VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 18 December 2020 16:46:21

0 Yorum

Kez Okundu.

Doğan Bekin TehranTimes Ropörtajı

Tehran Times ile Yapılan Röportajı

  • Iran and Turkey must use their geostrategic potential in face of Zionism: Turkish politician

“Erdogan recited a poem during a parade in Baku, especially in a sensitive period that we have enemies who are waiting to exploit opportunity to undermine Turkey-Iran ties”

It is of course possible for them to solve this misunderstanding and similar problems that may arise between them through common understanding and diplomacy, and we all have a great duty to eliminate the negative atmosphere that foreign powers try to create through the media. It is to be taken into consideration that a weak Turkey and Iran helps imperialist global forces to reinforce their oppressive policies. For example, Fahmi Adak, the Turkish foreign minister in Najmuddin Erbakan’s government, made a remark in response to the Americans’ stance against Iran, that contains important lessons for us. Fahim Adak arrived in the United States in January 1997 at the invitation of U.S. Secretary of the Treasury Robert E. on behalf of the Welfare State, and participated in a tripartite meeting with Madeleine Jana Korbel Albright. Adak used the opportunity to convey the economic policies of the Welfare government to the American side. In this regard Madeleine Albright expressed her deep displeasure over Turkey’s policy of buying gas from Iran. Fahim Adak told American secretary of state “In Turkey, we get natural gas from the Russian Federation. You also have problems with them on a large scale, but it didn’t bother you, while the natural gas we buy from Iran annoys you. We are acting Turkish economic interests.” “We buy natural gas wherever we find it at affordable prices,” he emphasized. “We can get it from Iran, Russia or other places.” After Adak’s response Madeleine Albright could find no further words for these remarks and simply said, “You are right.” 3. What is Turkey’s position toward panTurk separatists? Here we understand the Turkish government’s attitude towards Iran’s territorial integrity and independence. As the Welfare Party, we want to state that we prioritize the respect to independence and territorial integrity of Iran, in line with our national vision. Separatist approaches are only in line with desire of foreign powers and policy of “divide and rule”. The policy of domination, which the Zionists are trying to impose on the region by promoting the separatist tribalist attitudes, will lead to division and ethnic strife they want to plant among Muslims. But these attempts will eventually face the fate of the Berlin Wall. As Gianni de Michelis said, “The Berlin Wall was a building from the last century; the next structure must be a bridge.” Here, in the words of the “bridge” of Gianni de Michelis, our greatest wish is that the Aras River be a bridge, not a separation. 3. How do you evaluate Biden’s attitudes toward Turkey? Biden is expected to do the same with Turkey which Obama followed. He is prob ably trying to bring Turkey closer to Israel. Albeit his main goal would be an insidious policy to redesign the Middle East (West Asia) through Israel. Biden, based on the Zionist policies, is keen to follow the policy of separatism and division to deal with countries like Turkey, Iraq and Syria. He will certainly make every effort to reach these goals. Turkey and Iran have great responsibilities in this regard. Arbakan’s words about Iran was correct as he said: “It is time to take the lead from them the Zionists by economic power that we have gained in collaborating with our ally Iran”. So, the best response is the geographical power balance. The U.S. policy toward the Middle East (West Asian) is not only unfair, but also has severely affected Iran and Turkey. There are great lessons to be learned from the long-standing sanctions against Iran. The United States has gained its economic and hegemonic superiority through threatening oil-rich (Persian) Gulf states. Iran and Turkey must use their geostrategic potential to eliminate the threat of global Zionism. The stability of Iran is equivalent to the stability of Turkey. To achieve this goal, the unity of regional power is needed more than ever. Economic, political and security cooperation between Iran and Turkey is needed to improve the strategic position of both countries.

1-Sayın Erdoğan’ın Bakü geçit töreninde okuduğu şiir hakkında fikriniz nedir? Amaç neydi ve neden yanlış anlaşıldı?

Sayın Erdoğan’ın Bakü geçit töreni sırasında okuduğu şiiri, özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde pusuda beklemekte olan ve Türkiye ve İran’ı bölmeye ve çökertmeye çalışan Siyonist zihniyetli küresel güçlerin tutum ve amaçlarını göz önüne alınarak değerlendirmede fayda görüyoruz.

Sayın Erdoğan’ın kriz potansiyeli oluşturabilecek her türlü tutum ve davranışlardan uzak durarak, özellikle küresel güçlerin tüm çabalarına rağmen güçlü şekilde ayakta kalabilen Türkiye ve İran arasında ayrıştırıcı politikaları tetiklemeye yönelik dil yerine, yakınlaştırıcı ve birleştirici dili tercih etmesi en büyük arzumuzdur.


Sayın Erdoğan’ın Bakü geçit töreni sırasında okuduğu şiir aslında Rus işgaline yönelik kınama amaçlı olarak kaleme alınmış olup, bu şiirin bütünsel olarak okunması yerine, seçili birkaç beytinin okunması elbette ki anlam bütünlüğünün ortadan kalkmasına ve yanlış anlaşılmalara vesile neden olmuş oldu.
2. Türk medyasının İranlılara ve İran Dışişleri Bakanı’na tepkisi ne oldu?


Burada şiir konusunu fırsata çevirip, İran ile ayrıştırıcı politikalar için zemin bulmaya çalışan ve iki ülke ilişkilerini zedelemeye yönelik çatlak seslerin çıkması her zaman için mümkündür. Önemli olan sağduyunun galip gelmesidir. Dışarıda Siyonist güçler İran ile Türkiye arasının bozulabilmesi için avuçlarını ovalarken, bizlerin ise bu duruma sesiz kalmamamız gerekir düşüncesindeyiz. Burada asıl bütünü görmek gerekir, Türkiye ve İran tarihi bağları güçlü olan iki ülke konumundadır. Aralarında vuku bulabilecek bu ve benzeri sorunları sağduyu ve diplomasi yoluyla çözüme kavuşturmaları elbette ki mümkündür, dış güçlerin medya aracılığıyla oluşturmaya çalıştıkları olumsuz havanın ortadan kaldırılabilmesi için hepimize büyük görevler düşmektedir.


Şu da çok iyi bilinmelidir ki, Türkiye ve İran’ın güçsüz kalması emperyalist küresel güçlerin tahakkümcü politikalarını güçlendirir. Buna örnek olarak Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın 54. Hükümetinde görev yapan Devlet Bakanı Fehim Adak’ın ABD’nin İran’a yönelik tutumuna karşı verdiği aşağıdaki akıllı cevaptan önemli dersler çıkarmamız gerekir düşüncesindeyiz.
ABD’nin Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Robert E.Rubin’in daveti üzerine Ocak 1997’de Refahyol Hükümeti adına ABD’ye giden Devlet Bakanı Fehim Adak, Hazine Bakanı Robert E.Rubin ve Dışişleri Bakanı Prof.Dr. Madeleine Jana Korbel Albright ile yaptığı üçlü(trilateral) görüşme sırasında Refahyol’un ekonomik politikalarını kendilerine aktarma fırsatını buldu.


Bunun üzerine söz alan Dışişleri Bakanı Prof.Dr. Madeleine Jana Korbel Albright, ABD, Türkiye’nin İran’dan doğalgaz almasından büyük rahatsızlık duyduğunu ifade ederek bu konuda Devlet Bakanı Fehim Adak’ın görüşlerini sordu:


Devlet Bakanı Fehim Adak; “ Türkiye olarak bizler Rusya Federasyonu’ndan da doğal gaz alıyoruz. Onlarla da büyük ölçekte sorun yaşıyorsunuz, neden Rusya’dan satın aldığımız doğal gaz sizi rahatsız etmiyor da İran’dan satın aldığımız doğal gaz rahatsız ediyor. Bizler Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına göre hareket ediyoruz. Uygun fiyatla bulabileceğimiz her yerden doğal gaz alabiliriz. İran’dan, Rusya’dan veya başka yerden de alabiliriz” cevabı üzerine ABD Dışişleri Bakanı Prof.Dr. Madeleine Jana Korbel Albright, Devlet Bakanı Fehim Adak’ın bu açıklaması üzerine söyleyecek başka söz bulamayıp, sadece ‘haklısınız’ demekle yetindi.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/


3.Büyük Azerbaycan’a ve Azerbaycan’ın İran’dan bağımsızlığına inanan İranlı ayrılıkçılara karşı Türk hükümetinin tutumu nedir?


Burada Türk hükümetinin tutumunun İran’ın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına yönelik olduğunu düşünüyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak bizler Milli Görüş çizgisi doğrultusunda hareket ederek D-8’in en güçlü üyelerinden olan İran’ın, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü öncelediğimizi ifade etmek isteriz. Bu tür politikalar sadece ‘böl ve yönet’(divide and rule) gereği olarak dış güçlerin politikalarıdır. Siyonistlerin aramıza sokmaya çalıştıkları ayrılıkçı kabilecilik anlayışıyla yürütmeye çalıştıkları tahakküm politikası ile Müslümanlar arasında oluşturmaya çalıştıkları etnisiteye yönelik ayrıştırıcı politik duvarlar eninde sonunda Berlin Duvarı’nın akıbetine uğrayacaktır. Gianni de Michelis’in dediği gibi “Berlin Duvarı çağın gerisindeki yapıydı; asıl yapı köprü olmalıdır.” İşte bizde Gianni de Michelis’in ‘köprü’ ifadesinden yola çıkarak, Aras Nehri’nin de ayrışma değil, köprü olması en büyük dileğimizdir.


4. Biden’in son sözlerine göre, Biden’in döneminde Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler nasıl olacak?


Joe Biden’ın Türkiye ile ilişkilerinde Obama döneminde olduğu gibi ‘stratejik ortaklık’ anlayışından daha öteye götürerek Başkan Yardımcısı olduğu dönemde uygulamaya çalıştığı ‘Model ülke Türkiye’ politikalarına geri dönmesi beklenmektedir. Biden, Türkiye’yi İsrail’e yakınlaştıracak politikalar içerisinde olması kuvvetle muhtemeldir. Bundan da amaç, Ortadoğu’nun İsrail aracılığıyla yeniden dizayn edilmesine yönelik sinsi bir politikadır. Biden, bağlı olduğu Siyonist politikaları gereği, Suriye’de uygulanan ayrıştırma ve zayıflatma politikanın bir benzeri olarak, Türkiye ve İran, Türkiye ve Irak gibi ülkeleri karşı karşıya getirmeye ve bu yolla hedefine ulaşmaya çalışacağı muhakkaktır. Bu konuda Türkiye ve İran’a çok büyük görevler düşmektedir.


Erbakan Hocamızın İran konusunda: “ İran ile ortak yanlarımızda birleşip Siyonizm’in dünyada kurduğu sömürü düzenini ve ele geçirdiği ekonomik gücü onlardan geri almanın zamanıdır “sözünün haklılığı bu coğrafi güç dengesinin varlığı en güzel cevap niteliğindedir.


Bu gerçeklerden hareketle, kuşkusuz Türkiye-İran ilişkilerinde tarihten gelen referanslar büyük önem arz etmektedir. Ortadoğu politikasında tek belirleyici güç olma iddiasındaki ABD’nin İran’a yönelik haksız tutumu sadece İran’ı değil, Türkiye’yi de derinden etkilemekte ve rahatsız etmektedir.
Hiç şüphesiz Türkiye’nin İran’a yakınlaşması Amerika’nın tedirginliğini daha da artırmakta ve Siyonizm’in Irak ve Suriye’yi bölme girişimini engellemektedir, bu durum ABD ve İsrail’in edilgen bir politika ile yüz yüze kalmalarını sağlamaktadır.


Bugün Ortadoğu’da ortaya çıkan sorunların meydana getirdiği çözümsüzlük hiç şüphesiz Türkiye ile İran arasındaki yakınlaşmayı engelleyen baskıların kırılmasına vesile olmuştur.
İran’a karşı uzun süredir uygulanmakta olan ambargodan büyük dersler çıkarmak gerekmektedir.
Sürekli tehdit altında olan petrol zengini Körfez ülkeleri karşısında ABD, hegoman ekonomik üstünlüğünü ele almış durumdadır. Türkiye ve İran’ın paylaştığı bu jeostratejik öneme sahip coğrafyada küresel ve Siyonizm tehdidinin ortadan kalkması için, kendi dinamikleri içerisinde hareketle işbirliği yoluna gitmeleri artık kaçınılmazdır.


İran’ın istikrarı, Türkiye’nin de istikrarıyla eşdeğerdir. Bunun sağlanabilmesi için bölgesel güç birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. İran ve Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve güvenliğe yönelik işbirliğini artırması her iki ülkenin stratejik konumu gereğidir. Bu işbirliği yerine, statükocu bir politikanın tercih edilmesi şüphesiz küresel etkileri daha da güçlü kılacaktır.


Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi
Genel Başkan Yardımcısı

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER