VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 16 July 2020 20:58:04

0 Yorum

Kez Okundu.

Fırsat Bir Kere Verilir!

FIRSAT BİR KERE VERİLİR!

H24/Makale/M.NecipYavuzer

Özlü Söz:

Dört şey geri gelmez; söylenen söz, atılan ok, geçen zaman ve kaçırılan fırsat. 

Hz.Ömer (ra)

____________ 0 ____________

İnsanoğlunun eline bir fırsat geçtiğinde gereğini yerine getirmezse o fırsatı bir daha yakalaması biraz zor olur. Bunun yanı sıra insan zayıf iradeli olarak ve şeytani istek ve arzuların peşinden koştuğunda eline geçen fırsatları hayatına uyguladığı zaman ahiret hayatını heba eder. Günümüzde bunu düşünen ve hayatına uygulayan kişi sayısı çok azdır.

Müslümanlar kendilerine verilen emanetleri koruyamadıkları zaman adalet ve nizam bozulur. Çünkü Müslümanların dünya üzerindeki esas vazifesi Allahın mülkünde adaleti tesis etmek şer ve küfür yoluna gidecek insanları adalet çerçevesi içinde hak yoluna gitmelerine zemin hazırlamaktır. Tarih Müslüman’ca hareket edenlerin hayat hikâyeleri ile doludur. Müslüman bir kişi söylemlerinden yaptıkları ile dikkatleri üzerine çeker. Bir Müslüman insanların yararına ve adilane bir şekilde davranış ve eylem içine girdiğinde hüsnü kabul görür. Müslüman kendi nefsinden önce başka kişilerin durumunu düşünüp öyle davranandır. Bu durum ve eylem Kuran ve Sünnet öğretisi içinde gıdalanmanın eseridir.

Meseleye günümüz Müslümanlarının açısından baktığımızda bunu görmek pek olası değil. Çünkü genel anlamda Müslümanlar ellerinde bulunan değer ve kazanımlara sahip çıkıp koruyamadıkları gibi dünyayı zulüm ile idare edenlerin hâkimiyeti altına girerek konumlarını kaybettiler.

Bu temel değerler İslam’ın hüküm ve müesseseleriydi. Bu temel değerler Müslümanların elinde olduğu zaman onlar izzet ve şeref içinde oldukları gibi mazlum ve kimsesiz insanlar onların hâkimiyeti altında rahat yaşayabiliyorlardı. Ne zaman ki bu değerler Müslümanların elinden bir bir gitti ve dünyayı zulümle idare edenlerin eline geçti dünyanın idare şekli değişti ve zulüm tüm dünyada hâkim olmaya başladı.

Bugün meselenin farkında olan ve İslami şuur hareket edenlerin bu değerleri bir an evvel yeniden kazanmak ve gereği şekilde yerine getirmek için uğraş ve çabaları bu güç odaklarının karşısında yetmemektedir. Bunun tam aksine bu çalışma ve çaba içinde olması gerekenler bu uğurda çaba sarf etmek yerine bu gücün yanında yer alıp onlarla işbirliğine girmeleri de işin cabası…

Müslümanlar ellerindeki bu fırsatı kaçırdı ve bunu tekrar elde edebilmek için adım attıklarında da karşılarında Yahudi ve Hıristiyan ittifakına buluyorlar. Bu durum elimizdeki Kuranın temel hüküm ve ilkeleri ile örtüşmediği gibi olması gereken çalışma ve birlik için atılan adımlarda mevcut Müslümanlar arasında da gerekli etkiyi ne yazık ki görmüyor…

Kanaatimce sınırların çizilmesi ve oluşan devletlerin İslam dışı ve Avrupavari bir sistemin diyaynı ile oluşması neticesinde yetişen nesillerin Kurani eğitim ve aktiviteden uzak ama sloganik bir ajitasyonun hâkimiyetinin eseridir.

Bu ülkelerin içinde müsaade edilen kadarı ile Müslümanlıklarına yön verilen nesillerin yönlendirilmesi açılan İslam görünümlü müesseselerde verilen kof eğitimin neticesidir. 1956 yılında İsrail’in Tel Aviv’inde açılan İslam Üniversitesinin rolü çok büyük ve irdelenmesi gereken bir konudur. Meşal Sudeyrinin konu ile ilgili yazdığı makalesindeki tespitleri…

“İsrail’in 1956 yılında kurmuş olduğu “Tel Aviv İslam Üniversitesi”ni çok az kişi bilir. Çünkü bu üniversite herkese açık değildir. Bizzat Mossad’ın gözetimi altındadır.

Mossad üniversitenin her şeyinden sorumludur. Dersleri, her bir dersin müfredatını, öğretim görevlilerini ve öğrencileri büyük bir özenle hazırlanmış ve çalışılmış bir plana göre Mossad’ın kendisi belirler. Üniversiteye sadece Yahudi öğrenciler kayıt olabilir.

Öğrencilere, tefsirden akait, fıkıh ve Arapçaya farklı İslami ilimlerde eğitim verilir. Bunun yanı sıra, Müslümanlar arasında nasıl yaşayacakları, onlara nasıl davranacakları ve kandıracakları konusunda özel eğitici dersler de verilir. Bu eğitici dersler uzun sürelidir. Öğrenciler, psikologlar, iletişim uzmanları, sosyologlar ve siyaset bilimciler tarafından eğitilirler. Üniversiteden İslam kültürü, şeriatı, fıkhı ve bilimi hakkında eğitim görmüş ve tam bilgi sahibi olarak mezun olurlar.

Öğrenci, “Müslüman bir din adamı” olarak mezun olması için özel olarak hazırlanır. Çalışma alanı ve yeri oldukça dikkatli bir şekilde ayarlanır. Daha sonra bu üniversiteden mezun olan öğrenci, İslami faaliyetlerine başlar. Müslümanlarla iletişim kurar. Onlarla yaşar ve haklarında öğrendiği her şeyi hemen paylaşır. Bu öğrenciye belirsiz bir ad verilir. Örneğin; Abu Amr eş-Şami, Ebu Ali el-Mağribi, Ebu Bekir el-Bağdadi gibi…

Son din âlimi adı altında faaliyet gösteren bu öğrenciler, özellikle İslam’ın gerçek imajını karalamak için teröristçe fetvalar yayınlarlar. 1945 yılında “Düşmanını tanı” mottosuyla kurulan Arap Üniversitesi ise, bütün bu yıllar boyunca papağanların ezberledikleri kelimeleri tekrarlaması gibi bu sloganı tekrar edip dururlar.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

(Kaynak:https://turkish.aawsat.com/home/article/2047396/me%C5%9Fal-sudeyri/%E2%80%8Bba%C5%9F%C4%B1m%C4%B1za-ne-geldiyse-sloganlardan-geldi)

Arap topraklarında onların genç nesillerini İslam dininden uzaklaştırmak ve nesillerin kafalarını karıştırmak adına verilen eğitim bir müddet sonra acı meyvelerini vermeye başladı. İslami temel eğitim yerine onların kafa karıştırıcı eğitimleri ile verilen bu yetiştirme çabası adına kurulan bu üniversiteler ne yazık ki acı meyvelerini vermiş ve bir müddet sonra dini konularda akıl ön plana çıkarılmak sureti ile hedefe ulaşılmıştı…

Çok art bir niyetle sadece Kuran temel kitap olarak alınmalı çünkü Kuran anlaşılmadan bizim İslam’ı öğrenmemiz mümkün değildir akla hitap eden sloganları tutmuş ve sünneti derkenar edici hareketlerin bu adımları ile ortaya çıkmıştı…

Son dönemlerde ülkemizde de bu tür İslami görünüp küfrün ekmeğine yağ süren hareketleri görmeye başladık. Özellikle üniversite çevresinde yetişen söze İslami konularda akademik kariyer yapıp sadece Kurana çağıran ama sünnet denildiği zaman hesaplarına gelmeyen bir güruhun yetiştiğine de şahit olduk. Onların ağzından bugüne kadar Kuranda müminlere düşman olarak beyan edilen Yahudi ve müşriklere özellikle içinde bulundukları ama kendilerine statü ve kariyer bahşeden sistem ile gayet uyumlu hareket eden bu akademisyenlerin bu konularda tek kelam ettiklerini görmek hiç mümkün olmadı…

Siyonist İsrail’in terör örgütünün bugüne kadar Müslümanlara yaptıkları vahşiyane zulümlere karşı tek kelime etmeyen bu akademik çevre Tel Aviv İslam(!) Üniversitesinde yetişen sahte ve kafa karıştırıcıların etkisinde kaldıkları izlenimlerini veriyorlar…

Mossad’ın ne olduğu ve neler yapmak istediklerini bir göz atalım; Mossad; dünya genelinde faaliyet gösteren, en gizli, en bilinmeyen istihbarat örgütüdür. Ayrıca dünyada askeri, ekonomik, politik ve siyasi kontrolü Yahudiler kanalıyla kontrol eden dünyanın en gizli ve esrarengiz istihbarat ağıdır.

Telaviv İslam üniversitesi gerçekten Mossad’a militan mı yetiştiriyor?

Sözü edilen üniversite, muhtelif İslami ilimler tedrisatı için İsrail İstihbarat teşkilatı Mossad tarafından inşa edilmiş ve inşası da 1956 yılında tamamlanarak tedrisata aynı yıl başlanmış ve 60 yıldan fazladır eğitime devam etmektedir. Öğrencileri sadece Mossad İle irtibatlı Yahudi talebeleridir. Okulun idaresi Mossad tarafından belirlenmekte ve sorumluluğu Mossad üstlenmektedir. Üniversitenin öğretim üyeleri, görevlileri, talebeleri Mossad tarafından seçilmekte, okutulan dersler MOSSAD’ın belirlediği hedeflere hizmet etmek üzere bu teşkilat tarafından belirlenmektedir. Üniversitede okuyan talebeler özenle MOSSAD tarafından seçilmekte ve devamlı bu teşkilat ile bağlantılı bir şekilde yetiştirilmekteler. Üniversitede İslam akaidi, tefsir, hadis fıkıh, Arap dili dersleri, Yahudi bakış ve anlayışına göre öğretilmektedir. Ayrıca tüm öğrencilere İslam toplumu yaşam tarzlarını öğrenmeleri için Müslümanlar arasında birer Müslüman görünümü altında toplum içinde uygulamalara tabi tutulmaktadırlar. Bu fiili uygulamalar uzun süre devam ettirilerek tam bir Müslüman âlim zannedilecek mahareti kazandırılmaktadır. Bu uygulamalı eğitime psikologlar, sosyologlar, iletişim uzmanları ve siyasi kişiler nezaretinde devam edilmektedir.

Böylece öğretilen İslami isimleri çok iyi bilen ve bu bilgileri Yahudi bakış açısıyla maharetle ifade edebilen, MOSSAD istihbarat bilgileriyle donatılmış ve devamlı bu teşkilatla irtibatlı istihbarat elemanları olarak çalıştırılıyorlar.

Bunların büyük İslam âlimleri olarak İslam ülkelerinde tanınmaları sağlanıyor. İsimleri Müslüman isimleri oluyor. Müslüman âlim zannedilen bu ajanlar toplumla iç içe yaşamakta ve MOSSAD’a devamlı olarak bulundukları İslam ülkelerinde olan biteni aktarmaktalar...

Bir büyük İslam âlimi gibi toplumda kabul gören ajanlar, etraflarına topladıkları gafillere, İslam’a zararlı görüşleri İslam davası adına aşılıyorlar.

MOSSAD’ın hazırladığı Toplumsal anarşi ve terör olaylarına zemin hazırlıyorlar. Cihad yapmak iddiasıyla topluma bozgunculuk ve fesad yayacak yeraltı şebekeleri oluşturuyorlar. Kısaca zikredilenler ve daha nice melanetleri Müslümanlar arasında yayıyorlar.

Kısaca MOSSAD’ın en büyük silahı İslam kılığına bürünmüş olan; sahte araştırmacı, yazar, politikacı, akademisyen ve kendini tarikat cemaat vs gibi kılıflarla piyasaya sunan şarlatan güruhudur.

(Kaynak:https://www.gazeteekspres.com/makale/mossad-ve-telaviv-islam-universitesi-8452)

İslam birliği ve bilincinin yok olup şirki bir sistematik yapının şemsiyesi altında yaşayan Müslümanların özellikle siyaset, ekonomi ve akademik çerçeve içerisinde geldikleri nokta bu yapılan İslam dışı yapılanmaların eseri değil midir?

Allah Kuranın Al-î İmran Suresi 100. Ayetinde; “Ey! İman edenler, ehli kitaptan herhangi bir guruba uyarsanız sizi imanınızdan sonra kâfir yaparlar” buyurur.

Peki, bu ayeti kerimeden Müslümanlar hiç ders alıyor mu? Yoksa her müşküllerini batı hukuku örnek alınarak mı çözmeye çalışıyorlar…

Selam ve dua İslam dinini doğru anlayıp yolundan gidenlere

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER