
Çocuk ve sivil katleden koalisyon güçleri ve Suud yönetiminin zulmünü telin Eden Yemen Dostu Türkiye Direniş Cephesini Suudun medyası eleştirip iftira attı. Ehlibeyt sevdalısı insanlara utanmadan Terör örgütü yakıştırması yaptı.
SUUD MEDYA’SI İSTANBUL’DAKİ YEMEN EYLEMİNE BÖYLE TEPKİ GÖSTERDİ…
Suud rejiminin önde gelen gazetelerinden Okan’da yer alan haberinin tam metni “IŞİD ve İhvân’a Verdiği Destekten Sonra Türkiye Bu Sefer Hûsîlerin Tarafında... Ahmed eş-Şimri / Cidde Hûsîlerin İran’dan aldıkları tam destekle Yemen ve civar ülkelerde sivillere yönelik işledikleri insanlık suçlarının Türkiye Rejimi tarafından da desteklendiği teyit edilmiş oldu.
Hûsîler, bugün (Pazar) İstanbul’un orta yerindeki Fatih Meydanında gösteri düzenledi. Gösteride Hûsî bayrakları ve darbe lideri Abdülmelik el-Hûsî’nin resimleri havaya kaldırıldı; mezhepçi, nefret içeren, ırkçı ve toplumsal dokuyu zedeleyen sloganlar atıldı. İstanbul’dan yayın yapan Yemene menşeli "Okaz" haber ajansına göre, gösteriyi İran tarafından desteklenen ve üyeleri Hûsî ailesine mensup Yemenli ve mezhepçi terörist ideolojiye mensup Lübnan ve Suriyeli öğrencilerden oluşan “Ehli'l-Beyt” adlı terör kuruluşu düzenledi. IŞİD’in Türkiye topraklarından Suriye’ye geçiş izni verdikten ve İhvân üye ve liderlerine verdiği destekten sonra Türkiye'nin bu gösteriye de izin vermesiyle Hûsîlerden yana taraf tuttuğu ortaya çıkmış oldu. Yine Hûsîlerin düzenlemiş olduğu bu gösteriyle birlikte Türkiye’ye methiyeler düzüp onu parlatmaya uğraşan ve Yemen’de çatışmayı körükleyip ülkeyi harabeye çeviren içinde Müslüman Kardeşler’den de eleman bulunduğu şüpheli terör unsurlarına destek veren ve bu gibi unsurlarla bölgede terör, şiddet ve kaosu hortlatan İhvâncı liderlerin de muğlak tutumları deşifre olmuş oldu.
Yemenli gözlemcilere göre bu faaliyetler, Türkiye tarafından yürütülüyor. Bununla İhvân üyeleri ve Hûsî milisler arasında görüş birliği oluşturmak hedefleniyor. Özellikle son zamanlarda İhvân mensubu aktivistlerin söylemleri ve Hûsîlerin bölgede terörü yayıp komşu ülkeleri hedef alan faaliyetlerine destek vermeleri bize Türkiye’nin şaibeli rolünün devam ettiği ve devam edeceğini gösteriyor.
Yemenli aktivist Muhammed el-Mukbilî, Türkiye’de yaşayan Yemenliler arasında çatışma ortaya çıkarmak isteyen Hûsî unsurların durdurulması gerektiği talebinde bulundu. Milisler tarafından yerinden yurdundan edinmiş, evleri yıkılmış ve akrabaları öldürülmüş binlerce Yemenlinin İstanbul’da yaşadığına vurgu yaptıktan sonra, önü alınamaz çatışmalar çıkmadan Yemen Konsolosluğuna vatani görevini yerine getirmek için acil harekete geçmesi çağrısında bulundu.
“Okaz” haber ajansına verdiği demeçte el-Mukbilî ayrıca şunları ifade etti: Gösteriye katılan topluluk eğitim bahanesiyle Türkiye’ye gelen Hûsîlerden, Hûsî sempatizanı Türklerden ve başka ülkelerden mezhepçi kimselerden oluşuyor.
Buna karşın, Yemenli Kadını Güçlendirme Müessesesinin başkanı hukukçu Zaafaran Zaid, İstanbul Meydanında havaya kaldırılan Hûsî bayrağı ve terörist Abdülmelik el-Hûsî’nin resimlerine işaret ederek sırtını Türkiye’ye yaslayanlara hücum ettikten sonra Ankara’yı teröristleri besleyen ülkelerin başını çekmekle itham etti.
Zaafaran’ın “okaz” haber ajansına verdiği demeçte ayrıca şunları vurguladı: Kin, ölüm ve terör sloganlarının yükseltildiği Hûsî gösterisi, Yemenli İnsan Hakları aktivistlerinde şok yarattı, Yemenli çeşitli bileşenlerin, medyacıların ve hukukçuların kendisini insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden devletin teröre destek vermesini kınadılar. Zaafaran, son olarak şunları ekledi: Kuşkusuz terör faaliyeti, bize Erdoğan Rejiminin Hûsî milislerine yakınlık gösteren ve İran’daki çeşitli kollarla aynı nağmeleri tekrarlayan medya kanallarına kucak açtığını gösteriyor.
Tarafsız aktivistlerin katılmadığı ahlâkî ve insanî bir çöküştür bu. Bu faaliyet, maskeleri bir anda düşürmekle kalmayıp Yemenlileri öldüren, kadınları tutuklayan, çocukları silahlandıran, etrafa mayın döşeyen, sivilleri göçe zorlayan, kamplara füze atan, şehirlere saldırıp insanî yardım faaliyetlerini engelleyen, kamu ve özel mülkiyetlere saldıran ve komşu ülkeleri hedef alan silahlı mezhepçi terör topluluklarına ruhsat vermiş resmi mevkinin de maskesini düşürmüş oldu.”