VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 04 May 2021 14:07:20

0 Yorum

Kez Okundu.

Sicili Bozuk Ve Küstah ABD

Sicili Bozuk Ve Küstah ABD

H24/Makale/Hazım KORAL

 ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 tarihinde vuku bulan Ermeni tehcir meselesini "soykırım" olarak tanımlaması aslında Türkiye kamuoyu açısından sürpriz olmadı. Biden'ın böylesi bir küstahlıkta bulunması ABD'nin Türkiye halkına yönelik hasmane zihniyetini de ortaya koymaktadır. Aslında ABD bize hiçbir zaman dost ve müttefik olmadı. Bunu halkımız net bir şekilde görüyor ve biliyor. Bunu Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında uyguladığı ambargolarda da görmüştük.

Bu küstahlık karşısında dönemin koalisyon hükümetinin iki ortağı Ecevit ve Erbakan'ın misilleme olarak almış olduğu kararla 26 Temmuz 1975 tarihinde tüm ABD üslerine el konup kapatılması Türkiye kamuoyunu ziyadesiyle memnun etmişti. Ancak ne yazık ki, 1983 yılında, Kenan Evren cunta hükümeti döneminde bu üsler tekrar açılmıştı. Cunta hükümetinin üsleri açması aslında yapmış olduğu askerî ihtilâlden çok daha büyük kötülüktü.

Elbette asıl sorgulanması gereken ABD gibi sicili bozuk, insanlık dışı cinayetleriyle meşhur olmuş, (Hiroşima ve Nagazaki'ye atmış olduğu atom bombalarının hemen akabinde) bu katil, bu soykırımcı rejimle nasıl iş tutulur, nasıl ikili ilişkiler geliştirilir? Asıl suçlu olanlar katil ABD'nin kanlı elleriyle ilk defa tokalaşıp diplomatik ilişkiler geliştiren siyasîlerdir. Bu ülke topraklarını o katil devlete açan siyasîler asıl vatan hainidir. ABD gerek kurulma aşamasında ve gerekse kurulduktan sonra sicili tamamen bozuk bir ülkedir. Antropologların yapmış olduğu istatistiklere göre eğer ABD milyonlarca Kızılderili'ye uygulamış olduğu soykırım canavarlığını yapmamış olsaydı bugün o topraklarda 400 milyon dolayında Kızılderili yaşıyor olacaktı.

ABD İkinci Dünya Harbi'nden sonra İngiltere'den devralmış olduğu sömürgecilik misyonuyla Doğu ve Batı Asya ülkelerinde de insanlık dışı katliamlarla soykırımlar işledi. Düşünün, 6 ve 9 Ağustos 1945 tarihlerinde Hiroşima ve Nagazaki'ye atmış olduğu atom bombaları ve 14 Ağustos 1945 tarihine kadar kesintisiz bir şekilde Japonya'nın 30 şehrini bombalayıp harabeye çevirmesi ve yarım milyon dolayında insanı katletmesi soykırım olmuyor mu? ABD 1963-1973 yılları arasında Vietnam'da işlemiş olduğu insanlık dışı cinayetleriyle 4 milyon dolayında insanı katletti.

Yine bu cinayetlerin öncesinde Kore'de 3 milyon dolayında insanın ölümüne sebebiyet verdi. Kamboçya'da 1 milyon dolayında insanı katletti. Afganistan'da 1,5 milyon insanı öldürdü. Yine aynı şekilde Irak'ta 1,5 milyon dolayında insanın hayatına son verdi...

Tekrar sormuş olalım, bütün bu insanlık dışı katliamlar soykırım olmuyor mu? Soykırımdan söz etmesi gereken en son ülke ABD'dir. Üstelik olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek en alçakça bir itham değil mi? Meşum Ermeni çeteleri o dönemde müstevlilerle iş tutup Anadolu'nun köy ve kasabalarında işledikleri hunharlıkları bütün tarihî kayıtlar ortaya koymaktadır. Sadece Kars Ulu Camii'nin içine sığınmış 286 kadın/çocuk, savunmasız insanı yakarak katlettiler. Arşivler tetkik edilsin, hangi köy ve kasabada kaç tane insan kesilmiş, yakılmış veya kurşuna dizilmiş?

