VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 21 July 2020 00:32:15

0 Yorum

Kez Okundu.

Türkiye’de ilk Tıp Fakültesini Artuklular Mardin’de Kurdular

TÜRKİYE’DE İLK TIP FAKÜLTESİ’Nİ MARDİN’DE ARTUKLULAR KURDU

AYTEN BAŞABAŞ DİRİER'in araştırmasından

 

TÜRKİYE’DE İLK TIP FAKÜLTESİ’Nİ MARDİN’DE ARTUKLULAR KURDU

Türkiye’de kurulan Üniversitelerin çoğunda TIP Fakültesi açılırken, yıllardır bütün çabalara rağmen Mardin Artuklu Üniversitesi’nde kurulamayışı yine gündemde… Oysa Türkiye Tarihi’nde tam donanımlı, hastaların nitelikli personel tarafından karşılandığı ve bakıldığı Bimaristan/Maristan denilen Tıp Fakültesi külliyesini, ilk kez Mardin Artukluları kurdu.

I-ARTUKLULAR

Kudüs Valisi iken 1091’de vefat eden Artuk Bey’in ardından çocukları Sökmen ve İlgazi, Fatımi saldırısı üzerine Kudüs’ten ayrılıp, Güney Doğu Anadolu’ya yöneldiler. Eminüddin Sökmen 1101’de Hasankeyf’i ele geçirip, Meyyafarikin(Silvan), Diyarbakır’ı topraklarına katarak, Artuklu Beyliği’nin ilk kolunu kurdu. Necmeddin İlgazi 1108’de Mardin’i ele geçirip, Beyliğin merkezi yaptı. Halep ve Harput’un katılmasıyla 307 yıl sürecek Beylik kuruldu. İlgazi ve yeğeni Belek Gazi Haçlılara karşı yaptıkları savaşlarla ünlendiler. 

İlgazi hastalanınca 1122 yılında Beyliğin yönetimini, yeğeni Belek Gazi’ye bıraktı. Fethedilen topraklara yerleşme, D.Anadolu ile güneydeki Atabeyliklerle sürtüşme, Haçlılara karşı verilen savaşlar göz açtırmazken; Artuklular 1123 yılında Eminüddin Külliyesi’ni açarak, Türkiye Tarihi’nde bir ilki gerçekleştirdi. 

||.EMİNÜDDİN KÜLLİYESİ

1123 yılında Mardin Mâristan(Mesken) mahallesinde inşa edilen Eminüddin Külliyesi; mescid, medrese, bimaristan, zâviye, yazlık namazgâh, hamam, çeşme ve selsebîlden oluşur. Artuklu Beyliği’nin kurucusu Eminüddin Sökmen tarafından inşaatı başlatıldı, vefatından sonra kardeşi Necmeddin İlgazi tarafından tamamlandı. 1123’te Mardin’de açılan Bimâristan(Darüşşifa-Hastahane) olarak kullanıldığı dönemde büyük ün kazandı.

Anadolu’ da külliye şeklinde inşa edilmiş ilk yapı olup, günümüze ulaşan ilk tıp medresesi ve şifahanedir. Bimaristan’da çalışan ilk hekim Vehib bin Hekim olup, hekimliğin babadan oğla geçtiğini gösterir. 

Maristan da islâm Dünyasındakiler örnek alınsa da, farklı yöntemler kullanıldı. Tedavide bitkisel ilaçlar ve şifalı açık havadan yararlanmanın yanı sıra, termal kaynağına sahip bulunan hamamı ile ona bağlı bölümleri su tedavisi için kullanıldı.

Mimarîde üstü açık avlular ve hamam bölümlerinde uygulamalı bilgiler verilen bir tıp medresesi ve şifahane olarak tasarlandı. XIX. asra kadar bu görevini sürdürdüğü belgelerden anlaşılmaktadır. Kurulduğu andan itibaren tedavi usûlleri ve çalışanlarıyla ünlenen Bimaristana, başta Musul olmak üzere diğer illerden gelen hastalar ve Haçlı Savaşları’nda yaralananlar önemli bir yoğunluk oluşturarak, şehrin ekonomisine katkıda bulundular.

Artukoğulları, Mardin’de yaptıkları şifahanelerin duvarına, sağlık kurumu olduğuna dair özel damgalar koyarlardı. Altunboğa Medresesi duvarındaki damga buna örnektir. Mardin’den başka Meyyafarikin (Silvan)’de Necmettin İlgazi’nin eşi Sitti Raziye Hatun tarafından yaptırılan St.Radaviye külliyeleri ve Nusaybin’de, yaptırdıkları şifahanelerle önemli hizmetler ifa ettiler. Yaptıkları külliyelerin avluları daha önce yapılanların aksine üstü açık olup; fıskiyeli havuzlarla hem temiz hava, hem su musıkisinin tedavideki etkisine örnek oluşturdular.

Zengiler ve Memlûkler tarafından da kullanılan bu mimarinin en güzel örneği Artuklulara ait Muzafferiye, Hüsamiye, Zinciriye(Sultan İsa), Dunaysır, Harzem ve Akkoyunlular döneminde Mardin’de kurulan Kasımiye Medreseleridir. Anadolu Selçukluları‘nda Kayseri’de 1205-1206’da ilk kez kurulan Gevher Nesibe Darüşşifa ve Medresesi, öncekiler örnek alınarak çok gelişmiş bir sağlık ve eğitim kompleksi olarak inşa edildi. Artuklular’ın inşa ettirdikleri medreselerde pek çok ilim adamı yetişti.

Meyyafarikin, Amid, Mardin gibi şehirlerin birer ilim ve kültür merkezi haline gelmesinde, Meliklerin ilim ve sanat adamlarını içten koruyup gözetmeleri, Artuklu Külliyelerinde yetişen âlimler ve hekimlerin, Arap bilginlerin kibre kaçan gururlu duruşlarının aksine mütevazı bir tutuma sahip olmalarında etkili oldu. Bu tutum Mardin’in hoşgörüye dayanan havasından kaynaklanıyordu.

Melikler, Arap ve Kürtlere karşı Yakubiler (Süryani) ve Ermenileri koruyor, İdari ve Mali Divanlarda Hıristiyan memurlar kullanıyor, âlimlere değer veriyorlardı. Bu dönemde el-Cezeri tarafından yazılmış olan olağan üstü otomatlar kitabı içerisinde dönemi içinde son derece ilgi çekici çeşitli mekanik robotlardan bahsetmesi, onların çizimlerini vermesi Artuklular çağında bilimin ne derecede ileri seviyede olduğunu göstermektedir.

Mardin’de yetişen ünlü hekimler

-Fahreddin el Ensari el Mardinî(1118-1198): Fahreddini Mardinî, Fahrul Mardinî olarak da bilinir. Babası Muhammed b. Abdülselam b. Abdurrahman El Ensari’dir. Mardin’de doğdu. Artukoğulları döneminin dünyaca ün yapmış Tıp bilgini ve filozofudur. İbn Sina’nın “El-Kanun fil-Tıbb” eserini okuttu, felsefi fikirlerini olgunlaştıran “El Kaside-tül Ayniyye” adındaki meşhur eserini şerh etti.

-Fahreddin el Mardini’nin öğrencisi Harput’lu Şehabeddin Sühreverdi insan akıl ve idrakine ve bunların insan yaşantısı üzerindeki tesirlerine, dolayısıyla pozitif bilimlere de yer verilmesine inanır, bu konuda hocasıyla bile tartışırdı.

Halep’li âlimlerle bu konuda yaptığı tartışma hayatına mal oldu. Şikâyet üzerine Selâhaddin Eyyübi’nin emriyle idam edildi. Bu olay Sühreverdi’nin yetiştiği Artuklu diyarı yöneticilerinin, samimi Sünni Müslüman olmakla beraber, taassuptan uzak hoşgörüsünü kanıtlar.

FahreddiniMardini’nin, en parlak öğrencilerinden biri de İbni Rakika İbni Rukaya’dır. Fahreddin’in tıp ve felsefi görüşlerini yeni nesillere aktardı. 

İbnü’s Salah(1122-1151) ve Necmeddin İbnü’l Minfahı, Matematik, Fizik, Felsefe ile ilgilenen, ama Tıp adamı olarak tanınan Abdullatif Bağdadî Mardin’de yaşamış diğer önemli hekimlerdir.

Artuklu Bimaristan’larına Süryani hekimler de çalışıp, Tıp Bilimine katkıda bulundu. Dioscorides Pedanius‘un “De Materia Medica/Tıbbi Maddeler” kitabı Süryanice’den Arapça’ya Mihran bin Mansur bin Mihran tarafından “Kitabü’l-Hasayış” adıyla tercüme edilerek, Ortadoğu’da eczacılık ve tıp alanında kaynak olarak kullanılması sağlandı.

Tıp ilmiyle de uğraşan, kitap yazan Süryani din ve bilim adamları Artuklular tarafından el üstünde tutularak, korundular. Papaz Abül Faraç, Urfalı Diyakos Abü Said, Hekimlerin başı Diyakos Abü Ali, Diyakos Sohdo dbeth Şumno, Meşhur hekim Burhan, Urfa Metropoliti Athanasius Denho, Kartbart’lı Şemun, Diyarbakır Metropoliti İvannis Mina, Bağdatlı Toma’nın oğlu Abülkaram Said, Doğudaki hekimlerin başı Başdiyakos Abü Said, Urfalı Hasnun ve öğrencisi İsa, Urfalı Gabriel, Urfalı Mafiryan Saliba, Urfalı Abülhayr, Hasankeyfli Papaz Yeşu dbeth Toma,Musullu Abülhayr Dokik Artuklu dönemi ünlü hekimleridir.

Abülfaraç’ın yazdığı Süryanice Kronografi’de; Süryani alimlerin en çok Tıp ilmiyle çalışma yaptıkları, 6.asırdan itibaren Galen’in eserlerini Süryanice’ye çevirdikleri, bunlardan Riş Ayno’lu Serkis’in Galen’in “Ars Medicia/Kthobo damno osyoyo/Tıp İlmi ve Tekniği” ile “De Alimentorium/Dilonoyothö dtursoye/ Beslenmenin Özellikleri” kitapları Artuklular döneminde Arapça’ya çevirildi. Arapça kitap yazanlar içinde Urfalı Gabriel(1227) yazdığı Felsefe ve Tıp kitabı hemen göze çarpar. Abülfaraç da ün yapmış bir hekim olup, Dioskorides’in “De Medicamentis Simplicbus/Tekil İlaçlar” adlı kitabı ile İbni Sina’nın “El Kanun fil-Tıbb” eserinin dört bölümünü Süryanice’ye çevirdi.

Ayrıca o güne kadar geçerliliği olan bütün Tıp teorilerini kapsayan bir kitap yazarak, Tıbbın gelişmesine önemli katkıda bulundu. Bunların yanında al-Gafiki’nin büyük kitaplarından yaptığı seçmeleri Arapça olarak yazdı. Hipokrat’ın “Aphorism”nin bazı bölümleri ile “Vücut Organlarının Yararları” kitabı ve Hunayn bar İshak’ın kitabının Tiryak bölümüne kadar olan sorularını da yorumlayan üretken bir âlimdi. Abrohom Bar Bakus, Yahya bar Adi, Ali bar Bakus, İsa bar Zur’o Alfasal bar Garir ve kardeşi Yahya da Arapça eserler yazdılar. İbn’ül-Ezrak, İbn’ül Esir ve Oğulları, İbn’ül-Fülüs Şemseddin, Ebu’l İsmail el-Cezeri, Muinüddin(Ebü’l Fazl) 12-13.asırlara damga vuran, bilimin farklı alanlarında eser veren Mardinli bilginlerdir.

Mardin’de yetişen çağının yıldızı olan âlim hekimlerden sekiz asır sonra, Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında yetişen Uz.Dr.Yahya (Beg) Sümer, damatları Askerî Tıbbiye ve İsviçre Elektroteknik Fakültesi mezunu, Mardin Belediye Bşk-Milletvekili Genel Patoloji Uzmanı Dr.Aziz Uras ile Milletvekili-Dahiliye Uzmanı Dr.Vahap Dizdaroğlu, Milletvekili-Eczacı Cevdet Öztürk, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr.Beşir Ersoyak, Uz.Dr.Edip Erdolu, Uz.Dr.Abdürrezzak Kurban Yağcı, Op.Dr.Osman Solay, Uz.Dr.Mehmet Güreli, Uz.Dr. Engin Sezgin, Diş Hekimleri Ahmet Diren, Reşit Beşenk, Veysi Bisen rahmeti rahmana kavuştukları halde; gerek çok yönlü başarılı sosyal kişilikleri, gerek atalarından tevarüs ettikleri genlerle hastaya insancıl yaklaşımları, gerekse şaşmaz teşhisleri ile gönüllerde yer alan, iz bırakan ünlü Mardinli doktorlardı.

Corona salgınında şehit olan, insancıl yönleriyle temayüz edip, ardından herkesi ağlatan değerlimiz Prof.Dr.Murat Dilmener, Mardinli Doktorların son kayan yıldızı… Onunla birlikte hepsinin ruhu şad olsun. 21. asırda yine bir Mardinli olan Prof. Aziz Sancar’ın 2015 Nobel Kimya ödülünü alması bir rastlantı değildir. Mardin alanında yıldız yetiştirme kapasitesine sahiptir. Yeter ki o cevherden farksız kapasite işlensin, imkân tanınsın… 

AZİZ SANCAR TIP FAKÜLTESİ TEZ KURULMALI

Corona-19 virüsünün yarattığı pandemi nedeniyle Tıp Eğitiminin önemi gündeme oturdu. Dünyada en gelişmiş ülkeler Tıp Eğitimi ve araştırmalarıyla başı çekerken, uyguladıkları sağlık politikaları nedeniyle çuvalladı. Türkiye son yıllarda açılan Tıp Fakülteleri’nde yetişen Sağlık Ordusu ve alınan koruyucu önlemlerle bu alanda yüzünün akıyla çıktı.

Bu gelişmeler Mardinlilerin gönlünde kanayan bir yarayı da gündeme oturttu. Türkiye Tarihi’nde ilk Tıp Fakültesi Artuklu Beyliği’nin ilk yıllarında Mardin’de kurulduğu halde, 28 Mayıs 2007’de kurulan Artuklu Üniversitesi’nin bünyesinde bir Tıp Fakültesi’nin bulunmayışı sorgulanmaya değer…

Mardin Artuklu Üniversitesi 2007 Mayıs Ayında kurulduktan sonra Malatya İnönü Üniversitesine tedviren bağlandı. Üniversitenin 1 ve 2 nolu Senato toplantıları Malatya’da 2007 Yılı Temmuz ayında gerçekleştirildi. 2 nolu Senato toplantısında alınan kararla Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık, Ziraat Fakültesi, Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu, İktisadi ve İdari Bil. Fakültesi açılması ile ilgili senato kararı, ÝÖK Genel Kurulu’nda uygun bulundu. Daha sonra Sosyal Bilimler vizyonunu oluşturması nedeniyle ilk 4 Fakülte gündemden düştü. Son iki Fakülte Turizm ve Iktisadi/ İdari Bilimler açıldı. Daha sonra açılan Yaşayan Diller Enstitüsüne -diğer illerin aksine- olan yoğun talep, işsizlikten bunalan şehre yarar değil, huzursuzluk getirdi.

Bir milyona yaklaşan nüfusu, çevre iller, Suriye ve Irak devletleri de dikkate alındığında 3-4 Milyonluk sağlık potansiyeli olan bir şehir Mardin. Tıp Fakültesi ve Araştırma/Eğitim Hastanesinin olması şehre önemli bir katkı sağlayacaktır. Tıp Fakülteleri şehirlere her zaman lokomotif olmuştur. 1970’lerde Diyarbakır da kurulan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Urfa’da kurulan Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve günümüzde pıtrak pıtrak açan çiçek gibi kurulan üniversitelere kısa sürede Tıp Fakültesi’nin eklenmesi buna örnektir. Demokrasi, Ekonomi, Sosyal Bilimler, Dinî Bilimler ağırlıklı üniversiteler bile, Araştırma Hastahaneleri kurmadan Devlet ve Özel Hastahanelerini devşirerek, ertesi yıl Tıp Fakültesi açmaktadır. Bu hastanelerin yakınlık mesafesine aldırmadan aynı ilin uzak ilçesinde kurulan üniversitelere bile merkezdeki hastaneler verilmektedir. Çünkü onların yerini alacak Şehir Hastahaneleri hızla inşa edilmektedir. Mardin’de de aynı durum gerçekleşebilir. Artuklu, Kızıltepe, Derik Devlet Hastaneleri veya Özel Hastanelerden biri MAÜ Aziz Sancar Tıp Fakültesi’ne Araştırma ve Eğitim Hastahanesi olarak bağlanırsa, girişimi duraklatan asıl sorun çözülür.

Dünya genelinde de araştırma hastaneleri için farklı uygulamalar vardır:

1-Tıp Fakültesi var, üniversiteye ait hastahane yok. Üniversitenin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir veya daha fazla hastaneyle (eğitim-devlet hastahanesi) karşılıklı işbirliği modeli,

2-Tıp Fakültesi var, üniversiteye ait hastahane var. Üniversitenin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastaneyle daha ayrıca karşılıklı işbirliği modeli,

3-Tıp Fakültesi yok, sağlık yüksekokulu var. Üniversitenin Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir veya daha fazla hastahaneyle (eğitim-devlet hastahanesi) işbirliği modellerinden uygulanabilir.

Araştırma hastaneleri; Tıp, ihtisas ve üst ihtisas eğitiminin verildiği hastanelerdir. Buralarda görev alan her yaştaki Doktorların, Tıp eğitimindeki rolü kadar, çevrenin de sağlığına önemli bir katkısı olur. Mardin tarıma bağlı sanayi dışında sanayi tesisleri olmayan bir şehir. Gelecekte sürdürülebilir kalkınma perspektifinde; İpek Yolu, Kültür turizmi, Tarih turizmi yanında Sağlık turizmini de Tıp Fakültesi ve Araştırma-Eğitim Hastaneleri ile gerçekleştirirse, asırlar öncesinde olduğu gibi ekonomisi gelişecek, vergide üst sıralara tırmanacaktır.

Potansiyeli yüksek bir şehrimiz var. Bir taraftan Irak ülkesi, diğer taraftan Suriyeliler ve Suriyeli sığınmacılar, Ordumuzun oralardaki mensupları, yanıbaşımızdaki Şırnak, Cizre, Silopi gibi yerleşim yerlerinin yakınlığı sağlık turizmi potansiyelimizi 3-4 milyona çıkarabilecek kapasitededir. Bunun için çalışılması gerekir. Devlet ricalimiz, Sayın Vekillerimiz, Sağlık Bakanlığımızın bu konuda Mardin’e gerekli ilgiyi göstereceklerine inanıyorum.

Valimiz Mahmut Demirtaş başkanlığında MAÜ Rektörü Prof.Dr.İbrahim Özcoşar, MEM Şehmus Sümer, Mardin Milletvekilleri, MAREV,MARSEV, MARİŞ-MARİDER Başkanlarından oluşacak heyetin; Mardin’e özel ilgi gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuyu acilen intikal ettirmeleri çabaları hızlandıracaktır. Ardından başta gururumuz Prof.Dr.Aziz Sancar, Mardin sevdalıları, iş adamları ve hayırsever hemşerilerimizin destek rüzgârıyla MAÜ Aziz Sancar Tıp Fakültesi kısa sürede hayata geçecektir.

Mardin Tıp Fakültesi bir talep değil, bir ihtiyaçtır. Coğrafî konumu, hasta potansiyeli ve hazır yetişmiş Akademisyen kadrosu, her konuda hazır Mardin sevdalısı iş adamları ile Mardin bu adımı bekliyor ve öncü olanları da kadirşinas hemşerilerim unutmayacaktır. Eğitim Kadrosu yokluğundan sızlananlar için, Tıp Eğitimine katkıda bulunacak, Yurdun dört yanındaki Mardinli Doktorların her kademeden listesini aşağıda sunduk. Başlamak işin yarısıdır… Başlamak bizden, başarı Allahtan… 

MardinliAkademisyenler ve Uzman Doktorlar

Prof.Dr.Aziz Sancar- Biyokimyager,Moleküler Biyolog, Nobel Ödüllü

Prof.Dr. Ömer Alyan-Kardiyoloji

Prof.Dr. İbrahim Aykaç-E Rektör

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Prof.Dr.Orhan Ayyıldız hemotoloji

Prof.Dr.Fırat Bayraktar-Endokrinoloji

Prof.Dr.Kemal Baysal- Çocuk Hastalıkları

Prof.Dr. Abdi Bozkurt-Kardiyoloji

Prof.Dr.Fikri Canoruç-Gastroenteroloji(E.Rektör)

Prof.Dr.Naime Canoruç-Klinik Biyokimya

Prof.Dr.Yıldıray Çete-Acil Tıp

Prof.Dr.Remzi Çevik-Fizik Tedavi

Prof.Dr.Vedat Davutoğlu-Kardiyoloji

Prof.Dr.Ender Dulundu- Genel Cerrahi

Prof.Dr. Bora Eldem-Göz

Prof.Dr.Nevin Eldem-Mikrobiyoloji

Prof.Dr.Ömer Erdeve-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Prof.Dr. Cüneyt Ensari-Çocuk-Nefroloji

Prof.Dr.Serdar Ensari- KBB

Prof.Dr.Faruk Geyik- Enfeksiyon Hastalıkları

Prof.Dr. Oktay Gözü- Göğüs hastalıkları

Prof.Dr.Zeki Günlüoğlu-Göğüs Cerrahisi

Prof.Dr.Aslan Güzel-Beyin Cerrahisi

Prof.Dr.Burhan Ferhanoğlu-Hematoloji

Prof.Dr.Neslihan Mungan-Çocuk Hastalıkları

Prof.Dr.Selman Yıldırım-Çocuk Kardiyolojisi

Prof.Dr. Adil Kartal-Genel Cerrahi Uzmanı

Prof.Dr.Neşe Kavak-Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Bşk.

Prof.Dr.Kadircan Keskinbora- Göz Hastalıkları-Tıp Tarihi ve Etiği(E.Dekan)

Prof.Dr.Aydın Mungan-Üroloji

Prof.Dr.Uğur Mungan-Üroloji Pof.Dr. Faruk Oktay-KBB Prof.Dr.Serdar Bedii Omay-Hematoloji(E.Rektör) Prof.Dr.Nevbahar Tamçelik-Göz Hastalıkları-Türk Oftalmoloji Bşk.

Prof.Dr.Cüneyt Yücesoy-Dahili Tıp Bilimleri

Prof.Dr. Serdar Uğurlu-Romatoloji

Prof.Dr. Cüneyt Üneri-KBB Uzmanı

Doç.Dr.Bülent Çitgez-Genel Cerrahi

Doç Nurullah Edebali-Beyin

Doç.Dr.Serdar Oğuz- Kadın H.-Doğum

Doç.Dr.Arda Kayhan-Radyoloji

Doç.Fatih Özdener-Farmakoloji

Doç.Dr.Gülseren Sağcan-Göğüs Hastalıkları

Op.Dr. Kutbettin Altun- Genel Cerrahi

Op.Dr.Funda Aybar Susur-Kadın H.-Doğum

Op.Dr.Servet Baysal-Kadın Hastalıkları

Op.Dr.Flora Rüya Çitgez-Kadın H.-Doğum

Op.Dr.Orhan Hayri Elbir-Genel ve Gastroenteroloji Uzmanı Op.Dr.Lokman Eldem-Genel Cerrahi

Op.Dr.Cemal Ensari-Gastroenteroloji

Op.Dr. Çetin Erdolu-Üroloji Op.Dr.A.Murat Hacımustafaoğlu-Göz Hastalıkları Op.Dr. Ömer Naşifoğlu- Cerrahi Op.Dr.İlyas Naşifoğlu-Üroloji Op.Dr.Hakan Özkan-Göz Hastalıkları Op.Dr.Adem Özden-Kadın H.-Doğum Op.Dr.Sait Şirazi-KBB Op.Dr.Zeki Uzun-Kadın H.-Doğum Uz.Dr.Celâl Abakay-İç Hastalıkları Uz.Aykan Alas-Radyoloji Uz. Dr. Ekrem Civaş-Dermatoloji Uz.Dr.Talat Çelik-Göğüs Hastalıkları Uz.Dr.Zeki Doğan-Kardiyoloji Uz.Dr.Hikmet Dulundu-KBB Uz.Dr.Olcay Eldem-Kardiyoloji Uz.Dr.Nuri Ensari-İç Hastalıkları Uz.Dr.Cengiz Gökalp-Çocuk Hastalıkları Uz.Dr.Alp Karademir-Radyoloji Uz.Dr.Faruk Kavak-İç Hastalıkları Uz. Dr.Günay Kuzeyıl-Göğüs Hastalıkları Uz.Dr.Suzan Naşifoğlu-Dermatoloji Uz.Dr.Adil Tüfekçioğlu- Radyoloji Uz.Dr.Zeynep Tüfekçioğlu-Nöroloji Uz.Dr.Hamit Özkan-Çocuk Hastalıkları Uz.Haluk Yücesoy-Beyin ve Sinir Cerrahi Uz.Dr.Nureddin Özdener-Halk Sağlığı Uz.Dr.Davut Tarık Şatana-Kadın H.-Doğum Uz.Dr.Melda Aybar Türkoğlu- İç Hastalıkları Uz. Dr.İbrahim Yücesoy-İç Hastalıkları Uz.Dr. Çetin Yücesoy-İç Hastalıkları Prof.Dr. Muzaffer Ateş- Diş hastalıkları Prof.Dr. Buket Aybar Diş Hekimi Metin Tüfekçioğlu Diş Hekimi Ayten Aşar Karabörk Diş hekimi Ferdi Allaf Diş Hekimi Taner Dilmener Diş Hekimi Mehmet Helvacıer Diş hekimi Sedat Taşo Serkan Nadir Yücesoy Diş Hekimi Adil Yücesoy * Kaynakça ARTUKLULAR-I, I.Uluslararası Artuklu Sempozyumu Bildirileri, Editör: Dr.İbrahim Özcoşar, Mardin Valiliği Kültür Yay. Ara Altun: Eminüddin Külliyesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul- 1995, cilt 11, s. 119. Patrik İğnatius Efrem I.Barsavm: Saçılmış İnciler/Süryanilerin Yazınsal Tarihi, Türkçesi:Zeki Demir, İstanbul-2005 Hıdır Kadircan Keskinbora, “Mardin’de Eminüddin Maristanı ve O Dönemdeki Darüşşifalar”, I. Uluslar arası Mardin Tarihi Sempozyumu, 2006, s. 211-220. Ahmet Eryüksel, “Mardin Emineddin-Necmeddin İlgazi Darüşşifası”, Tarihi Sağlık Kurumlarımız Darüşşifalar, Editör:Prof.Dr. Nil Sarı, Cilt 1, s. 131-2. İstanbul-2010 M.Talat Şimdi: Mardin tarihi Kimliği, İzmir-2019 Sarper Yılmaz: mardin şeyh eminüddin bimaristanı http://www.naimkaragoz.dr.tr/tr/makale.aspx?hbr=15&kat=2 Destek ve katkıları için; Adnan Avuka, M.Beşir Ayanoğlu, Cengizhan Aziz Hakioğlu, İbrahim Yüksel,İsmet Yedikardeş,Kenan Gürdal, Mardin Evlerini Koruma Grubu’ndan; Aziz Deniz, M.Sıddık Ensari, Doç.Cemil İnan, Hıdır Sümer, Dr.Nurettin Özdener, Çetin Tüfekçioğlu, Halil Yazgı, Sabahattin Yücesoy, Dr.Haluk Yücesoy’a teşekkür ederim. 

Ayten BAŞABAŞ DİRİER

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER