KAR-HANE

H24/ Makale / Adil AVAZ 

Sanatla biraz ilgiliyim. Öyle usta olmasak ta edebiyat, müzik, tiyatro yazdık, çizdik, oynadık oynattık vs. Bu vesile ile, piyasanın durumu hakkında, sanırım bizim de bir kaç cümle etme hakkımız vardır.

Öncelikle tv dizilerini değerlendime maksadı ile izler veya araştırırım. Yani popüler olan dizilerin değişik birkaç bölümüne kısa kısa bakar; kendimce görüş sahibi olurum.

Takip etmememe rağmen, "gönül dağı" ve "ateş kuşları" dizilerine denk gelirsem izlerim.

Zira daha dürüstler. Dostlarım, bir yapıtı izlerken benim için senaryo dolayısı ile senarist

1.sırada önemlidir.

2.sırada yönetmen ve

3. Sırada yapımcı. Belki bazılarınızca yapımcı önemlidir ama nihayetinde yapımcılar azerice anlamı ile kerhanecidirler. Gerçi çoğu yapımcılar da, türkçedeki anlam çerçevesinde üretim yapıyorlar! Şimdi size meseleyi iki örnek üzerinde sunarak, aklınızı karıştırmadan düşüncenizle baş başa bırakayım.

1.örnek fox tv'de oynayan, genelde sol kesimin izlediği "yasak elma".

2."muhafazakarların"(!) İzlediği atv'deki "aldatmak" dizisi. İzleyici gözüyle, iki dizinin ortak birkaç özelliği var.

1-İkisi de aileyi konu alıyor.

2- İkisinde de aile "şirin" gösteriliyor.

3- ikisinde de aile bireyleri masum!

4- ikisinde de aile bireyleri yaptıklarından haklı

5- ikisi de duygusal vs. Bu iki diziyi seyredenlerin ortak algısı "ailede istenmeyen haksızlıklar" şeklindedir.

Ama beyin bu dizilerdeki subliminal şiferleri kaydederek "böyle de olabilir" şeklinde bir algı oluşturur ki bu tamamen bir beyin depremidir.

Zira iki dizide de kimin eli kimin cebinde belli değil. Birbirini sevenler diye tasvip edilenler küçük bir kavaga ile başkalarının yatağına girebiliyorlar ama birbirlerini sevmeye de devam ediyorlar. (AŞK denilen duygunun yeni nesil versiyonu!) 60 ında Ana-baba, 20' sinde kız, oğlan, çocuklar tüm aile bireyleri nikahsız ilişkilerdedirler.

Kısacası bu iki aile tamamen birer kerhane (azerice). İyi de kazanıyorlar ki habire devam ediyorlar.

Bu gibi diziler ve haberlerin sonuçlarını da Esra Erol veya Müge Anlı vs gibi programlarda izlemeye devam ediyoruz. Metod aynı, algı aynı. Efendim evli kadın 7 sefer evden kaçıyor, kaçtığı her erkek te başka başka biri ve kocası: "geri dönerse af ederim, dönsün" diyor.

Hem koca, hem programı yapanlar ve hemde RÜTÜK'teki mideyi ölçmek gerek. Trt de içinde olmak kaydıyla dizi sonlarında: "devam edecek", "etti edecek" yalanlarıyla birer dakika arayla 3 reklam kuşağını birden seyrettirmek, belki kerhaneciliktir(azerice), iyi para getiriyordur ama milletin aklıyla bu kadar da oynanmaz ki!

• Kar-hane
• gönül-dağı
• diziler