Baksınlar..

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

O insanlık dışı katliamlara tanık olan insanların ifadeleriyle "Ermeni Mezalimi" isimli eserler kaleme alındı. ABD kendisi gibi katil TAŞNAK, HINÇAK ve ASALA gibi örgütleri arkalıyor. Şunu bütün dünya insanlığı net bir şekilde biliyor ki, ABD eli kanlı ve sicili bozuk katil bir ülkedir ve katilleri desteklemektedir. Üstelik ABD sadece katil değil, aynı zamanda küstah ve haddini bilmez bir terör devletidir.

Maatteessüf ki, bu küstahlığı, bu şirretliği, haddinin bildirilmeyişinden kaynaklanıyor. Zaten dünyaya jandarmalık taslaması da bundan.. Bu katil ABD'nin bir de dünyanın birçok ülkesinde yürüttüğü vekâlet savaşları var. Kimi yerde ülkeleri birbirleriyle kapıştırıyor, kimi yerde iç savaş çıkarıyor. Kimi yerde ise terör örgütlerini finans ediyor, eğitip donatıyor ve sahaya sürüyor.

Yine aynı şekilde Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde vuku bulan askerî ihtlâllerin arkasında ABD'nin parmağı var. Mısır'daki Sisi darbesinin arkasında ABD olduğu gibi 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında da ABD vardı. Elbette ABD'nin entrikaları sadece darbelerle sınırlı değil. Suriye ve Irak'ı kan gölüne çeviren ABD'dir. 50 bin TIR dolusu silahı dünyanın gözünün içine baka baka terör örgütlerine taşıması, kendisinin bir terör devleti olduğu anlamına gelmiyor mu?

Baştan beri ifade ettiğimiz gibi dünyanın birçok ülkesinde terör eylemlerinde bulunması, hatta ikiz kuleleri bizzat kendisinin kamikazi yaparak yıkması onun kendi halkına karşı da acımasızlığını ortaya koymaktadır.

Şimdi sormuş olalım, böylesine şirret, böylesine küstah, böylesine katil bir devletin tahakkümüne, azarlamalarına ve tezviratlarına daha ne zamana kadar tahammül edeceğiz? Müslüman halklara yönelik entrikalarını daha ne zamana kadar sineye çekeceğiz veya daha ne zamana kadar bu zillete katlanacağız. Allah aşkına bizim kendi ayaklarımızın üzerinde duracak mecalimiz mi yok? Sonra, biz bu ikili ilişkilerden, biz bu müttefiklikten zarardan başka bir şey görmedik. Siyasîlerimiz bunu da mı görmüyor? ABD, tahakkümü altındaki diğer ülkelere yaptığı gibi bize de sürekli köstek oldu.

Özellikle silah sanayiinde müşterek projelerimiz akamete uğratıldı. En son ortak üretmiş olduğumuz F-35 savaş uçaklarının teslimatı yapılmamaktadır. Üstelik finansman yükümlülüklerimizi harfiyen yerine getirdiğimiz hâlde uçaklarımız verilmiyor. Şu anda projeden de çıkarıldık. Sözleşmeye sadık olmayan ABD'nin bu tutumu hem küstahlık, hem alçaklık olmaktadır. Bizim ABD ile müttefik olmamız mümkün değil, hele stratejik ortaklık asla...

Ayrıca şunu da belirtmiş olalım ki, bizi soykırımla suçlayan bir devletten sözleşmelerine sadık kalması nasıl beklenebilir?

Şu hâlde sormuş olalım ABD üslerinin kapatılma zamanı daha gelmedi mi?

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER