VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 16 October 2021 18:52:08

0 Yorum

Kez Okundu.

Savcı Bey’le Prens Andronikus’un İsyanı

SAVCI BEYLE PRENS ANDRONÄ°KOS'UN Ä°SYANI

H24| Makale | Metin HASIRCI

Bursa'da pek muazzam bir düÄŸün ve ahalinin de katıldığı ÅŸenlikler yapıldı. Mısır'dan gelen elçiler, Anadolu Beylikleri, Ä°stanbul'un sefirleri, hediyeler takdim ederek düÄŸünde hazır bulundular. DüÄŸün ertesinde Hüdâvendigâr Gâzi, devletine hediye edilen beldeleri geziye çıktı. (783h./1381m.) Zaferlerinin mehabeti HamidoÄŸlu BeyliÄŸini BeyÅŸehir, AkÅŸehir, Isparta sancaklarını bütün kaleleriyle Hüdavendigâr'a feragat ederek verdiler.

Buradan; 1.Sultan Murad'ın ordularının Garp (Batı) âlemini tazyike baÅŸladığını görüyoruz. Zira; TimurtaÅŸ PaÅŸa; Manastır, Pirlepe, Ä°ÅŸtip beldelerini, baÅŸka bir ordumuz Sofya, KuÅŸadele, Rakhile, Akdamla gibi Balkan beldeleri Osmanlı sancağına râm oldu. (786h./1384m.)

Bu arada talihsiz bir vak'a husule geldi. Åžöyle ki: Bizans imparatorunun, Prens Andronikos adlı oÄŸluyla Hüdavendigâr Gâzi'nin oÄŸlu Savcı Bey, gençlik belâsı olan bâzı hoÅŸnutsuzluk bahânesiyle ÅŸirket-i ÅŸekavet (birlikte babalarına isyan) ederek, Marmara sahilinde ordu hazırlıklarına giriÅŸtiler. Tabii ki, tehlikeli oyuncak padiÅŸahın katına duyurulmuÅŸ olmalı ki, Sultan Murad-ı evvel, iki kafadarın üzerine ÅŸimÅŸek gibi indiÄŸinde Edincik yakınlarında, Dimetokacık ve Güvercinlikhisar arasında encümen-i eÅŸkiyaya (haydutlar topluluÄŸu) yalnızca çıkıp görünmesiyle her biri ayağına düÅŸerken, iki gafil de Dimetoka'ya can attılar.

Böylece iki kafadarın yanlışı, Osmanlı'ya isyancı kafadarların sığındığı Dimetokayı almak vâcip oldu ve alındı. Savcı Bey 'in cezasına ulaÅŸması babasının hükmüne kaldı ve elbette katl olundu. Andronikos ise babası tarafından gözlerine mil çektirildi. Hayatı bağışlandı. Bizans imparatorunun diÄŸer oÄŸlu Manuel, kardeÅŸinin yaÅŸadığından mütenebbih olmamış, Selânik'ten Siroz'a hücum etmek suretiyle bir yanlışa koyulduysa da, Hayreddin PaÅŸa üzerine gitti.

PaÅŸa karşısında aczini idrâk eden Manuel, evvelâ pederine iltica etmek istedi, kapı açılmayınca baÅŸkalarına baÅŸvurduysa da, hiçbiri Osmanlı korkusundan kendisine ne yâr oldular, ne de yardımcı. Manuel bunun üzerine Hüdavendigâr'ın kapısını çalıp, kendini affettirdi.

 

Burada bir açıklama gereÄŸini elzem buluyorum: "Merhum sadrazam; bu enteresan vakayı yazıp geçmiÅŸ. Elbette özetlemek; iÅŸlerin derûnuna inmeye pek mecâl bırakmaz, ancak Savcı Bey'i katleden anlayış, kendi toprağına saldırıya geçmiÅŸ olan Manuel'i, neden bağışlar?

Kendi pederi, oÄŸlu Manuel'i yanına yaklaÅŸtırmazken! Tabii biz bunu ÅŸerh ederken, kendi târih anlayışımız ve yarım asırdır Osmanlı tarihinin eski yazı olsun, yeni yazı olsun haylicesini okumuÅŸ, Ahmed Râsim Bey'in Osmanlı Târihini üç bin kusur sayfayla Osmanlıcasından sadeleÅŸtirip, ÅŸerh etmiÅŸ, telifi kendimize ait olan Büyük Osmanlı Târihi'nin 4 bin sayfalık 8 büyük boy ciltten meydana gelmiÅŸ çalışmamızın verdiÄŸi selahiyetle kalem oynatma hakkını acizâne kendimde bulmaktayım.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Buna baÄŸlı olarak arz ediyorum: "Efendim; Andronikos ile Savcı Bey'in yanlış da ittifak edip, yaptıkları isyan harekâtı, kendilerinin harekâtını bas tırmak üzere gönderilen askerle çarpışmaya girdikleri ve bu çarpışmada her iki taraftan da ölenler olduÄŸu bir vakıadır. BilindiÄŸi gibi insanlar asırlar sonra filanca ÅŸehzade niye öldürüldü? KardeÅŸ katli yüz karasıdır filân gibi sorgulamalar ile maksad-ı muhtelife içinde bir nevi yargılama yapmakta ve karar sahibi devletlûyu ve fetvayı veren Åžeyhülislâmı suçlama hâtta Osmanlı düÅŸmanlığı hastalığına yakalanmış kimseler de, bu düÅŸmanlığın gereÄŸi olarak katil, cani, hunhar, hündkâr gibi sıfatlarla yaftalamaktadırlar. Bunun Osmanlı tarihinde ilk olayı, yukarıda arz ettiÄŸimiz Savcı Bey ve Prens Andronikos'un meydana getirdikleridir.

Bu olayda bazı rivayetlere göre isyancı ile padiÅŸah kuvvetleri arasında vukuu bulan çatışma da, 10 bine yakın insan ölmüÅŸtür. Bu vakaya sebep olarak birçok sebep gösterilse de, neticede, Savcı Bey'le arkadaşı Andronikos, bir numaralı sanıktırlar. Bu kadar insanın ölümüne sebep olmuÅŸ olmak her halde idam cezasını hak etmiÅŸ olarak hüküm yemeyi uygun kılar. Dolayısıyla baÄŸrına taÅŸ basan Sultan 1. Murad Gazi evladını katlettirmekle, ÅŸer'an üzerine düÅŸeni yerine getirmiÅŸtir. Bizans Ä°mparatoru oÄŸlu Andronikos'u, gözüne mil çekmekle cezalandırmasıysa, medeniyetten dolayı deÄŸil, evlat sevgisinin, vatanından ve onun yüzünden ölen vatandaşına olan sevgisinden hâtta umursamazlığından kaynaklanmaktadır.

Hatta rivayet olunur ki, Andronikos'un annesi, mil'i çekecek cellata verdiÄŸi rüÅŸvet ile tavlanmış mili, ete deÄŸdirerek deÄŸil, pek yakınına getirmek suretiyle kaÅŸ ve göz kapaklarında etkili bir yanık husule getirmek suretiyle gözün kör edildiÄŸi zannı verilmiÅŸtir. Kısa olmayan bir zaman dilimi sonrasında, ihtimamla yapılan tedavi sonrasında gözlerin kurtulduÄŸu söylenir.

Böylece Sultan Murad ciÄŸerpâresini feda ederken, Bizanslı ise, cibilliyetinin gereÄŸini hem milletine karşı hem de, Sultan Murad'a karşı aldatıcı olarak yerine getirmiÅŸtir. Netice olarak taht iddiasında bulunan Osmanlı ÅŸehzadesi, harekâta geçtiÄŸinde ve muvaffak olamadığında, ya yurt dışına kaçıp yâd ellere sığınacak, yahut da teslim olup, ölümlerine sebep olduÄŸu insanların kefaretini canıyla ödeyecektir.

Bu zürra'daki cezadır. Mahkeme-i Kübrâ'da esas olan tecelli edecektir ki, o mahkemenin yanılması yoktur. Birkaç istisna sayılmazsa, kardeÅŸ katli, padiÅŸah öldürülüÅŸü, olayı çıkmadan önleme tedbiri diye ileri sürülmüÅŸtür. Prens Manuel'in, Sultan Murad Gâzi tarafından affına gelince, devlet siyaseti ve devleti yöneten hanedan siyaseti, Bakkal Ahmet Efendinin ailesinin siyasetine benzemez.

Ne kadar anlaÅŸma yapmışsak yapmış olalım, bunlar netice itibarıyla milletimizin düÅŸmanlarıdır. DüÅŸmanımın, düÅŸmanı dostumdur sözünde, dostumdur sözü fazla gelirse de, düÅŸmanın düÅŸmanını desteklemek, onların birbirine düÅŸmesini saÄŸlamak devletin ve devleti yöneten hanedanın siyasetidir. Bu dâva da, Manuel babasına asi gelmiÅŸ antlaÅŸma içinde olduÄŸu Osmanlı'nın toprağına saldırmakla babasını mahcup etmiÅŸtir. Dolaysıyla bu hâl aralarında bir ihtilaftır.

Nitekim imparator bu hadisede oÄŸlunu kabul etmemiÅŸ böylece Osmanlı devletine karşı, hem devletini hem de dostluÄŸunu muhafaza ettiÄŸini ispat ederek korunma ÅŸansını yakalamıştır. Murad Gâzi de, toprağını iÅŸgal edemeyen Manueli affetmek suretiyle, babası imparatorun başından bu püsküllü belâyı eksik etmeme yolunu seçmesi, Bizans'taki gerginliÄŸin devamını saÄŸlamıştır ki, düÅŸmana rahat vermemenin bir yolu da budur. Åžimdi buyurun günümüze gelelim.

Kıbrıs meselesi 20 Temmuz 1974'de yaptığımız indirme ve çıkartma harekâtıyla %32'sini elde ediÅŸimiz sonucunu getirmiÅŸtir. Yunanlılar ve Ada Rumları ise, bunu ortadan kaldırmaya 34 yıldır çalışıyorlar. Bir kere bile geçmiÅŸ hükümetlerimiz bu günkü de dâhil olarak, Yunanistan'a çok oluyorsunuz. Böyle devam ederseniz, biz de Oniki Ada'da tarihi haklarımızı gündeme getiririz diyememiÅŸlerdir. Bu da, göze göz, diÅŸe diÅŸ anlayışını sulha aykırı görmek olur düÅŸüncesidir ki, dünyanın sulhundan sadece biz mesul deÄŸiliz diyebilememekten kaynaklanıyor. Ä°stersen sulhu sâlah, hazrol cenge diyen atalarımız bin yıl bu âleme nizam ve intizam verdiler. Åžimdi Fezleke-i Osmaniye avdet edelim.

Fiemanillah.

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

Metin HASIRCI Metin HASIRCI h24habrgmail.com Tüm Yazıları

BENZER HABERLER