VÄ°DEO GALERÄ°
FOTO GALERÄ°
KÃœNYE
FÄ°RMA REHBERÄ°
Ä°LAN REHBERÄ°
BÄ°ZE ULAÅžIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 07 March 2022 13:28:32

0 Yorum

Kez Okundu.

Sakarya’da Herzog’u Protesto

Sakarya'dan Herzog'a Protesto

H24/ Sakarya

 Sakaryalılar, Siyonist Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog’un ülkemize geliÅŸini protesto etti

Google News Sayfamız Sakarya’da terör rejimi Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog’un hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesi protesto edildi, ‘Katil Herzog’u Türkiye’de Görmek Ä°stemiyoruz’ denildi.

Sakaryalılar, Siyonist Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog’un ülkemize geliÅŸini protesto etti.

 Sakarya’da terör rejimi Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog’un hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesi protesto edildi, ‘Katil Herzog’u Türkiye’de Görmek Ä°stemiyoruz’ denildi.

Ä°kra Ä°lim ve Kültür Merkezi öncülüÄŸünde AKM önünde yapılan gösteride Siyonist rejimin soykırım yoluyla kurulmuÅŸ sözde bir devlet olduÄŸu hatırlatılarak, BAE ve Suud gibi ülkelerin liderliÄŸindeki Ä°srail’le normalleÅŸme sürecine Türkiye’nin dahil edilmek istendiÄŸi belirtildi.

Basın açıklamasını gerçekleÅŸtiren Muhammed Emin Duman, Ä°srail’in diplomasiden anlamadığının onlarca yıldır tecrübe edildiÄŸini ve anladıkları tek dilin direniÅŸ ve silah olduÄŸunu dile getirdi.

Hükümetin Ä°srail’le normalleÅŸerek aslında ABD ile iliÅŸkileri yumuÅŸatmak ve Batı’dan tekrar sıcak para giriÅŸini saÄŸlamak amacı taşıdığını ifade eden Duman, ‘CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve arkadaÅŸları önümüzdeki seçimi kaybetmemek adına çok büyük bir vebale girmeyi göze aldılar’ ifadelerine yer verdi.

DiÄŸer taraftan muhalefet partilerinin de Ä°srail’le normalleÅŸmeye itirazları olmadığını kaydeden Duman, ‘Ülkemizde muhalefeti temsil eden büyük partiler Amerika ve Avrupa’da itibar kazanmak, gelecek seçimlerde desteklerini almak için her yolu deniyor. Bir taraftan ilgili ülkelerin büyükelçileri ile görüÅŸmeler yapıyor, diÄŸer taraftan da Amerika ve Avrupa’da yetkili bürokratlar, milletvekilleri, lobiler nezdinde giriÅŸimde bulunarak Atlantik eksenine sadakatlerini sunuyorlar’ dedi. Ä°ktidar ve muhalefetin ülkemizin bağımsızlığına kafa yormadığına dikkat çeken Muhammed Emin Duman, Türkiye’deki bütün darbe ve darbe giriÅŸimlerinin arkasındaki güç olan ABD ve NATO’dan bağımsız bir Türkiye’nin inÅŸa edilmesi gerektiÄŸini söyledi.

Duman, bunun için ‘Neoliberal ekonomik politikalar acilen terkedilmelidir. Tüketimin deÄŸil, üretimin ve adil paylaşımın esas alındığı ekonomik politikalar hayata geçirilmelidir. Batı’nın haz ve çıkar esaslı deÄŸerler sistemi yerine paylaÅŸma ve dayanışma esaslı Ä°slami deÄŸerler sistemini hayata geçirecek bir eÄŸitim ve kültür devrimi gerçekleÅŸtirilmelidir.

Dış politikada bağımsız bir hatta kalınarak Ä°slam ülkeleri arasında birlik oluÅŸturma çabalarına öncülük edilmelidir. Özellikle bölgemizde ihtilafların giderilmesi ve ittifak oluÅŸturulması için seferber olunmalıdır’ diye konuÅŸtu. Duman son olarak ‘Biz Sakarya’nın Müslüman halkı olarak Siyonist Ä°srail’in CumhurbaÅŸkanı Herzog’u Türkiye’de görmek istemiyoruz. Filistin’in yüzbinlerce ÅŸehidi, halen çekilen ızdıraplar, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyeti adına bu ziyaret mutlaka engellenmelidir’ dedi. Filistin ile ilgili ezgilerin okunduÄŸu gösteride 'Katil Herzog Türkiye'den Defol', Ä°ÅŸbirlikçi Siyaset Ä°stemiyoruz', 'Sakarya'dan Gazze'ye DireniÅŸe Bin Selam', 'Kahrolsun Ä°srail, Kahrolsun Amerika' sloganları atıldı. Gösteri, Ä°srail bayrağının yakılması ile sona erdi.

BASIN AÇIKLAMASI

KATÄ°LLERÄ° ÜLKEMÄ°ZDE GÖRMEK Ä°STEMÄ°YORUZ!

Siyonist Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog Türkiye’ye geliyor. Kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkesin canını yakan bu ziyareti lanetliyoruz. Öncelikle Filistin sorunu ile ilgili tarihsel süreci bir kez daha hatırlayalım.

19. yüzyılda kapitalizmin para musluklarını büyük ölçüde kontrol eder hale gelen Siyonistler gözlerini Filistin’e dikmiÅŸlerdi. 2500 yıl önceki vatanlarını tekrar ele geçirmek için her türlü hile ve zorbalığı mübah gören bu anlayış, Filistin’in Ä°ngilizler tarafından iÅŸgal edildiÄŸi 1917’den itibaren adım adım hedefe doÄŸru yürümüÅŸtü.

Siyonistler önce Ä°ngiltere’nin, ikinci dünya savaşının sonrasında da Amerika’nın sınırsız desteÄŸi ile bir terör devleti kurmayı baÅŸardıkları gibi, Nil’den Fırat’a uzanan büyük Ä°srail idealleri için katliamlarına hiç ara vermeden devam ederek bugüne kadar geldiler. Bu noktada bazı tespitleri doÄŸru yapmak zorundayız.

Yahudi nüfusu 10 milyonu bulmayan Ä°srail, nasıl oluyor da 1,5 milyarlık Müslüman dünyası tarafından durdurulamıyor sorusu çokça gündeme getirilir ve buradan hareketle Müslümanların acizlikleri sorgulanır. Her ÅŸeyden önce Amerika’nın ve Avrupalı müttefiklerinin tüm teknolojik, ekonomik ve askeri imkanları ile Ä°srail’in yanında saf tuttuÄŸunu çok iyi bilmek zorundayız.

Ä°srail ile mücadele etmek demek Amerika, Ä°ngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerden oluÅŸan bir cephe ile mücadele etmek demektir. DiÄŸer bir deyiÅŸle Siyonist Ä°srail Batı ittifakının OrtadoÄŸu’daki jandarma karakoludur. O halde Filistin direniÅŸi ile ilgili doÄŸru tanımlamayı ÅŸöyle yapmalıyız: Filistin direniÅŸi; Ä°slam ümmeti ile Amerika-Ä°srail-Avrupa ÅŸer cephesinin hak-batıl savaşıdır. Filistin direniÅŸi; Ä°slam medeniyeti ile kendisini Hristiyan-Yahudi medeniyeti olarak tanımlayan Batı’nın deÄŸerler mücadelesidir.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Kısacası; Filistin sorunu ümmetin en merkezi ve en kritik meselesidir, Filistin direniÅŸi ümmetin varoluÅŸ mücadelesidir. Bu vesile ile dikkatimizi Filistin-Ukrayna mukayesesine çekmek istiyorum. Ukrayna için ayaÄŸa kalkan, tüm kozlarını oynayan Batı’nın Filistin için parmağını dahi oynatmadığına, hatta zalim Ä°srail’in yanında yer aldığına tanıklık ettik, etmeye devam ediyoruz.

Filistin’de bugün gelinen son durumu da detaylandıralım: Siyonist Ä°srail, 2000 yılındaki Hizbullah yenilgisi ile Lübnan’ı terk etmek zorunda kaldığı süreç sonrası Filistin direniÅŸ örgütleri ve Hizbullah’ın onurlu ve sert mukavemeti ile yüzleÅŸmiÅŸtir. Bu dönemde Nil’den Fırat’a kadar uzanan Arz-ı Mev’ud ideallerini küçültmek zorunda kalarak tüm Filistin topraklarını YahudileÅŸtirmek hedefine yönelmiÅŸlerdir.

Bu amaçla da Kudüs’ün tamamen YahudileÅŸtirilmesi, Mescid-i Aksa’nın yıkılarak yerine Süleyman Mabedi’nin inÅŸası, Batı Åžeria’yı yeni Yahudi yerleÅŸim merkezleri kurarak YahudileÅŸtirme gibi bir dizi uygulama için tüm güçlerini seferber etmektedirler. Ancak Filistin halkı Hamas, Ä°slami Cihad, Filistin Halk KurtuluÅŸ Cephesi gibi örgütler üzerinden tarihin altın sayfalarına geçecek bir mücadele örnekliÄŸi ile Siyonistlere karşı direniÅŸ destanı yazıyor. Filistin’in onurlu insanları son Filistinli ÅŸehid olana kadar topraklarını terketmeyeceklerini, Alllah’ın izniyle zafere ulaÅŸacaklarını her fırsatta hem haykırıyorlar hem de kanları ile bedel ödemeye devam ediyorlar.

Peki biz Müslüman kardeÅŸleri olarak ne ölçüde Filistin direniÅŸinin yanında saf tutuyoruz? Daha da önemlisi bizi temsil eden iktidarlar, hükümetler Filistin davası ile yeterince yüzleÅŸiyorlar mı? Soruları biraz daha açalım. Madem ki “Filistin direniÅŸi, Ä°slam ümmeti ile Amerika-Ä°srail-Avrupa ÅŸer cephesinin hak-batıl savaşıdır”; o halde biz ve bizi yönetenler bu savaşın bilincinde midir?

Bu bilincin gereÄŸi olarak ÅŸer cephesinin tam karşısında mı konumlanıyoruz, yoksa çıkarlarımız ya da konjonktür deyip zaman zaman veya çoÄŸu zaman ÅŸer cephesi ile ittifak mı yapıyoruz? Ä°srail’in Gazze’de savaÅŸ uçakları ile defalarca gerçekleÅŸtirdiÄŸi ve her seferinde binlerce Filistinlinin öldüÄŸü ya da yaralandığı vahÅŸet anları hepimizin zihninde ve gönlünde canlılığını koruyor.

Mavi Marmara ÅŸehitlerimizi her yıl rahmetle ve minnetle anıyoruz. Anma törenlerinde Siyonistleri ve müttefiklerini lanetliyoruz. Filistin’den her gün gelen ÅŸehit haberleri ile kahroluyoruz. Filistinli kadınlara ve çocuklara kadar uzanan katil Siyonistlerin helak olacağı günlerin hasreti ile yanıyoruz. Tüm bu söylem ve eylemlerimiz bizi kalıcı bir direniÅŸ bilincine ulaÅŸtırıyor mu acaba? Yani biz ve bizi yönetenler ilkesel olarak ÅŸer cephesi ile her tür ittifakı reddeden bir kararlılığa sahip miyiz? Bazı küçük menfaatler sunarak gözümüzü boyayan, bir taraftan da altımızı oyan Amerika ve Avrupa’nın rızasını kazanmak mı yoksa Allah’ın rızasını kazanmak mı daha önemlidir? ÖncülüÄŸünü Amerika’nın arka bahçesi olan Suudi Arabistan’ın sinsice yaptığı Siyonist Ä°srail ile normalleÅŸme adımlarının Mısır, BirleÅŸik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün, Fas, Sudan gibi Ä°slam ülkelerinde karşılık bulduÄŸuna ÅŸahit olduk. Amerika’nın ekonomik ve siyasi baskısı ile yürütülen normalleÅŸme adı verilen ihanet sürecine Türkiye’nin de dahil olacağının iÅŸaretlerini alıyoruz.

Siyonist Ä°srail CumhurbaÅŸkanı Herzog’un Türkiye’yi ziyaret etmesini saÄŸlamak için yapılan giriÅŸimler Ä°srail medyasında alay konusu olmuÅŸ durumda. Zilletin zirve yaptığı bir dönemdeyiz. Dindarların büyük kesimini temsil ettiÄŸini iddia eden Ak Parti Hükümeti kendi maslahatını ümmetin maslahatına tercih etti. Daha açık konuÅŸursak; CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve arkadaÅŸları önümüzdeki seçimi kaybetmemek adına çok büyük bir vebale girmeyi göze aldılar. Ä°srail ile normalleÅŸme üzerinden Amerika ile iliÅŸkilerin yumuÅŸaması ve buna baÄŸlı olarak da hem Türkiye’ye batıdan sıcak para giriÅŸinin saÄŸlanması, hem de Amerika’nın ErdoÄŸan ile ilgili menfi tutumunun kısmen ya da tamamen deÄŸiÅŸmesi umut ediliyor.

Amerika ve Avrupa’lı para spekülatörlerinin Borsa’da ve faizde deÄŸerlendirmek üzere ülkemize sıcak para akışına yeniden yol vermeleri halinde söz konusu kirli emanet para ile vatandaşın cebine ciddi boyutta para aktarılarak seçimin kazanılması hedefleniyor. Ekonomik olarak rahatlamış seçmenin yönünü tekrar Ak Parti’ye çevireceÄŸi öngörülüyor.

Ayrıca Amerika’nın Ak Parti iktidarı ile ilgili tavrını yumuÅŸatmasının, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı daha esnek olması ve küresel kapitalizmin taÅŸeronluÄŸunu yapan Türkiye büyük sermayesinin iktidarın altını oymaktan vazgeçmesi gibi sonuçları olacağı bekleniyor. Kısacası; iktidar hırsı için zalim, katil Ä°srail ile iÅŸ tutmaya karar veriliyor, iktidara yakın medya kuruluÅŸları da bu kararı meÅŸrulaÅŸtırmak için her türlü fikir cambazlığını yapıyor.

DiÄŸer taraftan ülkemizde muhalefeti temsil eden büyük partiler Amerika ve Avrupa’da itibar kazanmak, gelecek seçimlerde desteklerini almak için her yolu deniyor. Bir taraftan ilgili ülkelerin büyükelçileri ile görüÅŸmeler yapıyor, diÄŸer taraftan da Amerika ve Avrupa’da yetkili bürokratlar, milletvekilleri, lobiler nezdinde giriÅŸimde bulunarak Atlantik eksenine sadakatlerini sunuyorlar. Dolayısıyla Ä°srail ile normalleÅŸme konusunda hiçbir itirazları yok! Biz Sakarya’nın Müslüman halkı olarak Siyonist Ä°srail’in CumhurbaÅŸkanı Herzog’u Türkiye’de görmek istemiyoruz.

Filistin’in yüzbinlerce ÅŸehidi, halen çekilen ızdıraplar, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kutsiyeti adına bu ziyaret mutlaka engellenmelidir. Medyanın “NormalleÅŸme ile Filistin üzerindeki baskılar yumuÅŸar” yalanına kesinlikle kanmıyoruz. Siyonist Ä°srail’in zulüm politikalarının BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve benzeri büyük boyutlu tüm giriÅŸimlere raÄŸmen kesintisiz devam ettiÄŸini hepimiz çok iyi biliyoruz. Tüm Müslüman halklar Filistin’in kurtuluÅŸunun masada deÄŸil sahada olacağını, yani silahlı mücadelenin tek çözüm yolu olduÄŸunu çok iyi bilmektedir.

Bize düÅŸen Filistinli kardeÅŸlerimize her türlü yardımı ulaÅŸtırmaktır. Bu yardımların içinde para ve silahın birinci derecede önemli olduÄŸunu da vurgulamalıyız. Ä°srail’in diplomasiden hiçbir nasibinin olmadığının farkında olarak OrtadoÄŸu’dan Ä°srail urunun kazınmasının tek çıkış yolu olduÄŸunu bir kez daha bu meydandan haykırıyoruz. Siyonistlerin ebedi dostları olan Amerika ve Avrupa, Yahudilere kendi topraklarında yer açmak için hazırlıklara baÅŸlamalıdır. Filistin toprakları sadece Filistinlilere aittir. Son olarak bir noktaya daha parmak basmak istiyoruz. Ukrayna’daki çatışmalar vesile edilerek ülkemizde yeniden “NATO” çığırtkanlığı yapıldığına ÅŸahit oluyoruz.

NATO’dan ayrılarak tam bağımsızlığımızın konuÅŸulması gereken bir süreçte, Ukrayna müdahalesi Amerikancıları bir hayli sevindirmiÅŸ görünüyor. Türkiye’deki tüm darbelerin ve darbe giriÅŸimlerinin arkasında Amerika’nın olduÄŸunu bile bile Atlantik eksenine doÄŸru yönelim bu ülke halkına ve tarihine ihanettir. Tam bağımsız bir Türkiye inÅŸa edilmelidir. Bu amaçla - Neoliberal ekonomik politikalar acilen terkedilmelidir. Tüketimin deÄŸil, üretimin ve adil paylaşımın esas alındığı ekonomik politikalar hayata geçirilmelidir. 

Batı’nın haz ve çıkar esaslı deÄŸerler sistemi yerine paylaÅŸma ve dayanışma esaslı Ä°slami deÄŸerler sistemini hayata geçirecek bir eÄŸitim ve kültür devrimi gerçekleÅŸtirilmelidir. - Dış politikada bağımsız bir hatta kalınarak Ä°slam ülkeleri arasında birlik oluÅŸturma çabalarına öncülük edilmelidir. Özellikle bölgemizde ihtilafların giderilmesi ve ittifak oluÅŸturulması için seferber olunmalıdır.

YaÅŸasın Filistin Mücadelemiz!

YaÅŸasın Özgür Kudüs ve Mescid-i Aksa!

Kahrolsun Siyonizm! Kahrolsun Katil Ä°srail! Kahrolsun Katil Herzog!

Ä°kra Ä°lim ve Kültür Merkezi

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
https://www.facebook.com/rhvmimarlik/videos/557660301802778
Yazar Bilgisi

H24 Haber H24 Haber infokariha.net Tüm Yazıları

BENZER HABERLER