VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
KÜNYE
FİRMA REHBERİ
İLAN REHBERİ
BİZE ULAŞIN
YAZARLAR
H24HBR

@ Haber Tarihi : 07 June 2022 19:47:13

0 Yorum

Kez Okundu.

Millî Görüş’ün Dinamiklikleri ile Kimler Oynuyor

 

MİLLİ GÖRÜŞÜN DİNAMİKLİKLERİ İLE KİM OYNUYOR!

H24/ Makale / Mehmet Necip Yavuzer

Özlü Söz:

Bir toplumun yaptığına razı olan onlardan sayılır. Onlardan sayılan her kişinin de iki suçu vardır. O işi işlemek suçu, o işe razı olmak suçu.

Hz. Ali (ra)

_________________ 0 __________________

Bir toplumda liderler kolay kolay yetişmiyor. Osmanlı Devletinin yıkılması ile birlikte batı Hıristiyanlarının yol ve yöntem göstermesi ile kurulan yeni sistemde yetişen liderlerde hep batı zihniyeti ile yetiştiler. 1923 tarihinden beri günümüze kadar yetişen liderler kendi öz değerlerinden vazgeçip hep batı endeksli olarak yol gösterici oldular.

Siyasetin Müslümanlar tarafından ele alınmaması için “İslam’da siyaset yoktur. Çünkü siyaset yalan ve aldatmadan ibarettir” gibi sözde İslam’ın yüceliğine vurgu yaparken asıl gaye Müslümanları siyasetten uzak tutma amaçlıydı.

Uzun süre Müslümanları siyasetten uzak tutan sistemin batı kafalı liderleri nihayetinde Erbakan Hocanın siyasi platforma çıkması ile bu yönlendirme ve siyasetleri akamete uğradı. Siyasi hareketini bağlı olduğu İslam dininin temel ilke ve kuralları ile ahlaki yapısından alan Erbakan böylece siyasi arenaya adım atmış oluyordu.

Batının siyonizmin emrine giren Hıristiyanları, İslam âlemini siyasi arenada görmemek ve Filistin toprakları üzerinde Siyonist bir devlet(!) kurmak için Müslümanlara bir daha siyaset sahnesine çıkmamaları için kendilerince zemin hazırlamışlardı.

Erbakan’ın “Milli Görüş” adını verdiği siyasal hareket maya tutmuştu. Girdiği seçimlerde başarılı çıkışlar yaparken sonrasında onu tehlikeli bulan batı zihniyetli lider ve partiler önünü kesmek ve siyasi hareketini durdurup onu mahkûm etmek için kolları sıvadılar. Bu lider ve partiler Erbakan’ın önünü kesmeyi kendi iradeleri ile değil tamamen Siyonist temelli bir gücün emri ile yapıyorlardı.

Erbakan’ın 4 partisi kapatıldı ve kendisi mahkûm edildi. Erbakan bütün zorluk ve engellemelere rağmen hiç yılmadan ve azimle yoluna devam etti. Yanındaki ekibi çok iyi motive eden yönetici yanı onu gerçek bir lider ve dehası ile de önder yapmıştı.

Kendi hareketini tabanına tanıtırken “Biz ve diğerleri, biz hakkı temsil ediyoruz onlar ise batılı” diyordu. Bu gerçek taban tarafından yavaş yavaş algılanırken sistemin savunucuları dış destekli güçle onu hiç rahat bırakmıyor ve sürekli engelliyorlardı. Bu engelleme kimi zaman medya, kimi zaman sermaye ve kimi zaman da yargı şeklinde yansıyordu… Erbakan Hocamızın 27 Şubat 2011 tarihinde vefatı ile birlikte Milli Görüş gerçek liderini ve önderini kaybetmişti. Yakın dava arkadaşları onun izine devam ettirmek ve olması gerekeni yapmak için gayret sarf ettiler. Recai Kutan bey’in genel başkan olması ile devam eden Milli Görüş daha sonra Mustafa Kamalak hocamızla yoluna devam etti. Recai Bey döneminde genel başkan yardımcılıklarına gelen bazı isimler Mustafa Kamalak bey’in döneminde de görevde bulundular.

Numan Kurtulmuş döneminin yazmak bile abestir çünkü Numan Kurtulmuş Erdoğan ile gizli anlaşma yaparak sinsice genel başkan olmuştu. Bu devre ciddiye alınacak bir devre olmadığı için sadece bazı kimlik ve kişilikleri zayıf olanların kaymasına zemin hazırlamıştı.

Mustafa Kamalak hocamızın döneminde genel başkan yardımcılıklarına getirilin ve Mustafa Kamalak hocamızın bir sonraki genel başkanlık seçimine gelmemesi için çalışan bu ekip Temel Karamollaoğlunun genel başkanlığa gelmesi için zemin hazırlamışlardı.

https://www.4x4bet123.com/ https://www.4x4bet123.com/

Bu ekip yıllardır aynı makamları zapt ettikleri için siyasetin negatif yönünü çok iyi öğrenmiş ve orada dizginleri ele alabilmek adına “profesyonel” olmanın verdiği avantajı kullanarak siyasetin bu tarzını kullanma yoluna gittiler. 15 yılı aşkın bu makamlarda oturanlar bu makamlarda kalabilmek ve siyasi emellerinin peşinden koşup iktidarda olan AKP ile ittifak gidecek kadar gözü kararıp kendi ilke kurallarına ters düşmenin yanı sıra gelecekte iktidar olabilecek bir siyasi parti ile entegre olmaya kadar işi ileri boyutlara götürdüler.

İçlerindeki emellerini ortay dökmek için bazen hiç çekinmedikleri de ortaya çıkmış ve bunu 2018 belediye seçimlerinde İstanbul Belediye başkan adayımız ve samimi bir Milli Görüş neferi olan Sayın Necdet Gökçınar’ın bizzat medyaya yansıyan yazısı ile bu gerçeklik kazandı.

Necdet Gökçınar bey’in yazısından o makamları işgal eden ve “Milli Görüş” ilke ve kuralları ile hiç bağdaşmayan tespitlerine ve şahit olduklarına bakalım.

1- Merhum Erbakan Hocamız davamızın başından beri “Türkiye de aslında iki parti var birisi Milli Görüş-Saadet, öbürü diğerleri” gerçeğini her vesileyle defalarca ifade etti. Bendeniz de 31 Mart ve 23 Haziran seçim çalışmaları sırasında bu gerçeği sık sık gündeme getirdim. Ancak Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Yazıcı seçim sırasında biz Büyükşehir Adaylarına Ankara da verdiği konsept tanıtım eğitiminde “yeni konsepte göre artık bu söylemi dile getirmeyeceğimizi benim de bunu kullanmamam gerektiğini” ifade ettiler. Şimdi biz bu kongrede, yine Sn. Ömer Faruk Yazıcının daha önce bir teşkilat toplantısında da dile getirdiği gibi bir “kitle partisi” olup diğer partilerden biri mi olacağız yoksa milletimizin asli görüşü Milli Görüş Davasının partisi mi olacağız buna karar vereceğiz. Kendi adayı olan bendenize destek olmak şöyle dursun CHP adayı ”İmamoğlu’na sataşma” diyerek rakip parti adayını eleştirmemem konusunda beni ikaz eden bir Genel Başkan zihniyetini mi yoksa kendi adayını destekleyip canla başla seçimi kazanmak için çalışan bir yönetim anlayışını mı seçeceğiz. Buna karar vereceğiz.

2- Beykoz İlçe divanı toplantılarından birinde toplantı sonrası yaptığımız çay sohbetinde, divana konuşmacı olarak katılan Genel Başkan Yardımcısı Sinan Ejderoğlu “Artık Erbakan söylemlerinden vazgeçmeliyiz” deyince İlçe başkanı da İl başkanını arayıp tepkisini dile getirdi. İl başkanımız, Ankara da yaptığımız bir görüşmede Gen. Başkanımızı da bu konuda bilgilendirdi. Bahsi geçen Sinan Bey şu anda Genel Merkez Teşkilat Komisyonunda görev yapıyor. 2019 seçimleri sırasında Genel Başkan yardımcısı Sinan Ejderoğlu da benim ve ilçe başkan ve yöneticilerinin de bulunduğu İstanbul Beykoz’daki bir toplantıda "artık Erbakan söylemlerinden vazgeçmeliyiz" diyebilmiştir. Buna karşı teşkilatımızın tepkisini Genel Başkana anlattığımda "bu da onun fikri " diye geçiştirmiştir.

3- İl başkanı Abdullah Sevim ile birlikte katıldığım Genel Başkanın Başkanlığında yapılan Genel Merkez Başkanlık Divanı toplantısında 23 Haziran seçimlerine katılıp katılmama konusu maalesef müzakereye açıldı ve Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın heyete hitaben “Bu seçimlere girmeyelim İmamoğlu lehine çekilelim ancak ondan önce kendisi ile bir sözleşme imzalayalım” diye görüş bildirdi. Bu görüşün sahibi olan zat şu an Genel Başkan onayı ile Saadet Partisinde ”Parti Sözcülüğü” yapmaktadır.

4- O zaman Teşkilat başkanı olan Hasan Bitmez de aynı toplantıda bendenize “Necdet abi uzun yıllar teşkilat çalışmalarında bunca fedakârlık yapmışsınız şimdi adaylıktan çekilin desek bu fedakârlığı bizim için yapmayacak mısınız” diyerek adaylıktan çekilme fedakârlığında (!) bulunmamı istedi. Başta AKP çevreleri olmak üzere pek çok yerden de adaylıktan çekilmem için baskı ve telkinler geliyordu ama kendi teşkilatımızdan böyle bir talep gelmesi üzücü idi. Bütün bunlara iç ve dış baskılara rağmen İstanbul Teşkilatımızın Kadın Kolları, Gençlik kolları ve Adayı ile topyekûn sağlam ve kararlı duruşu sayesinde 23 Haziran seçimine katıldık. Şimdi “Biz Milli Görüşçüyüz İki kişi olsak bile birimiz aday diğerimiz seçmen olur yine de seçime gireriz, seçime girmemeyi müzakere bile etmeyiz mi” diyeceğiz yoksa onun bunun lehine seçimlerden çekilebilecek bir “şike” partisi mi olacağız bu kongrelerde buna karar vereceğiz.

5- İstanbul İl başkanlık divanı toplantısında “Halkların özgürlüğü“ gibi PKK jargonu ile konuşup güneydoğumuzda bir devlet kurulmasını savunan hatta diğer farklı etnik kökenli vatandaşlarımızın da kendi devletlerini kurabileceğini ifade eden o zamanki İl Teşkilat Başkanı Bülent Kaya, son Genel Kongrede Genel Başkanın onayı ile GİK üyesi ve ardından Genel Başkan Yardımcısı olmuş ve sık sık çıkarıldığı medyada HDP güzellemeleri yapmaktadır.

6- Şimdi biz bu kongrede bir taraftan kurduğu ittifakla CHP yandaşlığı yapıp diğer taraftan Çamlıca Camii gibi lüzumsuz konularla muhalefet yapıyormuş gibi görünüp ama aslında esasa dair bütün politikalarına destek verdiği AKP’ye yandaşlık yapan ve bir diğer taraftan HDP’ye göz kırpan bir partimi olacağız yoksa “Milli Görüş” kimliğimize uygun söylem ve eylemlerle yeniden “Adil Düzen” ve “Milli Görüş” partisi olup iktidara mı yürüyeceğiz.

Bu kongrelerde buna karar vereceğiz.

Bu ekip gelecek kongrede dizginleri ele almak ve kendilerine yakın kişileri kayyum şeklinde illere atamak ve kongre ile seçilerek gelen il başkanlarını bir telefonla görevlerinden alma şeklindeki icraatlarını duyurmak için bir çalışma yapıldı. Bu çalışma önceleri bazı meseleyi anlamayanlar tarafından “fitne yapmayın” şeklinde değerlendirildi. Ama bu zevatın yapmış oldukları ve davamızın ilke ve kuralları ile bağdaşmayan icraatları duyuldukça ve bilindikçe mesele geniş bir şekilde tabana yayıldı.

Genel Başkana kendilerini “samimi ve çok çalışkanlar” şeklinde tanıtan bu ekibe birçok il başkanını hiçbir gerekçe göstermeksizin neden görevden aldınız sorusuna net bir cevap verememektedirler. Amaçları önce Oğuzhan beyin vasıtasıyla AKP ile bir ittifaka girmekti. Tabanın sert tepkisi ve Oğuzhan beyin vefatı bu emellerini suya düşürdü. Şimdi CHP ile yapılacak bir iktidarda milletvekili olmak ve birkaç bakanlık almak için kolları sıvayan bu ekibin tahribatı Erdoğan, Numan ve Fatihin gidişi gibi olmaz. Bu eğer önü alınmazsa davanın bitimi demektir.

Bu durumu dile getirmek ve davanın selameti için bir elzemiyettir. Çünkü bu bir fitne çıkarmak değil bundan Allaha sığınırız sadece davaya sadıklar olarak sahip olmaktır. Bu durumu en ince detayına kadar inceleyerek bu kahır hareketin önlenmesi için çaba sarf etmeye bir çağrıdır. Bunu lütfen dikkatle izleyerek gerekeni yapmaya kolları sıvayın…

Selam ve dua ile…

Henüz Bu Haber İçin Yorum Yapılmamış
Adınız Soyadınız
Güvenlik Kodu
BENZER HABERLER