Saadet Partili Karaduman: "Sadece sosyal medya kampanyalarıyla salgınla mücadele edilmez"
Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, "Milyonlarca vatandaşımız için ne hayat evde kalınca devam edilebilecek kadar kolay ne de evler dışarı çıkmadan yaÅŸama fırsatı sunacak kadar yeterlidir.
27 Mart 2020 Cuma 16:06 Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, "Milyonlarca vatandaşımız için ne hayat evde kalınca devam edilebilecek kadar kolay ne de evler dışarı çıkmadan yaÅŸama fırsatı sunacak kadar yeterlidir. Bu gerçekler göz ardı edilerek sadece sosyal medya kampanyalarıyla salgınla mücadele etmek mümkün deÄŸildir." dedi. Karaduman, Meclis'te düzenlediÄŸi basın toplantısında, 15 gün önce ABD'den geldiÄŸini ve 14 gün kuralına uyması nedeniyle bir süredir basın toplantısı yapamadığını belirterek, "Hep birlikte küresel bir musibeti yaÅŸatıyoruz." diye konuÅŸtu.
Koronavirüs salgını karşısında bütün vatandaÅŸları tedbirli, duyarlı olmaya ve dayanışmaya davet eden Karaduman, kendi ihtiyacını karşılayamayacak durumda olan vatandaÅŸlara ve yaÅŸlılara da her zamankinden çok daha fazla destek olunması gerektiÄŸini söyledi. Böylesi kritik süreçlerde devletin, vatandaÅŸlarının süreci en az zararla atlatmasını temin etmekle yükümlü olduÄŸunu anımsatan Karaduman, "VatandaÅŸlarımıza 'evde kalın, kendi OHAL'inizi ilan edin' demek ne yazık ki problemleri ortadan kaldırmıyor." dedi.
"Her hayat ne yazık ki eve sığmıyor" Türkiye'de yoksulluk sınırının altında yaÅŸayan 20 milyon vatandaşın hayatını idame ettirmek için iÅŸe gitmek, esnafın dükkanını açmak ve pazarcının da tezgahını kurmak zorunda olduÄŸuna dikkati çeken Karaduman, "Dolayısıyla her hayat ne yazık ki eve sığmıyor. Milyonlarca vatandaşımız için ne hayat evde kalınca devam edilebilecek kadar kolay ne de evler dışarı çıkmadan yaÅŸama fırsatı sunacak kadar yeterlidir. Bu gerçekler göz ardı edilerek sadece sosyal medya kampanyalarıyla salgınla mücadele etmek mümkün deÄŸildir." diye konuÅŸtu.
Karaduman, iktidarın vatandaşı deÄŸil sermayeyi koruma ısrarını sürdürmeye devam ettiÄŸini savunarak, "Salgına karşı açıklanan pakette, konut satışını kolaylaÅŸtıran kredi düzenlemesi sermayeyi koruma gayretini ortaya koyduklarının en bariz göstergesidir. " ifadesini kullandı. Türkiye'nin koronavirüse karşı yaptığı test kiti sayısının az olduÄŸunu dile getiren Karaduman, "Test kiti sayımız açısından fazlamız vardı ki, 500 bin adedini ABD'ye sattık.
ABD'ye 500 bin kit satmışken, Çin'den 1 milyon kit satın almış olduk. Bu, özellikle koronavirüsle mücadelede tutarsızlığın en bariz göstergesidir.
Ä°ktidar, krizi iyi yönetiyormuÅŸ gibi görünme çabasından acilen vazgeçmelidir. Tutarlılık çerçevesinde krizle gerçek anlamda mücadele etmelidir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
"Hayat eve sığar" kampanyasına deÄŸinen Karaduman, asgari ücret karşılığında çalışan emekçinin, dükkanın kirasını ve ay sonunda gelecek faturasını düÅŸünen esnafın, dünya yıkılsa dahi ülkemizde devam edecek inÅŸaat sektöründe çalışan iÅŸçilerin hayatının ne yazık ki eve sığmadığını söyledi.
Karaduman, "Salgının felakete dönüÅŸmemesi için vatandaÅŸlarımızın iÅŸ ve aÅŸ kaygısı duymadan süreci evlerinde geçirmesi elbetteki hayati bir öneme sahiptir." dedi. Karaduman, KHK ile görevinden ihraç edilip hakkında beraat ve takipsizlik kararı verilmiÅŸ olan baÅŸta saÄŸlık çalışanları olmak üzere bu durumdaki tüm vatandaÅŸların ivedi ÅŸekilde görevlerine iade edilmesinin hukuki bir zorunluluk olduÄŸunu ileri sürdü.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) koronavirüs nedeniyle alınan ekonomik önlemler kapsamında baÅŸbakan ve milletvekillerinin maaÅŸlarından yüzde 56 kesinti yapılmasının kararlaÅŸtırıldığını hatırlatan Karaduman, Türkiye'de de bunun yapılabileceÄŸini, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile milletvekillerinin maaÅŸlarından yapılacak kesintiyle bir fon oluÅŸturulursa kendisinin de buna bir aylık milletvekili maaşını vermeye hazır olduÄŸunu söyledi. - Ä°nfaz düzenlemesi Ä°nfaz düzenlemesi tartışmalarına deÄŸinen Karaduman, yargının, iktidarın muhalifleri cezalandırma aygıtına dönüÅŸtürmemesi gerektiÄŸini dile getirdi.
Düzenlemenin, silahlı terör örgütü üyesi olduÄŸuna dair hakkında somut delil bulunmayan, irtibat, iltisak gibi hukuki bir alt yapısı olmayan kavramlarla tutuklanan ve hüküm giymiÅŸ kiÅŸileri de mutlaka kapsaması gerektiÄŸini savunan Karaduman, "BDDK'nin denetimi ve gözetimi altındaki bankaya para yatırmak, Milli EÄŸitim Bakanlığı tarafından faaliyetine izin verilen okul ve dershanede eÄŸitim görmek ve bu kurumlarda insanların hayatını idame ettirebilmesi için çalışması, Ä°çiÅŸleri Bakanlığınca faaliyetlerinde herhangi bir sakınca görülmeyen vakıf, dernek ve sendikalara üye olmak ve buna benzer Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri kullanmaktan öteye geçmeyen eylemlerin suç unsuru olarak gösterilmesi hukuki bir garabetten baÅŸka hiçbir ÅŸey deÄŸildir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Basın mensuplarının, BeÅŸtepe Millet Camisi'nde cuma namazı kılınmasına iliÅŸkin sorusu üzerine Karaduman, "Cuma namazı kılmanın birtakım hükümleri vardır.
Bu hükümler eÄŸer geçerli olduÄŸu taktirde cuma namazı kılınabilir ama cuma namazını siz sadece VIP ya da locaya bir hizmet alanı olarak taktim etmeye kalkarsanız bu Allah'ın rızasını gözetmekten öte baÅŸka rızaları ya da baÅŸka ecirleri gözetmekle alakalı bir hususa götürür ki Allah muhafaza bu dini ve hassasiyetlerimiz açısından son derece tehlikeli bir yere doÄŸru götürür." yanıtını verdi.
Tunç Türkiye’de Tutuklu Casus Sayısını Açıkladı
Kerimandan Ebrar’lara Sevinin Başlar Yüksekte 
Van gölü’nde Kayı Tamgalı Haç Taşlar 
Şüheda Sadakat Vefat Etti 
Yrp’de Cumhur İttifakı Depremleri 
Diyanet: Seccadenin Kutsiyeti Yok
