylı’nın bu sözlerini hocası Halil İnalçık’ın hocası Fuad Köprülü duysa esas küstahlığın ne olduğunu ona hatırlatırdı. 28 Şubatçı anlayışın devam ettiği 2000 yılında ise, partisi kapatılan eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın siyasi hayatını tümüyle bitirmek isteyenlerin aklına 1994 yılında Bingöl’de yaptığı konuşmada Andımız’ı eleştiren şu sözleri gelmişti: “Bu ülkenin evlatları asırlar boyu mektebe başlarken, besmeleyle başlar.
Siz geldiniz, bu besmeleyi kaldırdınız. Ne koydunuz yerine, ’Türküm, doğruyum, çalışkanım.’ Sen bunu söyleyince, öbür taraftan da Kürt kökenli bir Müslüman evladı, ’Ya öyle mi, ben de Kürtüm, daha doğruyum, daha çalışkanım’ deme hakkını kazandı.
“ Erbakan, bu konuşması yüzünden “halkı ırk ve din farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği” suçlamasıyla bir yıl hapis cezası aldı ve bu ceza daha sonra kaldırılana kadar siyasi hayatının sonu oldu.
Her sabah çocuklara okutulan Andımız yıllarca ayrımcı, militarist bir metin olarak eleştirildi.
Kaldırılması için ilk girişim ise 2009 yılında Mazlumder tarafından yapıldı. Mazlumder’in başvurusunu görüşen Danıştay “Öğrenci andı, yeni nesillere Türk Devleti ve milletinin ferdi olma onuru ve hazzını yaşatmaya yönelik anayasa ve yasalarda bulunan ifadelerden oluşuyor” diyerek itirazı oy birliğiyle reddetti.
Bizim yani Kürtlerin hani o "zerdüşt "dediğinız müslümanların, Andolsun! Tek önderimiz olarak Hz Muhammed’i (s.a.v) bileceğiz ve sadece onun izinden gideceğiz. Yegane rehber olarak Kuran’ı tanıyacağız. Yolumuz, ecdadımız gibi zulme ve haksızlığa, emperyalizme ve Siyonizm’e karşı Allah yolunda gaza yolu olacak, tek hedefimiz bu olacaktır.
Ezanlar türkçe "Tanrı uludur" diye okunurken karşı çıkan , hilâfet için darağaçlarında asılan, "Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşayamam" diyen saidlerin afakıyız. Bu kadim topraklarda, İsimler tunç, kaya, bozkurt, başboğ konulurken, Bizim coğrafyamızda Saidler, Selahaddinler, Alimler ilim erbabları topluma ve dünyaya faydalı insanlar yetişti.
Bir hayvanı kendine rehber edilenlere karşı Muhammedi bir eda ile isimler Mustafa, Ali , Hasan, Hüseyin , Fatih, Abdullah olarak insanlık devam etti. İlim ile farklılığını orta yere koyarak.
Hicaplar yıllarca bu memlekette ecnebiler tarafından yasaklandı. Alimler asıldı, kimisi de eza edilerek sürgün edilerek, zehir verilerek yokedilmek istendi. Kürtlerin Dağlarına Ne mutlu Türküm diye yıllarca yazıldı.
Sonuç ne fayda verdi ki toplumları birleştirecek yegane olay dindir gerçek anlamda ĺslamdır. İslam derken "bağnaz yobaz islamcılık" değil ha! Osmanlıcı " ulusalcı" islam değil ha!
Mezhep, ırk, renk ayrımı yapmayan Aziz islam’ ın adını kullanarak, osmanlıcılık yaparak israile amerikaya batıya natoya şapşalcı geri zekalıların "islamı" kendi keyifleri ve koltukları için kullanmaktan başka bir şey değildir. İslam ve referansları sadece etikettir. Emperyalizmin istediği Abdestli eşşeklerdir.
Biz Müslümanız! Elhamdulillah. Bir dedemiz Şarkın Sultanı Sultan Selahaddin’dir. Bir dedemiz Xani Babadır. Bir dedemiz İdrisi Bitlisidir. Bir Dedemiz Melâyı Bati’dir ki Kürtçe Mevlidi ile asırlardır Kutlu Nebiye salat selam getirtir.
İslama hizmet etmiş bir kavim olan Kürtler tarihsel olarak selahaddin El Eyyubi’yi , Said-i Nursi’yi , Exmed-i Xani’yi, Ramazan El Buti’yi, Fuat Sezgin’i yetiştirmıştir. İslama ve Osmanlıya her daim hizmette kusur etmemiştir. Hep yetim kalmıştır. Zülme uğramıştır. Zilan deresinde, Mutki’de, Piranda,Halepçe’de, Dersim’de hep katledilen bu ümmetin yetimleriydi o kürtler.Şimdi uygur türkleri için duygusallaşanlar, Arakan için sızlayanlar, islamcı güya ulusalcılaşan alçaklar! Zülme sessiz kalanlar siz taraf tuttukça, adaletten sapıyorsunuz. Siz güç zehirlenmesi ile hatalar yapıyorken, sizin zulmünüze karşı küfürde elbette görevini yapacak. Siz koltuk,rüşvet uğruna zaten sessiz yığınları zaten lal ettiniz. Bir yığın insanları hızla dönüşürdünüz hem fiziki hem coğrafi hem de dini olarak değişik yaptınız.
İslâm ve kuran müslüman bir toplumdan, uzaklaşması gerekiyordu batılı misyonerler tarafından ve son yıllarda maalesef başarılı olunmuş bir projedir.
Osmanlıcılık yapan güya islamcıların, Milli Görüşçü! '' Olduğunu zanneden kriptolular'' ulusalcı aydınların arasında ne fark var.
Irak’ta bombalanan benim, Akdeniz’de boğulan, Arakan’da yakılan, da akbabalara yem edilen, boğularak can veren aylan bebekler, Suriye’de yetim kalan, Doğu Türkistan’da anasının karnında katledilen çocuk da benim…
Ben ümmete sırtını çevirmiş Hanzala gibiyim
Şimdi Andolsun! Alemlerin rabbi olan Allah’a ki, asla Siyonizm’in ve emperyalizmin önünde diz çökmeyeceğiz, asla namaz kılan köleler olmayacağız, aldatmayacağız, aldanmayacağız, sömürülmeyeceğiz, ezilmeyeceğiz, faize köle olmayacağız. Andımız ancak 2013 yılında Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’yle kaldırıldı.
Şimdi 2018 ve milli ittifak ve mhp’nin her zamanki ihaneti ve faşizan isteği başta olmak üzere, ulusalcıların ve dış güdümlü siyasetin antımız, Ekonomi, kaşıkçı cinayeti ve pazarliklar ile gündemler bayağı yoğundur.
Sözün kısacası kardeşim Allah’ın üstünlük kriteri bellidir. Oda takvadır.
Adam olunmaktır, nefsi ve şeytani düşünmemektir. Elinize geçirdiğiniz iktidar ile kimseye zülmetmeye hakkınız yoktur. Kimseyi zorla türk de yapamazsiniz başka birşey de yapamazsınız ancak kendiniz adam olun, milleti ayrıstiracağıniza insanlıkta, medeniyet ve kültürde, bilimde sanayide başkasını geçin.
Siyonist uşakları ve dışarı bağlantılıları anlıyorum, Ama bu memleket hepimizin ise eşit dil, din kardeşlik Olmalıdır. Anadoluda yaşayan kardeş halklar biri birlerine saygılı olmalıdır. Yanlışa ve ayrıştırmaya yönelik yüksek ses ile karşı tepki verilmelidir. Toplumun ve insanların da bir kılcal damarları ve bir sabrı vardır.
"Allah için biribirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz " diyen Rasülü Ekrem a.s’ın buyruğuna uyandıran kullar ve ümmeti olalım inşallah!
İki Doğu ve iki batının sahibi Allaha emanet olunuz.
Vesselam
Tunç Türkiye’de Tutuklu Casus Sayısını Açıkladı
Kerimandan Ebrar’lara Sevinin Başlar Yüksekte 
Van gölü’nde Kayı Tamgalı Haç Taşlar 
Şüheda Sadakat Vefat Etti 
Yrp’de Cumhur İttifakı Depremleri 
Diyanet: Seccadenin Kutsiyeti Yok
