YAŞIYORSAN VE MÜSLÜMANSAN

H24/ ADiL AVAZ

 insanlığa karşı sorumlusun. Kuran'ın müslüman ve müslümanlarla ilgili çağrışımları piyasadaki "müslümanım"larla hiçbir bir alakası yok.

Dolayısı ile İslam, bu kalabalık "müslüman" gürühtan beridir. İslam, başlı başına yaşanılması gereken, hukuku, kuralları, kültürü, ahlaki yapısı olan bir düzen, bir sistem, bir din'dir.

Bir kişi "ben komünistim" veya "faşistim" dediğinde, kafanızda hangi çağrışımlar oluşuyorsa, "ben müslümanım" diyen birinin de oluşturduğu çağrışımlar olmalıdır.

Ne yazık ki günümüz müslümanlarının kafalarda oluşturduğu çağrışımlar, hiç te öyle iç açıcı durumda değildir. Doğum ve ölümü bir başka güç tarafından belirlenen, daha doğrusu ölüme mahküm ve öldükten sonra da hesaba çekileceğini bilenlerin, özgürlük adına bütün söylemleri slogandan ibarettir. "Hiç kimse başıboş bırakılmamıştır".

Asıl olan hayattayken, iyiyi, güzeli yaşamak ve yaşatmak eylemleridir. İslam insanlık fıtratına uygun, tüm dünya insanlığıyla alakalı bir düzendir. Bütün Rasuller bu düzen için görevlendirilmiştir.

İnsanların, hrıstiyan, yahudi, müslüman olarak kimlikleştirilmesi ayırımcılık değil; aksine söz konusu insanlık sisteminde cemaatleşme karakteri olmalıdır. Hıristiyanlık, yahudilik, müslümanlık, bir nevi ilahi düzen İslamın mezhepleridir. Zaten nihayetinde olacak olan da budur.

Egemen sınıfların, idare etme keyfiyetini tekellerinde bloke etmesi, esasen kapital erk'in dünya insanlığına karşı yapmış olduğu bir darbedir. Süreç içinde içselleştirilen mevcut düzen halklarının yegane şikayetleri, domatez, soğan, biber vs fiyatlarıdır. "Eşrefi mahlukat"ın bu sefil yaşam tarzının yegane sebebi, "ben bilmem şeyhim bilir" mantığıyla, iktitar koltuklarını iblislere kaptırmalıdır.

Sarayının bahçesinde yüzlerce lüx araba kolleksiyonu barındıranların, köleleri (emekçi halkları) için "geçim standartı" belirleme tanrıcılığı, firavuni bir hadisedir.

Bir halk topluluğu ya toptan fakirdir ya da toptan zengindir (ki bu iki durum da ayrıca tartışılır).

Kısa kesmek maksadıyla başa dönersek, müslüman kimliğiyle piyasada dolaşan arkadaşlarıma soruyorum.

Bu düzenin değişmesi için, ne yapıyorsunuz?

Düzenin fıtri olan yapısına kavuşması için kaç kişi bir araya gelip fikir alışverişi yapıyorsunuz?

Yoksa mevcut düzenin temsilcilerine biat yarışındamısınız?

Unutmayınız, iç cebinizde sakladığınız insanlığın geleceği yani insanlığın hakkı'dır.

• Adil-Avaz
• Adil-Avaz-Bediüzzaman
• Müslümanların-iktidarı
• Yaşıyorsan-Müslümansan