Sabra Şatilla Kampında Kurban Bayramı...

H24/ MAKALE/ Recai YURDAN

Filistinli ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz için Kurban Bayramı vesilesiyle kurbanları ulaştırmak üzere Beyrut’taydık. Bayramın birinci günü siyonist düşmana tarihin en ağır darbelerini indiren büyük komutan Şehid İmad Muğniye ve direniş şehitlerinin kabirlerini ziyaret ettik.

İkinci gün hayırseverlerin bizlere vekaletini verdiği kurbanları kesmek için kesim yerindeydik. Vekalet aldığımız kişilerin isimlerini tek tek okuyarak kurbanları kestik ve paketledik. Beyrut’ta bulunan Sabra Şatilla ve Burç el Berancne mülteci kamplarında Kudüs Gönüllüleri derneğiyle partner olan organizasyon derneğiyle beraber dağıtımı gerçekleştirdik. Önceden belirlenen aileler kendilerine verilen fişlerle etleri teslim aldı. Teslim alırken yüzlerinin gülümsemesi ve bizlere ettikleri dualar gönlümüzü şenlendirdi.

Dağıtımdan sonra Sabra Şatilla kampındaki bir bölümde toplanan yüzün üzerindeki çocuğa bayram harçlığı vermeye gittiğimizde siyonist düşmana karşı direniş gösterisi yapıyorlardı. Onları heyecanla ve gururla izledik. Umudumuzu şevkimizi arttırdılar… Allah onlardan razı olsun… Bayram harçlıklarını verip selamlaşarak ayrıldığımız kamptan ev ziyaretlerine geçtik.

Dayanılması güç çok zor şartlar altında yaşayan aileleri ziyaret ederek nakit yardımları ulaştırdık. Beş kişilik aileler tek göz odada yaşıyordu. Burada yaşayan Filistinliler, 1948’den beri İsrail ve işbirlikçilerinin yerlerinden yurtlarından ettiği insanlar. Bugün Sabra Şatilla ve Burç el Berancne mülteci kamplarında 1 Milyona yakın insan yaşamlarına devam ediyor.

1982 yılında bu kamplarda yaşanan katliamlaı unutmamak lazım… Sabra Ve Şatilla kampında dönemin İsrail savunma bakanı Ariel Şaron önderliğinde başlatılan saldırılarda 3 binden fazla Filistinli mülteci katledildi. Birleşmiş milletler bu olayı soykırım olarak nitelendirdi fakat bugüne kadar bir yargılama gerçekleşmedi. Beyrut kasabı olarak anılan Şaron hesap vermeden öldü.

Bu insanların kimlikleri yok vatandaşlık hakları yok. Lübnan’da 74 yıldır yaşamalarına rağmen 60 meslekten men edilmişler. Dört nesil geçmesine rağmen hala aynı uygulama devam ediyor. Çalışabildikleri mesleklerde ise alt kademelerde az maaşla çalıştırılıyorlar.

Bizim ülkemize mülteci olarak gelindiği zaman mesleklerini rahat icra edebiliyorlar. Ne yazıktır ki o kardeşlere oralarda hor bir şekilde davranılıyor. Ülkemizde son dönemlerde ırkçı söylemleri dillendirenler bu tavırları sergilememizi istiyorlar. Bu tutuma asla bürünmeyeceğiz! İslami ve insanı tutumdan uzak bu duruşu asla göstermeyeceğiz ve karşısında olacağız. Kamptaki elverişsiz dar sokaklarda çocukların bayram kutlamalarına coşkularına şahit olarak oradan ayrıldık.

Bayramın üçüncü günü Bağalbek’e doğru yol alarak direniş şehitlerinin seyidi Abbas Musavi’nin kabrini ziyaret ettik. Şehidimizin oğlu Yasir ve kızı Betül’de bu ziyarette yanımızdaydılar. Şehidin oğlu Seyit Yasir bize sabah kahvaltısı ikram etti. Bu vesileyle sohbet etme fırsatı bulduk. Sonrasında İsrail tarafından suikast yapılan arabayı gördük. Arabanın önünde annesinin ve küçük kardeşinin ve babasının şehadetini anlattı bizlere.

Helilopterden atılan roket doğrudan kendisine isabet etmiş. Arka koltukta eşi ile oturan Abbas Musavinin 6 yaşındaki oğlu da annesinin kucağındaymış. O kadar sıkı sarılmış ki yavrusuna annesinin kucağından zorlukla alabilmişler. Ön tarafta olan şoför ve koruması bu olaydan yara almış aile ise şehadet şerbetini içmiş. Rabbimiz şehadetlerini kabul etsin.

Bu ziyaretin ardından Beyrut’a geri döndük. Ömer bin Hattab mescidine geldik. Oranın hocası Şeyh Ahmed Gaddan hoca bizleri karşılayarak ağırladı.

“Mescidi Aksanın özgürlüğünü istiyorsak Şii ve Sünniler ve erdemli insanlar bir olup ihtilaflı konuları bir kenara bırakıp ortak noktaların fazlalığını görüp bir tarafta buluşarak Siyonistleri bir an önce Mescidi Aksa’dan kovmalıyız” dedi .

Türkiye’den geldiğimizi duyduğunda mukavemet ve direnişin yanında olduğumuzu görünce çok mutlu oldu dualarla bizi uğurladı. Bunun yanı sıra farklı gruplarla kanaat önderleriyle görüşmeler yaptık. Tüm görüşmelerimizin özeti Mescidi Aksaydı..

O toprakların nehirden denize kadar özgür olduğu günlerde Mescidi Aksa’da bir bayram namaz kılabilmekti dualarımızın içeriği. Bu şekilde programımızı sonlandırdık.

Bize program boyunca mihmandarlık yapan Filistinli kardeşlerimize çok teşekkür ederiz.

Vesselam.

• Sabra-şatilla
• Sabra-Şatilla-Kampında-Bayram