KAÄ°NAT NEDEN YARATILDI?
Başımızı gök yüzüne çevirip baktığımız zaman ne görüyoruz? Sonsuz bir kainat, sonsuz bir güzellik, sonsuz bir nizam, o kadar büyük bir kainat ki, içersinde bir yıldızın ışığı diÄŸer bir yıldıza 100 milyon senede bile gidemiyor.
Işığın bir saniyede 300 bin km. yol kat ettiÄŸini düÅŸünecek olursak bu ne büyük azamettir Ya Rabbi! Cenab-ı Hak insanlara bir esere bakarak bu eserin sahibi hakkında fikir edinme kabiliyeti vermiÅŸtir.
Bir resime baktığımız zaman bu resimi yapan kimsenin çocuk mu?,
Olgun bir insan mı?,
Sinirli mi?,
Huzurlu mu?
OlduÄŸunu anlamak mümkündür.
Ä°ÅŸte bunun gibi bu kainata baktığımız zaman en ufak bir yerinde bir aksaklık bulunmayan, bir uyumsuzluk olmayan, ÅŸurada da müteahhidin parası yetiÅŸmemiÅŸ burayı da idare edivermiÅŸ sen de oraya bakmayıver kardeÅŸim, denmesine ihtiyaç duyulacak en ufak bir kusur bulunmayan bu kainatın yaratıcısı da elbette her türlü kusurdan münezzeh sonsuz Kemal sahibi olan Rabbimiz'dir.
Dolayısıyla etrafımıza bakındığımız zaman yaratıcımız olan Rabbimizin Kemal sıfatıyla muttasıf olduÄŸunu idrak etmememiz mümkün deÄŸildir. Rabbimiz her türlü eksikten, noksandan münezzehtir. Sonsun Kemal sahibidir. Bir hadisi kutside Cenab-ı Hak bildirmiÅŸtir ki: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi murad ettim. Beni bilsinler diye mahlûkatı yarattım." (KeÅŸfu'l-Hafa, C.2-5-132, H.No: 2016)
Bir yerde çok kıymetli bir hazine olsa, ama onu kimse bilmese; diÄŸer yerde ise bir hazine olsa kendisini bilecek bir kainatı yaratsa ve bilinse elbette ikinci hâl birinciye nazaran daha büyük bir "KEMÂL" ifade eder. Rabbimiz ise sonsuz kemâl sahibidir.
Hadis-i Kutside de bildirildiÄŸi gibi; iÅŸte bu yüzden bu kainat yaratılmıştır. EÄŸer bu kainat yaratılmasaydı Rabbimizin Kemal sıfatında noksanlık olurdu. Yaratılan bu kainatta cemadat var; canlı nebatlar, hayvanlar ve insanlar var. Ä°nsan yaratılanın en mükemmeli, en ÅŸereflisidir (EÅŸref-i Mahlûkat) tır.
Ä°NSAN NÄ°ÇÄ°N YARATILDI?
Ä°nsanın bütün diÄŸer yaratılanlardan, nebatlardan ve hayvanlardan üstün olmasının temelinde Cenab-ı Hakkın ona verdiÄŸi dört önemli meziyet bulunmaktadır. Bunlar, insana verilen;
1. Doğru ile Yanlışı (Bu meziyetten İlimler doğmuştur)
2. Güzel ile Çirkini-Ä°yi ile Kötüyü (Bu meziyetten Dinler doÄŸmuÅŸtur.)
3. Faydalı ile Zararlıyı (Bu meziyetten Ekonomi doğmuştur.)
4. Adalet ile Zulmü (Bu meziyetten Siyaset ve Hukuk DoÄŸmuÅŸtur.) ayırabilme meziyetleridir DiÄŸer mahlukatta bu kıymetli meziyetler yoktur. Bunun için bir insan bu meziyetleri ne derece süratle ve isabetle kullanabilirse o insana o derecede akıllı diyoruz.
Bir insan bu 4 temel meziyete ve akıla sahip olunca o insanda iman olur. Ä°nsanı yücelten iÅŸte bunlardır: Akıl, iman ve 4 temel meziyet. EÄŸer Ä°nsan gibi mükemmel bir mahluk yaratılmasaydı bu Rabbimizin sonsuz Kemal sıfatına uygun düÅŸmezdi. Çünkü bir çok güzellikler yaratılmış ama bunu gören, sezen yok. Bu bir eksiklik olurdu. Ondan dolayı, insanın yaratılması Yüce Rabbimizin sonsuz Kemal sıfatının bir gereÄŸidir
Ä°NSAN BU DÜNYADA NEDEN Ä°MTÄ°HAN EDÄ°LÄ°YOR
Rabbimizin Kemal sıfatıyla birlikte bir de Âdil sıfatı var. Ä°ÅŸte bundan dolayı; yani mahlukatın bir çeÅŸidi olan insanoÄŸluna diÄŸer mahluklardan farklı olarak bu kıymetli meziyetler emanet edilip verilince Adalet gereÄŸi insanoÄŸlunun imtihan edilmesi gerekmiÅŸtir.
Nitekim bir insanın çok kıymetli ve paha biçilmez bir pırlantası olsa bunu uzak bir yerdeki bir kimseye göndermesi gerekse "Ahmet! kilerde bir taÅŸ var al bunu falanca yerde filanca kimseye götür ver" diyemez.
TaÅŸ paha biçilmez deÄŸerde olduÄŸu için, uzun uzun düÅŸünür, araÅŸtırır, en uygun bir kimseyi bulur. Ona uzun uzun tenbihatta bulunur "Bu taÅŸ çok kıymetlidir, paha biçilmez kıymettedir.
Bunu gözünden ayırmayacaksın, yatarken karşına koyacaksın, üstündeki ipek örtüyü açmayacaksın...vs." eÄŸer Ahmet bu tenbihatlara dikkat eder, emaneti gönderilmesi icab eden yere saÄŸlam olarak ulaÅŸtırırsa ona aferin denir ve bir mükâfat verilir. Yok eÄŸer bütün bu tenbihata raÄŸmen taşı kaybeder veya çaldırırsa o zaman da Ahmet'e çok büyük bir ceza verilmesi zaruri olur.
Çünkü Adalet böyle gerektirir. Ä°ÅŸte onun için bu kıymetli meziyetlerin kendisine verilmesi dolayısıyla insanoÄŸlu, "Rabbimiz Adil olduÄŸundan" imtihan edilmek mecburiyetindedir. Biz dünya hayatına, bu imtihan için geliyoruz. Ä°mtihan oluyor ve gidiyoruz. Cenab-ı Hak bu imtihanda hepimize yüz aklığı ve muvaffakiyet versin Ä°nÅŸaallah. Amin.
Ä°NSAN DÜNYADA NASIL Ä°MTÄ°HAN OLUYOR?
Cenab-ı Hak insanoÄŸlunun bu dünyada, ona verdiÄŸi kıymetli meziyetlerden dolayı nasıl imtihan ediyor. "Kim 2 m.den daha yüksek atlarsa onu cennetime koyarım" veya "Kim 100 m.yi 15 sn.den daha çabuk koÅŸarsa onu cennete koyarım." diye mi imtihan ediyor? HaÅŸa! Böyle bir imtihan çocukça bir imtihan olurdu.
EÄŸer imtihan böyle yapılsaydı, hatta hayvanların pek çoÄŸu insanlardan daha baÅŸarılı olur cennete girmeye hak kazanırlardı.
Peki bu imtihan nasıl oluyor?
Bu imtihan; Bir insan, iyi midir?, kötü müdür? esasına göre yapılmaktadır. Yani bu imtihan en ulvi, en kıymetli, en yüksek bir gaye bakımından yapılmaktadır. Ä°yi Ä°nsan Olmak Nasıl Mümkündür? Bir Hadis-i Åžerifte "Hayrun nas men yenfeûn nas" buyurulmaktadır. Yani "insanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır." (el-Camiu's-Sağır Åžerhi Feyzül-Kadir, Hadis No: 4044) Ä°yilik kendi kendine olmaz. BaÅŸkasına faydası dokunmakla olur.
En büyük fayda, en büyük iyilik herkesin, bütün insanların iyiliÄŸini isteme ve bu yolda elinden gelen gayretle çalışmaktır. Yani bütün insanların Dünyada da, Ahirette de mesut olmalarını istemek ve bu yolda bütün gücüyle çalışmaktır. Bundan dolayı, Ä°slam Dininin özü: "Hâlıki Tâzim, Bütün Mahlukata, Allah'ın kulları olduÄŸu için, ÅŸefkattir". "Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü!" Ä°slam dininin temeli "iyilik" tir. Sadece insanlara deÄŸil, bütün mahlukata ÅŸefkat, bu arada çevreye, bütün nebatlara, hayvanlara ÅŸefkat Ä°slam dininin temelini oluÅŸturur.
Bunun için Kur'an-ı AzimüÅŸ-Åžan "Bismillahirrahmanirrahim" ile baÅŸlıyor. Yani Cenab-ı Hakkın Rahman ve Rahim ismi ÅŸerifleriyle baÅŸlıyor. Rahman demek: herkese, bütün mahlukata ÅŸefkati olan, rahmeti olan, esirgeyen, bağışlayan demektir. Cenab-ı Hakkın sonsuz ismi ÅŸerifi vardır. Kur'an-ı AzimüÅŸ-Åžanda bunlardan 99'tanesi zikredilmiÅŸtir.
Bunlara "Esma'ül Hüsnâ" denir. Bu mübarek isimlerin içerisinden baÅŸka sıfatların zikredilmeyip de Kur'an-ı AzimüÅŸ-Åžan'a baÅŸlarken Rahman ve Rahim isimleriyle, sıfatlarıyla baÅŸlaması, Ä°slam Dininin temelinin iyilik olduÄŸunu, ÅŸefkat olduÄŸunu, merhamet ve rahmet olduÄŸunu göstermektedir.
Esasen Ä°slam Kelimesinin manası ise "silm" kökünden gelmektedir. Yani (iyilik, barış, kardeÅŸlik, selamet, huzur) demektir. Ve yine (Hz.Muhammed S.A.V.) "Rahmeten Lilâlemin" olarak gönderilmiÅŸtir. Yani sadece insanlar, nebatlar ve hayvanlar için deÄŸil bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiÅŸtir.
Bütün bu temel esaslar Ä°slam dinin temelinin iyilik olduÄŸunu ve yeryüzündeki bütün insanların saadeti için gönderilmiÅŸ olduÄŸunu açıkça göstermektedir.
Tunç Türkiye’de Tutuklu Casus Sayısını Açıkladı
Kerimandan Ebrar’lara Sevinin Başlar Yüksekte 
Van gölü’nde Kayı Tamgalı Haç Taşlar 
Şüheda Sadakat Vefat Etti 
Yrp’de Cumhur İttifakı Depremleri 
Diyanet: Seccadenin Kutsiyeti Yok
