VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 02 February 2020 19:30:54

0 Yorum

Kez Okundu.

Z KUÅžAÄžININ LÄ°DERLERÄ°

Z KUÅžAÄžININ LÄ°DERLERÄ°

Tek parti anlayışıyla yola çıkan Cumhuriyet rejimi, 1950’li yıllarda çok partili hayata geçmiÅŸ ve sol zihniyeti temsil eden CHP, yerini Demokrat Partiye bir baÅŸka ifadeyle saÄŸ anlayışa bırakmıştır. 1970’li yıllarda Ä°slami camia saÄŸ anlayışı kendisini temsil noktasında yeterli bulmamış ve Erbakan Hoca’yı sahneye sürmüÅŸtür. Demirel’in; “Camiler açık deÄŸil mi, daha ne istiyorsunuz? Sorusuna Erbakan Hoca, “Biz kuÅŸun canlısını istiyoruz” diyerek cevap vermiÅŸ ve o günün ÅŸartlarında ‘Milli GörüÅŸ’ kavramını kuÅŸdili ile konuÅŸma mecburiyetinin tezahürü olarak açıklamıştır. Ä°slami camia Müslümanca bir hayat tarzı istediklerinden camilerin açık olmasını yeterli görmemiÅŸ ve milli görüÅŸ sloganıyla siyaset sahnesine girerek inançlarının gereÄŸini yerine getirme mücadelesine baÅŸlamışlardır. Yıllar sonra Ä°lber Ortaylı, milli kelimesini milleti Ä°brahim’e de vurgu yaparak, Türkiye’de manasına uygun yerli yerinde kullanan tek kiÅŸiyi Erbakan Hoca olarak açıklayacaktır.

Erbakan Hoca ile aynı yıllarda siyasete atılan Alpaslan TürkeÅŸ milliyetçiliÄŸi ön plana çıkararak Türk siyasetinde yeni bir perde açmıştır. Sol anlayış üzerine kurgulanan rejim yarım asır sonra artık dört yapraklı yonca misali bambaÅŸka bir düzleme taşınmıştır. Artık sahnede solun yanında merkez saÄŸ, milliyetçi kanat ve Ä°slami camiada yerini almıştır. 1950’li yıllarda Adnan Menderes’le yola çıkan saÄŸ anlayış, 1960’lı yıllarda bayrağı Süleyman Demirel’e devretmiÅŸtir. Milli GörüÅŸ sloganıyla kuÅŸun canlısını isteyenlerin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan olurken, Türk-Ä°slam senteziyle hareket eden milliyetçileri siyaset arenasında Alparslan TürkeÅŸ temsil etmektedir. Bu arada kurucu partinin lideri “KaraoÄŸlan” lakabıyla anılan Bülent Ecevit’tir. Uzun yıllar solun liderliÄŸini yürüten Ä°smet Ä°nönü’yü devre dışı bırakan Ecevit, KaraoÄŸlan lakabıyla Anadolu’da yeni bir rüzgâr estirmeye çoktan baÅŸlamıştır bile. Demirel, Ecevit, TürkeÅŸ ve Erbakan sosyolojik bir terim olan X kuÅŸağının liderleridir artık.

Milli görüÅŸ hareketini baÅŸlatan Erbakan Hoca’nın gelecek vizyonu ve gençlik tasavvuru, yetiÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu kadroların Türk siyasetine damga vurmasına imkân hazırlayacaktır. 80’li yıllarda Turgut Özal’ın, 2000’li yıllarda Tayyip ErdoÄŸan’ın ülkeyi yönetmesi ve milli görüÅŸ hareketinin bünyesinden 2 cumhurbaÅŸkanı, 4 baÅŸbakan çıkarması, bugün de hareketin birden çok parti ile temsil ediliyor olmasını gazeteci Ä°smail Saymaz, “Erbakan’ın ÅŸapkasından çıkanlar, ülke yönetiminde söz sahibi ve seçmenin %50’sini konsolide ediyorlar” diye açıklamaktadır.

Her ne kadar Hoca’nın çizgisinden gelip te, bugün ülkeyi yöneten kadrolar, Erbakan’ın savunduÄŸu milli görüÅŸ gömleÄŸini çıkarttık deseler de, siyaset anlayışlarını milli görüÅŸün temelleri üzerine kurgulamışlar ya da halkımız öyle algılamıştır. Erbakan Hoca’nın, Özal’ın “Biz baÅŸbakan, cumhurbaÅŸkanı olduk siz ortalarda yoksunuz” takılmasına verdiÄŸi cevabı, Türk siyasetinin yoluna üç ana ideolojiyle devam edeceÄŸinin göstergesi olarak kabul edebiliriz. Hoca, Özal’a cevaben; “Turgut asma kavağı geçer amma, bir rüzgârla yerle bir olur. Gün gelir ortada tabelan kalmaz, milli görüÅŸ ise kıyamet sabahını görecektir inÅŸallah” diye verdiÄŸi cevap, bu ülkede milliyetçilerin ve sosyal demokratların yanında milli görüÅŸün de ana eksen olarak yoluna devam edeceÄŸinin bir iÅŸaretidir adeta. Bir baÅŸka ifadeyle isimleri ve sayıları ne olursa olsun kurulmuÅŸ ve kurulacak olan partiler bu üç ideolojiden biri ekseninde siyaset yapmak zorundadırlar.

Bu arada dünya Siyonizm’i, kurmuÅŸ olduÄŸu küresel hâkimiyetini kaybetmemek için, kendi icatları olan demokrasiyi yeri geldiÄŸinde askıya almaktan asla çekinmemiÅŸlerdir. Bunu en çok ta, “Yeni Bir Dünya” idealini ortaya koyan milli görüÅŸ üzerinde denemiÅŸlerdir. Erbakan Hoca’nın milli görüÅŸ çizgisine yapılan dış kaynaklı bu müdahaleler, Türkiye siyasetinde ilk etapta tek boyutlu olan milliyetçilik akımının, ikinci bir ayağının ortaya çıkmasına sebebiyet vermiÅŸtir. Daha önceleri milli görüÅŸ çizgisinde kendilerini ifade eden Kürtler, bu harekete yapılan müdahaleler sonucunda milliyetçilik anlayışının ikinci ayağı olarak sahnedirler artık. Hoca’nın vizyonu ve yeni bir dünya ideali, sol kanattan bayrağı ilk teslim alan ve uzun yıllar merkez saÄŸ olarak kendisini ifade eden yapıyı bünyesine dahil ederek, adeta siyaset sahnesinden silmiÅŸtir. Bugün Menderes-Demirel çizgisi bir tabela partisi olarak temsil edilmektedir. Yonca artık üç yapraklıdır.

X kuÅŸağı zaman içerisinde yerlerini yeni liderlere, bir baÅŸka ifadeyle sahneyi Y kuÅŸağının liderlerine bırakmışlardır. Özal, Çiller, KılıçtaroÄŸlu, Bahçeli ve ErdoÄŸan ile Y kuÅŸağı siyaset sahnesinde boy göstermeye baÅŸlamışlardır 80’li yıllardan itibaren. Tabi buraya Baykal’ı, Yılmaz’ı ve YazıcıoÄŸlu’nu eklemezsek haksızlık etmiÅŸ oluruz.

Turgut Özal’la sahneye çıkan Y kuÅŸağı Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’le yoluna devam etmiÅŸ, araya baÅŸka iktidarlar girse de bayrağı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a teslim etmiÅŸlerdir. Milletimiz hem oy oranı, hem de iktidar süresi olarak daha önce hiçbir iktidara ve lidere vermedikleri desteÄŸi Recep Tayyip ErdoÄŸan’a vermiÅŸlerdir. Halen daha devam eden bu desteÄŸin ne kadar daha süreceÄŸi bilinmemekle beraber, bilinen ÅŸudur ki; Ak Partiyi hem parti yapan, hem de iktidarda tutan Recep Tayyip ErdoÄŸan’dır. ErdoÄŸan sonrası hem partinin hem de ülkenin geleceÄŸi üzerine pek çok senaryo yazmak mümkündür. Tayyip ErdoÄŸan sonrası Ak Parti tabanı ve Ak Parti seçmeninin takınacağı tavır bu senaryonun ana fikrini oluÅŸturacaktır. Ak Parti kurulduÄŸunda tabanını milli görüÅŸ oluÅŸturmuÅŸ, seçmeni ise her ne kadar farklı kesimlerden oy alsa da merkez saÄŸ ağırlıklı olmuÅŸtur. Bu merkez saÄŸ milli görüÅŸ buluÅŸması yaklaşık yirmi yıldır iktidardadır. Tayyip ErdoÄŸan sonrası Ak Partinin yeni bir lider çıkarıp çıkarmayacağı son derece önemlidir. Ak Parti bunu deneyecektir. Ancak bu denemenin halkta karşılığının olup olmaması ya da yeni liderin seçmenin ne kadarını kontrol edeceÄŸini zaman gösterecektir.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Ak Partiye daha doÄŸrusu Tayyip ErdoÄŸan’a verilen destek halkımız tarafından zaman zaman sorgulanmakta ve ihtiyaç hâsıl olduÄŸunda gerekli uyarı yapılmaktadır. 7 Haziran seçimleri bu uyarıya örnek gösterilebilir. Bir taraftan ekonomik göstergeler, diÄŸer taraftan metal yorgunluÄŸu önümüzdeki dönemde Ä°stanbul örneÄŸinde olduÄŸu gibi merkezi hükumette de bir deÄŸiÅŸikliÄŸe gebe görünmektedir. Burada belirleyici unsur Süleyman Demirel’in ifadesi ile tencere-tavadır. Seçime kadar geçecek süre içerisinde ekonomide, göstergelerden ziyade halka yansıyan bir iyileÅŸme olmazsa bu deÄŸiÅŸikliÄŸin olması kaçınılmazdır. Ä°statistiklerde düÅŸen enflasyon, maalesef çarşıya pazara yansımamakta ve mutfaklarda yangınlara sebep olmaktadır. Mutfaklardaki bu yangının söndürülememesi durumunda ilk kimi yakacağı aÅŸikârdır.

 

Turgut Özal’la yola çıkan Y kuÅŸağı, görünen o ki Recep Tayyip ErdoÄŸan ile ömrünü tamamlayacak ve yerlerini Z kuÅŸağının liderlerine bırakacaklardır. Sosyolojik bir tanımlama olan X-Y-Z kuÅŸağı, 1960 sonrası dönemi kapsamaktadır. 1965 / 1979 arası dönem X kuÅŸağı, 1980 / 1999 arası Y kuÅŸağı ve 2000 sonrası ise Z kuÅŸağı olarak anılmaktadır. Milenyum çağının bu hızlı, sıra dışı, gelenekten uzak ve günübirlik yaÅŸayan nesli adeta teknolojinin içine doÄŸmuÅŸlardır. Çağımızda baÅŸ döndürücü bir hızla geliÅŸen ve yayılan teknoloji maalesef nesillerimizi esir almıştır. Ä°nsanımız tarafından kontrol altına alınamayan teknoloji üzülerek ifade edelim ki insanımızı kontrolü altına almıştır. Ä°ÅŸte böyle bir dönemde seçmen profili her geçen gün Z kuÅŸağı lehine deÄŸiÅŸmektedir. Görünen o ki bir taraftan Y kuÅŸağı liderlerinin yaÅŸlarının kemale ermesi, diÄŸer taraftan Z kuÅŸağının beklenti ve arayışlarının farklılığı yeni dönem liderlerinin önünü açmaktadır. Daha önce belirttiÄŸimiz üç ana akım üzerine ÅŸekillenecek olan partiler ister yeni kurulsun isterse kurulmuÅŸ mevcut partiler olsun, Z kuÅŸağına hitap edebilmek için liderlerini gözden geçirmek, deyim yerindeyse güncellemek zorundadırlar. Bu manada sosyal demokratların parlayan yıldızı Ekrem Ä°mamoÄŸlu olarak gözükürken, milli görüÅŸün önümüzdeki dönem liderliÄŸini ise Fatih Erbakan’ın üstleneceÄŸi gözükmektedir. Ä°stanbul seçimleri Ä°mamoÄŸlu adına, Yeniden Refah Partisinin 17 Kasım 1. OlaÄŸan kongresi ise Fatih Erbakan adına iÅŸaret fiÅŸeÄŸi olarak kabul edilebilir. Öyle anlaşılmaktadır ki Kürt milliyetçileri Selahattin DemirtaÅŸ’la yollarına devam edecek gibi dururken, Türk milliyetçileri ise henüz liderlerini sahaya sürmüÅŸ deÄŸiller. AkÅŸener o camiayı temsil eder mi? Bunu bilemem, bilinen ÅŸu ki, Türk milliyetçilerinin Z kuÅŸak liderlerini sahaya sürecek ÅŸartları henüz oluÅŸmamıştır.

Bu arada son günlerde isimleri çokça zikredilen ve amaçları üzüm yemekten ziyade baÄŸcıyı dövmek olduÄŸu aÅŸikâr olan ÅŸahıslara ise milletimiz asla pirim vermeyecektir. Bu kiÅŸilerin durumu kısa metrajlı film çeken amatör yarışmacılara benzemektedir. HesaplaÅŸma hırsıyla magazinsel boyutta siyaset yapanların geleceÄŸinin olmadığının, geçmiÅŸte pek çok örneÄŸi mevcuttur.

Devlet yönetiminde bilgi, birikim ve tecrübenin önemi yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu olgunluÄŸa sahip olanlardan beklenen, toplumdaki beklenti ve deÄŸiÅŸimi iyi okuyup ona göre hareket etmektir. Yeni bir dünya iddiasında olanlar, bu okumayı iyi yapıp ona göre hamle yapmak yerine küçük olsun bizim olsun anlayışıyla hareket ederlerse, ellerinde tutukları çelikleÅŸmiÅŸ kadroyu da heba etmiÅŸ olacaklardır. Bu vebalden kurtulmanın yolu yeni dönemin lideriyle bu kadroyu buluÅŸturmak ve bu oluÅŸuma tecrübe aktarımı yapmaktır. Buna direnenler devlet yönetimi iddialarını bir kenara bırakıp, adeta bir fikir kulübü mantığıyla yollarına devam etmek durumunda kalabilirler.

Sonuç olarak önümüzdeki on yıllara damga vuracak yeni bir nesil ve bu nesle hitap edecek yeni liderlerin ayak sesleri gelmeye baÅŸlamıştır. Bin yıllık geçmiÅŸe ve kadim bir medeniyete sahip olan milletimizin vizyonu, sadece ülke sınırları içerisine hapsedilemez. Medeniyetimizin bu kadirÅŸinas millete yüklediÄŸi misyon, mazlum coÄŸrafyalara yeniden umut olup, akan kanı ve gözyaşını durdurmak, emeÄŸin sömürülmediÄŸi bölüÅŸümün hakça olduÄŸu adil bir düzeni kurmaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde milletimizin saÄŸduyusu ağır basacak, omuzlara yüklenilen bu sorumluluÄŸun farkına varılıp, çaÄŸ kapatıp çaÄŸ açan bir ruhla gönüller fethedilecek ve “Yeni Bir Dünya” mutlaka kurulacaktır. Hadi hayırlısı… MUHAMMET ÜSTÜNEL

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Muhammet ÜSTÜNER Muhammet ÜSTÜNER h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER